Paylaş
Acilen doktora gitmesini tavsiye ettim fakat bir dokundum bin ah işittim.
Kaptan 3 gündür böyle olduğunu söylediğinde iyice şaşırdım ve neden ısrarla doktora gitmediğini tekrar sordum.
“Doktora gitmemiz ve rapor almamız yasak” dediğinde şok oldum. “Hasta oluyorsunuz, gittiğiniz doktor rapor verip istirahat etmenizi tavsiye ettiğinde olmaz işyerimden yasak ben istirahat edemem çalışmam gerekir!..”
Nasıl yani EGO rapor almanızı yasakladı diye onca yolcunun can güvenliği Allaha emanet bir şekilde mi olacak; çok saçma...
Sözlerine devam ediyor:
“Aldığımız rapor için günlük 1 yevmiye en az 2 gün rapor alıp istirahat etsek 2 yevmiye yani 1150 TL alan bir şoför 60 TL civarında bir kesinti oluyor.”
Zaten zor durumda olduğundan kesilen para çocuklarının boğazlarından kesileceği için doktordan rapor değil, işbaşı yapmak istiyorum diye belge
almak ne demektir, ey EGO sorumluları;
Doktor ne diyebilir:
“Hayret, vay canına!”
Evet işin içyüzü farklı...
Ankara’da toplu taşımada onlarca insanın yolculuk yaptığı bir araçta bizler kaptana, kaptan ise Allaha emanet ne diyelim işte Allah korusun.
P. B.
Manşetlik haber
Cebeci semtinde bulunan Erzurum Mahallesi Soysal Sokakta, Ankara Valiliğinin ruhsatsız ve rent a car ruhsatıyla oto galericilik yapılan işletmeleri derhal kapatın genelgesinin üstünden bir yıl geçti.
Buna karşın hiç bir işletmenin kapanmadığını duyurmak istiyorum.
Nedendir acaba?
Bu konuyu sık sık gündeme getirmenizi istiyoruz.
Hatta manşet haber yapın ki, ses getirsin.
Asım DEMİR
Damperli araçların çamurları yıkanmalı
Ben Söğütözü Caddesi’nde oturuyorum. Bu caddenin diğer adı protokol caddesidir. Çukurambar’da ve TOBB Üniversitesi kampüsünde sürekli olarak inşaat yapımı devam ediyor. Bu inşaatlardan toprak çeken ve malzeme taşıyan damperli araçların lastikleri çamurlu olduğu için güzelim caddenin sağ şeritleri çamur içinde kalıyor. Kuru havalarda ise toz topraktan geçilmiyor.
Yurt dışında inşaatlardan caddeye veya sokağa çıkan araçların çıkıştaki havuzda bütün tekerleri fırçayla iyice yıkanıyor. Uymayan araçlara ceza uygulanmaktadır.
Bu durumun hem belediyeleri ve hem de trafik polislerini ilgilendiren bir husus olduğunu düşünüyorum.
Özdemir ÜNSAL
Çankaya’dan Tarlabaşı kitabı
Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi fotomuhabir Ali Öz’ün gözünden İstanbul Tarlabaşı’nın ‘soylulaştırma’ adına yapılan yıkılma süreci görüntülerine evsahipliği yapıyor.
Ali Öz’ün iki yıla yakın bir sürede 30 bin kareden oluşan tanıklığından yola çıkarak hazırladığı Tarlabaşı ‘Ayıp Şehir’ sergisi çok sayıda sanatseveri bir araya getirdi.
Serginin önemine dikkat çeken Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, Başkentin kültür ve sanat konusunda duyarlılığı olan bir topluluğu ÇSM’de görmekten duyduğu mutluluğu belirtti. “Ankaralılar Tarlabaşı sürecini İstanbullular kadar bilmeyebilirler ama pek çok kentimizde benzer yozlaşmalar, yıkılmalar yaşanıyor. Bunlara karşı hayata sahip çıkan, pek çok bakış açısını kentlerimizden gözlerimize, yüreğimize, Çağdaş Sanatlar Merkezimize taşıyan sanatçımıza teşekkür ediyorum” diyen Başkan Tanık, bu çalışmanın bir kitapta toplanarak Çankaya Belediyesi Yayınları arasına girmesinden gurur duyacaklarını dile getirdi.
Paylaş