Meral Okay’a rahmet dilemekten korkanlar

SENARİST ve oyuncu Meral Okay’ın cenazesi dün Bebek Camisi’nden kaldırılırken geride çok kişiyi ağlattı.

Haberin Devamı

Camide sanat, sinema, müzik ve medya dünyası ağırlıklıydı. Eski CHP’li ve TİP’li-ler de Okay’ı son yolculuğunda yalnız bırakmadılar. İki milletvekili vardı; Sırrı Süreyya Önder ve Süleyman Çelebi... Sinema sanatçılarından çoğu, rahmetli eşi Yaman Okay’ın da arkadaşlarıydı. Cenaze töreni haberlerini ayrıntılı okuyacaksınız. Ama tartışılan bir konu var; bazı yobazların çirkin saldırıları; aynı Türkan Saylan’a yaptıkları gibi...Ama tartışılan bir konu vardı. Bir dostumuz dedi ki: “Müslüman duyarlılığına sahip olduğunu iddia eden bazı arkadaşlarımız Meral Okay’ı ve Muhteşem Yüzyıl dizisini değerlendirirken şümuli bakıştan noksan değerlendirmeler yapıyorlar.” Çok doğru.
Oysa ki İslam’dan referansla her şerde bir hayır vardır diye bile bakabilselerdi, dizinin nelere hizmet ettiğini göreceklerdi. Muhteşem Yüzyıl, Kanuni devri üzerine yazılan kitapların satışını artırdı. Çocuklar aslımızda kral, prens, prenses olmadığı halde yabancı filmlerin etkisiyle prensliğe prensesliğe özenirken, Meral Okay sayesinde Sultan Süleyman, Hürrem ya da Malkoçoğlu’nu oyunlarına almaya başladılar. Bu dizi çok tartışıldı. Kurgu tarihi gerçekleri belli bir nispetle yansıtabilir, tarihi derinlemesine öğrenmek isteyen, bilinçli Türk halkı kitap okuyarak bunu yapsa daha yerinde olur.
Boş vaktini sadece TV izleyerek geçiren bir toplumun genel kültürüne bu diziden daha fazla hizmet edecek bir proje de yok zaten.
Okay’ın cenazesine çekinip gelemeyen devlet erkânına ve muhafazakar kesime “Korkacak bir şey yok. Halk bunu eleştirmez, zira AKP’ye % 50 oyu veren halk da, Muhteşem Yüzyıl’ı reyting rekortmeni yapanlar da aynı kişiler. Türk halkına aslını, ecdadını hatırlatan, Osmanlı sultanlarını gençlere hatırlatan Meral Okay’a Allah’tan rahmet dilemek-ten neden bu kadar korktunuz!” diyoruz. Ama ‘sizin’ medyanız intiza etti arkasından; “O kadın öldü... Kocası ile aynı kaderi paylaştı... O kadın camiye mi gidecek, fırına mı?” diye atılan başlıklara karşı çıkmadınız. Hani bu filmi çok sevmemiş miydiniz!
Sonuçta sorgulanacak şudur; nasıl bir nefret ve nasıl bir Allah inancıdır bu!

Haberin Devamı

GÜNÜN SÖZÜ

Haberin Devamı

“Türkiye Değişim Hareketi, kar altında bekliyor, Ancak kar erimeye başladı.”
(Mustafa Sarıgül)

Ömer Hoca şapka çıkartıyor

- BİRKAÇ zamandır Başakşehir’de olanları yazıyorsunuz.
Bunlar yetmez. Başakşehir, kendisine bağlanan Bahçeşehir, Ziya Gökalp, Şahintepe gibi semtlerle bugün 350 bin kişiyi bulurken, sadece ‘Başakşehir’in çekirdeği olan sitelerde 70 bin kişi yaşıyor. Bu bölgedekilerin %90’ını AKP ve F. Gülen Hoca’nın bağlıları oluşturmaktadır. Ne yazık ki, Allah’ın adını, ve kutsalları kullanarak, istismar ederek, saf, dindar ve çıkardan uzak, gerçek Müslümanları üzmekte ve hayal kırıklığına uğratmaktadırlar. Bu insanların günde beş vakit beddualarını almaktadırlar.
Geçen gün yazmıştınız, ‘Karaca KİPTAŞ, Başakşehir’ başlıklı yazınızı getirdiklerinde inanmamıştım. Ne yazık ki doğruymuş... Başakşehir’in geçen seçimde ilçe olmasıyla birlikte Tokatlı (Zileli) Mevlut Uysal danışman kadrosuna getirildi. Kendisi bilinir; işini çok iyi bilir... Hem belediyeden danışmanlık ücreti alır; hem de TV’de programlar yapar. Yurtiçi ve dışındaki sohbet toplantılarını da parasız yapmadığı iddia edilir. Maalesef kendisini belediyede gören yoktur. Hac ve umre için turlar düzenlediğini de biliriz. Daha düne kadar kirada oturan Ömer Hocamız maşallah dairesini de almış; Captiva marka cipe de binmeye başlamıştır. Gözyaşları arasında Hz. Ömer’in adaletinden bahseden Ömer Hoca artık sorgulanmaktadır. “Bu ne hocalık, bu ne adalet!” diye.
KİMLER DAİRE ALDI?
Bazı şeyleri öğrenmek de hakkımızdır. Sorular çoktur:
- Örneğin milletvekili, bakan, vali, kaymakam, emniyet müdürü gibi kaç kişinin daire ve villası vardır bölgede? Bunların KİPTAŞ tarafından, sıradan vatandaşlara göre hangi özel koşullarla alınmıştır?
MEDYA SUSKUN
- Başakşehir’de yaklaşık 4 yıldan beri sayıları 8’i bulan yerel gazete ve dergilerin son iki aydan beri neden yayınlanmadığını merak ediyoruz. Acaba, susturuldular mı?
- İstanbul’un en son kalan akciğerlerinden Başakşehir sınırlarıdaki Şamlar Orma-nı’ndaki işletme yeri ihale açılarak mı verilmiştir? Başakşehir Belediye Başkan Yardımcısı, 16 yıllık sınıf öğretmeni Haluk Dikbaş, bu yeri kardeşi Ahmet Dikbaş’a hangi yöntemle vermiştir.
Başakşehir’de şeytana şapka çıkartanlar o kadar çok ki...

Haberin Devamı

Ataşehir’de yeşile darbe

- BATI Ataşehir toplu konut bölgesi olarak bilinen kısımdaki Uphill Court Sitesi C Ada önündeki 5 bin m2’lik arsanın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından plan tadilatı yapılarak 12.4.2012’de ihaleye çıkartıldı. Söz konusu yeri, birilerini zengin etmek uğruna yeşil alanımız yok ediliyor. Yapılan caminin yeşil alan olması nedeniylen takas edilmişti. Buranın yeşil alan olarak korunması gerekirken, imara açılmasına karşı çıkacağız. Bugün sitemizde tepki göstereceğiz.      Erdal KESKİN

Biliyor musunuz

- TUZLA Ada tersanesinde yaşanan iş kazası sonrasında TV’ye konuşan Murat Ateş-oğlu’ndan sonra bir gazeteye olayı anlatan Turan Güler’in de işten çıkarıldığını ve bağlı olduğu Disk/Limter sendikası aracılığıyla “Çalışma Bakanına soruyoruz; bu memlekette Çalışma Bakanı var mı? Varsan ses ver” dediğini...
- KUTLU Doğum Haftası etkinliklerinin 14 Mayıs’ta Ayasofya Müzesi’nin önünde başlatılacağını..

Haberin Devamı

Narenciyeye saygı

Çukurova Üniversitesi’nden Prof. Dr. İbrahim Ortaş diyor ki:
“Türkiye’deki narenciye üretiminin %75’i Çukurova bölgesinden sağlanıyor. Çukurova Üniversitesi’nde 1976 yılında 1100 dekar alan üzerine kurulan ve 903 farklı narenciye çeşidi 13 avokado ve 17 pikan cevizi olmak üzere farklı gen çeşit materyalinin bulunduğu alan bugün yok edilmek istenmektedir. Dünyada sınırlı sayıdaki önemli narenciye genetik bahçelerinden biri olan bu merkezin yerine yeni üniversite yerleşkesinin açılmasının ne yeni üniversite-ye, ne bölgemize ne de ülkemize yararı olacaktır.”
Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’ne karşı olan yok... Çukurova Üniversitesi’nin öğretim üyeleri olarak Adana Bilim ve Teknolojisi Üniversitesi’nin Adana’nın başta sanayisi olmak üzere diğer tüm sektörlere katkısının olacağı düşünülüyor.
İtiraz, tarımda en önemli üniversitelerden birinin, yılların birinci sınıf sulu ve mutlak tarım arazisine el konulması noktasında.

Yazarın Tüm Yazıları