Heliski nedir?

Profesyonel Helikopterli Kayak (heliski) Derneği Başkanı Haluk Kurt bu konuda çok şey söylüyor ve “Söz konusu firmanın faaliyetlerini durdurma kararının bürokratik engellemeler sonucu alındığını öğrenince adeta kahrolduk. Dünyaca ünlü deneyimli firmalar çekildi. Artık rekabet şansımız kalmadı” diyor.
-  Ne kaybıdır bu?
-  Dünya turizm gelirlerini arttırmak için binlerce dolar harcarken bizim ülkemizde hazır olan bir potansiyelin heba edilmesi olacak şey değildir.
Kaçkarlar’daki heliski faaliyetlerinin, 160 ülkede 200 TV kanalında yayınlandığını, 15 ülkede 56 gazetede 61 makale yayınlandığını, 15 ülkede 30 seyahat acentesi vasıtasıyla 35.000 kayakçıya ulaşıldığını kim biliyor? Bu spor öyle ‘Antalya tatil’i değildir, maceracı zenginlerin işidir; parası boldur. Karadeniz’in doğal güzelliklerinin tanıtımına karşı ülkemiz neden baltalanmak istenmiştir, anlamadığımız taraf budur.
-  Sebep...
-  Heliski aktivitesi için firmalar, Kaçkarlar Milli Parkı içerisinde uçuş yapmak için Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne (SHGM) başvurarak izin alırlar. Ancak SHGM güvenlik hassasiyeti ve uçuş tecrübesi gerekliliğini bir kenara bırakarak yeni bir düzenleme yaptı, bu düzenlemede yabancı yatırımcının Türkiye de artık bu faaliyeti yapmasını imkânsız hale getirdi.
Çünkü daha önceki yıllarda olmayan bir harç bedeli koydu. Bu durumda, dünyadaki en pahalı heliski tur fiyatına ulaşılınca, bölgede yapılacak kayak turları Avrupa’da satılamaz hale geldi ve Türkiye operasyonu iptal edildi. İşin ilginç olan yanı ise bu işi yapabilecek Türk tescilli sadece bir tek helikopterin mevcut olması! Söz konusu aşırı yüksek ve haksız tarife, Türkiye’deki heliski faaliyetinin geleceğini de engelledi.
-  Çağrınız nedir?
-  Bu sporun güvenli bir şekilde yapılması ve ülkemizin tanıtımı için mevcut uygulamaların hiçbir ayrımcılığa sebebiyet vermeden eşit, adil bir yapıya kavuşturulmasıdır.

Daha çok tüketiyor ama ısınamıyoruz

ANKARA’da bu sene doğalgaz kullananlar eskisi gibi ısınamadıklarından ve faturaların geçen seneye göre çok yüksek olduğundan şikâyetçi. Bu artışın başlıca sebebinin Rusya’dan alınan doğalgaz yerine İran’dan alınan düşük kalorili gaz olduğunu düşünmekteyim. Daha önce kullanılan doğalgaz 8500 kalori iken şu an kullanılan doğalgaz 6500 kalori. Bu da doğal olarak istenen verimi almak için çok doğalgaz tüketmek anlamına geliyor ya da alışık olduğu ayarda kombi ve kazanlarını ayarlayanların ısınamaması anlamına geliyor.
Ucuzlaması gerektiği yerde doğalgaza yapılan zam da bu durumu daha vahim hale getirmiş durumda.                                K.İ.

‘Kuşları uçuramıyoruz’

THY Basın Müşaviri Dr. Ali Genç, Erdal İzgi’nin ‘Kuşları uçurun’ başlıklı yazısındaki ‘bazı bilgileri’ paylaşıyor:
“Kuş gribi vakaları sebebiyle 2007 tarihi itibari ile THY uçuşlarında, yolcu beraberinde kabin veya kargo bölümünde kanatlı hayvan taşınması durdurulmuştur. Konuya ilişkin olarak Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na, yolcu beraberinde kabin veya kargo bölümünde kanatlı hayvan taşımacılığı ile ilgili uygulamanın tekrar başlatılabilmesi hususunda ortaklığımız tarafından 13.10.2011 tarih ve 2366 sayılı yazı ile başvuruda bulunulmuş olup Bakanlık’tan cevap beklenmektedir.
Konuyla ilgili Türkiye Kanarya ve Kafes Kuşları Federasyonu’na bilgi verilmiş ve takibi yapılmaktadır.”

MESAJ PANOSU

ALMANYA’daki Alevi Kültür Merkezi ve Cemevi, hem Başbakan Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu’nu Dersim konusundaki tartışmalarda samimi olmaya davet ederek, “Her iki lideri 24 Aralık’ta Maraş’a bekliyoruz” açıklaması yaptı.

Suriye sınırında bir şeyler oluyor

-  REYHANLI’daki çadır kampta bulunan Suriyeli sığınmacılar, kaçak yollarla Türkiye’ye geçiş yapan iki Suriyelinin önceki gün sınır dışı edilmesini protesto etmeye kalkışmış. Cilvegözü-Reyhanlı sınır karayolunu trafiğe kapatmış. Olanlar ondan sonra olmuş. O sırada E-5 karayolundan geçmekte olan, Hatay’ın eski Cumhurbaşkanı Tayfur Sökmenoğlu’nun oğlu, eski milletvekili ve Meclis Başkanvekili Murat Sökmenoğlu’nun arabasına tekme ve yumruklarla saldırmışlar... Sökmenoğlu’na “Geçmiş olsun” dedik; yanıtı siyasi terbiye içinde oldu; tahrikten uzak oldu.
“Acayip bir şey... Hükümetimiz bu insanlara kucak açmış, içinde fakir fukarası var; uyanıkları var, Suriye’nin Muhaberat’ından (MİT’i) adamlar var.
Bu insanlar bazı vaatler almışlar, Türkiye’den... Şimdi de ‘Tayyip Bey, bize para verecekti, kimlik verecekti’ diyorlarmış.”
-  Anlaşılan tahrik de var?
-  Esası o zaten... Adamları buraya gönderenler iki ülke arasında bu tür olayların çıkmasını önceden planlamışlar. Suriye’den bunların askeri eğitim aldıkları ileri sürülüyor. Bizim hükümetten çıt yok. Yabancı devletten kaçıp gelen birisine bizim devlet neden gerilla eğitimi versin. Bir gariplik var kamplarda; iki günden beri azdılar. İki gün önce sınırdan iki kişi girmiş ‘casus’ gibi, devlet bunları geri göndermiş... Gönderilen adamlar, kampın içindeki adamların akrabası çıkıyor. Gerginliği böylece artırmak istiyorlar. Onun için isyan provası yapıyorlar bence.
Reyhanlı’daki bu olay, Altınözü ve Yayladağ kamplarına da sıçrıyor. Türkiye’ye karşı amaçsız bir provokasyon... Çünkü adamlar bir anda önümüze çıkmışlar... Emniyet Müdürü Aydın Bey bizi kaçırmasaydı, ağzımızı burnumuzu dağıtırlardı. Bir yandan da kameraları gördüklerinde üzerlerindeki Türk bayrağını çıkarıp ‘Kahrolsun Beşar’ diye bağırıyorlar. Bizimkiler hâlâ işin vahametini anlayamıyorlar.
-  Sınırda durum nasıl?
-  Beşar Esad’ın son günlerde yığma yaptığı dikkat çekiyor. Bir yandan kamptakiler kampta kalmak istemiyorlar. Yani her iki tarafı kızıştırmaya çalışan gruplar var. Sanki sınır boylarında bir hadise yaratacaklarmış gibi bir izlenim ediniyorum. Çünkü iş mezhepçiliğe dönüşüyor. Her iki tarafta da Nasturiler var; bilmeyenler Alevi diye çıkıyorlar işin içinden.
-  Size geçmiş olsun diyen var mı?
-  Sayın Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve Meral Akşener Hanım aradılar.