Yalçın Bayer: Af=Gaf

Yalçın BAYER

Biz hukuk devleti miyiz, değil miyiz? Ülkemiz, insanlarımız, hukuk ile mi yönetilecek, yoksa basiretten nasibini alamamış üç-beş politikacının siyasi manevralarıyla mı?

Hangi hukukta af kavramı var? Yapmaya çalıştığınız hukuka, adalete ve vicdana aykırıdır.

Bir katili affetmek, öğrenci dersi affetmeye benzemez. Tamam, Meclis'te bulunan seçtiklerimiz, milletin vekilleri ama böyle kritik konularda, üstelik kamu vicdanında infial uyandıracak tarzda ise 276 kişinin, 60 milyonun adına karar vermesi, despotik parti yönetimleri baskısı altında ne derece doğrudur? Kendi vicdanı doğrultusunda özgürce karar veremeyen milletvekillerinden ferasetli bir karar çıkar mı? Referanduma gitseniz bu af çıkar mı zannediyorsunuz?

Böyle bir affın bir-iki yüzeysel yararı var gibiyse de, meydana getireceği onlarca toplumsal zararı düşünmüyor musunuz?

Düşünsenize, adam cinayet işlemiş, bilinçli olarak, tasarlayarak bir insanı katletmiş, adalet de hukuka göre hakkaniyetli karşılığı olan idam cezası vermiş. Eli kanlı, vicdanı körelmiş, masum bir insanı katledecek derece de vahşileşmiş, insanlıktan çıkmış; artık adaletin de yaşamamaya karar verdiği bu caniyi siz affedeceksiniz, 36 yıla düşüreceksiniz, İnfaz Yasası, şu bu derken 10 sene sonra caniyi salacaksınız insanların arasına... Bu hakkaniyetli bir tutum değil. Siz hakkınız olmadığı halde affettiniz diyelim, peki hakkı olan, öldürülen insanın ailesi affetmiyorsa ne olacak?

Onun içinde kanayacak olan bu yarayı nasıl kapayacaksınız? Size duyacağı güvensizliği nasıl tamir edeceksiniz? Vicdanında oluşmuş infiali nasıl durduracaksınız?

Madem öyle, adaleti kendisi yerine getirmeye, silahı kapıp kısasa kısas yapmaya kalkarsa? Ki, işte kan davaları... Siz de yeni kan davaları ortaya çıkarmış olmayacak mısınız? Çok büyük hata edersiniz. Ve bunun altında kalırsınız. Halk bunu affetmez. Her şeyden önce, gelecek sefere sizi seçmez. Siz kendinizi, öldürülen insanın ailesinin yerine koyun. Sizin evladınız katledilmiş olsa ne düşünür, ne yapardınız? Ona göre karar verin. Sonra, çıkardığınız katilin, sizi veya ailenizden birini öldürmeyeceği ne malum. Hapishaneden af ile salıverilmiş bir katili, bir dolandırıcıyı veya çocuk kaçıranı kim işe alır? Siz olsanız alır mısınız? İşe giremeyen, meşru dairede hayat hakkı bulamayacak olan bu suçlular, dönüp dolaşıp yine gayri meşru işler yapacaklar, topluma zarar verecekler. Ve siz de bunda pay sahibi olacaksınız. Bile bile, ortaya yeni suç çıkmasına sebep olacaksınız. Vicdanınız bunu kaldırıyor mu? Veya kamu vicdanı bunu kaldırır mı? Böyle bir af, aklıselim bir hareket mi? Aklını, vicdanını, siyasi çıkarlar girdabı içinde kaybetmemiş hiçbir kimse bu tasarrufu onaylamaz.

ÊMehmet Metin CANOĞLU-İSTANBUL

Güle güle

Çevik Paşa

ÇEVİK Bir Paşa... Emekliye ayrılacağınız bilinen bir olaydı. Emekliliğinizden sonra da sizlere mutlu yaşantılar temenni ediyorum. Ümit ediyorum, ülkemizde takrar 'balans ayarı' yapılma durumuyla karşı karşıya kalmayız. Kalsak da önemli değil. Şerefli Türk Silahlı Kuvvetleri'nde nice Çevik Paşa'lar vardır.

Cafer USTA-Heidenheim-ANKARA

TEKİRDAĞ Valisi Zeki Şanal, sadece Ergene'nin kirliliğine değil hoyratça doğayı tahrip eden bütün taş, kum ve mıcır ocakları ruhsatlarına karşı da duyarsızdır. Tekirdağ'da verilen onlarca ruhsatın hiçbirinde Çevresel Etki Değerlendirme Raporu yoktur. Ruhsatların verilmesinde ÇED raporu aranmasının gerekliliği 1993 yılında çıkan yönetmelikle esasa bağlanmasına rağmen, bugüne kadar bu şartla verilen ruhsatlara karşı yapılan ihbarlara vilayetçe hiçbir işlem yapılmamıştır.

Ahmet SOYUER-TEKİRDAĞ

ÇERNOBİL 1986, İkitelli 1999, Akkuyu ???... Bugün Akkuyu'da Nükleer Karşıtı Şenlik var. TMMOB, DACE (Doğu Akdeniz Çevrecileri-Nükleer Karşıtı Platform); Büyükeceli Belediyesi ve Çevre Derneği olarak, uluslararası tahkim tuzağına sürüklendiğimiz şu günlerde yöre halkının yanında yer alarak, nükleer karşıtı mesajımızı kamuoyuna duyurmak istiyoruz.

ŞANLIURFA Kültür Müdürlüğü'nü vekaleten laik, çağdaş ve demokrat olarak bildiğimiz Ülkü Okutan yürütüyordu. Şimdi öğreniyoruz ki, görevden alınıp, yerine Ali Lale adlı, geçmişte şeriatçılıktan soruşturma geçiren bir kişi getiriliyor. Kültür Müdürlüğü gibi bir makam, siyasetçilerin oyuncağı olur mu?