Yalçın Bayer

İki ölüm yürekleri dağladı

8 Haziran 2022
Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesiyle genç ölümlerini TBMM gündemine taşıdı. “TÜİK Ölüm ve Ölüm Nedeni İstatistikleri 2020-2021’i hala daha yayınlamadığı için net bir oran veremesek de basit bir basın taraması bile gençlerimizin ölümlerindeki artışı görmeye yetiyor. Bu haberler içinde üniversiteli gençlerin ölümü özellikle dikkat çekiyor” dedi.

27 Mayıs-3 Haziran 2022 tarihleri arasında yani sadece bir hafta içerisinde Muğla’da gerçekleşen 2 üniversite öğrencisi gencimizin ölümü yürekleri dağlamıştır. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğrencisi Ayşe Güner’in kalp krizi sonucu ve Veterinerlik Fakültesi öğrencisi Emre Yıldırımhan’ın fenalaşarak hayatını kaybetmesi Muğla kamuoyunu derin üzüntüye boğmuştur. 22 Mart 2022 tarihinde de Ondokuz Mayıs Üniversitesi Meslek Yüksekokulu; Muhasebe Bölümü öğrencisi 19 yaşındaki Ceydan Öztürk kalbine yenik düşmüştü.

ÖLÜM NEDENİ ARAŞTIRILMALI

“Üniversite öğrencileri birçok sorunla baş etmeye çalışırken eğitimlerini tamamlamaya çalışıyor. Öncelikle üniversiteye giriş stresi, ardından gittikleri şehirde yaşama tutunma çabaları gençlerimizi yoruyor. Bir yandan yeni bir ortama uyum sağlama, diğer yandan bu ekonomik kriz döneminde yaşamını idame ettirme çabaları, yetersiz beslenme gençlerimizin sağlığını da muhakkak ki etkiliyor. “Üniversite öğrencisi kalbine yenik düştü”, “üniversite öğrencisi fenalaşarak öldü” şeklinde haberlere yansıyan ölümlerin üzerine gidilmeli. Bu ölümlerde eğitim hayatının ya da ekonomik ortamın etkileri varsa ortaya çıkarılmalı, bunlara yönelik gençlerimizi koruyucu tedbirler hayata geçirilmelidir.”

DİYETİSYENİN GÖREVİ

6  HAZİRAN ‘Diyetisyenler Günü’ münasebetiyle bir açıklama yapan uzman diyetisyen Duygu Gündüz, “Tıbbın babası Hipokrat’ın ‘Besinler ilacımız, ilacımız besinimiz olsun’ demesinin üzerinden yaklaşık 2500 yıl geçti. Besinlerin ve beslenmenin sağlık açısından önemi hiçbir zaman azalmadı. Modern çağda, ortaya çıkan yepyeni sorunlarla bu önem daha da arttı. Tabii, çalışma alanı besinler ve beslenme olan diyetisyenlerinki de” diye konuştu.

GÜNÜN SÖZÜ

“DÜNYADA barışın simgesi zeytinKutsal kitapların meyvesi zeytin Mutlu bir yaşam arıyorsan eğer Sihirli ilacı, çaresi zeytin Kemal ANADOL

İmamoğlu çalışıyor ama satıyor da...CHP ‘GEÇMİŞİ’ UNUTUVERİYOR

Yazının Devamını Oku

‘Butik üretim’

7 Haziran 2022
Zeytin ve zeytinyağına yönelik oluşan ilgi, COVID-19 salgını sürecinde başta İstanbul olmak üzere büyükşehirlerden kaçışın da bahanesi haline geldi. Özellikle basın yayın kuruluşlarında AB işaretli Milas zeytinyağının çok sık yer alması üzerine çok farklı kesimlerden, kendi işlerinde başarılı olmuş pek çok kişi Milas’ın kırsal kesiminde zeytinlikler satın alarak zeytinyağı üretimine başladılar.

Kısa sürede kendi markalarını oluşturan ve hatta butik üretim tesislerini kuran, çoğunluğunu işkadınlarının oluşturduğu yeni zeytinyağı üreticileri ile birlikte Milas ve yöresinde zeytin ve zeytinyağı üretici profili de değişmeye başladı. Kırsal kesimde yaşayan yerli halkın sürdürdüğü zeytin ve zeytinyağı üretiminde giderek iyi eğitimli, farklı mesleklerde başarılı olmuş, dünya görmüş yeni bir üretici kesim oluşmaya başladı. Böylece bir yandan geleneksel üretim tarzının yerini giderek modern tarım ve hasat yöntemleri alırken pazarlama tercihleri de değişmeye başladı. Daha önceleri zeytinyağı pazarlamasında sadece tüccara yapılan toptan satışların yerini markalı ürün satışları aldı. Milas ve yöresinde yeni kuşak zeytinyağı üreticileri ticarette interneti kullanma becerileriyle piyasada kendilerini tanıtmayı başarırlarken internet üzerinden ihracatta da çok önemli gelişmeler sağladılar.

ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI FUARLARI

Butik üretim tesisleri dikkat çekici şekilde arttı. Ülke geneline yansıyan zeytin ve zeytinyağına karşı oluşan ilgi sayesinde ülkenin değişik yerlerinde zeytin ve zeytinyağı üzerine fuarlar açılmaya başlandı. Gerek üretici kooperatifler ve firmalar, gerekse zeytinyağı üreticisi yörelerin Ticaret ve Sanayi Odaları bu fuarlarda yaptıkları renkli tanıtımlarla zeytinyağını geniş kitlelere tanıtıp sevdirmeyi başardılar.

Almış olduğu AB coğrafi işareti ile birlikte katıldığı fuarlarda iz bırakan tanıtımlar yapmayı başaran meslek odalarının başında yer alan ‘Milas Ticaret ve Sanayi Odası’, birer hafta arayla düzenlenen İzmir Olivtech Fuarı ile Oliva İstanbul Zeytinyağı Fuarı ve Ulusal Zirvesi’nde Milas zeytinyağının tanıtımlarını yaptı. İstanbul Fuar Merkezi-Yeşilköy’deki etkinliğe 200 firma katıldı. 20 Tadım Eğitim Atölyesi’nin “Ezberinizi bozun, doğru zeytinyağını tadın / Kusursuz zeytinyağı ile tanışın” sloganıyla yaptığı sunumu 20 bin ziyaretçi izledi. Sadece MİTSO standında yer alan 73 markanın çoğu, ithal özel yapım şişleri içindeki coğrafi işaretle görücüye çıkmıştı. MİTSO Yönetim Kurulu Başkanı Reşit Özer, “Milas’ın zeytin ve zeytinyağındaki kalite, tanıtım ve pazarlamadaki başarısı, tüm ülkeye zeytinyağının önemini anlatmış oldu. Artık tüketici iyi zeytinyağının hangi özelliklere sahip olması gerektiğini biliyor. Erken hasat, soğuk sıkım zeytinyağı istiyor. Tüketicinin talebi, üreticinin de fabrikacının da daha kaliteli zeytinyağı için çaba göstermesini sağlıyor” dedi. Zeytindostu Derneği’nden eczacı Atilla Totoş ile zeytin ve zetinyağı uzmanlarından Prof. Dr. Murat Kartal, Dr. Zeynep Delen Nircan, Prof. Dr. Fügen Durlu Özkaya, Yasin Özdemir ve Seçil Tireli’nin konuşmaları dikkat çekti.

AV, SİLAH VE DOĞA SPORLARI FUARI

İSTANBUL Fuar Merkezi’nin bir üst katında da “9. Uluslararası İstanbul Av, Silah ve Doğa Sporları Fuarı” vardı. Sportif atıcılık ve kara avcılığı konusunda her türlü donanımın sergilendiği organizasyon, Türkiye’nin özellikle silah sanayisindeki başarılarını gösterdi. Yabancı konukların sayısı da yüksekti. Fuarda 150 katılımcı ve 550’den fazla marka dikkat çekti. Bilgi edinmek isteyenler www.istanbulprohunt.com’a bakabilir.

BU NASIL CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ

MALTEPE

Yazının Devamını Oku

‘Kısırlaştırma ve aşılama’ şart

3 Haziran 2022
Yasal görevleri olduğu halde belediyeler ‘kısırlaştırma’ yapmadıkları için sayıları artan ve kendi iradeleri dışında bu dünyaya gelen sokak köpeklerinin öldürülmelerine yönelik bir ‘nefret ve düşmanlık saldırısı’ giderek artıyor. Bu saldırganlar, ülke genelinde köpeklerin bulunduğu her alanı ve belediyelerin dağ başlarına, ıssız tepelere attığı hayvanları da harita üzerinden işaretleyerek açıkça hedef göstermekle kalmayıp köpeklerin kafa derilerini yüzerek işkence ile öldürmekte; onlara yemek götüren ‘gönüllü kadınları’ öldüresiye dövmektedirler.

Oysa, 5199 sayılı Kanun’a rağmen, 17 yıldır bakımevi kurmayan, kısırlaştırma yapmayan belediyelerin, bu görevlerini yapmaları için mücadele ederken aynı zamanda kısırlaştırma ve aşılatmayı bizzat yapmaya çalışanlar da “bu gönüllüler”dir. Halkı kin ve düşmanlığa sevk eden ve ‘bireysel silahlanma’ için çağrıda bulunan bu saldırganlara ilişkin şikâyetimizin Sayın Cumhurbaşkanı’na iletilmesi için desteğinizi bekliyoruz. Nesrin ÇITIRIK-HayKonfed Başkanı

GÜNÜN SÖZÜ

YAŞAMI yaşanır kılmak, değerlendirmek, doldurmak, kotarmak bir insanın yapabileceği en önemli işlerin başında gelir. Kişisel duygu, düşünce ve beklentilerle değil, insanlık ölçüleriyle, değerleriyle yaşamı ısıtmak ve ışıtmak gerekir.”  Yekta Güngör ÖZDEN

HANDAN TOPRAK: ‘ADALET NÖBETİNDEYİM’

AVUKATIM Celal Ülgen, benimle  ilgili tüm suçlamaların ne kadar hukukilikten uzak, suçlanmamın ve tutuklanmamın ise ne kadar akla ve mantığa aykırı olduğunu açıklıyor.

Hukuka aykırı olarak ve de bir grup basın destekli olarak tutuklandım. Biliyorum; polisler daha evime arama yapmaya gelmeden gözaltına alınacağım haberi bu basın tarafından verildi. Farkındayım. Bir kadın hekim olarak, bu hukuksuzluktan beyaz önlüğüm gibi aklanarak çıkacağımdan en ufak kuşkum yok. Şimdi adalet nöbetindeyim. Hiç kimse beni merak etmesin, her zamankinden daha dik, daha ayakta ve daha diriyim. Hiç kimse karamsar olmasın.

Siyaseti dizayn etmek için hukuk eliyle yapılan operasyonlara boyun eğmeyeceğim. Cezaevine başım dik girdim, başım dik çıkacağım. Ben tutuklandıktan 15 gün sonra Genel Başkan Yardımcılığı görevinden alınmam ilginçtir.   Dr. Handan Toprak BENLİ

MEZİTLİ’YE DEĞER KATMIŞIZ MEĞER

Yazının Devamını Oku

Yargı doğayı koruyor

2 Haziran 2022
Trakya ülke topraklarının 33’te biri. Yani %3’lük bir kısmı. Ancak ülke nüfusunun yaklaşık %20’si burada yaşıyor. Yapılan planlarla nüfus sayısının daha da artması planlanıyor. O kadar çok plan yapıldı ki; plan yapıldıkça Trakya kaybediyor. Ormanını, topraklarını, sularını kaybediyor.

Trakya’nın daha fazla varlık kaybetmesinin önüne geçmek için yaklaşık 10 yıl önce ‘Trakya Platformu’ kuruldu. Trakya’nın değerlerinin, varlıklarının talan edilmesine, ranta açılmasına, hukuka, bilime ve kamu yararına aykırı planlanmasına, Trakya’da mücadeleyi bütünlüklü sürdürebilmek, iletişim ve dayanışmada bulunmak, birlikte çalışmalar yürütmek, toplumsal bilinç ve duyarlılığı arttırmak ve kurumsal hale getirmek için kurulmuştur. Bilim ve hukuk desteği vererek bölgemizi savunmaya devam ediyoruz.

Bileşenlerimiz olan Kırklareli Kent Konseyi Çevre Meclisi ve DOKU Derneği’nin öncülüğünde Kırklareli sınırlarında Istranca ormanlarında açılmak istenen madencilik faaliyetlerine karşı yerelde yaşayanlar ile birlikte, özellikle de köy muhtarlarının öncülüğünde verilen hukuk mücadelesi sonucunda kazanan son bir hafta içinde idari yargıdan Istrancaları sevindiren kararlar geldi. Kuzulu ‘ÇED gerekli değildir’, Koruköy ve Çukurpınar ‘ÇED olumludur’ kararları için açılan davalarda keşif ve bilirkişi incelemelerinden sonra İdare Mahkemesi’nin iptal kararları sonucu kazanan Istrancalar oldu.

Göksal ÇİDEM-DOKU (Doğa ve Kültür) Derneği Y.K. Başkanı, Trakya Platformu Kırklareli Dönem Sözcüsü

GÜNÜN UYARISI
“Dumana maruz kalmak her yıl 1.2 milyon insanının ölüm nedeni. Sürdürülebilir bir gelecek için dumansız, tütünsüz bir dünya diliyoruz.” Türk Toraks Derneği

URANYUM TEHLİKESİ ÖNEMSENMEDİ

CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen Manisa-Köprübaşı yakınlarında, 1970-1982 arasında işletilerek terk edilen uranyum maden ocaklarının Gediz Ovası’nın bereketli tarım şehrini, insan ve çevre yaşamını tehdit ettiğini söyleyerek yaratılan tahribatın araştırılması için Meclis’te Araştırma Komisyonu kurulmasını istedi. Bölge halkı ve tarım alanlarının risk altında olduğunu bildiren Başevirgen, “Özellikle uranyum yatağının bulunduğu alan ve çevrelerden beslenen suların, uranyum açısından Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre en az 10 kat fazla kirlendiği ifade ediliyor” diye konuştu.

Tehlike büyük!..

Yazının Devamını Oku

Obezite karnemiz kötü

1 Haziran 2022
Sabri Ülker Vakfı ve The Nutrition Society ortaklığının Türkiye’de ilk defa düzenlenen ‘Sağlık için Beslenmenin Rolü’ Konferansı, dengeli beslenmenin toplum sağlığının geleceği için oynadığı kritik öneme dikkat çekti. En son araştırmalara göre Türkiye’de sağlık okuryazarlığı konusunda yetişkin nüfusun büyük kısmı ‘yetersiz’ veya ‘sorunlu’ bilgi düzeyine sahip. Beslenme konularında eksik veya hatalı bilgi edinmek yani yetersiz sağlık okuryazarlığı, Türkiye’de obezite ve aşırı kilolu olma durumunu, erkeklerde yüzde 20, kadınlarda ise yüzde 28’e çıkarıyor. Bireylerde eğitim düzeyi düştükçe hastalık oranı da artıyor.

Sağlıklı beslenme alanında toplumsal farkındalığı ve bilinci artıracak projeler hayata geçiren Sabri Ülker Vakfı ile dünyada beslenme konusunda en köklü kurum kabul edilen The Nutrition Society, beslenme dünyasının önde gelen isimlerini İstanbul’da bir araya getirdi. Toplum sağlığının geleceği için dünyaca ünlü biliminsanları, 25-26 Mayıs 2022 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleşen ‘Sağlık İçin Beslenmenin Rolü’ konulu konferansta sağlıklı yaşama dair en son bilgiler paylaştı.

Sabri Ülker Vakfı Genel Müdürü Begüm Mutuş, The Nutriton Society işbirliğiyle dünyaca ünlü biliminsanlarına ev sahipliği yaptıklarını söyleyerek ideal sağlığa ulaşma ve muhafaza etme konusunda beslenmenin rolünün daha iyi anlaşılması için en güncel bilgileri kamuoyuyla paylaşacaklarını ifade etti. Doğru bilgilenme için sağlık okuryazarlığının kritik önem taşıdığını aktaran Begüm Mutuş, “Toplum olarak sağlık okuryazarlığımız maalesef yeterli değil. Bugün araştırmalara da baktığımızda Türkiye nüfusunun 35 milyonunun sağlık konusunda doğru okumayı yapamadığını görüyoruz. Sağlık okuryazarlığının yetersizliği ise maalesef sağlığı olumsuz etkileyen en önemli risklerin başında geliyor” dedi. 2022 Avrupa Obezite Raporu’na göre Türkiye’de her 5 kişiden 1’inin aşırı kilolu veya obez olduğunun altını çizen Mutuş, “Obezite Avrupa’da neredeyse salgın boyutuna ulaşmış durumda. Türkiye ise Avrupa ülkeleri arasında obezite ve aşırı kilo sorununun en yaygın olduğu ülke olarak dikkat çekiyor. Toplum olarak bu durumu göz ardı etmeden önlem almalı ve sağlık okuryazarlığı düzeyimizi yeterli seviyeye taşımalıyız” dedi.

GÜNÜN SÖZÜ
“Tüketici uygun fiyata süt içmek istiyor. Olmuyor! Ne çiftçi istediği fiyattan sütünü satabiliyor ne de tüketici istediği fiyattan süt içebiliyor. Çiftçinin elinden çıkan sütün fiyatı neredeyse 3 katına çıkarak tüketiciye ulaşıyor.” Feyzullah KORKUT-TMMOB Ziraat Müh. Odası Adana Şb. Bşk.

Belediyeler için ne diyorlar?JAKARANDA’NIN ARDINDAN

ADANA’da düzenlenen Jakaranda Festivali’ne katılımımın ardından yazdığımız yazı sonrası, bazı e-posta mesajları aldık. Kentin festivallerinden övünçle söz edenler çoğunlukta. Bir de belediye hizmetlerine dair beklenti, eleştiri ve ‘hayal kırıklığı’ ifade edenler var. Birinde Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin’in yazımızda yer verdiğimiz şu cümlesi alıntı yapılmış:

“... Olağan belediyecilik hizmetlerini eksiksiz yapma gayreti içinde olurken bir yandan da kültür sanat etkinliklerine ağırlık verdik.”

Okurumuz şöyle devam ediyor:

Yazının Devamını Oku

Fındıkta oyunlar başladı

31 Mayıs 2022
Bu sezon rekolte Türkiye’de ve dünyada düşük olacak yani fındık dünya tüketimine yetmez, diyoruz. Yani fındık işleriyle uğraşanlar diyor. Ancak kazın ayağı öyle değil. ‘Fındık kurtları’ hemen devreye giriyorlar.

Üretici ve fındık düşmanları, algı yaratmak, dünyada ve ülkemizde fındık rekoltesini yüksek göstermek, dünyaya fındık tüketimi yeter, panik yapmayın mesajını vermek istiyorlar.

Dedikleri şu: “İtalya, Şili, Amerika ve Türkiye’de rekolte yüksek.”

Fındık fiyatlarındaki yükselişi bir şekilde aşağıda tutmak istiyorlar.

Hepsi oyun, inanmayın.

Aman dikkat!..

Osman ÇAKMAK-ORDU

SU GİBİ ÖZELLEŞTİRME

Tarımsal 

Yazının Devamını Oku

Gözler 4 Temmuz’da

27 Mayıs 2022
Memur, işçi, emekli, dul ile yetim, maaş ve aylıklarına yılın ikinci yarısında yapılacak zam için temmuz ayını iple çekiyor. Yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında bir ölçüde rahatlamak isteyen sabit gelirli kitle, yasa gereği temmuzda yapılacak yılın ikinci zammına odaklandı. Gözler 6 aylık enflasyonun belli olacağı 4 Temmuz’a çevrildi.

Yılın ilk 4 ayında TÜFE yüzde 31.71 olarak gerçekleşti. Mayıs ve haziran aylarına ilişkin enflasyon oranı ile temmuzda 13 milyon 662 bin emekli aylığına yapılacak zam oranı ile 3 milyon memura verilecek enflasyon farkı saptanacak.

Beklentiler mayıs ayı enflasyonunun yüzde 3.97, haziran ayı enflasyonun ise yüzde 2.97 çıkacağı yönünde. Gerçekleşmesi halinde 6 aylık enflasyon yüzde 41’e ulaşacak. Buna göre işçi, esnaf ve çiftçi emeklisi ile dul ve yetim aylığına en az yüzde 40 zam gelecek.

MÜJDE GELECEK Mİ?

Ocak ayında maaşlarına yüzde 5 zam ile yüzde 2.5 oranında ek artış yapılan 7 milyona yakın memur, memur emeklisi ile sözleşmeli personele de yüksek olasılıkla yüzde 25-30 arası enflasyon farkı ödenecek. 2021 yılında bağıtlanan toplu sözleşme uyarınca memur ve memur emekli maaşlarına temmuzda yüzde 7 oranında daha artış yansıtılacak.

Siyasi irade yetkililerinin açıklamasına göre asgari ücrete temmuzda 6 aylık enflasyon oranı kadar ara zam yapılması gündemde. Buna göre 4 bin 253 lira tutarındaki net asgari ücrette yüzde 40 artış olacak ve 5 bin 997 liraya çıkacak. Masada olan bu formülün hayata geçirilmesiyle 10 milyon emekçi sıcak yaz günlerinde serinleyerek rahatlayacak.

BAYRAM İKRAMİYESİ

Bayram ikramiyesine yapılmayan zammın burukluğunu yaşayan emekli de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in duyurduğu ‘müjdeyi’ sabırsızlıkla bekliyor. 2 bin 500 lira olan en düşük emekli aylığının 3 bin liraya kadar çıkarılacağı vurgulanıyor. Daha fazla geciktirilmeden ilgi uyandıran ‘müjde’ kamuoyuna duyurulmalı. Şükrü KARAMAN

GÜNÜN SÖZÜ

Yazının Devamını Oku

Rantçıların gözü Veliefendi’de

26 Mayıs 2022
Türkiye’yi, Ankara’da masa başında oturup ekranlardaki haritalardan plan yapan, toprağa elini sürmemiş, Trakya’nın suyunu içmemiş insanlar, görmeden, duymadan, araştırma yapmadan plan yapıyorlar. Sonunda ne mi oluyor? Tarıma, hayvancılığa darbe vurup doğal kaynakları yok ediyorlar. Aslında İstanbul da yok ediliyor.

Şunu bilmiyorlar, İstanbul, Trakya olmadan hayatta kalabilir mi? Nereden su alacak, kim besleyecek, kim yetiştirecek?

Bunları düşünen, stratejik planlama yapan hiçbir akıl, böyle bir çarpık plana imza atmak istemez. Bu yüzden Trakya’yı kimlerin bu hale getirdiği bilinmiyor.

İstanbul’u yağmalatanların hep siyasetçiler olduğunu biliyoruz. Biliniz ki bu ihanetin arkasından da siyaset çıkacaktır.

İstanbul’un Avrupa yakası Çorlu’ya, Anadolu yakası da Bandırma’ya gidiyor. Yani İstanbul’un fazlalıkları atılıyor.

Trakya’nın ünlü çevrecisi Murat Sevgi ile konuşurken bize ne dedi biliyor musunuz?

“Hipodromda rant, merada hayat!”

Bir gazetede “Mera arazileri rant için yok ediliyor” başlığı atılmış.

“Ranta kurban edilen meralara bir yenisi daha ekleniyor. Çorlu’daki Seymen köyünde bulunan mera alanına hipodrom yapılması planlanıyor. Bölge halkı ise tepkili: Kimler rant sağlayacak? Hayvanlarımız ne olacak?”

Yazının Devamını Oku