BİLİNDİĞİ üzere hükümet kamu çalışanları arasında maaş farkı olduğunu bu farkın da giderilmesi amacıyla, 27.06.1989 tarihli ve 375 sayılı KHK’nin Ek 3. maddesinin 1. fıkrasında 24.07.2008 tarihli ve 5793 sayılı kanun ile yapılan değişiklikle; bir kısım kamu personeline 15.08.2008 tarihinden itibaren denge tazminatı adı altında ek ödeme yapılması öngörülmüştür.
Maaşları dengelemek için yapılan düzenleme ile bırakın maaş dengelemeyi, bazı çalışanların maaş dengesini daha dengesiz hale getirmiştir. Bu maaş dengesizliğine bakanlık çalışanları arasında bakılacak olursa, en fazla MEB çalışanları arasında dengesizlik yaratılmıştır. Nasıl mı? Yardımcı Hizmetler kadrosunda çalışan, hizmetli ile Genel İdare Hizmetlerinde çalışan Memurun, Şef ’ten fazla maaş alması, okullarda görevli bir Okul Müdürünün ve Öğretmenin, İlçe Milli Eğitim Müdüründen, Şube Müdüründen fazla maaş alması gösterilebilir. Bu durum bakanlık bürokratlarının ilgisizliğinden, vurdumduymazlığından ve beceriksizliğinden kaynaklandığını düşünüyorum.
Dengesiz bir durum yarattıklarının farkına varan bakanlık yetkilileri, ek ders yönetmeliğinde değişiklik yapma isteği ile durumu düzeltme yolunda bir çalışma içine girdikleri, basındaki haberlerden anlaşılmaktadır. Ancak alınan duyumlardan, yapılan bu çalışmanın İl Milli Eğitim Müdür Yardımcıları, İlçe Milli Eğitim Müdürleri, Bakanlık Merkez ve Taşra Şube Müdürleri ile İlköğretim Müfettişleri unvanlarıyla sınırlı tutulduğu ve şeflerin bu çalışmanın dışında bırakıldığı öğrenilmiştir.
Çalışma aşamasında bulunan bu ek ücret yönetmeliği ile yapılacak ek ücret iyileştirmesine biz şeflerinde, maaş ve ekonomik durumu gözetilerek dahil edilmesini istiyoruz.
Her ne kadar bu istek ve sitemlerimizi ilgili resmi makamlara iletmiş olsak da, birde siz basın yoluyla bu derdimizi, kamuoyu ile paylaşmak ve Başbakanımıza, Milli Eğitim Bakanımıza, Maliye Bakanımıza seslenmek istiyoruz.
Bakanlar Kurulu imzasına açılmış bulunan ek ücret yönetmeliği hakkında ki bu yazımızın
köşenizde yayınlanması biz şefleri mutlu edeceği edeceğini ve amacımıza ulaşmamızda çok büyük bir adam olacağını bilmenizi isteriz.
Hüseyin CENGİZ- Milli Eğitim Çalışanı, Şef- ÇORLU
Doğalgaz ve fındık
ENERJİ Bakanı Hilmi Güler, üşüyen vatandaşa fındık yemesini tavsiye ediyor.
Ekonomiden sorumlu ile Sağlık Bakanları da eleştirilere, OECD ülkeleri mukayesesi ile cevap veriyor...
Aynı ülkelerle milli gelir karşılaştırması nedense akıllara gelmiyor.
Anlaşılan sayın Bakanın ’fındık fiyatı’ndan da haberi yok.
Ucuz doğalgaza kafa yorması gerekirken, yaptığı öneri sadece acı-acı güldürüyor insanları...
Aslında, vatandaştan ne kadar uzak ve kopuk olduklarını itiraf ediyorlar.
Metin ALTAY
Trafik polisi de bundan muzdarip
ÖZVEREN Sokak’ta oturanlar adına Levent Gürses yazıyor:
Son zamanlarda sokağımızda trafik polislerinin terörü esmektedir.
Konu şu... Sokağımızda iki Danıştay üyesinin oturduğu lojman vardır. Sokağın sol yanına park yapılması yasaktır, diye trafik levhaları konulmuş.
Arabalar sol yana park edilmesi durumunda çekilir, sabah-öğle ve akşam üstü bu faaliyet çok ciddi bir şekilde yürütülmekte, buraya kadar herşey normal.
Her ne hikmetse bu lojmanların önündeki arabalara dokunulmadan apartman sakinlerinin evlerinin önündeki arabalar çekilmekte... Bu durumu trafik polisi Murat Kaya’ya neden Danıştay lojmanları önündeki araçlar çekilmiyor diye sorduğumuzda, memur beyin yanıtı "İçişleri Bakanlığı’nın bir genelgesi var; yargıç ve savcılara ceza yazamıyoruz, bizde bu durumdan müzdaribiz, bizi şikayet edebilirsiniz, adım Murat Kaya..." dedi.
Böyle bir uygulama yapılabilir mi? Böyle bir genelge İçişleri Bakanlığı’nca yayımlanabilir mi?
Yetkililerden bunu öğrenmek ve bu uygulamaya son verilmesini istiyoruz.