Paylaş
‘Kültür’ adlı köşesinin bu haftaki yazısında “Bu karabasanı yazıya dökmek gerekir!” demiş... Cehalet ve din üzerine ‘körleşmeye’ye dikkat çekiyor ve “Osmanlı tarihi tümüyle cehaletin hizmetinde biçimlenmiştir” diyor.
Doğan Kuban’ın yazısından dikkat çeken bölümler şöyle:
-Osmanlı cehaletinin tortusu toplumun bazı kesimlerinde yaşamaya devam ediyor.
Çeşitli boyutlarda cehalet sendromları Türklere özgü değil. Fakat bize benzeyen 1.5 milyar Müslüman var. Olasılıkla dünya nüfusunu cahiller ve onun bir aşama üstünde olanlar diye ayırırsak biz cahiller grubundayız.
-Osmanlı cehalet mirasının taşınması bu çağda olanaksız bir yüktür. Bu toplum 100 yıl öncesine kadar okumuyordu, okuyanlar da zaten kitap bulamazdı. Okumayı bilmedikleri bir dille yazılan Kuran’ı da okumadılar. Kuran, muska gibi bir kenarda dururdu. Toplum dindardır ama kendi dinini ve tarihi bilmez. Milliyetçi olanları var, milletinin tarihini bilmez. Padişahçıdır, padişahın anasının Türkçe bilmediğini bilmez. Padişahın Türk olmayı istemediğini de bilmez. Bu toplum tutucu imiş, peki neyi tutuyor?
-Cehalet, kuşkusuz öğretimsizlikten kaynaklanır. Öğretimsizlik öğretilecek bir şey olmamasından değil, bilginin var olmamasından ya da varlığının zararlı görülmesinden kaynaklanır. Yaşamın her an öğrenilecek bir şey sunduğu bir dünyada öğretecek bir şey bulmayanlar ya aptallar ya da önyargılılardır. Hiçbir insan o kadar aptal olamayacağına göre, bilgiyi dışlama coğrafi ya da tarihi, beyinde damar tıkanmasına benzer toplumsal aklın tıkanmasıdır.
KARA CAHİLLİK
*Acayip şık Zorlu Center’ı (?) gördüm. Kahvelerini dolduran gençlere İbni Sina’nın adını işitip işitmediklerini sormak aklımdan geçti. Ya da daha insaflı olmak için Kâtip Çelebi’nin Mizan-Ül Hakk fiihtiyari’l-Ahakk kitabından haberi olup olmadıklarını sorun! Okuyan Türk ne kadar? Okuduğunun ne kadarını anlıyor. Bunun bir istatistiği var mı? Bütün bu davranışların tümüne ‘kara cehalet’ deniyor. Fakat kendisinin kara cahil olduğunun farkında olan var mı?
GÜNÜN SÖZÜ
KÜRTLERE UYARI
- “Kim Allah’ın çizdiği sınırı aşarsa onlar zalimlerin ta kendileridir. İstikbalimiz ifratla tefrit arasındadır. O Kürdistan dağları arasında bir yeşil vadidir. İki karanlık arasında bir ışık ve çirkin şeyler arasındaki güzellik gibidir. 12 delalet arasındaki hikâyettir. Allah resulü şöyle buyurmuştur: Bize Kürtlerin temsilcileri için ikaz niyeti ile tekrarlıyoruz: Aşırı gidenler helak oldular.”
(Abdulilah Fırat- Şeyh Said’in torunu ve 19 ve 20. Dönem RP milletvekili)
Yasalar takılmıyor, araziler gasp ediliyor
Gözler Etiler ve Levent’te
-İstanbul Etiler Polis Okulu yerinin ‘kapatılması’ oyununun arkasındaki tertipler yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Etiler’de sadece Polis Okulu değil, Turizm Okulu, Etiler Lisesi ve Kız Meslek Lisesi’nin bulunduğu yerlere de göz konulduğu ileri sürülüyor. Eskiden TOKİ bunları üzerine geçirecekti, şimdi iktidarın ‘rant pazarı’ büyüdü; vakıflar ve yandaş işadamları var.
Akmerkez ile Polis Okulu arasında kuş uçuşu 100 metre... İki AVM’nin yükünü trafik nasıl taşıyacak; bunlar hiç tartışılmıyor. Etiler ve Levent’in yakında ‘rant pazarı’na alınabileceği konuşuluyor. Buna ne denilebilir; ihanet sözü az kalır. Her şey yasadışı yapılıyor. Akmerkez’in ‘çaktırılmadan’ nasıl büyütüldüğünü hiç gördünüz mü?
‘Ballı börekli’ arsaların ‘temininde’ Bilal Erdoğan’ın adı hiç gündemden düşmüyor.
Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı’nın (TÜRGEV) bir yerde adı geçse ‘uzun’ tekzipleri yayınlanıyor. Beşiktaş Belediye Meclisi’nden bir üye “Hareket kabiliyetimiz yok; her şey Ankara’dan bakanlık eliyle hallediliyor. Bilal Erdoğan’ın gizli ortağı olduğu öne sürülen Bosphorus 360’ın, araziyi KİPTAŞ aracılığıyla devralma hazırlığı yaptığı yönündeki iddiaların ayrıntısını öğrenemiyoruz. Yani tapeler ve yolsuzluk soruşturmasının ne safhada olduğunu Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar’dan öğrenmek istiyoruz” diye konuştu.
Etiler Polis Meslek Yüksekokulunun kapatılma kararı Etiler ve Levent’te bu bakımdan dikkatle izleniyor. “Bizim evimize de sürpriz bir kararla el konulabilir mi?” sorusunu soran sakinler çok... CHP Manisa Milletvekili ve Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Üyesi Sakine Öz, İstanbul milletvekillerinin yapmadığı bir işi üstlenerek, özellikle yeni Büyükşehir Yasası sonrasında genişleyecek kamuya ait rant alanlarının belli şirketlere yok pahasına devredilmesine karşı olduklarını belirterek bakanlar İdris Güllüce ve Efkan Ala’ya 12 soru yöneltti. CHP Milletvekili Öz diyor ki:
PLANLAR YOK EDİLİYOR
“Yasayla deniyorlar, olmuyor. Hukukun etrafından dolaşmaya çalışıyorlar, tutmuyor. Şimdi hukuku ve kent planlamasını tümüyle yok etmeyi deneyerek, rant yerlerini riskli bölge ilan etmeye ve imar planlarını yanlış biçimde değiştirmeye kalkıyorlar. Açıkça kent yapısına aykırı, mimarinin ve şehirde yaşama hakkının ihlali olan, belli şirketlere rant alanı açmaya dönük adımları başka illere de sarkabilir. İzmir başta olmak üzere, birçok büyükşehirdeki polis okullarının, yurt, polis evleri ve sosyal tesislerin durumu artık daha fazla önem kazandı. Yeni büyükşehirlerdeki kritik konumdaki kamu binaları ve arazilerinin durumunu da yakından takip ediyoruz.”
AKP oy almadığı yerleri ve sakinlerini ‘cezalandırmayı’ mı düşünüyor nedir?
BİLİYOR MUSUNUZ?
-BUĞDAY Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği ev sahipliğinde, 13-15 Ekim 2014’te, İstanbul’da gerçekleştirilecek olan 18. IFOAM Dünya Organik Kongresi’ne 1000’den fazla uluslararası delegenin katılacağı, kongre boyunca yapılacak tüm faaliyetlerin doğaya verdiği zararı minimuma indirmek ve yapılan diğer kongrelere örnek oluşturmak amacıyla kongre boyunca verilecek yemeklerin Türkiye’de üretilen organik gıdalarla yapılacağını (gozde@bugday.org)...
-HÜRRİYET’in turizm ve seyahat yazarı Saffet Emre Tonguç’un babası işadamı İsmet Tonguç’un (82) vefat ettiğini ve cenazesinin bugün ikindi namazından sonra Çorlu’dan kaldırılacağını...
DÜZELTME
Önceki günkü ‘Kobani Kürt bölgesi değildir’ başlıklı Sayın Haluk Tarcan’ın yazısında Kabataş’ın unutulmaz tarih hocası Aziz Taner’in soyadı ‘Tansu’ olarak geçmektedir. Öğrencilerinin her zaman minnet ve sevgiyle hatırladıkları bu büyük hocayı saygıyla anarak bu hatanın düzeltilmesini rica ederim. Attilâ ATLİ
Paylaş