Ne kadar Ankaralı olabildik!

Başkentte yaşadık, havasını soluduk yıllarca ama değerini bilemedik, sahip çıkamadık.

Haberin Devamı

- Yeni açılan AVM’leri doldurduk sinemalarına gittik ama kaç defa gittik “Kurucu Meclise” ve kaçımız hatırlar açık hava sinemalarını?
- “Atatürk’ün izindeyiz” dedik ama Anıtkabir’i kaç kez ziyaret ettik, kaçımız biliyor Gençlik Parkı’nın son halini?
- Yabancıların doldurduğu “Anadolu Medeniyetleri Müzesi”ni bırakın ziyareti, yerini bile çoğumuz bilmez.
- Üniversite kentinde yaşadık ama üniversite kültürünü alamadık, üstüne çocuklarımızı başka şehirlere okumaya gönderdik.
- Unutmadan sorayım... “Ankara Kalesi”ni gezdik mi? Hatta hatırlar mısınız Ankara keçisini?
- Kızılay Meydanı’nın ışıklandırmasını seyretmek ama aslında ne kadar karanlıkta kaldığımızı görememek de ayrı bir üzüntü.
Ne çok şey kaybetmişiz değil mi? Meydanları kalmayan, dereleri kaybolan Ankara ne çok değişti değil mi? Hem tarihsel, hem sosyal doku gözlerimizin önünde kayboldu.
Bakınız hala geç kalmadık, daha bir sahip çıkalım Ankara’ya kıymetini bilelim borçlarımızı ödeyelim.
Şimdi dünden iki notum var bilgilerinize;
1- CHP Ankara İl Örgütü’nün düzenlediği Ankara’nın başkent oluşunun yıldönümü için söyleşi vardı, ben de oradaydım ve dikkatimi bir şey çekti. Salonun önü polis dolu. Burası yürüyüşlerin olduğu, protestoların yapıldığı bir yer değil ki bu polisler neden yığıldı oraya? (Bizim için orada olduklarını düşünmek bile istemiyorum.)
2- Çankaya Belediyesi, Kuğulu Park’ı kapattı tadilat için, ama uzun zaman oldu içeride ciddi bir çalışma yok. Kaplumbağa hızı ile çalışılıyor. Burası Ankaralılar için önemli bir dokudur lütfen hızlanması sağlansın.
(Önemli not: Konuşmalarından etkilenerek yazdığım bu yazı için Sayın Yaşar Seyman’a teşekkürlerimi sunuyorum.)
Ahmet Şükrü GÜRHAN

Haberin Devamı

Biliyormusunuz

Çankaya Belediyesi’nin, Ankara’nın Başkent oluşunun 89. yıldönümünde bir dizi etkinlik gerçekleştirdiğini, etkinliklerde Ankara seğmenlerin gösterileri ve Sevinç Eratalay konserinin yer aldığını...

Uğur Mumcu’dan ‘Sakıncasız’

Kalemler silah, video ve fotoğraflar şantaj malzemesi olarak kullanılıyor; telefonlar dinleniyor, gazeteciler susturuluyor. Medya taraflı, haberler gerçekten uzak, halkı uyutmaya dönük. Sezdirmeden gündemler değişiyor, “gündem”ler örtbas ediliyor. Ruhlar duymadan günler geçiyor.
Uğur Mumcu’nun 28 yıl önce yazdığı tiyatro oyunu “Sakıncasız”, Ankara Meydan Sahnesi’nde seyirciyle buluşuyor.
Uğur Mumcu bu oyunu niçin yazdığını şu sözleriyle açıklıyor:
“Güncel olay, basındır. Basının, holdingler elinde aldığı yeni biçim ve özüdür. Güncel olay, her gün çevremizde gördüğümüz döneklerdir. Siyasi olay, (Alaturka Burjuvazi) üreten siyasal liberalizmden yoksun bir ekonomik modelin içler acısı görüntüsüdür. ‘Sakıncasız’ oyunun bir sakıncası vardı; bu da oyunda sergilenen Güven İnan kişiliğinin birçok gizli ya da açık döneğin iç dünyasında yarattığı kaçınılmaz tedirginliklerdi. Oyunu niçin mi yazdım? Döneklerin bilinçaltındaki birtakım inançlara fener alayları düzenleyip, holding basınını bu curcuna içinde tanıtmak için… Boşa zahmet ettiğimi hiç sanmıyorum!...”
Uğur Mumcu’nun, dönekliğin psikanalizini yaptığı bu oyunda 28 yıl önce bu günü anlatırcasına kaleme aldığını görülüyor. Günümüzde yaşanan herşeyi bulacağınız bir oyun.
“Sakıncasız” oyunu, Ankara Meydan Sahnesi’nde 13 Ekim’de başlamış, 17, 20 ve 31 Ekim tarihlerinde saat 20.00’de gösterilecek. Sezon boyunca, bazı tarihlerde oynanan oyunların geliri Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı’na bağışlanacak.
Tolga Çiftçi’nin yönettiği oyunda Tanzer Hacıraifoğlu, Tümay Berkin, Nurcihan Ergün, Gökçe Çetiner, Burak Çağrı Aydüz ve Güneş Üçcan rol alıyor.

Yazarın Tüm Yazıları