Paylaş
“Daha önce size ‘Lise son sınıflar izinli sayılsın’ diye bir ileti yollamıştım, siz de hemen ertesi gün bu yazıyı köşenizde yayınlamıştınız. Birçok dostum da Milli Eğitim Bakanlığı’na benzer yazılar gönderdi. Ama sizin bu yazıyı hemen gündeme getirmeniz çok yararlı oldu. MEB’ten cep telefonuma mesaj geldi. Dileğimiz kabul edilmiş, çocuklar izinli sayılacak diye... Size çok teşekkür ederim, çok yardımcı oldunuz. Zaten ne sıkıntı var ise size iletiyorum”.
Biz de kendisine teşekkür ederiz; veliler, babaanneler iyi niyetli olabilir ama... Milli Eğitim Bakanlığı bunu neden zamanında düşünmüyor. Zaten sınavlara 20 gün kalmış, bu sözde tatilin ne anlamı var, bu öğrenciler 45 günü kullandılar. Neyi izinli sayıyorlar, bu aldatmaca değil mi!
Bu konuda raporunu alan almış... Peki bu neyin izni, “İzin verdik” demek için mi? AKP’den önceki iktidarlar bunun yöntemini bulmuşlardı. AKP iktidarı gelince ‘bozdu’, yıllar sonra da geçmişin doğruluğunu kabul etti!
‘Rapor’ derken bir telefon geldi: “Özel hastaneler çok mutlu, bu işi tarifeye bağlamışlar, heyet raporu veriyorlar. Bakanlık bunun farkında değil mi?”
Biz de sorduk:
“Siz de bir veli olarak rapor aldınız mı?”
“Tepkimiz o yüzden zaten... Rapor sektörü oluşmuş. 20 gün rapora 2000 TL verdik. Bu çocuklar ikinci dönem zaten gitmiyorlar okullarına... Yüzde 99’u da bu hakkı kullanmış; bakan Prof. Dr. Nabi Avcı’nın bunu yeni bir şeymiş gibi açıklaması çok ayıp!”
Avcı, velilerin ateş püskürdüğünü görmelidir.
Zürih’te ilginç bir Balkan konferansı
101. yılına girilmesine karşın Balkan Savaşları’nın acı izlerine dönük 100. yıl etkinlikleri hâlâ sürüyor. Atatürk Düşünce Derneği(Zürih) ve Türk Kültür Derneği(Schaffhausen) tarafından, hafta sonu İsviçre’nin Zürih kentinde bu ilginç yeni belgeler ortaya çıkarıldı ve ‘Balkan Savaşları’nda Türk ve Bulgar taraflarının fotoğrafları’ konulu bir fotograf sergisi de açıldı.
100 Yıl önce gerçekleşen, ancak bu büyük dramın... Acının ve yaşananların pek çok insanımızın bilmediği bu savaşın günümüze kadar uzanan sonuçları eski büyükelçi ve CHP milletvekili Onur Öymen tarafından çok ‘diplomatik’ gözle ortaya serildi. Öymen, “Her ülkenin Balkanlar’da gözünün olduğunu” belirtti.
101 yıl önceki savaşın Osmanlı belgeleri ve fotoğraflarıyla araştırmacı-tarihçi Ali Arslan ve Başbakanlık Osmanlı Arşivleri uzmanı ve Balkanlar’la ilgili birçok kitabı bulunan Yıldırım Ağanoğlu tarafından oldukça geniş bir anlatımı gerçekleştirildi. Biz de genel bir Balkan bilgilendirmesi yaparak geçen hafta yapılan Bulgaristan seçimlerine değindik ve Türk hükümetinin oradaki Türk partilerini nasıl yönlendirmek istediğini aktardık. Balkan uluslarının siyasi, ekonomik ve AB süreci içindeki durumlarını oldukça geniş bir açıdan ele alındı.
Zürih ve çevresinden Türklerin katıldığı panele ilgi oldukça yoğun idi. Özellikle dernek yöneticilerinden Bilgi Menekşe’nin olağanüstü çabaları, Türk Kültür Derneği Başkanı Muzaffer Çevik ve ADD Başkanı Hasan Kemahlı’nın yoğun ilgileri toplantının çok iyi bir kamuoyu yaratmasına neden oldu. Zürih Başkonsolosu Aslı Oral, turizm şirketi Bentour’un sahibi Kadir Uğur, yerel bazı yayın organların temsilcileri, İsviçre’de Talat Paşa Komitesi üyelerinin uğradığı mağduriyet karşısında Doğu Perinçek’e destek veren mücadele bayrağını dik tutan ‘İsviçreli Türkler’, hâlâ kendi içlerinde ‘çatışan’ bazı CHP’liler, yılların gazetecisi Erdinç Ispartalı ve yerel bazı yayın organ temsilcilerinin katılımı dikkat çekti. Bu panelde tarihçi Ali Arslan’ın fotoğrafları ilgi çekiciydi.
Taha Akyol bu fotoğrafları önceden görmüş olsaydı, ‘Rumeli’ye Elveda’ belgeseli üzerinde yaptığı çalışmaya mutlaka farklı bir renk katacaktı.
Modernliğin karşısına hep gericilik çıktı
ESKİ Büyükelçi Onur Öymen bir asır önce yaşanan olayların bugün için de pek çok açıdan düşünülmesi gereken konular olduğunu belirtti ve “Balkan savaşları ne bir başlangıç ne de bir bitiş noktasıdır. Bu savaşlar maalesef Osmanlı İmparatorluğu’nun yaşadığı gerileme döneminin çok acı bir sayfasıdır” dedi ve şöyle konuştu:
“Balkan Savaşları toplam 10 hafta sürüyor. İki Balkan Savaşı’nda asker olarak verdiğimiz kayıp 200 bin kişidir. Bugün de olur olmaz her vesile ile sanki Türkiye askeri bir müdahaleye hazırmış gibi bir hava içine girmek de bence yanlıştır. Balkan savaşlarında çeşitli nedenlerden ölen sivillerin sayısı, 628 bin kişidir. Bütün Irak Savaşı boyunca ölenlerin sayısına eşittir. Birinci ders, izleyeceğiniz tüm politikalarda savaştan uzak duracaksınız. Bunun için iki koşul var. Caydırıcı güce sahip bir ordunuz olacak, bu bir. İkincisi de barış, dostluk politikası izleyeceksiniz.
Tarihin en büyük imparatorluklarından biri, Viyana kapılarına kadar gelmiş, nasıl omuş da perişan hale gelmiş!?
Gerçek şu ki, bu imparatorluğu ne zaman çağdaş, modern bir devlet haline getirme girişimi olmuşsa buna mutlaka hem dışarıdan hem içeriden müthiş bir engellemede bulunulmuş. Örneğin, III. Selim 1800’lü yılların başında büyük bir reform hareketine girişiyor. Bu reformlardan rahatsız olan muhafazakâr güçler onu tahttan indiriyorlar. III. Selim’i yeniden tahta çıkarmak isteyen, reform düşünceli Rusçuk ayanı Alemdar Mustafa Paşa geliyor, padişahı kurtaracak, yeniden reform sürecini devam ettirecek, ama ne oluyor? Daha o yoldayken padişahı öldürüyorlar. O da bir reformcu olan II. Mahmut tahta geçiriliyor. Ama birkaç gün sonra onun reformcu kişiliğini destekleyen Alemdar Mustafa Paşa’yı öldürüyorlar. Gericilik işte böyle bir şeydir. Türkiye’nin modernleşmesi ve çağdaşlaşmasının önündeki en büyük engeller bu gerici hareketlerden gelmiştir.”
Biliyor musunuz
- TEKİRDAĞ Milletvekili Emre Köprülü’nün, Kültür ve Turizm Bakanı’na, Selanik Başkonsolosluğu yanında ‘Atatürk Evi’ olarak bilinen ve her yıl binlerce kişinin ziyaret ettiği müzenin restorasyon gerekçesiyle 1.5 yıldır neden tamamlanamadığını, buradaki Atatürk’le ilgili eşyaların Türkiye’ye gönderildiğinin doğru olup olmadığını ve bunların akıbetinin ne olduğunu belirterek “Atatürk’ü hafızalardan silmek için mi Atatürk Evi’ni kapalı tutuyorsunuz” diye sorduğunu...
- BATI Trakya Türkleri Dayanışma Derneği’nin, 53. Olağan Genel Kongresi sonucunda, 2. dönem görevini tamamlayan Av. Burhanettin Hakgüder’in yerine bu kez Taner Mustafaoğlu’nun 2. kez seçildiğini...
Paylaş