Milletçe Názım’a borçluyuz

1960 Moskovası’nın bir akşam sofrasında Názım, hafif bir kalp spazmı geçirdi. Birkaç saat önce Sovyet ev sahiplerinin yüzüne karşı ".... Burada Türkiye’nin toprakları konuşuluyor...

Vücudumdaki, yirmi kilo kanı o bir gram Türk toprağı için dökmeye hazırım..." sözleriyle çarpıcı bir çıkış yaptığı için zaten çok heyecanlıydı. Masadaki bizlerin (Türk edebiyatı doçenti Azeri kökenli Ekber Babayef, gazeteci Ömer Sami Coşar ve ben) telaşla bir hekim arayışına girdiğimizi görünce:

"... Boş verin... Bu yürek duracaksa, sizlerin yanında kendimi İstanbul’da hisserken dursun!..." demiş ve eklemişti:

"...Öldüğüme yanmasam da buralarda gömerler ona yanarım!..." (*)

15 Ocak, Názım’ın 104’üncü doğum yıldönümü. Bir süredir çeşitli etkinliklerle onu anıyoruz. Neye yarayacaksa, ’vatandaşlığının iadesi’ (!) bile gündemde.

Ne var ki, ’oralarda’ değil ’Anadolu’da bir köy mezarlığında gömülmesi vasiyetini şiirine de yansıtan dilimizin büyük ustasına iki metrekare vatan toprağını çok görmeyi inatla sürdürüyoruz.

Adını taşıyan kurumlar da dahil bu konuda kimseten ’çıt’ çıkmıyor.

Kendisini ’... başı dik bir Türk...’ olarak betimleyen şaire vefa borcumuzu, doğumundan 104, ölümünden 43 yıl sonra bile ödeyemedik. O hálá vasiyetine aykırı olarak gömüldüğü Moskova’nın ’Novodeviçi’ (Genç Kızlar Manastırı) kabristanında yatıyor.

Yazıklar olsun bizlere!..

Orhan KARAVELİ

(*) ’Tanıdığım Názım Hikmet’, Orhan Karaveli, Pergamon Yayınları, 2002

Genelkurmay’a hatırlatma

GENELKURMAY
’ın "Yeni bröve çalışmalarına başlayacağız" açıklamasının üzerinden neredeyse 1.5 ay geçti. Eğer ordumuz politize olmuşsa biz daha çok bekleriz. Ama eğer sözünün arkasında duracaksa, bu süre içinde yeni bröve ile ilgili nasıl bir çalışma yapıldığını, yeni brövenin ne zaman yenileneceğini halka duyurmasının zamanı gelmiştir. Sabırla bekliyoruz, unutmuyoruz ve hatırlatıyoruz.

B.Uğur BANOĞLU

Tavuk eti ihracatı

GİLA Benmayor geçen günkü yazısında Amerika’nın Afganistan’a yaptığı gıda ithalatı arasında tavuk etinin de bulunduğunu ve bunların Mersin limanı üzerinden gönderildiğini yazıyor.

Bizim bildiğimiz ABD’den Irak’a da tonlarca tavuk gönderiliyor. Rusya da Amerika’dan büyük miktarda tavuk ithal ediyor.

Türkiye, yıllardır AB’ye tavuk ihraç edemiyordu, tam yasak kalkıp ihracat başlayacak derken, gündeme ’kuş gribi’ haberleri girdi.

Bazı okurlarımız bunu ’kuşku’ ile karşılıyor.

Türkiye birçok ülkeye komşu; etrafımızda böyle bir hastalığın olduğuna dair bir bilgi yok. Okurumuz Fikret Dadaş "Yoksa bu olay bir biyolojik savaş denemesi mi?" diye soruyor. Bu olayı bazı AKP’li milletvekilleri de gündeme getiriyor.

Olaya biraz da bu gözle bakılması gerekmiyor mu?

İki erkek öpüşürse...

HOLLANDA’dan Ashley Umur, dünkü "Almanya’da Müslümanlara tehlikeli sorular" başlıklı yazımızı okumuş... Geçenlerde Hollanda TV’sinde bir ’Ulusal Entegrasyon Testi’ yapılmış. "Hollanda’da yeni bir uygulamayla, sadece oturum almak için buraya gelen ve bir anlamda Türklerle, Faslıları hedef alan bu test belki okurlarınızın ilgisini çekebilir. İlginç olan nokta Hollandalıların bu testteki sorulara nasıl yanıt verebilecekleri ölçülürken ortalamada sınıfta kalmaları... Demek ki, bu test sadece Hollandalılara yapılsa hepsini sınır dışı etmek gerekecekti.

TV programında, Almanya’nın Württemberg Eyaleti’ndekilere benzer 40 soru yöneltildi. Bunlar daha çok Hollanda’nın yaşamı, değerleri, alışkanlıkları, kuralları ve tarihi üzerinde odaklandı."

Bazı sorular şöyleymiş:

Kafede bir iş arkadaşınızla birlikte otururken yan masada oturan iki erkeğin öpüştüğünü görüyorsunuz. Ne yaparsınız?

( a- Oturmaya devam edersiniz ve sizi ilgilendirmiyormuş gibi davranırsınız, b- Arkadaşınıza yüksek sesle homoseksüellik hakkında ne düşündüğünüzü anlatırsınız, c) O kişilere gidip başka yerde oturmalarını önerirsiniz.)

Zeki bir kızınız var ve liseden sonra eğitimine devam etmek istiyor. En iyi tepki ne olmalıdır?

(a- Ne istiyorsan onu yap, b- İyi fikir, okumaya devam et, c- Gidip bir iş bulmak ve kendi paranı kazanmak daha iyi değil mi?)

Hangi önbahçe Hollandalı için kabul edilebilirdir.

(a- İçinde bisiklet ve çöp tenekesi olan bahçe, b- İçinde buzdolabı, boş bira şişeleri ve diğer çöplerin olduğu bir bahçe, c- İçinde oyuncakların, alışveriş arabasının ve bazı çöplerin olduğu bir bahçe.)

(1. sorunun yanıtı A, 2. sorunun B ve 3. sorunun yanıtı da A olarak veriliyor.)

Soruları, %80’in altında doğru yanıtlayanlar Hollanda’ya entegre olmamış sayılıyor.

Okurumuz, sorulardan bazılarının yabancıların ’ağırına’ gittiğini belirtiyor.

AB’de ’vicdan test’leri ile yabancılara dönük ’korkular’ gittikçe büyüyor mu ne?

Biliyor musunuz

JAPONYA Başbakanı’nın Ankara ziyareti sırasında Japon heyetinin, kendi ülke gazetecilerinin yanı sıra Türk gazetecileri de davet ederek, görüşmeler hakkında bilgi verdiklerini, buna karşılık Türk tarafından ise böyle bir bilgilendirmenin yapılmadığını...

MAZLUM-DER’in insan hakları ihlalleriyle ilgili hazırladığı rapora göre 2005 yılında ’töre cinayeti’ kapsamında 12 kişinin öldüğünü...
Yazarın Tüm Yazıları