AKP’nin son icraatına ilişkin basında birçok eleştiri yayınlanıyor. Bunlardan dikkati çekenlerden biri de TEMPO’da yayınlandı.
Yayın Yönetmeni Kerem Çalışkan‘Analiz’inde ‘AKP nerede hata yapıyor?’ demiş. Gözü kapalı olmayan herkesin katılabileceği en gerçekçi eleştirileri sıralamış. AKP’nin 18 aylık icraatı sonunda, YÖK ve imam hatiple yükselen siyasi tansiyona vurgulamalar yapmış; hatalarını sıralamış.
Çalışkan, AKP’ye nesnel olarak tepeden bir bakış açısıyla ortaya noktaları şöyle sıralamış... Biz de bunları özetleyerek aktaralım:
‘DEMOKRASİDE SAMİMİ DEĞİLLER:
(... Demokrasiyi sadece kendi seslerini duyurmak, kendi istediklerini yapmak ve eleştiriye tahammülsüzlük biçiminde algılıyorlar. Parti lideri Erdoğan’ın parti içindeki baskıcı ve azarlayıcı tutumu da, kendilerinin Milli Görüş ekolünden, Erbakan tipi lider modelinden geldiklerini gösteriyor. AKP’nin genel tutumunda da demokrasi, işbirliği ve uzlaşma değil, ‘dediğim dedik’ bir tutum görülüyor.)
AVRUPA’DA SAMİMİ DEĞİLLER:
(AB’yi daha çok ülke içinde askerin sistemdeki ağırlığından kurtulmak ve ‘dini hoşgörü’ altında türban konusundaki sorunları aşmak için kullanmak istiyor. AB’nin desteklediği ‘kadına karşı pozitif’ ayrımcılık’ denen ilkeyi benimsemiyorlar.)
MİLLİ GÖRÜŞÇÜ TORTU GÜÇLÜ:
(Erdoğan ‘Milli Görüş gömleğini çıkardık’ diyerek geçmiş mirası reddetmesine rağmen, AKP içinde ve tabanda Milli Görüşçü tortu ve kalıntıların oldukça güçlü olduğu görülüyor.)
RÜKÜŞ TÜRKİYE
- MODERNLEŞMEDE İSTEKSİZ:
(AKP merkez partisi olma iddiasına rağmen modernleşmeye korku ve kuşkuyla bakıyor. Modernleşmeyi ‘bozulma’ ve ‘yozlaşma’ olarak gören eski ‘siyasal İslamcı’ anlayışları, AKP kadrolarının henüz aşamadığı görülüyor. Erdoğan zaman zaman ‘biz değiştik, 20 yıl önceki anlaşımız değişti’ demesine rağmen, modernleşme yönünde kendisi de ciddi bir istek ve eğilim göstermiyor... Tayyip Erdoğan’ın ‘Erbakanmirası’nı reddetmesine rağmen Emine Erdoğan, ‘Erbakan’ın gelini’ gibi giyinip geziyor. Bunun sonucu olarak Türkiye, yeni first lady ile dünyaya, giyinmesini bile bilmeyen ‘rüküş’ ve ‘köylü’ bir izlenim veriyor. Bu temsil sorunu ise kolay çözülecek gibi görülmüyor. Çünkü Emine Hanım’da tarz özü yansıtıyor.)
ELEŞTİRİLER ARTIYOR
AKP’ye yönelik açık eleştirilerin artması dikkati çekiyor; açık sözlü kurum ve yazarlar da var.
AKP’ye son dönemde ilk eleştiri oku TÜSİAD’dan geldi. YÖK’teki değişikliğin ortaöğretimin sorunlarına çare olmayacağı gibi üniversiteye giriş sınavına az bir süre kala karmaşaya yol açacağını bildirdi.
M.Ali Birand, Posta’da önceki günkü yazısında ‘Ya ben aldanmışım, ya da AKP kendini iyi perdelemiş... AKP bir çuval inciri kendi eliyle berbat etti’ diye yazıyor.
Hasan Cemal dünkü Milliyet’te ‘Hangi akla hizmet’ yazısında, değiştik-değişmedik tartışması ve takıyye konusunun güncelleştiğini, AKP’nin Türkiye’nin gündemindeki ekonomi ve AB’den tarih alma gibi konuları bırakıp başka sulara açılmasının hangi akla hizmet olduğunu soruyor.
Bazı yazalar ise, ‘Hata yapmayın, tatlı tatlı bu işi götürün’ diyor. Bir kesim ise ortaya çıkan hataları hiç görmezlikten geliyor.
Burası Türkiye...
Rakibimiz Ecevit’ti
DSP İstanbul kongresi ilginç görüntüler arasında sonuçlandı. Genel Merkez’e karşı aday olan Erdoğan Toprak ve arkadaşları baskı altında tutuldu. Ecevit, salona beraber girdiği kendi adayı Hüseyin Mert’i yanından ayırtmadı. İlçe başkanları ve delegeler Rahşan Ecevit’in gözetimi altında tutuldu; Erdoğan’ın listesinden 12 kurultay adayı istifa ettirildi. Muhalifler, Erdoğan’ın 5 oyunun silinerek, 137’ye karşı 142 oyla seçimi Mert’in kazandığının açıklanması üzerine ‘Rakibimiz Ecevit’ti’ diyerek tepki gösterdiler.
Batman’da petrol hattını delenlerin hiç suçu yok mu?
EFENDİM, ben Batman rafinerisinde görev yapmış bir teknik görevliyim; şimdi emekliyim. (İsminin yazılmamasını istiyor.) Batman’da sanayi sitesi ve evlerin altından benzin sızması sonucu meydana gelen facianın nedenlerini anlatmak istiyorum. Ne yazık ki, her kafadan bir ses çıkıyor; özellikle de rafinerinin sahip olduğu TÜPRAŞ haksız şekilde suçlanıyor.
Eğri oturalım doğru konuşalım. Sızmanın nasıl olduğunu bir düşünelim. Belki 40-50 yıl önce rafineriden eski Petrol Ofisi’nin işlettiği 5.5 km. uzunluğunda bir boru hattı vardı. Döşendiğinde güzergáhında yerleşim alanı yoktu. Bu hatla rafineriden bir tepedeki askeriyeye ait depoya işlenmiş benzin basılırdı. Galiba NATO’nun deposuydu, biz de oraya ‘yakıt tank çiftliği’ deriz.
Bildiğim kadarıyla bu hat 18 yıl önce kapatılmıştı. Hatta hat, rafineri tarafından ‘körletilmişti’. Bu süreçte benzin çalmak için boru hattı delik deşik edilmişti insanlarımız tarafından. Bu hırsızlıklar her zaman tehlike yaratmıştır.
Rafinerideki arkadaşlara göre, olay üzerine TÜPRAŞ’ın bir Genel Müdür Yardımcısı’nın başkanlığında 5 kişilik bir ekip araştırma yapmış; bu son durum ortaya çıkmış. Şimdi kazılar yaparak benzini vidanjörlerle çekiyorlar topraktan. Çok tehlikeli bir durum var. Söylendiğine göre, F-46 denilen askeriyenin kullandığı kırmızı renkte özel bir benzin bu.
Peki son sızıntının nedeni?
- Tepedeki yakıt deposundan, o eski ve çürümüş hattan sızmış olabilir. Muhakkak da öyledir. Vahim durum karşısında vali ve belediye başkanı, ‘Batman ateş üstünde, uçabilir’ diyorlar. Duyduğumuza göre, AKP’li vekiller, özelleştirilecek olan TÜPRAŞ’ı sorumlu tutuyorlarmış; facianın bilançosunu karşılasın diye. Peki bodrum katlarından boruyu delenlerin hiç suçu yok mu? Tepedeki tank çiftliğinin sorumluluğu yok mu?
Ağlatan pankart
‘ŞEHİT anaları’ pankartını açan Fenerbahçeli futbolcular ve diğer takım oyuncuları; kazançlarındaki vergi adaletsizliğini hiç olmazsa şehit analarının evlatlarının vakıflarına yardım ederek (Mehmetçik Vakfı) bir nebze dindirebilirsiniz. Bu sayede pankart-şov bir anlamda değer kazanır.Ve bu kez milletimizi ağlatabilirsiniz.
Avni DENLİ-Feneryolu
Biliyor musunuz?
DYP İstanbul İl Başkanlığı’nın karıştığını, başarısız seçim sonuçlarından sonra istifası istendiği öne sürülen Ertan Uygun’un yerine, yönetimin kendi arasında eski teşkilat başkanı Faik İçmeli’yi seçtiğini, ancak duruma Mehmet Ağar’ın müdahale ettiğini...
Biliyor musunuz?
GÜNÜN SÖZÜ
‘AKP, Atatürk’ün kurduklarını kıymak için elinden geleni yapıyor. Bu partinin uzun süre iktidarda kalması halinde Türkiye’ye onarılmayacak sorunlar getirecektir.’