Paylaş
AB'de 375 milyon seçmen 736 milletvekilini Avrupa Parlamentosu'na gönderecek
İster önemi anlaşılsın, ister anlaşılmasın AP yaklaşık 500 milyon nüfuslu AB vatandaşlarının günlük hayatında çok büyük bir etkiye sahip. Avrupa Parlamentosu’nun onayladığı AB yasaları tüm üye devletlerde uygulanıyor. Bunları özetlersek; tüketici haklarından çalışma şartlarına, gıdadan havayollarındaki yolcu haklarına kadar tüm yasal düzenlemeler Avrupa Parlamentosu’nun onayından geçiyor. AB ülkelerindeki yasaların yarısı AP’de karara bağlanıyor.
AP’de görüşülen yasalar üye ülkelerin ulusal meclislerinden geçen yasaların hemen hemen yarısını oluşturuyor. Bu açıdan AP milletvekillerinin ulusal meclisteki milletvekillerinden daha fazla yetkiye sahip olduğu yorumları yapılıyor.
375 milyon seçmen AP’ye 736 milletvekili gönderecek. Avrupa’da 500 milyon civarında insanın hayatını büyük ölçüde belirleyen AP seçimlerine ilgi ise giderek düşüyor. Seçimlerde katılımın düşük olmasının Avrupa’daki aşırı sağcı partileri güçlendireceği korkusu yaşanıyor. Avusturya’da aşırı sağcı Özgürlükler Partisi (FPÖ), İngiltere’de aşırı milliyetçi parti BNP gibi partilerin Türkiye karşıtı söylemlerle oylarını artıracağı ve AP’de aşırı sağcı grubun güçleneceği endişesi hákim.
Bir gerçek de var; ilk doğrudan seçimlerin yapıldığı 1979 yılından beri Avrupa seçimlerine katılım oranının çok önemli ölçüde düşmesi ’Avrupalılık kimliği’ oluşmasını da engelliyor. Seçimlerde katılımın, yeni AB üyesi ülkelere rağmen %50’nin altına düşeceği tahmin ediliyor.
Aşırı sağ endişesi
Seçimlere ilginin düşük olmasının ana nedenleri; AB ülkelerinde ortak bir seçim kampanyasının olmaması; her ülkede partilerin farklı konularla kampanya yürütmeleri... Avusturya ve Almanya’da Türkiye’nin AB üyeliği seçim kampanyasında öne çıkarken, İspanya’da ana konu Irak... İtalya ’Avrupa seçimleri keyifli bir konu’ afişleriyle kampanya yürütüyor. Kıtayı ilgilendiren önemli konular yerine ülkedeki iç tartışmalar, Türkiye’nin AB üyeliği gibi konuların ön plana çıkması daha çok aşırı sağ partilerin işine yarıyor. Önemli konular gündeme gelmediği için seçmenler seçime ilgisiz kalıyor. Öte yandan AP seçimleri ulusal bir seçime benzemiyor. Çünkü bu seçimlerde bir hükümet değişmiyor. Bu nedenle de seçmene AP kendi ulusal meclisinden uzak geliyor.
AP’ye Türkiye kökenli dört üye girebilecek
TÜRK kökenli adaylar kim? Almanya’dan İsmail Ertuğ (SPD) ve Sidar Aydınlık’ın (Linke) seçilmesine kesin gözle bakılıyor. Hollanda’dan beş yıldan beri AP üyeliği yapan Emine Bozkurt’un da (SP) bu seçimlerde yeniden AP sıralarında yerini alması, ayrıca İngiliz İşçi Partisi’nden Nilgün Canver’in seçilmesi bekleniyor.
Alman SPD’nin oylarını artırması halinde listenin 31. sırasında bulunan Hıdır Karademir’in de seçilme ihtimali bulunuyor. Almanya SPD listesinde ayrıca Macit Karamehmetoğlu, Alman sol parti Linke listesinde Kadriye Karcı ve Songül Karabulut ve CDU listesinde Dr. Yaşar Bilgin de adaylar arasında yer alıyor.
AP’ye sadece 22 parlamenter gönderecek olan Belçika’nın aday listelerinde 7 Türkiye kökenli bulunuyor. Flaman Yeşiller’in oy patlaması yapması halinde bu partinin 3. sırasında bulunan Meyrem Almacı’nın seçilme ihtimali bulunuyor.
Bu partinin 9. sırasında İnan Aslıyüce, Valon Yeşiller listesinde de Nermin Kumanova yer alıyor. Flaman Hıristiyan demokratlar listesinde Mustafa Uzun, sosyalistler listesinde ise Selahattin Koçak ve Şener Uğurlu aday olarak listede bulunuyor. Valon Hıristiyan demokratlar ise listede aday olarak Neşe Açıkgöz’ü gösterdiler.
Hollanda’da Emine Bozkurt’un dışında Erdoğan Kaya, D66 listesinde ise Osman Biçen aday olarak listede yer aldı. Fransız Sosyalist Partisi Emrullah Deniz’i, Danimarka Sosyal Demokrat Partisi Hüseyin Araç’ı listelerinde aday olarak gösterdiler. Muharrem Demirok İsveç’teki, Nesrin Can ise Finlandiya’daki sosyal demokratların Türk kökenli adayları olarak belirlendi. Bulgaristan’daki Türk kökenli adaylar ise HÖH’ten Filiz Hüsmenova, Metin Kazak ve Korman İsmailov olarak sıralandı.
(Bu yazı Hürriyet’in Avrupa muhabirleri Ahmet Külahçı (Berlin), Celal Özcan (Münih) ve Zeynel Lüle’den (Brüksel) aldığımız bilgilerle hazırlanmıştır.)
İDO denizciliği
M. Selim Akıncıoğlu yazıyor: "İtinayla iskele batıran İDO’nun şehirhatlarını, batan iskelenin yerine konan garabet üzerinden her gün kullanıyorum. Dün saat 10.40 kalkışlı Kadıköy-Karaköy vapuruna (Aydın Güler) bindim. 10.45’de Haydarpaşa’dan yolcu alması gerekirken, (kroki ile anlatıyor) orta mendireğin güneyinden geçti, bir süre liman içinde ilerledikten sonra aniden önüne birşey çıkmışçasına tornistan etti ve sancak yönünden dönerek Haydarpaşa’ya 180 derece döndü. Bir süre sonra tekrar 180 derece yaparak geri geri iskeleye yanaşıp yolcular alındığında saat 10.55 olmuştu.Karaköy’e yanaştığımızda ise saat 11.10’u bulmuştu. İnerken kaptanı tebrik etmek (!) için adını sordum, çımacı Abdi Kaptan olduğunu söyledi.Halk otobüsünden denize terfi eden bu zihniyet bir gün denizciliği öğrenebilecek midir, şaşarım. İskelenin alüminyum anotlarını değiştirmeyip batıran ve iskele atlayan zihniyet, hep aynı ciddiyetsizliğin ürünü."
Başbakan öğrenmeli
BAŞBAKANIMIZ 80 yaşındaki emekli Yarbay Kemal Güner’i mayın konusunda fena halde azarladı. Güner’in 5N1K’daki yanıtını keşke herkes izleseydi. Söz emeklilikse, şimdi yok olan eski adı Emekli Sandığı, Atatürk tarafından kurulan kurumun kapısının girişindeki söylem aklımıza geldi:
"Bir milletin yaşlı vatandaşlarına ve emeklilerine karşı tutumu, o milletin yaşam kudretinin en önemli kıstasıdır!..
Mazide muktedir iken, bütün kuvvetiyle çalışmış olanlara karşı minnet hissi duymayan bir milletin, istikbale güvenle bakmaya hakkı yoktur! M. Kemal ATATÜRK"
Nur içinde yatsın bir emekli olarak onun zarafetine hayran olmamamak mümkün mü?
Kazım ÇİLOĞLU
Mesaj Panosu
24.5.2009 pazar günü 13.35 civarında Levent Caddesi ile Karanfil Sokağın kesiştiği kavşakta abim Gökhan Gökçe’ye motorsiklet kullanırken, Citroen marka bir araba çarpmıştır. Kendisi halen yoğun bakımdadır. İnsaniyet namına konuyla ilgili bilgi verebilecek kişilere ulaşmaya çalışıyoruz.
Av.S. Görkem Gökçe 0532-285 60 63, babam Kadir Gökçe 0532-395 63 55.
Paylaş