Ahlak bekçisi değiliz

‘LAFA bakın; yakın temas’ (5 şubat) başlıklı Funda Pastanesi’ni konu alan M. Yiğitalp Özbek imzalı okur yazısında bizi üzen ve gerçeği yansıtmayan ifadeler yer almıştır. Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla gazetenizin aynı köşesinde açıklamamızın yer almasını istiyoruz.

Funda Pastahaneleri, Ankara’nın şeçkin semtlerinde ve çağdaş mekanlar olarak hizmet vermektedir. 63 yıllık Funda Pastaneleri olarak bugüne kadar çağdaş çizgimizden sapmadık. Bu çizgimizi de tüm müşterilerimiz bilir.
Anlatılan olaya gelince, hiçbir şekilde hiç kimsenin ahlak bekçiliğini üstlenmiş değiliz. Ne buna bizim hakkımız var ne de böyle bir talebimiz var. Ancak topluma açık bir mekan olan işletmemizde azami olarak tüm müşterilerimizin rahatını, huzurunu düşünürken şikayetlerini de göz önünde bulundurmak zorundayız.
Gazetenizin okur köşesinde yer alan yazıdaki konusu kişiler mekanımıza gelmişler ve bir müddet sonra çevredeki diğer müşterileri rahatsız edecek şekilde davranışlarda bulunmuşlardır.
(Buradaki ayrıntıyı yayınlamaya gerek olmadığını düşünüyoruz. Y.B.)
Burası seçkin bir pastanedir. Olay burada anlatmak istemediğimiz masumane boyutların dışında yaşanmıştır.
AŞTİ’de yer alan pastanemiz her sosyal statüden insanın kullandığı bir yerde bulunmaktadır. Pastanede oturan diğer müşterilerimizin, söz konusu olayda aşırı samimi bir hal alan davranışlar nedeniyle bu durumdan şikayet etmesi üzerine sorumlu personelimiz duruma müdahil olmuştur.
Söz konusu kişiler müşterilerimizle ağız dalaşına girmeye kalkınca nezaketle uyarılmışlardır ve kesinlikle saygısızlık yapılmamıştır.
Bunun üzerine “Ben Habertürk’te gazeteciyim, size bunun hesabını soracağım” diyerek mekanda resim çekerek personelimizi tehdit etmiş olmasına rağmen yine de kendilerine herhangi bir müdahalede bulunulmamış nazik bir şekilde uyarılmışlardır.”
İnönü TARAKÇI- Funda Pastaneleri adına

DP, Atatürk’ü Koruma Yasası’nı neden çıkardı

CUMHURİYET tarihiyle hesaplaşmayı marifet sayanlar şimdi de Atatürk’ü Koruma Yasasını hedef aldılar. Bu yasanın kaldırılmasını isteyenlerden biri AKP sözcüsü Hüseyin Çelik. Çelik diyor ki, “Hz. Muhammed’i koruyan bir yasa var mı ki, Atatürk’ü koruyan yasa olsun.”
Cevap: “Evet var.”
Türk Ceza Kanununun 125. maddesi Hakaret suçunu düzenlerken bir kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle bu suçun işlenmesi haklinde cezanın bir yıldan daha az olamayacağını söylüyor. Atatürk’e ve onun devrimlerine saldırının adeta bir moda haline geldiği bu günlerde Atatürk’ü Koruma Yasasının kaldırılmasının savunulması çok düşündürücü. Atatürk’ü Koruma Yasası 1951 yılında, bir gecede 17 Atatürk büstünün yobazlar tarafından parçalanması üzerine DP iktidarı tarafından çıkartılmıştı. Geçenlerde benim de iştirak ettiğim bir Habertürk programına katılanlardan biri bu kanunun sınırını zorlayan eleştiriler yaptıktan sonra, “Atatürk’ü Koruma Yasası kaldırılırsa daha neler söylerdik” dedi. Şimdi Ana Muhalefet Partisi liderinin de Atatürk’ü Koruma Yasasının kaldırılmasını savunmasını anlamak çok zor. Partinin zayıflatılmaması için birçok şeyi sineye çekenlerin bile Atatürk’ü savunmak söz konusu olduğunda sessiz kalmalarını beklemek doğru mu?
Onur ÖYMEN

12 Eylül referandumun meyveleri

KUVVET komutanlarI, generaller tutuklanırken, dalga gecer gibi, gerek Erdoğan gerekse de Gül, Ağustos YAŞ’ında “Yargıda aklansınlar, bu iddialar varken gorev veremeyiz” demişlerdi hatırlayınız lutfen. O zaman Özel Yetkili Mahkemeler için TBMM’den yasa geçirmek hic konuşulmadı. Hakan Fidan için savcılık kararı çıkınca neden aynı Gül ve Erdoğan ikilisi “MİT Müsteşarı yargıda aklansın gelsin” diyemiyor.
Hani ‘yargıda aklanmak’ en kutsal yükselme ve devlette temsil kriteriydi? İşin komiği, AKP yine tek kişi için yasa çıkartıyor. MİT Müsteşarının yargılanmasını Başbakan’a bağlayacaklar. Normalde Anayasal olarak bu olamaz. Ama hukuk devleti işliyor mu? Hani Anayasa’da herkes eşitti, hani yargı soruşturması sonuçlanıncaya kadar devlet görevlilerini uzaklaştirmak gerekiyordu?
Düşüncesizce ve konuşulmadan yapılan 12 Eylül referandumunun meyveleridir bunlar! Herkese afiyet olsun!
Dr. Okan ÖZTÜRK
Yazarın Tüm Yazıları