İşte yandaş atamaları

VAN Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nden bir süre önce ayrılan sekiz öğretim üyesinin durumu kamuoyuna, tutuklu Rektör Prof. Yücel Aşkın’a tepki olarak istifa etmişler gibi yansımıştı. Ancak, bu akademisyenlerin Sağlık Bakanı Recep Akdağ’dan aldıkları ‘sinyal’ üzerine istifa ettikleri savunuluyordu. Nitekim, her birinin, Bakan imzasıyla bir devlet hastanesine yönetici olarak atanması, bu savın doğruluğunu ortaya çıkardı.

Yine aynı fakülte kökenli ve Bakan Akdağ’ın atadığı Prof. Dr. Nihat Tosun da iki yıl önce Ankara Atatürk Hastanesi’ne başhekim olarak atanmıştı. Bu hastaneye ‘sınavsız-barajsız’, Bakan imzasıyla klinik şefi olarak atanan yeni isimler şöyle:

Doç. Ahmet Metin (Dermatoloji Şefi), Doç. Ömer Anlar (Nöroloji Klinik Şefi), Doç. Mehmet Emin (Sakarya-Radyoloji Şefi), Prof. Nevzat Serdar Uğraş (2. Patoloji Klinik Şefi), Doç. Süleyman Alıcı (Tıbbi Onkoloji Klinik Şefi), Doç. Şaban Şimşek (1. Göz Kliniği Şefi), Doç. Mehmet Bilge (1. Kardiyoloji Kliniği Şefi), Doç. Ahmet Kutluhan (KBB Kliniği Şefi).

Anayasa Mahkemesi’
nin iptal ettiği yasaya göre yapılan son atamalarla ayrıca Fatih Üniversitesi’nden Doç. Ziya Cibaşi Açıkgöz Mikrobiyoloji Klinik Şefi, Doç. Mehmet Faik Özveren 2. Nöroşirürji Klinik Şefi yapıldılar. Erzurum Atatürk Üniversitesi’nden Doç. Engin Bozkurt Kardiyoloji Klinik Şefi, Prof. Ahmet Taşyaran Enfeksiyon Klinik Şefi olarak göreve başladı.

Aynı üniversiteden Sağlık Bakanlığı Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı ve Doğum Hastanesi’ne getirilen Doç. A. Filiz Avşar da, Atatürk Hastanesi’ne Kadın-Doğum Klinik Şefi olarak daha önce atanmıştı. Erzurum ve Fatih Üniversitelerinde görev yapan Op. Dr. Mehmet Oğuz Yenidünya Plastik Cerrahi Klinik Şefi, Malatya İnönü’den Fatih’e atanan Doç. M. Derya Balbay da, Atatürk Hastanesi’ne 1. Üroloji Klinik Şefi olarak atandılar.

KADROLAŞMANIN TESCİLİ

Profesör ve doçentlerin sınavsız şef ve şef yardımcısı olarak atanmasına ilişkin yasal düzenlemeyi Cumhurbaşkanı Sezer geri göndermişti. Ancak başka bir yasa içinde ek madde olarak geçirilen yasayla bir gecede şef yapıldı; hak hukuk dinlenmedi.

CHP Denizli Milletvekili Prof. Mehmet Neşşar, tıpkı ‘kaçak gecekondu’ yapar gibi, bir gecede tek imzayla atanan bu kişilere bir günde klinikler inşa edildiğini savunarak ‘Bu öğretim görevlilerinin tek bir hastanede toplanması rastlantı değil. Bu atamalar planlı bir işin parçaları’ diyor.

Ne gariptir ki, bakanlık büyük illere bu atamaları yaparken, yine Doğu’daki illerde mevcut hastanelere açık olduğu gerekçesiyle rotasyonla öğretim görevlisi göndermeye çalışıyor.

Türk Tabipleri Birliği’nin dediği gibi, bütün bunlar ‘AKP kadrolaşmasının tescili’ değil midir?

Yüce Mahkeme durdurdu

ANAYASA Mahkemesi, 12 Aralık’ta CHP’nin başvurusu üzerine, sağlık personelinin atanmasıyla ilgili, Cumhurbaşkanı Sezer’in yasa gereği 2. kez önüne geldiği için imzalamak zorunda kaldığı yasanın bazı maddelerinin yürütmesini durdurdu. İptal süreçinde Sağlık Bakanı Akdağ, ‘Yöneticimi atamak benim hakkım’ diyerek başta Van’dan istifa eden bazı profesör ve doçentleri devlet hastaneleri’ne klinik şefi olarak atadı. Akdağ şimdi suçlu duruma düşmedi mi?

GÜNÜN SÖZÜ

(Hükümete) Önce iş ayarlanıyor, sonra ihaleye gidiliyor. Dünyanın hangi köşesinde bir Maliye Bakanı için dört kez af çıkarılır?’

(CHP Genel Başkanı Deniz Baykal)

Etiler trafiği niye kilitlendi

ETİLER
ve Ulus yöresinde yeni düzenleme ile tam bir trafik rezaletinin yaşanacağı anlaşılıyor.

Ulus yönünden gelen araçların Turizm Okulu arkasında Levent Caddesi ile Nispeti’ye Caddesi’ne girişi ve dönüşünün yasaklanması ile Ortaköy’den Akmerkez’in önüne kadar uzun kuyruklar oluştu.

Hele Koç Köprü’sünün gidiş-geliş olarak ayrılması, Akmerkez’in karşısındaki okulun arkasından Levent’e dönüş verilmesi, Turizm Okulu arkasından Levent’e geçiş verilmemesi dün sürücülerin büyük tepkisine yolaçtı.

Uygulamanın tek yararı, Ebulula Caddesi’nden yani Mayadrom yönünden gelen araçların yeni yapılan yola yönlendirilmesi... Akmerkez ve Mayadrom’un yoğunluğunu yollar kaldıramazken, bir de köprünün tek şeride indirilmesi trafiği işin içinden çıkılmaz hale getirdi.

Bu projeyi Büyükşehir yapıyor; kızacaksanız ona kızın. Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal’a sorulmamış bile... Başkan Kadir Topbaş, lütfen sabah ve akşam saatlerinde burayı görebilir mi?

Dersler (1)

‘Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına, Türk milleti denir.’

(Gazi Mustafa Kemal Atatürk)

1 cip=713 ton hıyar

OKURUMUZ ALİ Dağcı, ATO Başkanı Sinan Aygün’ün, ‘Türkiye teknoloji ihraç etmeden dış ticaret açığından kurtulamaz’ başlıklı araştırmasında yer alan ‘1 kalp pili ithali için, Türk ekonomisinin 6100 kg. demir cevheri ihraç etmesini, 1 cep telefonu için 1 ton domates, 722 dolarlık bir tabanca için 5.5 ton patlıcan hesabını dehşetle okudum’ diyor.

Devam ediyor: ‘Bu arada verilen örneklerden biri de şu: ‘107 bin dolara satılan bir lüks otomobil (mesela bir cip) alabilmek için, Türkiye’nin 713 ton hıyar ihraç etmesi gerekiyormuş.’ Yani; biri cipe binecek diye 713 ton hıyar satıyormuşuz yurtdışına!’

Laptop ve laleler

BEN, Büyükşehir Belediye Meclisi’nin bir muhalefet partisi üyesiyim. Orada soramıyoruz bari köşenizden sorayım. Büyükşehir, üyelere dağıtılmak üzere aldığı 348 laptopu siz yazdıktan sonra veremiyor. Bunların, Büyükşehir tarafından, Proline adlı bilişim firması üzerinden DMO tarafından alınıp belediyeye satıldığı konuşuluyor. İTO’nun web sitesinde Proline’nin hizmet verdiği şirketler arasında Büyükşehir, İSKİ ve İsfalt da var. Bu neyin armağanı? Bir başka konu da, Büyükşehir 3 milyon lale soğanı dağıtması... Milletvekili Emin Şirin, Gürtuna döneminde gül getirmiş, hakkında birçok eleştiri yapılmıştı. Acaba lalelerde de bir şey var; yerli mi yurtdışından mı alındı, bedeli nereden karşılandı?’
Yazarın Tüm Yazıları