Paylaş
Ne yazık ki bütün Türkiye yanıyor; halk kendi imkânlarıyla yangına müdahale etmeye çalışıyor, ormandakilere araba ile buz taşımaya çalışıyor, kürek sapı temin ediyor. Hele gençlerin Hisarönü’ndeki çalışmaları örnek bir belgesel olmalı.
Böyle bir felaket karşısında “Ordumuz, askerimiz nerede?” diye bir soru sormak gerekiyor. Buna cevap verilmeli. Askerimiz ‘tatbikat’ gibi, ‘avcı boy çukurları’ gibi mesnetsiz, çadır kurmak gibi ‘meşguliyetlerle’ yangından uzak tutulmamalı... Askerin İdlib, Barış Pınarı Harekâtı, Fırat Kalkanı, Katar, Afganistan, Irak’ta Suriye, Kosova’dan önce Manavgat’ta Bodrum’da, Milas’ta, Marmaris-Hisarönü’nde görev yapması gerekmiyor mu?
GÜNÜN SÖZÜ
“Bir şahsın yaşadıkça memnun ve mutlu olması için lazım gelen şey kendisi için değil, kendisinden sonra gelecekler için çalışmasıdır.”
Mustafa Kemal ATATÜRK
Yangın bölgesinde buz da kürek sapı da lazım
HİSARÖNÜ’NDE BİR KURTARMA ÖYKÜSÜ
“CAYIR cayır yanıyoruz” diye feryat ediyor Ecem Göğceloğlu... “Arkadaşlarım Marmaris Hisarönü’nden ihtiyaç malzeme listesini gönderdiler. Düşünün beşinci geceyi geçirdiler.” Arkadaşlarının ne zor şartlarda yardıma koşuşturduklarını anlatırken “Ciğerleri kül dolmuş, bazı arkadaşlarımız bayılmışlar” diyor...
Yangında üç taraftan mahsur kalmışlar. 25 yaşındaki insanlar belki de ilerde bunun sağlık yönünden sıkıntısını çekecekler. Ciğerlere kül dolmak ne demektir, bilen biliyor. Bunu duyduğunuz zaman dehşet içinde kalıyorsunuz.
İşyerinden izin alarak Bodrum’a tekne ile, oradan da karayoluyla Hisarönü’ndeki candan arkadaşlarının yanına giden Ecem kızımıza arkadaşlarından bir haber geliyor:
“Ne diyorsun ayol” diyor. Sahil güvenlik ekiplerinin denize açılan teknelere izin vermemesine tepki gösteriliyormuş. Hatta tekne sahiplerine ceza veriliyormuş, çok güçlerine gitmiş bu davranışları... Bize bir liste gösterdi; ihtiyaç duyurdukları:
“Marmaris’te Armutalan Kültür Merkezi’ne aşağıdaki ihtiyaç maddelerini bekliyoruz” diyorlar.
Nurcan Özkan teslim alıyormuş bunları:
Yangın kıyafetleri, koruyucu gözlük, yanmaz elbise/tulum, baret, yangın köpüğü, kişisel hijyen malzemeleri, elfeneri, kafa lambası, tırmık, kazma, kürek ve sapları, gaz maskeleri... En büyük ihtiyaç da ‘kuru buz’...
Ecem bunları anlatırken işin organizasyonunu da becerikli bir genç olan “A” adlı bir genç yürütüyormuş, bunlara ‘gönüllü’ diyorlar.
Pek teyit etmedikleri bir bilgiyi de öğreniyoruz bu arada... Muğla’nın 13 ilçesinden biri olan Kavaklıdere’deki bir tatil yöresinde yangınla karşı karşıya kalan AKP’li birkaç milletvekilinin özel gönderilen helikopterle bölgeden alındıkları söyleniyor.
Ah neler anlatılıyor, neler... İnsan gözyaşlarını tutamıyor!
LİYAKAT VE BİLİM
BİR sözüm şu: Yarınlar ve adımlar; su akışları, kuş göç yolları, dere akışları, yeraltı su yolları, rüzgâr akışları dahil; Güneydoğu ve Konya çölleşme tehdidine karşı da her adım için yollarımız; -liyakat esaslı- bağımsız bilim ve teknik uzmanların yönetimiyle belirlenmeli.
Alaettin HACIMÜEZZİN- İZÇEP (İzmir Çevre Gönüllüleri Platformu)
BORİSOV ADAMLARINI BESLEDİ AMA SONUNDA DA PATLADI
ŞUNA da dikkat. 2007’den beri AB ülkesi olan ve sürekli emekliler için Brüksel’den yardımlar alan, özürlülere yardım alan, fakirlere el uzatılan Bulgaristan’da gelen paraların hepsine hükümetler tarafından el koyularak, iktidarda bulunan zengin dostlar arasında paylaşıldı ve zenginler daha da zengin edildi. Mafya oligarşi oldu. Bulgaristan vatandaşlarının çoğunluğunun oyları ile 3 defa Başbakan seçilen GERB Lideri Boyko Borisov kendi adamlarından başka kimseyi görmedi ve kendi adamlarını tıka basa beslerken kendisi de sonunda balon gibi patladı! Jivkov’un eski koruması olan Borisov’un eş dost şirketlerine 8.6 milyon Leva dağıttığı açıklandı. Bunun üzerine 600 bin kişi kendisine oy vermedi (bu konuya devam edeceğiz).
Rafet ULUTÜRK-Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği Genel Başkanı
‘KENEVİRCİ DEDE’NİN SORULARI VAR
‘KENEVİRCİ Dede’ diye bilinen Baykal Güner, “Orman yangınları için şu notlarımı alır mısınız?” diyor.
Yanan orman sahalarına, çamfıstığı, kestane, ıhlamur, ceviz ve badem ağacı fideleri ekilmelidir. Gelecek nesil için büyük gelir kaynağı olur.
Yanan ağaçların dalları yanmış, gövde kavrulmuş, yani yanma sonunda ağacın gövdesi fırınlanmış oluyor. Ağaç çok kıymetli kereste haline geliyor. Peki ağaçları kime satıyorlar? Ne gelir elde ediliyor? Tarım ve Orman Bakanı, bu ağaçları kime, yoksa yandaşlarına mı veriyor?
Derhal araştırılmalı ve medya tarafından bu konu sorgu sual edilmeli.
Türkiyemizin yüzde 29’u orman sahamızdır, onun için ormanlarımızı korumamız gerekir. Fakat herkesin hemfikir olduğu gibi bu “Bakan”la işler biraz zor, izahlarını hiç beğenmiyoruz.
Helikopterler kimden kiralanıyor; kaç milyon dolar ödeniyor, bunun açıklanması gerekir. Veya helikopterler kimin, bunları kamuoyunun bilmesi gerekiyor. Neden marttan itibaren tedbir ve hazırlık yapılmıyor? Şahsen cevap bekliyorum.
Tarım Bakanlığı’nın çok büyük görevleri var. Bakanlık derhal Orman Bakanlığı, Hayvan ve Deniz Bakanlığı olarak 3 bakanlığa bölünecek. Çalışkan ve bilinçli isimler bakanlıklara getirilecektir.
BİLİYOR MUSUNUZ?
BAYKAL’ın CHP’ye davet ettiği, eski PM üyesi, bugün AKP’den Ağrı Belediye Başkanı olan Savcı Sayan’ın son zamanlarda kentte başında kalpak ve bir asa ile dolaştığının siyasi kulislerde ‘espri’ konusu olarak konuşulduğunu...
ANKARA Üniversitesi TÖMER ile Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) arasında Türk futbolu için önemli bir protokol imzalandığını, buna göre protokol kapsamında TFF’ye bağlı futbolculara 14 farklı dilde eğitim verileceğini...
Paylaş