Yalçın Bayer: Deprem bölgesi savcıları konuşuyor

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

Ceylanlar'ın, Aydınlar'ın, Yükseller'in hakkında dava açılıp açılmadığı soruluyor.

Yaklaşık 500 dolayında ölen olduğu için henüz soruşturma bitmiş değil...

Ceylan'ın konutlarında yakınları ölenler, bir platform oluşturdu. Yüksel'in sitelerinde ölenlerin çoğunluğu Şekerbank mensupları... Cumartesi günü Kadıköy Söğütlüçeşme'de mevlit okutuldu. Önümüzdeki pazar günü de Kadıköy Evlendirme Dairesi'nde toplanacak... Ankara'da dava açılması için bir grup çalışıyor.

Yalova Savcısı Metin Fadıllıoğlu'nun verdiği bilgiye göre, şimdiye kadar 163 soruşturma açıldı; bunlar için Asliye Ceza Mahkemesi'nde 59 iddianame hazırlandı. 49 gıyabi tutuklama kararı çıkarıldı, bunların 9'u hakkındaki tutuklama kararı vicahiye çevrildi.

Yani Veli Göçer dahil 9'u cezaevine konuldu; diğerleri kaçtı. Polis ve jandarma kendilerini arıyor.

Siyasetle bağlantılı üç büyük müteahhidin yaptıkları evlerle ilgili soruşturma ise hangi safhada?

Bu soruşturmayı ise Cumhuriyet Savcısı Abdüllatif Çakır yapıyor.

SAZAK, CEYLAN VE

AYDIN HAYATTA DEĞİL

Çakır, dün kendisiyle konuşurken, ‘‘Siyasilerden baskı gelmesi mümkün mü, topluma mal olmuş bir davayı kimse kapatamaz. Ben de depremi yaşayan insanım’’ dedi.

Depremden bir hafta sonra Çiftlikköy ve Çınarcık'ta çalışmaya başlamış. Yıkılan molozlar arasında keşif yaptırmış, beton, demir gibi örnekler almış.

Yüksel'deki zorluğunuz nereden kaynaklanıyor?

- 1968'de başlamış, 1971'de bitmiş. Baştan Yüksel ile Şekerbank'ın adları geçiyor; sonra inşaatı Yüksel Limited yapıyor. Ortakları; Gün Sazak (1980 öncesinde katledildi), Yılmaz Sazak, Mehmet Sert, Güven Sazak (İdare Müdürü), Mustafa İlker Uçagök, Ahmet Güncel Ayalt (Fenni Mesul). Araştırmamızda şaşırtıcı bir şey var, projeye uygun olarak demiri 24'lük kullanmışlar, beton sağlam... Zeminden mi nedendir, yıkılmış. İmar yönetmeliklerine harfiyen uymuşlar, İTÜ'den tespit yaptırmışlar. Ama aradan yaklaşık 30 yıl geçmiş. Biz bu tespitleri ortaya çıkarıyoruz.

Dava...

- Tabii açacağım, büyük bir hukuki mücadele yapacağım. Sıkıntı şurda; şirketin sahiplerini Ticaret Sicili'nden soruyoruz. Enkaz altında kalanların kimliklerini tespit ediyoruz, ayrıca müştekiler de var... Çok zor... Bir isim geliyor, ama hangi sitede ölmüş belli değil. Bu kadar can verilen olayda soruşturmaya günler yetmiyor. Ama bu hafta sonunda dava dosyası hazır hale gelebilir. Emin olun bu sıkıntılar ve zorluklar içinde cımbızla arayıp buluyorsunuz delilleri...

BASKI YOK

Ceylanlar'ın durumu...

- 1984'te başlayıp 91'de biten Ceylankent'i yapan bir şirket maalesef yok. Elimizde 'Ağa Ceylan ve Ortakları' diye bastırılmış bir antetli káğıt var. Onları soruşturuyoruz, aile mensupları kimdir diye... Görülüyor ki, inşaatı gerçek kişi olarak Ağa Ceylan yapmış, tüzel kişilik ise yok. Bilindiği gibi Ağa Ceylan 1995'te vefat etmiş.

Ağır gitmiyor mu işler?

- Nasıl yetiştireyim, söyleyin. Ağa Ceylan 1995'te, Aydın Siteleri'ni yapan milletvekili Cevdet Aydın da bu yıl ölmüş. Onları da yazışma yoluyla tespit ediyoruz.

Size baskı yapıldığı iddialarına ne diyorsunuz?

- Şerefim hakkı için hiçbir siyasetçiden baskı görmedim, görmem de mümkün değil. Ben görevimi kötüye kullansam da, kamuya mal olmuş bir durum karşısında kim böyle bir şeyi düşünebilir? Yapmayın lütfen.

Bizans'ın

'kahpe'si olmadı

REYTİNGİ yüksek ve çeşitli alanlarda faaliyet gösteren pekçok ünlü ismin görev aldığı 'Kahpe Bizans' filminin kısa jeneriklerinden çıkartabildiğime göre, Cüneyt Arkın'ın eski tarihi filmlerinden esinlenerek komedi tarzına uyarlanmış bir yapıt... Ancak, Bizans tarihinden, yaşamından bazı kesitler oldukça abartılı, alaycı, küçük düşürücü bir şekilde işleniyor.

Bir vatandaş olarak sanata ve üretkenliğe karşı olmamız diye bir şey mümkün değil. Ancak Bizans, döneminin en güçlü ve uygar impatarorluklarından biridir. Dönemin sanat, ekonomi, ticaret, üretim kentleşme, hukuk alanlarında en ileri seviyelerde çalışmalar yapılmış ve hayata geçirilmiştir.

Genel olarak ise Latin-Greek kültürünün bir koludur. Dil, tarih, din olarak bugünkü komşumuz Yunanistan ile aynı köklere sahiptir. Aynı zamanda halen ülkemizde yaşamakta olan belirli bir azınlık ile de aynı kültürel, etnik öğeleri paylaşmaktadır.

Özellikle komedi alanında abartılı üslup doğaldır, ancak bu üslup ile beraber özellikle son dönemlerde oldukça gerginleşen ve daha sonra deprem ile bir anda beklenmedik derecede tarihinde ilk defa bu kadar yakınlaşan iki ülke arasında, potansiyel sorun teşkil edebilecek sanat olmamalıdır. Yani ortak geçmiş özelliklere ait bir yapıya, 'Kahpe Bizans' şeklinde aşağılayıcı, haysiyet kırıcı ve film boyunca da alay edip küçük düşürücü sanat, bence yapılmamalıdır.

Düşünebiliyor musunuz, bir Yunanlı prodüktör de, 'kahpe' ya da başka bir sıfatla '... Osmanlı' filmi çevirse tepkimiz ne olurdu?

Aynı topraklarda yaşadığımız medeniyetleri, 'sanat yapıyoruz, sanat özgürdür, engellenemez' kalıpları arkasına sığınıp sorumsuzca aşağılayarak alay konusu yapıp küçük düşürerek bir yere varmamız mümkün değildir.

Murat N. BERKSUN İSTANBUL

GÜNÜN SÖZÜ

‘‘Her rock müzik dinleyen mutlaka satanist oluyorsa, 'Halimeyi Samanlıkta Bastılar' türküsünü dinleyen tecavüzcü mü olacak?’’

(Okur Z. Kahraman

İSTANBUL)

YILDIZ Teknik Üniversitesi Oyuncuları'ndan: Gölcük'te vatani görevini yaparken evi yıkılan Asteğmen Gürkan Gür'ün tüm aramalarımıza rağmen ne ölüsüne, ne de dirisine rastladık. Civardaki komşuları böyle bir kişinin hastaneye Turhan Özkul adı ile kaldırıldığını söylediler. Fakat daha sonra Turhan Özkul adlı kişinin enkazdan cesedi çıktı. Bizler hastaneye kaldırılan kişinin Gürkan olduğunu sanıyoruz. Umutlarımız tükeninceye kadar onu aramaya devam edeceğiz. Bizler Gürkan'ı çok özlüyoruz. Tanıyanlar, görenler lütfen bizleri arasınlar. (0212-216 58 18-19-20/0532-573 36 85)



Yazarın Tüm Yazıları