Paylaş
Biz bu acılarla yaşarken ve yasını unutmadan, benzer felaketlerin Avrupa’nın başkentinde yaşanıyor olması bizi ‘tarihsel’ bir sorgulamaya sevk ediyor.
Biz de dahil olmak üzere, AB ülkelerinin ilham ve örnek alması gereken kuruluşlarının başında Alman İstihbarat ve Emniyet Teşkilatı geliyor herhalde. Gerçi bu, yeni bir olgu da değil.
Bu süreçte tarihçi bir dostumuzun düştüğü bir not dikkatimizi çekti.
“Kutsal Roma-Cermen İmparatoru Frederic’in Haçlı Seferleri’nden bu yana, Almanya’nın Anadolu ve Ortadoğu Müslümanları ile yürüttüğü politikalar, her zaman diğer Avrupa ülkelerininkinden daha verimli olmuştur. Bir başka deyişle, Müslümanlara yakın, Avrupa devletlerine mesafeli...
Bugünlerde de Alman politikalarında, bu verimlilik en azından ‘tedbir’ seviyesinde net olarak kendisini göstermektedir.
Londra, Atina, Madrid, Paris, İstanbul, Ankara ve Brüksel’de terör örgütlerince bombalar patlatılıyor.
Brüksel demokrasi ve özgürlükleri en yüksek seviyede uyguladığı iddiasıyla terör örgütlerine her dönem müsamaha göstermiştir. (Asala, PKK, DHKP-C gibi...) Ancak görüyoruz ki, ‘ateşle oynayanın eli yanar’ atasözü boş yere söylenmemiş...
Hatırlatmakta fayda olduğunu düşündüğümüz bir husus da; XII. yy’dan bu yana, 30 Yıl Savaşları dahil olmak üzere, ‘Reich’ın toprakları üzerinde patlayan bir bomba duydunuz mu?
Bölgedeki komşularımızla yakın dostluk (!) münasebetlerimize rağmen, Ankara ve İstanbul’da patlamış olan bombaların ön uyarı ve istihbaratını bile ilgili teşkilatlarımız Almanlardan edindiler!
İster inanın ister inanmayın!
GÜNÜN UYARISI
“DIŞ siyaseti güdenler, azgın bir akıntıya kapılmış kayık yolcularına benzer. Akıntıya karşı gelemezler, kayığı durduramazlar. Tek yapabilecekleri şey, ellerindeki kürek ve sırıklarla kayığın bir kayaya çarpmasına mani olmaktır.
Bir memleketin siyaseti rayında gider. Bu rayı milli karakter, coğrafi durum, dünya ahvali döşer. Devlet adamlarına düşen vazife, siyasetin raydan çıkmasını önlemek, bu kadar.”
Zeki KUNERALP Diplomat
İSFALT ihalesi çok baş yakacak
İSTANBUL Büyükşehir’in İSFALT eliyle yaptırdığı asfalt ihalesi TBMM’den sonra İBB’nin de gündemine geldi.
CHP’li Bahçelievler-İBB meclis üyesi Seyit Ali Aydoğmuş, 29 Şubat’ta yapılan ihale ile ilgili olarak Başkan Kadir Topbaş’a kapsamlı sorular yöneltti. İhaleye 3 şirket dışındakilerin silah zoru ile sokulmadığını belirten Aydoğmuş, sunduğu belgelere dayanarak 9 soruya yanıt beklediğini söyledi.
Şikâyetçilerin dilekçesinde “İhale gününde idarecilerin ve müteahhitlerin şahit olduğu tam anlamıyla bir rezalet organizasyonunda firmalar ihaleye teklif verememiş, bazılarının zarfı yırtılmış, mafya tarafından 100’e yakın adam getirtilmiş...” ibaresinin yer aldığını bildiren Aydoğmuş, bu olayla ilgili olarak cumhuriyet savcısının İhale Kanunu’na muhalefetten soruşturma talimatı verdiği hatırlatıldıktan sonra Topbaş’a özetle şu sorular yöneltiliyor:
“İSFALT, ihale bedeli olarak İBB’den kaç TL ödenek almıştır. Başvuran firmalardan kaçı ihale günü hazır bulunarak dosyaları için ‘alındı’ belgesine ulaşmıştır? İhale günü İSFALT’ın Üsküdar’daki merkezine kaç firma zor kullanılarak sokulmamıştır? Doğru ise güvenlik görevlilerine bu emri kim ya da kimler vermiştir? İhale günü çıkan arbedede gözaltına alınan 4 kişi kimlerdir? Soruşturma açıldıysa akıbetleri ne olmuştur? İhaleye Z.B.K.’nın sahibi olduğu A.Y. firması 23 milyon 740 bin TL, B.P. Danışmanlık 24 milyon 682 bin TL, S.M. Araçlar ise 24 milyon 682 bin TL’lik teklif verdiği belirtilirken, 16 milyon lira teklif vermeye çalışan firma yetkilisinin ihaleye sokulmamasının gerekçeleri nelerdir? Düşük fiyat vermesine rağmen neden bu firma yetkilileri ihaleye sokulmamıştır? İSFALT Genel Müdürü Ahmet Ağırman ile Zaza O. arasında ne tür bir çıkar ilişkisi vardır? İhalenin AKP’ye yakın ve daha önce adaylık başvurusunda bulunan kişilere verilmeye çalışıldığı iddiaları doğru mudur?
Biliyor musunuz?
◊ AYDIN Barosu Başkanı Gökhan Bozkurt’un, baro yönetiminde şehitlerin 1. dereceden yakınlarına ve gazilerine ücretsiz yardım ve avukat görevlendirilmesi kararının oybirliği ile kararlaştırıldığını... CHP Adana Milletvekili Elif Doğan Türkmen’in Adalet Bakanı Bozdağ’a, Karaman Ensar Vakfı soruşturmasını hangi savcı tarafından yürütüldüğünü, soruşturma aşamasında ya da soruşturma sonrasında savcı değişikliği yapılıp yapılmadığını sorduğunu... 23.3.2015’te İzmir’de ‘Vardiya Bizde Platformu’nun/138. Sessiz Çığlık açık hava toplantısında TÜMÖD adına bir konuşma yapan TÜMÖD genel sekreteri ve İlk Kurşun gazetesi yazarı Suay Karaman’a, Cumhurbaşkanı’na hakaretten dava açıldığını, ilk duruşmanın yarın İzmir 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapılacağını...
Reza Zarrab: Kader çizgisi
REZA Zarrab, ABD’ye gidişinden İçişleri Bakanığı’nın haberi var mıdır?
İtirafçı olur mu? Dosya ne kadar genişler... Türkiye’ye sirayet eder mi?
Ederse bunun siyasi ve hukuki sonuçları ne olur?
Bekleyip görelim.
Termiğin suyu ısınıyor!
TRAKYA’da kurulmak istenen termik santral projelerinin ölümcül sonuçlarını halka duyurmak için 26 Mart Cumartesi günü, Trakya’nın tam ortasında, Ergene ilçesinin Ulaş Mahallesi’nde “Termik Santral İstemiyoruz’ demeye, var mısınız?
Termik Santrale HAYIR Platformu
Mültecilere kıyak; Türk avukatlarına saygısızlık
AB ile Türkiye arasında imzalanan vizesiz AB ülkelerine giden mültecilerin Türkiye’ye iadesine ilişkin konunun kamu oyuna yansımayan bir başka boyutu daha var. Bir süredir ülkemizde Amerikan Barolar Birliğinin (ABA) temsilcileri İstanbul ve Gaziantep’de açtıkları iki ofis aracılığı ile mültecilere parasız hukuk yardımı sağlamakta ve gerektiğinde para dağıtmaktadır. ABA bu girişimi Türkiye Barolar Birliğini (TBB) dışlayarak ve resmi kuruluşlara bilgi vermeyerek yapmaktadır. Ücretsiz hukuk yardımını Avukatlık Yasası’na göre sadece Barolar sağlayabilir. Bu nedenle ABA’nin yaptığı hem Türk yasalarını ihlal hem de TBB’ne karşı büyük saygısızlıktır.
ABA bu çalışmalarını göç yolu üzerinde ki Yunanistan, Makedonya gibi ülkelerde de yapmak ve bu çalışmalarına yasal bir kılıf giydirmek amacı ile Avrupa Barolar Birliği (CCBE) ile 18 Mart’ta Brüksel’de bir Anlayış Memorandumu imzalamıştır. Bu imza aşamasında TBB’ni CCBE’de temsil eden delegeler ABA’nın Türkiye’de yaptığı yanlışları dile getirmiş ve ABA’nın tutumunu şiddetle kınamıştır. Anlaşma imzalanmış ama CCBE’nin Fransız Başkanı TBB’nin itirazlarını bir mektupla bildirmesini ve bu mektup üzerine ABA’nın Türkiye faaliyetlerini TBB üzerinden yapmasını sağlayacağı sözünü vermiştir.
Konu yıllar önce ülkemizde sergilenen ve bir CIA operasyonu olan Barış Gönüllüleri olayını anımsatmaktadır. Zaten CCBE’de bilgi veren ABA temsilcisi iki bayan avukat, bu projenin Amerikan Dış İşleri Bakanlığı’nın önerisi üzerine başlatıldığını itiraf etmiştir. Anlaşılan ülkemiz emperyalist güçlerin yol geçen hanı yapılmak isteniyor ve hükümetimiz bir gaflet uykusuna devam ediyor.
Engin ÜNSAL-Eski milletvekili ve hukukçu
Paylaş