Gelirler kontrolörleri ne diyor

KÖŞENİZDE farklı tarihlerde yayınlanan yazılarda Maliye Bakanlığı Gelirler Kontrolörlerini yakından ilgilendiren bazı iddialarda bulunulmuştur. Buna ilişkin açıklamalarımız aşağıdaki gibidir.

Köşenizde çıkan ‘Cumhurbaşkanı’na inat kararnamesi’ (3.9.2004) başlıklı yazınızda gelirler kontrolörü arkadaşlarımızla ilgili gerçek dışı iddiada bulunulmuştur.

Gelirler kontrollüğünden istifa eden bir kişinin özel sektörde görev aldıktan sonra yine gelirler kontrolörlüğüne döndüğü yer almıştır. Gelirler Kontrolörleri Yönetmeliği’nin 54. maddesi gereğince gelirler kontrolörlüğünden istifa eden bir kişinin serbest meslek faaliyetinde bulunmasından veya özel şirkette görev almasından sonra gelirler kontrolörlüğüne dönmesi imkánsızdır.

Bursa Defterdarı’nın vergi incelemesine giden hesap uzmanlarının çalışmasını engellediği ve incelemelerin yapılmadığı belirtilmiştir. Vergi inceleme yetkisini kanundan alan vergi denetim elemanlarının (Maliye Müfettişleri, Gelirler Kontrolörleri, Hesap Uzmanları ve Vergi Denetmenleri) incelemelerini defterdar dahil hiç kimsenin engelleme yetkisi olmadığı gibi böyle bir yola başvurmaları da mümkün değildir. Bu kanaatte olan denetim elemanlarının kanundan aldıkları yetkilerini kullanmamaları nedeniyle hukuki yollara başvurmaları gerekirdi.

‘Hesap Uzmanları Yanıtlıyor’ (9.9.2004) başlıklı yazı ile ilgili olarak aşağıdaki açıklamayı yapmak ihtiyacını duymuş bulunuyoruz:

VERGİ DENETİMİNDE KADEME YOKTUR

‘Haset duyguları, kendini bilmezlik’ gibi şık olmayan benzetmelerle ilgili polemiklere girmek istemiyoruz. Kariyer sahibi mesleklerin sorunlarını bir masa etrafında çözmeyi denemelerinin uygun olacağı kanaatini taşıyoruz.

‘Vergi denetiminde çokbaşlılık yoktur’ denmesi, gerçekleri görmezlikten gelmektir. Bakanlık merkezinde, maliye müfettişleri, gelirler kontrolörleri ve hesap uzmanlarının Vergi Usul Kanunu’nun 135. maddesinden aldıkları aynı yetkiyi bakanlık merkezinde ve ülke çapında vergi inceleme yetkilerini kullanmaları çokbaşlılığının açık göstergesidir.

Vergi denetiminde yetki açısından, incelenen mükelleflerin büyüklükleri açısından çok kadememelilik kesinlikle yoktur. Ne kanun, ne de uygulama hiçbir denetim birimine bağlı olduğu makamı esas olarak diğerinden farklı bir yetki vermemiştir.

Maliye Başkanlığı’nda, kademeli vergi incelemesi yoktur. Büyük-küçük ayrımı yapılmadan bütün mükellefleri her denetim birikiminin elemanları tarafından incelenmektedir.

Gelir idaresinin yeniden yapılanması tüm Maliye camiasını, tüm mükellefleri ve ülkenin sağlıklı gelir sağlamasının bilincinde olan vergi denetim yetkisine sahip dört denetim birimini yakından ilgilendirmektedir ve sağlıklı çözüme ulaştırılması gereken bir meseledir.

Kemal TURAN-Gelirler Kontrolörleri Derneği

Genel Başkanı


Orman-kondu

BAKIRKÖY’den Şahin Uzun haber veriyor: Dairem, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin karşısındadır. Geçen pazar günü bahçesinden dumanlar yükseldi. İtfaiyeyi dört kez uyardım, ne yazık ki; ‘Ne yapalım sokmadıkları için içeri giremiyoruz’ dediler. Demek ki kesilen ağaçların dalları yakılmış... Bu sabah (dün) balkona çıktığımda orman içinde bir binanın yükseldiğini şaşkınlıkla gördüm. Hemen giyinip gittim; Kadın Tutukevi’nin yanında 30 kadar çam ağacı sökülmüş. Demek ki yakılan bunlarmış. Ve oraya bir baraka kondurulmuş hemen. Hastanenin Başhekim Muavini Ceyhun Oflazer’e gittim; ancak ne için yapıldığına dair açık bir yanıt alamadım. Bana 5 m2’lik bir yer açıldı, ne olmuş yani denmişti ama en az 300 metrekarelik bir ağaçlık alan gitmiş, o baraka kondurulmuştu. Burası jandarmaya baraka mı, Sadi Konuk Devlet Hastanesi’ne yapılacak acil servisin şantiyesi mi bir türlü öğrenemedim. Yani sonuçta uyutulmak istendim. Şikayetlerim dikkate alınmadı.

Akıl Hastanesi ile acil servis yapmak isteyen Sadi Konuk Devlet Hastanesi arasında zaten yer kavgası var; otopark sıkıntısı da had safhada... Semt halkı Devlet Hastanesi’nin ağaçlık alanda yapmak istediği acil servise karşı çıkıyor. Herşey plansız, programsız; Bakırköy’ün tek ağaçlık alanına kamu kurumları göz dikiyor; protesto eylemlerini ise kimse dikkate almıyor; herşey halktan kaçırılıyor. Belediyemizden ses yok; İl Sağlık Müdürü ise konuşan doktoru yakarım, diyor.

Terzinin derdi

İÇİŞLERİ
Bakanımız Sayın Abdülkadir Aksu’ya... 40 yıldır İstanbul Terziler Odası Başkanı olan Ziya Gültekin ve yönetiminden şikayetçiyiz. Oda’da hangi hükümet gelirse gelsin onların fotografı yer alır. Terzi esnafının sorunlarıyla ilgilenilmez. Eleştirildiğinde masanın üzerine silah konulur. Bizler Oda’daki yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarının incelenmesini istiyoruz. El emeği göz nuru çalışarak etlerinden tırnaklarından arttırarak aidatlarını yatıran terziler böyle bir oda başkanını haketmiyor. 2005 martında yapılacak seçimlerden önce lütfen oda yönetimini kayyuma teslim etmeniz için gereken soruşturmayı yaptırmanızı diliyoruz. Bir grup terzi esnafı

Iğdır, Avrupa’dan yatırım peşinde

HOLLANDA’dan ‘Dan haag’dan Türk (Iğdırlı) işçiler’ imzasıyla çekilen faksta şöyle deniliyor:

‘IĞDIR Belediye Başkanı Nurettin Aras ile Vali Halil Ulusoy, Hollanda Lahey’e Iğdır’a yardım kampanyası adı altında para toplamaya geliyorlar. Devletin Iğdır’a gereken istihkakı göndermeyip yardım alamadıklarını, Iğdır’a sahip çıkılmadığını söyleyerek burada biz gurbetçileri rencide etmiş olmuyorlar mı?’

Gerçekten böyle mi? Iğdır’dan bir gazeteciye sorduk. Anlattıkları şöyle:

Iğdır’ın içme suyu sorunu büyük... Suyumuz kötü, çay demliklerinin süzgeci kireç tutuyor. Valilik ve Belediye bu sorunu çözmek için bir çalışma başlattılar. Iğdır’ın, Karakoçan İlçesi, 4 belde ve 40 köye bir kaynaktan su getirmek için 40 trilyonluk bir harcamaya gerek var. Özel İdare kaynakları ile yurtdışındaki Iğdırlı işadamlarının katkıları bir araya getirilmek, su getirilmek isteniyor. Belediye başkanı, işadamları para verirse onlara OSB’de yer vererek fabrika kurdurmak istiyor. Çünkü yarın komşu sınırlar açılırsa ekonomiyi şimdiden hazırlamak gerekiyor düşüncesindeler. Valimiz, sadece buğday, pancar ve elma üretimine bağlı kalınmamasını düşünüyor. Avrupa gezisini bu amaçla yapıyorlar.’

Atatürk’ün bir mirası daha gidiyor

TEKİRDAĞ’
ın Muratlı İlçesi’ndeki İnanlı Tarım İşletmesi, aygır deposu ve inekhane olarak 1930 yılında 10.5 bin dönüm arazi üzerine kurulu... Aygır deposu ve inekhane olarak hizmet verirken, daha sonra tarım işletmesi haline dönüştürüldü. DÜÇ’ye bağlı olarak son yıllarda, yemlik ot üretimi, fiğ ekimi ve buğday üretimi yapılıyordu. Türk tarımı için büyük öneme sahip işletme bugün kiralanma durumuyla karşı karşıya... Trakya’nın en verimli toprakları bugün elden çıkarılıyor; bölge üreticisinin haberi olmadan... Muratlı Belediye Başkanı Salih Keskin, arazinin Koni İnşaat isimli bir şirkete (doğalgaz dağıtım işi yapıyor) 1 trilyon 100 milyar liraya kiralandığını belirterek, ‘Bu çiftlik bölge üreticimiz için çok önemli; bize vermeleri gerekirdi. Ankara’da işi bitiriyorlar, olayın gerisinde kim var bilmiyoruz’ diyor.

BUGÜNKÜ MİTİNG

Muratlı Demokrasi Platformu, bugün Muratlı İnanlı Çeşmesi önünde 13.00’te yapılacak gösteri için şu açıklamayı yapıyor:

‘İnanlı’nın kiralanması, sadece var olan üretim olanaklarının yok olması anlamına gelmemektedir. Aynı zamanda bu arazilerin ticari veya şahsi amaçlarla kullanılacak olması sebebiyle ekonomimize başka ek yükler de getirmektedir. Tarım alanlarının satılarak, ülkemizi tarım ürünleri ithal eder bir duruma getirmek, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik şartları daha da ağırlaştıracak, başta tarım sektörü olmak üzere hepimizin daha da fakirleşmesine neden olacaktır.’

Tombala

BUNDAN
4 yıl önceki hükümetler zamanında hac kaydı yapılıyor; ilk yıl gidilemezse ertesi yıl asil aday olunup hacca gidilebiliyordu. Şimdi ise kura yöntemine geçildi. Diyanet İşleri’ne, ‘Tombalaya sınırlama getirecek misiniz?dediğimiz halde bu soru siyasetçi taktiği ile pas geçiliyor; cevap gelmiyor.

Niye bu konu üzerinde durulmuyor. Güngör TÜRKER

Biliyor musunuz

ASPRİN hammaddesi üreten bölümünü kapatmasını gerekçe göstererek 14 işçiyi emekli eden ve 6 işçiyi işten çıkartan Bayer Türkiye, Petrol-İş’in direnişi sonunda 6 işçiyi fabrikanın başka bölümlerinde istihdam etme kararı verdiğini... ATATÜRK tarafından 1930’da kurulan, DÜÇ’ye ait Trakya çiftçisi için yemlik ot, fiğ ve buğday üretimi yapılan İnanlı Tarım İşletmesi’nin 10.5 bin dönümlük arazisinin Koni İnşaat (Doğalgaz dağıtım işi yapıyor) isimli şirkete kiralanma girişimlerine karşı bugün bölgede bir protesto mitingi yapılacağını... IĞDIR Belediye Başkanı Nurettin Aras ile Vali Halil Ulusoy’un, Iğdır’ın ve köylerinin su ihtiyaçlarının karşılanması için yardım toplanması amacıyla Avrupa’ya gittiklerini...

Biliyor musunuz?

Mesaj panosu

BÜYÜKŞEHİR’
den açıklama: Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş göreve geldiği günden itibaren hiçbir kooperatife arsa tahsisi veya satışı yapmamıştır. Belediyenin elinde bulunan arsalar planlar dahilinde Kentsel Dönüşüm projeleri çerçevesinde değerlendirilmektedir.

PROF. Mete Tapan’un ‘İstanbul’un Doğal ve Kültür Varlıklarının Korunması’ konulu konferansı CHP Sarıyer İlçe binasında bugün 15.00’de.

GÜNÜN SÖZÜ

‘Bir uçurumun içine baktığınızda, uçurum da sizin içinize bakar.’

(F. W. Nietzsche)
Yazarın Tüm Yazıları