Nükleer santral spor ve kongre

Daha doğrusu, partinin bu sıkıntılı döneminde bir de İdmanyurdu’nun sahipsiz bırakılmasına çok tepkiliydi. Birinci ligde yoluna devam edecek kulübün 80 milyon TL borcu var; beklenen gelir ise 15 milyon... Mersin’den para kazanan işadamlarının, sivil toplum kuruluşlarının, milletvekillerinin, belediye başkanlarının takıma sahip çıkmamalarından yakınıyor Burhanettin Kocamaz:

“Sanki takımın tek sorumlusu Burhanettin Kocamaz gibi bir tavır içine giriyorlar... Bu kulübe sözde destek vermek yetmez, kentin dinamiklerinin bu takıma sahip çıkması şart... Biz ne Osmanlıspor ne de Başakşehir olabiliriz.”

Kendisine daha “Mersin’de güçlü bir nükleer karşıtı kesim var...” demeye kalmadı, yine tepki gösterdi.

Bu konuda birkaç kişi ve grup hariç herkesin şov yaptığını söyledi. ÇED raporu ile ilgili olarak bugüne kadar birkaç kurum ve kendisinden başka kimsenin dava açmadığını, kılını dahi kıpırdatmadığını belirtiyor. “Madem bu konuda hassasiyetiniz vardı, iş bu noktaya gelinceye kadar nerelerdeydiniz” diye soruyor.

Nükleer karşıtı gruplar kentte kıpır kıpır... Nükleer karşıtı gruplar Bakanlığın 1/100 binlik planda nükleer alan olarak göstermiş olduğu Akkuyu Nükleer Santralı’nın bulunduğu yerin 1/50 binlik planlarda gösterilmemesini istiyor.

Hazırlanmakta olan 1/50 binlik plan yakında MBB Meclisi’ne gelecek... Orada inşaatlar başladı; 1.5 milyar dolar dolayında bir harcama yapıldığından söz ediliyor. İktidarın yerel yöneticileri 1/50 binlik planlarda nükleer santralın yerinin gösterilmemesi halinde bakanlığın planları onaylamaması konusunda ince oyunlara başvuruyor. İş dünyası ise kentin önünü açacak 50 binlik planların onayını bekliyor.

Mersin’de iktidar henüz ‘kentsel dönüşüm’ projelerine başlamış değil... Gerekçesi ise kent merkezindeki tarihi dokuda gerekli izinlerin alınmaması... Yerel yönetimler kentsel dönüşüm konusunda adım atmaya istekliyken iktidar aynı heveste görünmüyor. Tanıdığımız bir mimar dedi ki:

“Mersin’de özellikle sahil kesiminde 30-40 yıl önce yapılan binaların tamamı deniz kumuyla yapıldı. Deniz kumunun tuzlu olması nedeniyle demiri çürütüyor. Bu da bu bölgelerin kentsel dönüşüme tabi tutulmasını zorunlu kılıyor.”

Suriyelilerin en tercih ettikleri kent Mersin... Yeni yapılar ortaya çıktıkça satışları görmek gerekiyormuş önce.

MHP’NİN 2 GÜÇLÜ İSMİ

MHP’nin yarınki tüzük kurultayının ‘heyecanını’ pek hissedemedik Mersin’de. Bölgede MHP’li iki belediye başkanı var: Hüseyin Sözlü (Adana) ve Burhanettin Kocamaz (Mersin). Ülkü ocaklarından gelen Hüseyin Sözlü’nün beklenmedik şekilde aday olduğu sızdırıldı ancak genel merkezden gelen ‘uyarılar’ sonucu adaylığını geri çekti. Bölgedeki MHP’lilerin ‘abisi’ durumundaki Burhanettin Kocamaz ise partinin bütünlüğü noktasında hassasiyeti bilindiğinden tüm adaylara aynı mesafede durduğu ifade ediliyor. Ancak, Devlet Bahçeli’nin de gerekli anlayışı göstermesi gerektiğini vurguluyor. İki başkanın çevresinden söylenen;

“Bu seçimden sonra da MHP var olacaktır, yine bir arada olacağız.”

Turizm derseniz ‘ölmüş de ağlayanı yok’; oteller bomboş... Bu sezon sonunda kaç otel ayakta kalacak, açıkça ‘toto oynanıyor’... Türkiye’de işsizlik oranının en yüksek olduğu yer Mersin... Kente gelen yaklaşık 500 bin Suriyeli sığınmacı işsizliği ‘patlatmış’;

% 22’lik oran % 29’lara kadar çıkmış. Hiç iyi şey yok mu? Rusya limon almaya devam ediyor. Muz, kayısı, çilek üretiminde artış var. Yani yayla kesiminde köylünün yüzü biraz gülüyor.

“İktidar Mersin’i sıkıştırıyor mu?” sorusuna Kocamaz bir “Ooohh...” çektikten sonra “Bunları ramazandan sonra konuşmak gerekiyor” diyor.

GÜNÜN SÖZÜ

“1 Arap, 5 Rus turist kadardır. Belki 2 yıl sonra ‘İyi ki böyle bir şok yaşamışız. Riskli pazarları çeşitlendirdik’ diyeceğiz.”

Fettah TAMİNCE

‘HİÇ İYİ İZLENİM OLUŞTURMADI’

“MİLLİ Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz ve özel kalem müdürü ulaşılamaz mı? Bırakın İsmet Yılmaz’ı, özel kalem müdürüne bile ulaşmak imkânsız. Ancak bakan olarak yaptığı açıklamaların hiç iyi izlenim oluşturmadığını, bu kafa ile o makamda uzun süre kalmanın çok zor olduğunu söyleyebilirim.

İsmail KONCUK - Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı

ALLAH ADINA KONUŞMAK...

İSLAM, farklı yorumlara açık bir din olduğuna göre, kimin yorumunun kesin doğru olduğu da bilinemez. Kuran bu konuda ne diyor?
İsra suresi 84. ayet: “De ki, herkes kendi varlık yapısına uygun iş görür. Kimin daha doğru yolda olduğunu, Rabbiniz daha iyi bilir.”
Nisa suresi 49. ayet: “Kendilerini temize çıkaranları görmedin mi! Hayır! Allah, dilediğini arındırır...”
Furkan suresi 31. ayet:

“... Yol gösterici ve yardımcı olarak Rabbin yeter.”

Mülk suresi 13. ayet: “Sözünüzü ister gizleyin ister açığa vurun (fark etmez), çünkü Allah kalplerin özünü bilir.”

Sizleri bilmem ama ben bu ayetlerden şu sonucu çıkarıyorum: Bütün din hocaları (şiddete ve gruplaşmaya teşvik hariç), istedikleri yorumu yapabilir ama mutlaka yorumlarının kesin doğru olmayabileceğini vurgulamalılar. Eğer bunu yapmazlarsa, Allah’a nasıl hesap vereceklerini düşünmeliler...

Ayşe ERKLİ

BİLİYOR MUSUNUZ?

SARIYER Belediyesi’nin düzenlediği ‘Turizm Sektörünün Krizi ve Belediyelerimiz’ başlıklı toplantının bugün sektör temsilcilerimizin yanı sıra, turizm sektörünün önemli olduğu yerlerde faaliyet gösteren belediyelerin başkanları ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun katılımı ile yapılacağını...

MHP’liler’başkanlık’ sistemini istemiyor

KILIÇDAROĞLU ve Yıldırım arasındaki ‘Başkanlık’ tartışması ile sistem konusu gündemini koruyor. Geçtiğimiz gün bu konuda dikkat çekici bir araştırma Hürriyet’te yer aldı. MHP’yi yakından takip eden akademisyen Doç. Dr. Kürşad Zorlu, 3000 MHP’li üzerinde bir anket yapmış. Haberi okuyunca kendisiyle görüştük. MHP’lilerin %89’u Başkanlık sistemine, %92’si de partili cumhurbaşkanlığına sıcak bakmıyor. 7 Haziran ve 1 Kasım’da oy vermeyen, sandığa gitmeyenlerde bu oran olumluya doğru yükseliyor. Buna karşın MHP’li seçmenin %25’lik bir kısmının partinin bu iki konuda ya da herhangi birisinde destek verebileceğini düşünmesi dikkat çekici. Zorlu, bu algının oluşumunda partinin kamuoyundaki sunum ve iletişim yönteminin, söylemlerinin ve tutarlılığının yanı sıra kongre tartışmalarının etkili olduğunu söylüyor. Yine önemli bir sonuca göre katılımcıların büyük bölümü “Alparslan Türkeş yaşasaydı destek vermezdi” görüşünde. Ayrıca katılımcılar bugün parlamenter sistemi kendilerine daha yakın bulduklarını da belirtmişler. Zorlu halihazırda MHP seçmeninde görülen yüksek olumsuzluğa rağmen bu sonuçların değişim gösterebileceğini düşünüyor ve ekliyor: “Kamuoyundaki tartışma iklimi sağlıklı bir noktaya gelirse sistem algısı olumlanabilir. Çünkü tartışılan şey çoğunlukla sistemler, avantaj ve dezavantajları yerine otoriterleşme, demokrasi ikileminde sürdürülüyor. Ülkedeki kutuplaşma ve endişeler bir tarafın getirdiği herşeye direk olumsuz bakılmasına neden oluyor.”