Cem Radyo: RTÜK hakkımızı korumuyor

CEM Radyo ismiyle 96.40 frekansından İstanbul merkezli yayın yapıyoruz. Beş yıl önce bu frekansı RTÜK bize verdi.

Ama öte yandan asıl frekansı 97.20 olan Uzan Grubu'na ait Metro FM de asıl frekansına ek olarak İstanbul'un Kadıköy yakasında bizim radyonun frekansından da yayın yapıyor. Yani elinde birden fazla frekans bulundurmak adına bizi ciddi şekilde mağdur ediyorlar.

Bu sebeple radyomuz Kadıköy'ün Bostancı semtinden başlayarak Gebze'ye kadar olan bölgede dinlenemiyor.

Bu konuda şimdiye kadar yasalardaki hükümler belirsizdi. Ama geçen ocak ayında RTÜK bir yönetmelik çıkardı ve aynen şöyle denildi:

‘‘Bir radyo yayın kuruluşu, bir yerleşim birimine birden fazla frekanstan yayın yapamaz.’’

RTÜK'
e 4 yıldır bu yönetmeliği hatırlatan onlarca dilekçeyle başvurdum. Herkes topu birbirine attı; dilekçeler kayboldu, beni ilgisiz kişilere bağladılar. En sonunda RTÜK Başkanı Fatih Karaca ile konuştum ve dilekçenizi ‘ilgili daire’ye iletiyorum, dedi. Bir hafta sonra ‘ilgili daire’yi aradım. Karaca'nın kendilerine göndereceğini söylediği dilekçemden habersizdiler. Sonunda gazeteciliğimin verdiği ısrarcılık sonucunda bana verilen cevap şu oldu:

‘‘İlgili radyoya yazı gönderilip durum hakkında bilgi istendi.’’

Ne güzel değil mi? RTÜK sanki durumu bilmiyormuş gibi davranıyor. Halbuki beş yıldan beri başvurup duruyoruz onlara. Peki radyo yayın kuruluşu cevap vermezse ne olacak? Belli değil.

RTÜK radyolardan, yayınladıkları reklamların %10'unu alıyor. Üstelik bu ödeme bir gün geciktirilirse radyoyu kapatma yetkisine da sahip... Peki radyolara hizmet etmekle yükümlü olan bu kuruluş neden bu hantal yapıdan kurtulamıyor. RTÜK, Uzan Grubu'nun gücünden mi çekiniyor bilmiyorum ama Cem Radyo da yurtiçinde ve dışında milyonlara sesleniyor.

Fuat UĞUR- Cem Radyo Genel Yayın Müdürü-İSTANBUL

Kırkıncı Hoca'nın elini öpenler


ERZURUM'dan bir okurumuz telefonda ‘‘Bekledim kim ne zaman, nerede yazacak diye... Ama görmedim; sonunda anlatmaya karar verdim’’ dedi.

Dinliyoruz:

‘‘ADALET Bakanı Cemil Çiçek iki hafta önce Erzurum'a geldi. Cuma namazını kılmak üzere Ulucami'ye girdiği sırada gazetecileri atlatarak bir şekilde ortadan kayboldu. Sonra dediler ki; Erzurum'un ünlü din adamlarından 'Kırkıncı Hoca'nın mekánına gitmiş.. (Doğrudur, Demirel ve Mesut Yılmaz da geldiklerinde ziyaret ederler.) Elini öperek hayır duasını almış... Bu arada Tayyip Erdoğan'ın selamını iletip, kendilerinden bir emri olup olmadığını sormuş...

Nasıl bir ülkede yaşıyoruz ki, bu ülkenin devletinin bir bakanı -hem de Adalet- '40. Hoca' diye birini ziyaret edebiliyor?

Tayyip Erdoğan seçim gezileri için Erzurum'a geldiğinde gazetecileri atlatarak '40. Hoca'nın evine gitmiş ve Erzurum'dan milletvekili adaylarının listesini (40. Hoca'nın belirlediği iddia edilen listeyi) alarak ayrılmıştı. Seçimlerde aday gösterilen listede 7 milletvekillinden 6'sı tarikat soyundan gelen milletvekilleriydi ve şu an Atatürk'ün Erzurum Kongresi'ni yaptığı ili temsil ediyorlar. (2. sıradaki milletvekili Diş Hekimliği Fakültesi eski Dekanı Prof. Muzaffer Gülyurt, Kırkıncı Hoca'nın en yakınıdır.)

Bunu yapan Türkiye'nin Adalet Bakanı ise bu ülkede adalet olur mu sizce?

Anımsar mısınız; aday listesinin nasıl değiştiğini, liste başındaki ismin (Prof. Recep Akdağ) bugün Sağlık Bakanı olduğunu, kızını eğitim sistemini beğenmediği için internet yoluyla okuttuğunu, eşinin çarşafa benzeyen kıyafetini yazmış; Sayın Bakan'ı kızdırmıştınız!’’

AKP, feodal yapıyı bozacaktır


AKP Ağrı Milletvekili Halil Özyolcu, ‘‘Milletvekilinin aile şirketi...’’ (17.4.2003) yazısı üzerine aradı. Özyolcu, avukat ve en genç milletvekillerinden biri... Sohbetimizden şöyle bir özet yaptık:

‘‘Ağrı'nın Doğubeyazıt, Hamur ve Patnos ilçelerinin milli eğitim müdürlükleri vekaleten yürütülüyordu; diğerleri de asaletle... Erkan Mumcu döneminde bilindiği gibi 'vekalet'ler görevden alındılar. Patnos'ta görevden alınan Şirin Nadir'in Türkçesi yerinde miydi; okuma yazma biliyor muydu acaba? Yerine verilen Mustafa Yardımcı bir süre sonra şube müdürlüğüne dönmek istedi; yerine de Harun Özyolcu getirildi. Diğer atamaların dışında kimse ile akraba ilişkim yoktur. Doğunun hali ortada; eğitimde kaliteyi artırmamız gerekiyor. Ben Milli Eğitim camiasında kim kimdir, nereye mensuptur; kime selam verirler bilmem.

Aşiret

-
Burada aşireti olmayan insan olmaz. Büyük aşiret vardır; küçük aşiret vardır. Aslında keşke olmasa... AKP'nin amacı feodal yapıyı bozmaktır. Doğuya büyük hizmetler yapacağız. Beni merak ediyorsanız; tepe aşiretimiz Haydari'dir; altı Akubi'dir.

Solcu musunuz?

-
Allah korusun.

Neden?

- Belki muhafazakár olduğumu ifade etmek anlamında böyle bir şey söyledim. Düşünce yapıma uygun değildir. Bugün haksızlığa uğrayanlara sahip çıkanlar 'solcular' olarak ifade ediliyor. Ama herkesin bir inancı var; bunların sorgulanması doğru değil.

Siz hangi tarikattansınız?

-
İl başkanı ve milletvekili adayı olduğumda; genel merkeze Hizbullahçıdır; PKK'lıdır, Nurcudur, hatta Hamasçıdır demişler. Bu yolda bir sürü faks... Ben bunların hepsinden nasıl olurum. Ağrı'da hakkımda öyle düşünen insanlarımız varsa; demek ki aramızda filozoflar artmış, hatta Aristo'lar bile çıkmış demek lazım... Böyle şeyler düşünüp uydurabiliyorlarsa vay halimize...

GÜNÜN SÖZÜ


‘‘(Hükümete...) İş Yasası ile çalışanların 70 yıllık haklarını buduyorsunuz. Buradan sesleniyorum; bu ülkenin işçisinin huzurunu kaçırmayın, sosyal barışı bozmayın, sizi uyarıyoruz. Bir zamanlar bu ülkede bazı siyasiler başlarını taşlara çarptı siz de çarpmayın.’’

(Türk-İş Başkanı Salih Kılıç)
Yazarın Tüm Yazıları