CHP yeni seçmenle kucaklaşamadı

SİYASET sosyoloğu, akademisyen Serdar Taşçı’yla genel seçim sonuçlarını konuşuyoruz.
Seçimin ilk mesajı nedir?
Demokrasi genel seçim yoluyla yurttaşın etkin katılımını öngörür ve böylece kendi kaderini tayin hakkı tanır. Bunun en önemli sonuçlarından biri ‘zorbalığın önlenmesi’dir.
Bu açıdan bakınca seçimin tek mesajı HDP’nin % 10 barajını rahat aşmış olması. Koalisyon bunun bir sonucu olarak ortaya çıkıyor. Yani seçim koalisyona yol açmıyor, HDP’nin barajı aşmasına bağlı bir sonuç bu. AKP’nin 2002’de % 34 oyla tek başına iktidar olduğunu hatırlayalım. Eğer HDP barajı aşmasa idi, AKP şimdi daha yüksek (% 41) oy oranıyla tek başına iktidar olabilecek, seçmenin verdiği dersten bahsetmeyecektik. Muhalefet çok sevinmesin.
AKP güç kaybetmedi mi?
İktidar partisi son 4 genel seçim ve son 3 yerel seçimi 1’inci geçiyor. Bu demokrasi açısından başarıdır. Tabii, demokrasinin tek ölçütü seçim başarısı değil. AKP seçimin kaybedeni diyemeyiz, siyasetin kaybedeni diyebiliriz. Örneğin, 1’inci olmasına rağmen tek başına iktidar olamıyor. Aldığı % 41 oy, 13 yıldır iktidar olmasına rağmen hâlâ ciddi bir oran... Kaybettiği % 20 oy ve 2 milyon seçmen, tüm illerde oy kaybetmiş olması AKP’nin Türkiye seçmeninin ilk tercihi olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Ya muhalefet?
Muhalefet bu gerçeğin farkında olmadığı için, mesela CHP, genel merkez önünde kutlama yapıyor. Gülünç bir durum. Oysa AKP’yi 13 yıla rağmen yine 1’inci çıkaran anamuhalefet CHP önceki seçime göre hem oy oranı hem seçmen sayısı açısından kayba uğruyor. HDP tüm illerde, MHP bazı iller dışında tüm illerde oy sayısını arttırırken, CHP sadece 10 şehirde 1’inci oluyor ve İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Mersin, Kocaeli, Tekirdağ, Balıkesir, Hatay, Çanakkale ve Tunceli gibi illerde seçmen kaybediyor.

ŞAİBELER VE LİYAKAT

Kalesi olarak anılan İzmir’de vekil sayısı 13’ten 12’ye düşüyor. İstanbul’da hem oy vekil sayısı düşüyor. Türkiye’de artan seçmen sayısı 2011’e göre 5 milyon artmasına rağmen CHP bundan pay alamıyor. Bunun anlamı 1 milyondan fazla oy kaybına uğraması demek.
Bunun neresini kutluyorlar?
Önseçime rağmen bu sonucun alınmasını partinin klasik sorunlarına ek olarak önseçime karışan şaibeler ve kontenjan atamalarının oy oranına olumlu etki yapabilecek liyakatteki kişilerden seçilmemiş olması olarak özetlemek mümkün.
HDP ne yapar?
HDP tüm illerde oyunu arttıran tek parti... 2.5 milyon oyunu 6 milyona taşıyor. İstanbul’un Esenyurt, Bağcılar, Sultangazi, Zeytinburnu, Beyoğlu ve Şişli gibi ilçelerinde Türkiye ortalamasının çok üstünde oy alıyor. Mesela Esenyurt’ta % 23 oyu var. ‘Ulusalcıların’ kalesi görülen İzmir’de iki bölgeden de vekil çıkarıyor. Sadece Kürt ve sol seçmenin değil, demokrat, entelektüel ve üniversiteli genç çevrenin de teveccühünü kazanmış durumda. Demokrasiyle ve Türkiyelilik vurgusuyla yakınlığı oranında oy oranını artırarak kitlesel bir sol parti konumuna gelebilecektir. ‘Emanet oy’ kavramı doğru değil... Çünkü seçimlerde oyların tümü zaten belli bir süre için emanet. Bu sadece HDP için değil tüm partiler için geçerli. Seçmen süreçte sizi beğenmezse oy vermek zorunda değil.

FAY HATLARI KAŞINIYOR

Bundan sonra ne olur?
Sayın Davutoğlu siyasi bir amaç için Allah’tan, tarihten bahsediyor, yemin ettiriyor. Bir diğeri vatan-millet deyip diğerlerini düşman ilan ediyor. Ötekileştirme had safhada. Toplumun buna bir tepkisi olacaktı er geç. Siyaset ezeli-ebedi hakikatlerin uğraşı değil. Geçici ve gündelik bir faaliyet. Burada yurttaşlar belli süre için temsilci seçiyor. Çünkü kararların hızlı ve etkili alınabilmesi için milyonların yerine az sayıda insanın görevli olması gerekiyor. Konu bu kadar basit. Türkiye’de ise siyasete böyle bakılmadığı için ‘din-iman-vatan-milet’ demagojileri ile aslında yurttaş ve barış yıpratılıyor. Siyasetçi topluma hizmet edeceğine, toplumdaki fay hatlarını kaşıyor. Ancak görüyoruz ki demokrasi bunu da eninde sonunda aşıyor.

GÜNÜN TESPİTİ

“SEÇİM sonuçları her ne kadar arzu edilen şekilde neticelenmemiş olsa da, AKP’nin tarihe gömülebilmesi için adeta bir nefes arasıdır. Herhangi bir muhalefet, erken seçimi çözüm olarak sunarsa, hem kendisini ve hem de ne yazık ki Türkiye Cumhuriyeti’ni tarihe gömmenin önünü açacak demektir. Allah akıl fikir ihsan eylesin...”
Necdet DEMİRCAN

Baykal ve Erdoğan

BİR okurumuzdan kısa bir not: “Sayın Baykal, Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasette önünü açan kişidir. Şimdi de Parlamento açıldığında Meclis Başkanı olacağına göre, Erdoğan’ı ‘götüren’ adam olabilir mi?”
(Sayın Baykal yine bize kızmasın, ama böyle düşünenler de var.)

Kuran dile geldi

1400 yıl önce indim yeryüzüne, tüm haşmetimle
Adalete, ahlaka, iyiye, güzele göz kırparım
İnsanlığın kutsalıyım, sevgimle, merhametimle
Çıkarına alet edenleri yıldırımdan da fena çarparım.
Gani AŞIK

Biliyor musunuz

-ONUR Öymen’in “Halkın seçimde verdiği mesajlar iyi anlaşılmalıdır. Sayın Kılıçdaroğlu’nun seçimleri demokrasi kazandı sözleri doğrudur. Ancak, İngiltere’deki son seçimlerde olduğu gibi, demokrasinin bir gereği de seçimi kaybedenlerin çekilmeleri ve yerlerini daha başarılı olabilecek arkadaşlarına bırakmalarıdır. Bu basireti gösterecek liderler, partilerine de Türk demokrasisine de büyük hizmet yapmış olacaklardır” dediğini; CHP 24. dönem İstanbul milletvekili Süleyman Çelebi’nın seçim sonuçlarının Türkiye’nin yeniden inşası için, tahrip edilen hak ve özgürlüklerin yeniden kazanılması için MHP, HDP ve CHP’ye büyük sorumluluk düştüğünü, hükümeti kurma yetkisinin CHP’ye verilmesi gerektiğini dile getiren bir basın açıklaması yaptığını...

Mesaj panosu

SEÇİMDEN sonra Selahattin Demirtaş’ın Öcalan’a teşekkür etmesi, affedilemez ve unutulmayacaktır. Yeni CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’in “Biz görevimizi yaptık. HDP’nin barajı aşmasını sağladık” sözleri de unutulmayanlar arasında anılacaktır.Suay KARAMAN