Meteoroloji de Milli Görüşçü oldu

OKURLARIMIZDAN atamalarla ilgili ciddi bilgiler alıyoruz. Bazı görevlere ‘Cumhuriyet kadrolarına düşman ve intikam hırsı ile bürünmüş kişiler’in getirildiği ileri sürülüyor. Yeni bir örnek; Meteoroloji Genel Müdürlüğü'ndeki atamalar...

Bir grup çalışanı dinliyoruz:

‘‘Bilimsel bir kurumdaki atamalara dikkatinizi çekiyoruz. Kurumda tüm kadrolar cemaatler arasında paylaşılmış. Kimin AKP'ye oy verdiği söz konusu değil. Kim takvaca (inançça) daha üstün, ya da cemaatin önde gelenleri kimi işaret buyurmuşsa onlara makamlar sağlanmıştır.

Eski Çevre Bakanı İmdat Sütlüoğlu, herhalde Erbakan Hoca'sını kıramamış olacak ki, 3 Kasım'a kadar Erbakan'ın arkasında gezen Nurettin Çam'ı Genel Müdür Yardımcısı yapmıştır. Bu şahıs Milli Görüş'ün, MSP ve sonraki devamlarının 'militan' kadrosunda yer almıştır.

Yasa, Bakanlar Kurulu kararları ve kurumun Atama Yükseltme Yönetmelikleri'ne rağmen Personel Dairesi Başkanlığı gibi önemli bir kadroya iki yıllık bir Açık Öğretim programını bitiren ve kurumda personelin vergi iade zarflarını toplamakla görevli Bünyamin Esen adındaki memur getirilmiştir. Dört yıllık fakülte mezunu birini ya da takvaca bu arkadaştan üstün birini bulamadılar mı acaba?

Kurumun İdari Mali İşler Dairesi Başkanlığı'na atanan kişiyi anlatmaya hiç gerek yok, kurumda kendisini herkes iyi biliyor.

Ha bir de İmdat Sütlüoğlu herhalde 'Meteoroloji Allah'ın işi' diyerek bu işin başına ta Rize'den Allah'a daha yakın olsun diye Adem Biberoğlu adında bir ilahiyatçıyı getirip önce müşavir yaptı, sonra da Genel Müdür Yardımcısı olsun diye kararnamesini Köşk'e yolladı.

Belirtelim, Meteoroloji'de Genel Müdür ve Genel Müdür Yardımcılıkları görevlerinin atamaları üçlü kararname ile yapılmakta; daire başkanlıkları direkt bakan tarafından atanabilmektedir. Dolayısıyla bunların Cumhurbaşkanı'nın elemesinden geçme riski de bulunmuyor.

Bu kadrolarla mı Türkiye çağ atlayacak?

Geçenlerde gazeteler Milli Görüş terör örgütüdür diye yazdı. Eh bu durumda Meteoroloji'yi teröristler mi ele geçirmiş oluyor?’’

Karanlığın ağaları


TÜRKİYE Cumhuriyeti'nin 79 yılı aşan tarihinde en önemli başarılardan biri Köy Enstitülerinin kurulmasıdır. 1940'lar Türkiye'sinde yaşama geçirilen bu model hem etkili ve başarılı, hem de dünyada eğitim uzmanlarının alkışladığı bir model olmuştur. Ne yazık ki tutucu ve gerici çevreler bundan rahatsız oldular.

Çok partili yaşama geçince de enstitülere karşı cephe aldılar.

Köy Enstitüleri kapanmasaydı, bugün daha eğitimli, daha aydın ve daha mutlu bir Türkiye'de yaşamış olmaz mıydık?

Hizmet yerine laf üretmenin bedelini ağır ödedik. Cumhuriyetçi Demokrasi Partisi Gençlik Kolları'nın dünkü bildirisi bu tabloyu anlatmıyor mu?

‘‘Köy Enstitüleri ulus devlet anlayışının eğitimdeki temel dayanaklarından biri olarak başlatılmıştır. Ne ki bu anlayışı kavrayamamış, iktidarını ulusun istenci ve istekleri dışında 'dar sokakta siyaset' anlayışı ile sürdürmüş politikacılar yalnız köye ve köylüye değil, ülkenin geleceğine de darbe vurmuşlardır.’’

Türk aydınlanmasının önemli bir köşe taşının ortadan kaldırılması sonucu geldiğimiz nokta bugün tam bir dram değil midir?

Dilucu’nda yeni oyunlar başladı


Iğdır Valisi’ne uyarılar

IĞDIR
Valisi Musa Küçükkurt'a... Size Iğdır'dan aldığımız faks ve mektuplardaki soruların bir özetini aktarıyoruz:

Nahçıvan'la aramızdaki Dilucu sınır kapısında otobüsler mazot kaçakçılığı yapıyor mu? (İran üzerinden uyuşturucu kaçakçılığı yapıldığı iddiaları henüz doğrulanmadı.) Aras ailesinin kaç otobüsü Nahçıvan'a gidip geliyor? Azerbaycanlıların İstanbul'dan Iğdır'a TIR'la getirilen yük bagajları Nahçıvan'a neden minderleri sökülmüş otobüslere aktarılıp gönderiliyor? Otobüsle kargo taşımacılığı yapılır mı? Iğdırlı Turizm firmasının otobüsünde kaçak mazot, sigara ve tüp yakalanmış mıdır? PKK'lı bir itirafçının bölgenizde suçladığı işadamı kimdir? Bu konuda kentte dağıtılan kitapçığı gördünüz mü?

Bölgenizde içki içip kumar oynayan, daha sonra Hizbullahçılara yanaşan, bir ara koyu Atatürkçü olan, şimdi de AKP'ye yakınlaşan siyasetçi tiplerini tanıdınız mı?

Devlet Hastanesi'ndeki yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarını inceliyor musunuz?

MHP'li Belediye Başkanı Nurettin Aras'ın 'valisiz dönemde' belediye araçlarını kent dışında siyasi amaçla kullandığından haberdar mısınız?

Iğdır'da vali olmak zordur!

Unakıtan’a öneri


MALİYE Bakanı Kemal Unakıtan, bir zamanların ‘‘Çayda radyasyon yok’’ diyen eski Sanayi Bakanı Cahit Aral'ı hatırlatıyor. Unakıtan da ‘‘Parayı veren düdüğü çalar’’ diyor? Devlet adamı mı, tüccar mı? Orman köylüsü, en fakir kesimdir. Önerim: 20 yıl kesintisiz, davasız tarım arazisi haline getirdiği orman arazileri, orman köylüsüne bedelsiz verilmelidir. Adlarına tapuya bağlanmalıdır.

Ekonomik olarak sağlayacakları katkı, ödeyecekleri bedelden çok daha fazla olacaktır. İşin sosyal güvenlik boyutu da cabası...

N.KAPTAN-ANKARA

Benzinciler kazık atıyor


SİYASETÇİ bir dostumuz arayarak, bazı bayilerde başına gelen akaryakıt hırsızlığını şöyle anlattı:

‘‘Arabamın benzini bittiğinde ful-depo yaparım. Her zaman da kaç kilometre gittiğime bakarım. Bu benim alışkanlığımdır. Genellikle tam depo şöyle böyle 470-500 km. yaparım. Kilometre hesabı şehir içinde dur kalktan ötürü üç aşağı beş yukarı değişir.

Bir arkadaşım geçenlerde dedi ki; GOP Habibler'deki (...) istasyondan benzinini al, dedi. Üç defadır alıyorum; 600 km'yi aşmaya başladığımı gördüm.

Sizinle konuştuğum şu anda kırmızı ışık yanıyor, kilometre de tam 605'i gösteriyor. Diyeceğim şu; önceden tam depoda 20-30 kilometre oynardı; şimdi 100 km'yi buluyor. Yani avantajlıyım.

Bu şu demek; istasyonlar bize %10-15 kazık atıyorlar.

Hesap yaptım şimdiye kadar yılda 1.5 milyar zarar etmişim; bunun vergisi de ayrı bir kayıp.’’

Bundan bir süre önce Doğan Katırcıoğlu'nun bazı istasyonlarda tespit yaptırması yargıya intikal etmişti.

Peki yetkililer neden sağır kulak?!

Anlayana


‘‘TURİZM sanayidir, kültür büyük ölçüde sanattır. Turizm yatırımcılıktır, kültür yaratıcılıktır. Tek bir bakanlıkta birbirine zıt düşerler. Kültür üvey evlat durumunda kalır; kısa vadede ihmale uğrar, uzun sürede hırpalanır.’’

(İlk Kültür Bakanı Talat Halman)

Teröre dikkat


AYDINLIK Dergisi ‘‘İstihbarat birimleri, kayıtlarda örgütleri bilinen kişilerden oluşan 40 canlı bombanın Türkiye'ye sokulduğunu tespit etti. Özellikle Irak'ın kuzeyinden getirilen canlı bombaların tamamı kadın’’ diye yazıyor. Aradan üç gün geçmiyor; Tarabya'daki Hákimevi tuvaletine bir kadın bomba koyuyor. McDonald's'larda bombalar patlıyor.

Türkiye'ye karşı yeni terör oyunlarına dikkat!

MESAJ


ANKARA Atatürk Lisesiler Derneği'nin yemeği 19 Nisan Cumartesi akşamı, Emek 8. Cadde, 85 Sokak, No: 1/8'de...

(0312-420 70 77 0532-435 31 93)

KASTAMONU Gölköylüler Vakfı'nın Köy Enstitüleri ile ilgili Kadıköy Söğütlüçeşme Evlendirme Dairesi'nde saat 6.00'daki panelin konuşmacıları S. Öztürk, R. Çavdar, İ.Eşme, C.Öztürk, P.Türkoğlu, K.Sürekli ve P.Altınışık.
Yazarın Tüm Yazıları