‘MÜZAKERE Çerçeve Belgesi’ndeki 36 müzakere konusu arasında ‘planlı kentleşme’yi hedefleyen ve kaçak yapılaşmaya karşı önlemleri içeren bir ana başlık acaba neden yok?
Özellikle ‘düzenli ve kimlikli’ kent dokularıyla övünen Avrupa’nın, Türkiye’de tam tersini yaratan çarpık ve yasadışı kentleşmeye ve sadece ranta dayalı imar politikalarına ‘kayıtsız’ kalması acaba nedendir?’
Bu soruları TMMOB Mimarlar Odası Genel Başkanı Oktay Ekinci gündeme getiriyor. Kuşkularını şöyle ifade ediyor:
‘AB sözcülerinin Türkiye için dile getirdikleri ‘dinamik ekonomi’ tanımı ve Avrupa’nın da bundan ‘yararlanması’ dilekleri, söz konusu ekonominin temel dayanağını oluşturan ‘arsa rantları’ ile ‘ayrıcalıklı kent rantı projeleri’ne bağlı olduğundan, bu politikaların yarattığı kaçak, karaktersiz ve düzensiz kentleşmeye karşı da önlem alınması AB müzakerelerinde yer almıyor.
AB’nin bu ‘ihmali’ hükümetin de işine geliyor olmalı ki, Avrupa’da örneği olmayan ve olması da mümkün görünmeyen ‘kayırmalı proje yasaları’nı AB ile uyum paketleri arasında çıkartabiliyor.
AB’ye üyelik yolunda ‘müzakere’ edilmeye başlanan 36 konu arasında ‘kentleşme ve imar’ konusu yok!’
Kuşkulu ‘neden’lerin çok iyi incelenmesi ve araştırılması gerekmiyor mu?
Batıda ormanları, SİT alanlarını yağma edemeyen zihniyet Türkiye’yi açık kapı olarak mı görüyor?
Bize de iftar versinler
KARS Belediye Başkanı Nafi Alaybeyoğlu, belediyenin kıt imkánlarıyla hizmet vermeye çalıştıklarını, işsizliğin ciddi boyutlara ulaştığını söyledi bize Kars’tan ayrılırken...
Kendisine ‘Belediye olarak iftar yemeği verebiliyor musunuz?’ diye sorduk. İstanbul’da AKP’li belediyelerin ramazan etkinlikleri için zengin programlar düzenlemekte yarış ettiklerini, bazılarının günde ortalama 5 bin kişilik iftar verdiklerini anlattık.
İstanbul’un BayrampaşaBelediyesi’nin, 8 Balkan ülkesinde 25 kente TIR’larla iftar seferine gittiğini, birçok belediyenin binlerce kişiye iftar sofraları hazırladığını hatırlattık.
Alaybeyoğlu bunları biraz da şaşkınlıkla karşıladığını belirterek şöyle dedi:
‘Bunları çifte standart olarak değerlendiriyorum. Bu dini hayrın gösterişe dönüştürülmesi değil midir? Ayrıca bunların hesabının sorulması gerekir. Maalesef bizim böyle bütçemiz yok.
Biz de iftar yemeği veriyoruz ama belediyenin imkánlarıyla değil hayırseverlerin katkısıyla... Aracı olup, organizasyonu yapıyoruz.
Doğu’daki gariban belediyeler değil altyapı hizmeti vermek, maaş ödeyemiyor. Nasıl iftar versin.
Eğer bu belediyelerin bu kadar kaynağı varsa, bizlere katkıda bulunsunlar. En büyük hayrı işlemiş olurlar. Gitmesen de görmesen de, o şehirler benim ülkemin beldesi desinler.’
Bahriye Üçok’a saygı
ATATÜRKÇÜ Düşünce Derneği (ADD) Kurucu Üyesi ve AÜ İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Doç. Bahriye Üçok, 1989 yılında TV’deki bir açık oturumda ‘İslam’da örtünmenin zorunlu olmadığını’ açıkladıktan sonra ‘İslami Hareket’ adlı örgütün yoğun tehditlerini almaya başladı ve bunun ardından da 6.10.1990 günü evine gönderilen kitap paketini açmaya çalışırken, içine yerleştirilen bombanın patlaması sonucu yaşamını yitirdi.
Onu öldürenler, ülkemizde laik cumhuriyetin kalelerinden birini yok etmeyi amaçlamışlardı. Atatürk devrimlerinin, cumhuriyetin değerlerinin bir kalesini yıktılar. Ama şu unutulmamalıdır ki; o değerleri savunacak daha pek çok kale var.
Üçok’u 15. ölüm yıldönümünde saygıyla anıyor, geçen yıl Biga Belediyesi’nin talihsiz bir kararla ismini değiştirdiği ‘Bahriye Üçok Parkı’nın isminin iade edilmesini bekliyoruz.
Ahmet ELİTAŞ Biga ADD Başkanı
Kişi başı 2 YTL
AB, üyelik müzakereleri sürecinde aday olan tüm ülkelere hibe şeklinde yardım yapıyor. Ancak Yunanistan’ın üye olduğu 1981’e oranla bu yardım miktarı çok azaldı. Türkiye’nin 10 yılda alacağı miktar sadece 10 milyar Euro; yani kişi başına 12.5 Euro (2 YTL).
İyi satışlar!
Muzaffer GÖKÇAY
GÜNÜN SÖZÜ
‘Parlamentonun tüm saygın üyelerinin bilgisi dışında gelişen bu süreci (AB) ben demokratikleşme adına çok doğru bulmuyorum. Çünkü hepimizin kafasında bazı belirsizlikler ve açıkçası rahatsızlıklar var. Şu anda ihtiyatlı ve endişeli bir bekleyiş var. İnanıyorum ki, tüm problemler sağduyulu bir şekilde aşılabilecek zemine oturtulabilir.’
(Amerika’nın Sesi’ne konuşan AKP Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez)
Biliyor musunuz?
- ANTALYA Milletvekili Osman Özcan’ın, Özaltın İnşaat Ticaret ve Sanayi AŞ’ye kesin tahsisi yapılan Serik-Belek-İleribaşı bölgesinde orman katliamı yapıldığını, sahil şeridine 10 metre yakınlıktaki bölgelere şirketin hafriyatının yığıldığını, bunun da deniz kaplumbağalarının üremesini engellediğini Bakan Atilla Koç’a soru olarak yönelttiğini... NEVŞEHİR’in AKP’li Belediye Başkanı Hasan Ünver’in, dünya barışı için yaptığı çalışmalar nedeniyle Avrupa-Asya İnsani Bilimler Akademisi tarafından ‘Dünya Gülü’ altın madalya ödülüne layık görüldüğünü... KAN davası yüzünden ilçeye giremeyen Hazro (Diyarbakır) Belediye Başkanı, eski HADEP’li Hamit Ergin hakkında PKK’ya yardım iddiasıyla İçişleri Bakanlığı’nca soruşturma açıldığını... CHP’den ANAP’a geçen Kars Milletvekili Selami Yiğit’in, hangi ürünlerin ekilmesi gerektiğinin tespiti için Kars’tan kavanozlarla aldığı toprak numunelerini Ankara’daki Toprak Araştırma Enstitüsü’ne tahlil ettirmeye başladığını...
Mesaj panosu
ZEYTİNBURNU da, Eminönü gibi Ramazan’da panayır alanına dönüştürüldü. Ne yazık ki, ramazan şenliği değil, şov yapılıyor. Hemen yandaki sokakta itfaiye ekipleri bir olay olsa hareket edemez; küçük naylon çadırlar içindeki yiyecek satan işyerlerinde tüpgazdan angın çıkarsa kimse müdahale edemez. Bendan uyarması...
O.Y.-KAZLIÇEŞME
TOPKAPI-Göktürk arasında (3 ve 4 ekim) çalışan 48A kodlu saat 22.00 de kalkması gereken son otobüs kalkmadı, yolcular mağdur oldu. Dertlerini paylaşacakları bir muhatap da bulamadı, çünkü İETT danışması kapanmıştır. Dar gelirli insanlar taksi tutarak evine gitmişlerdir.
Ali BEYDOĞAN
BOSTANCI sahilinde her isteyen yazlık kondu yapabilir mi? Kaçak kayıkhanelere göz yumulurken garibanın kayık bakım yeri yıkılabiliyor. Galiba kıyı kanunu kaldırıldı ki Büyük Kulüp bu çok büyük iskeleyi yapabildi.
R.Oğuz ÇEVREK
- TRAKYA Elektrik (TREDAŞ), faturalarını ödemekte geciken müşterilerine karşı ‘icra’ya kadar uzanan hassasiyetini başka konularda niye göstermiyor? Örneğin, Tekirdağ’ın girişindeki Dorukkent Sitesi’nin havuzlu bahçesinde yapılan bir düğünde TREDAŞ’ın masa, sandalye ve tabakları ne arıyordu? Bir devlet kurumunun eşyası, dışarı çıkartılabilir mi?