Paylaş
Büyükşehir’in yorgunluğunu, sorunlarını anlayabilmek için biraz geri dönmek gerekiyor.
Büyükşehir Belediyesi’nde yeni dönemde Adem Baştürk yeniden Genel Sekreter yapıldı.
Bunda Başbakan Erdoğan’ın her zamanki gibi etkisi oldu.
Baştürk, YTÜ’de çevre profesörüydü. Tayyip Erdoğan’ın, belediye başkanlığında yatırımlardan sorumlu döneminde Genel Sekreter Yardımcısı’ydı. Ali Müfit Gürtuna zamanında Genel Sekreter oldu. 2002 milletvekili seçimlerinde Kayseri milletvekili seçildi.
GÜNÜN SÖZÜ |
Kadir Topbaş, ilk başta eski Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Ramazan Evren’le çalıştı, ancak yıldızları barışmadı. Evren ayrılınca yerine Büyükşehir’de mali işlerden sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Mesut Pektaş, Genel Sekreterliğe getirildi. Ancak Pektaş’la Kadir Topbaş’ın arası son dönemlerde bozuldu. Aslında Pektaş’ın, her zaman Ankara’da bir göreve getirileceği belediye kulislerinde her zaman konuşuldu. Merkez Bankası Başkanlığı, Maliye Müsteşarlığı, TMSF Başkanlığı ve Sayıştay Başkanlığı gibi...
Kadir Topbaş, ikinci kez seçilince ve Ankara’da bir görev verilmeyince, izne ayrılıp emekliliğini istedi.
Yeni dönemde Büyükşehir Belediyesi’ne taze kan gerekiyordu. Yeni bir heyecan verecek, ayakları yere basan ve Kadir Topbaş’ın zaman zaman dış etkilerin etkisiyle gündeme getirdiği yüksek bedelli projelerini frenleyecek, en önemlisi de belediyenin borç yükünü çevirebilecek bir isim gerekiyordu.
Bu isim sonunda, Başbakan tarafından önerilen Prof. Adem Baştürk oldu.
Her ne kadar Topbaş’ın ‘memnun’ olmadığı söylense de Erdoğan’ın ‘emri demiri kesti.’
AKP’nin güvenilir isimlerine göre, zorlu bir sürece giren Büyükşehir’de Adem Baştürk’ün getirilmesi olumlu karşılandı.
Bu değerlendirmelere göre, Baştürk’ü bekleyen zorlu sorunlar iki başlıkta özetlenebilir:
TEMEL 2 SORUN
1- Gereksiz ve aşırı yatırımlar ile seçmenlere yapılan yardımlarla Büyükşehir büyük bir borç altında girdi. Bunun üzerine bir de kriz geldi. Bütçe gelirlerinin azalmasıyla belediye gelirleri de azaldı. Bunun sonucu olarak birçok müteahhit işleri durdurdu. Şu anda gözlenen sadece ‘çiçek dikimi’nin yapılması...
2- Büyükşehir’de sık sık yapılan atamalar nedeniyle bürokratlar arasında ‘güvensizlik’ nedeniyle işlerin durma noktasına gelmiş olması... Herkes frene basmış, ne olacağını bekliyor. Personel de, kendileriyle diyalog kuracak bir yönetim bekliyor. Prof. Adem Baştürk bunların üstesinden gelir mi? Belediye’nin üst düzey yöneticileri “Kendisini daha önceden tanıyoruz, bu sorunların üstesinden gelebilecek sakin ve güvenilir bir hoca. Son dönemde milletvekilliği bile istemedi ve işinin başına döndü. Başbakan İstanbul’da olanların farkında olduğunu için kendisini göreve çağırdı” diye konuşuyorlar.
KİRLİ İŞLER
En büyük sorunlardan biri de belediyelerde dönen ‘kirli işler’in nasıl önleneceği konusunda düğümleniyor. Bize her zaman ‘kaçak’ yapı ihbar ve şikâyetleri gelir. Bunlar genellikle ‘tamir-tadilat işleri’ diye bilinir. İstanbul’un geleceği açısından da önemli bir sorundur bu... Bu vesile ile Boğaz’dan toplanan ‘bağış’ olayını da unutmamak gerekiyor. Vatandaşın ‘bağış’ vermeden tamir-tadilat yaptıramadığını sağır sultan biliyor.
Büyükşehir’den yazacaklarımıza devam edeceğiz.
Kim bu Cüppeli
DİNDE şu caiz mi, bu caiz değil mi? Kim ki bu ‘Cüppeli’’, din âlimi mi? İlahiyat profesörleri dururken reyting için mi bu saçmalıklar? Adam mı kalmadı memlekette, bir de çok önemli şahsiyetmiş gibi sürekli dönüp dolaşıp reklamı yapılıyor?
Bir insanın bari bir tarafı tutarlı olur, yok arkadaş... Kimi zaman şundan kimi zaman bundan hep farklı telden çalınıyor.
Doğru düzgün, dinlerken düşünebileceğimiz, düşünürken öğrenebileceğimiz hiç kanal yok mu? Din konusunda ahkâm kesecek, kasım kasım kasılacak büyük âlim, din şaheseri cüppeli bilmem ne... Din kimlere kaldı, Allah akıl fikir versin akıl fukaralarına...
Hakan ASİLTÜRK
Mehmetçik Vakfı açıklıyor
Askerimize bir şey olursa ne ödeniyor
TSK Mehmetçik Vakfı Genel Müdürlüğü, “Askerlikte hayat sigortası” (16.7.2009) yazısı üzerine şu bilgiyi aktarıyor: “TSK Mehmetçik Vakfı, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde vatani görevini yaparken şehit olan veya herhangi bir nedenle hayatını kaybeden erbaş ve erlere (er, onbaşı ve çavuş) Temmuz 2009 itibariyle 26.128 TL (memur maaş katsayısına göre artmaktadır).
Gazi olan veya engelli duruma düşen erbaş ve erlere ise derecelerine göre Temmuz 2009 itibariyle 26.128 TL ile 13.064 TL arasında değişen tutarlarda bir defaya mahsus ödeme yapmakta, ayrıca gazi ve engelli Mehmetçiklere yaşamları boyunca, çocuklarına ise üniversiteyi bitirinceye kadar her ay düzenli olarak yardımda bulunmaktadır.
Ayrıca, TSK Mehmetçik Vakfı tarafından vatani görevini yapan erbaş ve erlerimiz için isteğe bağlı olarak yararlanabilecekleri Mehmetçik Yaşam Sigortası isimli bir ürün geliştirilmiştir. Bu ürün, Anadolu Sigorta ile birlikte Mehmetçik Vakfı Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti. tarafından 27 Kasım 2000 tarihinden itibaren uygulanmaktadır.
Sigorta hizmeti sadece vefat ve kaza sonucu maluliyet risklerini kapsamaktadır. Her türlü vefat halinde geride kalan vârislere ödenecek sigorta tazminatı 22.500 TL’dir. Sigortalının maluliyeti halinde ise maluliyetin derecesine göre üst sınır olan 22.500 TL’ye kadar ödeme yapılmaktadır.
Sonuç itibariyle vatani görevini yapan Mehmetçiklerin bu görevleri esnasında vefat etmeleri halinde toplam 48.628 TL ödeme yapılmakta, çocuklarına 26 yaşına kadar yardım edilmekte, gazi ve engelli Mehmetçiklere ise toplu ödeme yanında hayatları boyunca memur maaşına endeksli ödeme yapılmaktadır.”
MESAJ PANOSU
‘YOK Oluştan Dirilişe, Tutsaklıktan Özgürlüğe Lozan’ başlıklı panelin konuşmacıları: Av. Muammer Aydın (Baro Başkanı), Av. Hüseyin Özbek, Dr. Bilal N. Şimşir, Prof. Dr. Kemal Çiçek, A. Öner Pehlivanoğlu, Dr. Ercan Karakoç. Yer: İstanbul Barosu, Beyoğlu, bugün 14.00
Paylaş