Yalçın Bayer

CHP’de tam kargaşa

12 Temmuz 2023
İmamoğlu Kılıçdaroğlu’na yükleniyor; muhalefet ise kendisinin CHP’ye zarar verdiğini savunuyor

TEMMUZ ayı CHP İBB grup toplantısı 10 Temmuz günü Başkanlık Sarayı’nda yapıldı. Ekrem İmamoğlu grup toplantısına katıldı. Malum genel başkanlık tartışmalarından dolayı. Grup toplantısı gergin başladı. Söz alan meclis üyelerinin bazıları İmamoğlu lehine, bazıları ise aleyhine görüş bildirdiler. Aleyhte görüş bildirenler söz almakta zorluk çektiler, demokrasi işte. En dikkat çekici konuşmayı Kadıköy ve İBB Meclis üyesi Hasan Gökpınar yaptı. İmamoğlu’nun yüzüne “Siz seçildiğiniz günden beri, cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı yardımcılığı ve son olarak genel başkanlık adaylığınız tartışılıyor. Siz İstanbul Belediye Başkanısınız, niye İstanbul halkının gözünün önünde böyle tartışmalara meydan verdiniz, sürece zarar verdiniz. Geçen hafta iktidar için ‘Değişim’ adı altında bir web sitesi açtınız. CHP’liler hariç herkes girip CHP’ye hakaret ediyor” dedi. İmamoğlu ise cevap olarak “Ben net bir siyasetçiyim, ne düşünürsem açıkça söylerim, değişim şart. Ben seçim sonrası Genel Başkan’la telefonla ve yüz yüze bir kaç defa görüştüm. Genel Başkan sözünde durmadı, MYK’yı değiştirdi. Bana verdiği söz bu değildi” dedi.

Bu cevabı bir gazeteci olarak yorumladığımızda, Kemal Kılıçdaroğlu’nun verdiği söz herhalde istifa etmekti, başka ne olabilir ki, diye düşünebiliriz. Daha sonra İmamoğlu sinirli bir biçimde CHP grubunu terk etti. Tarafımıza gelen bir kulis bilgisi, genel başkan değişiminden umudunu kesen İmamoğlu’nun yakın çalışma arkadaşlarına “Sekiz ay sonra seçim var, ona hazırlanalım” diyormuş. Yani bir partilinin yorumu, ‘Tornistan yaptı’. Grup toplantısına Belediye Başkanı olarak Şükrü Genç ve Muammer Keskin katıldı. Ne Kılıçdaroğlu’nu ne de İmamoğlu’nu destekleyen ya da eleştiren bir konuşma yapmadılar. CHP’de sular durulmuyor. Her saat yeni bir bilgi geliyor.

İMAMOĞLU - KAFTANCIOĞLU

11 Temmuz günü İmamoğlu CHP ilçe başkanları ile Anadolu yakasında bir değerlendirme toplantısı yaptı. Sultangazi CHP ilçe başkanı Murat Poyraz İmamoğlu’na “Genel başkan adayı mısınız” diye sordu ve  İmamoğlu’na “Sen yerel seçimlerde çalıştığın kadar genel seçimlere çalışsaydın bugün seçimi kazandırdık” diye devam ediyor. İmamoğlu ise  ilçe başkanı Poyraz’a “Bana hain mi diyorsun. Hain sensin” diyor. Salonda gerginlik çıkmış ve İmamoğlu, “Genel Başkan bana verdiği sözü tutmadı, Canan Kaftancıoğlu erkek olsaydı onunla da başka türlü konuşurdum” diyerek salonu terk etmiş. Giderken de “Ben bu yola çıktım, geri dönüşü yok” demiş. Gerginlik üzerine ilçe başkanları “İmamoğlu’nun özür dilemesi gerekiyor” dediler. Toplantıda bulunan Siyasi Danışmanı Baki Aydöner, İmamoğlu’nun özür dileyeceğini söyledi. İlçe başkanları “Uzaktan özür dilenir miymiş?” diyerek toplantıyı terk ettiler.

ATATÜRK NORVEÇ PRENSİ’NE İKRAM ETMİŞ

CUMHURİYET VE KUŞKONMAZ

KÜLTÜRE alınmış kuşkonmazın ülkemizde ilk kez yetiştirilmesi Cumhuriyet’in kuruluş döneminde olmuş. Mustafa Kemal, muhtemelen ataşe-askerlik yıllarında Orta Avrupa’da tanıdığı kuşkonmazı sevip peşine düşmüş ve ilk kuşkonmaz yetiştirme girişimi Atatürk’ün isteği üzerine Avrupa’dan kuşkonmaz tohumu getirilmesiyle Yalova Devlet Çiftliği’nde yapılmış. Onun 1934 yılında Çankaya Köşkü’nde İsveç Prensi Gustave Adolphe’ye verdiği yemekte de mönüde kuşkonmaz vardır ve mönü içeriğine de bizzat kendisinin karar verdiği rivayet edilir.

Giriş yemeği

Yazının Devamını Oku

‘Sebzelerin kraliçesi’

11 Temmuz 2023
Türkiye kuşkonmazı sevmeye başladı

TÜRKİYE’de çok değerli bir sebze olan kuşkonmazın yatırımcısı olan Osman Dağlı’nın daveti üzerine hafta sonu Isparta’ya gittik ve merkeze bağlı Bozanönü köyünde önemli bir tarım yatırımına tanıklık ettik. Ülkemizde son yıllarda market raflarında görmeye başladığımız ve önemli bir miktarı ihracata ayrılmış kuşkonmaz bitkisinin 400 dönüm üzerine yapılan yatırımının dikim töreni vardı. Isparta milletvekilleri, devlet yetkilileri, yerel ve ulusal basının katıldığı törene yoğun bir vatandaş ilgisi de vardı. Kuşkonmaz; Avrupa, Uzak Doğu ve Amerika’daki mutfakların önemli bir yiyeceği. Eşsiz lezzetinin yanı sıra bünyesinde barındırdığı vitaminler açısından vazgeçilmez bir sebze. Dünya genelinde kuşkonmaz talebi üretimin çok üstünde olduğundan ürünün katma değeri yüksek. Bu nedenle yapılan 400 dönümlük yatırım başlangıç olup 3 ay içerisinde 600 dönümlük ikinci aşama yatırımı yapılacak. Osman Dağlı, şirketin mevcut hedefinin ekili alanı 4000 dönüme çıkarmak olduğunu söyledi. “Ancak biliyoruz, nihai hedefimiz bu miktarın çok daha üzerinde olmalıdır. Zira sadece Almanya’daki yıllık kuşkonmaz tüketimi 130 bin ton olup bunun yarısından fazlasını ithal etmektedir” dedi.

Şirket ortaklarından Arman Badur ve Yücel Özarı ile konuşmalarımızda şu bilgileri not ettik.

“2023 yılı üretiminin 500 ton olduğu düşünülürse kat etmek zorunda olduğumuz önü açık, uzun bir yol var. Daha çok üretici ile katma değeri yüksek kuşkonmaz bitkisini buluşturup üretim rakamlarını yukarı çekmeliyiz. Bu sayede ülkemiz döviz kazandırıcı yeni bir tarım faaliyeti kazanmış olur. Almamız gereken çok uzun bir yol olmakla beraber ‘Sparga1’ yatırımı bu yolda iyi bir başlangıç olmuştur.”

KUŞKONMAZ GİRİŞİMİ

Şirketin yüzde 70’i halka açık olan Sparga1 Tarım AŞ, kuşkonmazın başarılı bir şekilde üretilmesi ve ihraç edilmesi amacıyla kurulan, tarımda yeni bir model olarak kabul ediliyor. Yerel ve sürdürülebilir bir tarım modeli inşa etmek misyonuyla yola çıkan Sparga1, Kuşkonmaz Girişimi ile ülkemiz açısından katma değeri yüksek bir iş ortaya koymayı amaçlıyor.

Bozanönü köyünde önceki gün yapılan dikim törenine yatırımcıların yanı sıra İl Jandarma Komutan Yardımcısı Alb. Mehmet Çelik, AKP Milletvekili Uğur Gökgöz, CHP Milletvekili Yalım Halıcı, AKP İl Başkanı Serkan Keskin, S.D. Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Deniz Yılmaz ve Ziraat Odası Başkanı Mustahattin Can Selçuk katıldılar. TOBB’un düzenlediği makam aracı çekilişinde 16 TOGG’dan birini kazanan Ticaret Borsası Başkanı Hüdai Şahin, Isparta İl Tarım Müdürlüğü’nden Ali Gündüz, Fonbulucu Şirketi Genel Müdürü Hakan Yıldız ve arazi sahiplerinden Ahmet Özcan katıldılar.

MODERN BİR SEBZE

Hollandalı tohum tedarikçisi Limgroup temsilcisi

Yazının Devamını Oku

Yaşlandıkça gençleşebilmek

7 Temmuz 2023
GENÇLİK bir hayat devresi değil, bir akıl halidir.

Yıllar cildi buruşturabilir ancak ruh, heyecanların bitişiyle buruşur. İnsan; kendine olan güveni kadar genç, kuşkusu kadar yaşlı, cesareti kadar genç, korkuları kadar yaşlıdır.

Hiç kimse fazla yaşamış olmakla yaşlanmaz, insanları yaşlandıran ideallerinin bitmesidir. Kalbi sevdikçe, neşe duydukça, güzellikler fark ettikçe; beyni yeni şeyler keşfettikçe herkes gençtir. İnsanlar yaşadıkça yaşlandıklarını sanırlar, oysa yaşamadıkça yaşlanırlar. İnsan yaşlı olmaya karar verdiği gün yaşlanır!  W.E. GLADSTONE

YOLSUZLUKLA MÜCADELEDEN ÇEKİLİYORUM

YOLSUZLUKLA Mücadele Derneği’ni 03.03.2000’de bir grup arkadaşımla kurdum. 11.04.2000’de başkanlığımdaki heyet olarak Genelkurmay Başkanı Org. Kıvrıkoğlu tarafından kabul edildik. Devlet Bahçeli ve bazı STK liderlerini ziyaret ettik. Cumhurbaşkanı olunca Ahmet Necdet Sezer, derneğimizi tebrik bile etmedi. Bazı gazete ve TV’lerde yazılar yazdım, programlar yaptım. Son yıllarda parti, STK ve medyadan yolsuzlukla mücadele için bir davet almadım.Acı gerçeği ifade ediyor ve bundan böyle yolsuzluklarla mücadeleden çekiliyorum.

Tevfik DİKER- E. Milletvekili, E. Hv. Ulş.Yb.,- Araştırmacı yazar

GÜNÜN SÖZÜ

BAŞARILI biri olmaya değil, değerli biri olmaya çalışın. Başarı egoya yakındır; sevgi değere yakındır.”  Albert Einstein

DUT YAPRAĞI NEDİR?

Yazının Devamını Oku

Emekli ‘es’ geçildi

6 Temmuz 2023
Memurun yılın ikinci yarısı için merakla beklediği maaş artışı belli oldu.

AK Parti tarafından TBMM Başkanlığı’na sunulan yasa teklifine göre en düşük memur maaşı yüzde 17.55’lik enflasyon farkı, toplu sözleşme zammı ve seyyanen 8 bin 77 liralık artışla net 22 bin 17 liraya çıkacak. Ortalama memur maaşı 25 bin 15 lira olacak.

Yasa teklifinde emekli maaş ve aylıklarının artırılmasına ilişkin madde yer almadı. Teklifin Meclis görüşmelerinde ek madde konulmazsa SSK ve Bağ-Kur emeklilerine temmuzda sadece 6 aylık enflasyon tutarı kadar, yüzde 19.77 oranında zam verilecek. Memur emekli maaşına ise temmuzda yüzde 6’lık toplu sözleşme zammı dahil yüzde 17.77 artış yansıtılacak.

Emekli bu tablo karşısında beklenmedik şekilde ‘hüsran’a uğradı.

Sayıları 16 milyona yaklaşan emekli, kendilerinin ‘es’ geçilmesine, refah payı verilmemesine tepki yağdırdı. Aylardır yüksek oranlı refah payını bekliyorlardı; teklifi öğrenince şoke oldular.

En az yüzde 40’ın üzerinde zam bekleyen emekli, enflasyon zammının şaşkınlığını yaşarken, mağduriyetin mutlaka Meclis’te giderilmesini istiyor.

Yasa teklifine ilişkin açıklama yapan AK Parti TBMM Grup Başkanı Abdullah Güler’in emeklilere yönelik “Onlar açısından dağıtım yapılacaktır. İlerideki dönemde değerlendireceğiz” sözleri, hayat pahalılığı altında ezilen gariban kitleyi refah payı beklentisine soktu. Milyonlarca emeklinin mağduriyetinin giderilmesi için yasada mutlaka emeklilere refah payı verilecek şekilde değişiklik yapılmalı. Yoksa çarşı pazarın yüksek ateşi onları yakmayı sürdürür.

Gözler ve umutlar TBMM’de.

GÜNÜN SÖZÜ

Yazının Devamını Oku

Bir Bodrumlu gözüyle bayramda İstanbul

5 Temmuz 2023
Bayramda herkes Bodrum’a gelirken ben İstanbul’a kaçtım.

Gördüğüm İstanbul, çok sakin ve huzurlu bir kent oluyor. Tenhalık yanında trafik çok rahat, dükkânların Beyoğlu ve Bağdat Caddesi hariç çoğu kapalıydı. Ama akşam oldu mu, millet sahillere, lokanta ve kafelere hücum ediyordu adeta. Boğaz kilitleniyordu geceleri. Özlemiştim doğup büyüdüğüm İstanbul’u, bu yüzden bir turist gibi sindire sindire dolaştım her yerini. Mısır Çarşısı’ndan Eminönü’ne geçtim, bir İstanbul simidi alarak yiye yiye Mahmutpaşa ve Kapalıçarşı’yı gezdim. Bu yerler çok düzenli ve bakımlıydı. Ama eski canlılığı yoktu. Mahmutpaşa bile düzene girmiş, o bağırıp çağıran esnaf kalmamış. Öyle diyoruz ama, akşamları restoranlar tıklım tıklım doluydu. Millette para kalmasa tatil bölgeleri böyle hücuma uğrar, eğlence yerleri tıka basa dolar mıydı?

Ulaşım araçları bedavaydı. Benim bu işe de aklım yatmıyor. Hem gırtlağa kadar borçta yaşa, hem de 4-5 gün bedava gez güzelim kenti. Turistler bile şaşırdılar bu işe. Vapurla bedava bir Haliç gezisi de yaptık bu arada. Ne hale gelmiş, inanamadım doğrusu. Sultanahmet yeni düzenlenmiş haliyle muhteşemdi doğrusu. Yerebatan Sarnıcı’nda öyle bir kuyruk vardı ki, Rusya’daki Hermetaj Müzesi haltetmiş. Ucu bucağı yoktu kuyruğun. Öyle olunca Arkeoloji Müzesi’ni gezdik. Kültür-Turizm Bakanlığı burayı da restore ediyordu. Müzenin açık bölümlerini gururla dolaştık, iftihar ettik sergilenen eserlerle. Bakanlık İstanbul’da da önemli işler yapıyor. Kültür parkurları, kültür parkları, yeni müzeler, tüm tarihi anıtların restorasyonu, konser ve gösteri salonları, galeriler.

Boğazda vapur gezisi, tarif edilemeyecek kadar güzel bir yolculuk. Millet bayramda vapurla Adalara da üşüştü. Öyle bir kalabalık kapladı ki, pislikten Ada sakinleri çok şikâyetçiler durumdan. Adalar ‘Milli Park’ ilan edilsin derim. Balık lokantalarından çok kebapçı, çiğköfteci, lahmacuncu dolu. Özetle eski havaları dağılmış adaların.

İstanbul çok güzeldi bayramda. Keşke her günü bayram gibi olabilse. Can PULAK

BEŞİKTAŞ MECLİSİ’NDE BU DA OLDU

Siyasette aynı partinin belediye meclis üyelerinin birbirlerini mahkemeye vermesi olası değildir. Öyle bir şey olsa bile belediye başkanı devreye girer ve konuyu çözümler. Beşiktaş Belediyesi Meclis üyesi Akın Keskin, Başkan Rıza Akpolat’a bazı konularda muhalefet etti ve köşemize taşıdık. Meclis üyesi ve Başkan Yardımcısı Esra Yenidünya, Meclis üyesi Keskin’i mahkemeye verdi. Yerel mahkeme sonrası Yargıtay da kararı Keskin lehine onadı. Seçimlere giderken aynı partinin meclis üyeleri ‘husumetli’ olarak nasıl sahada seçimi kazanmak için mücadele edecekler?

Kaç dönemdir Beşiktaş Belediyesi yönetiminde ‘yerli’ bir vatandaş ya da CHP’li aday yok... Ne yazık ki, adaylar ‘işaretle’ Genel Merkez tarafından belirleniyor ve buna delegeler her seçimde “Beşiktaş’ta aday yok muydu?” diye isyan ediyorlar.

Bakalım önümüzdeki seçimde

Yazının Devamını Oku

Gözler çarşambada... Emekli tatil parası bekliyor

4 Temmuz 2023
HAYAT pahalılığı karşısında parası pula dönen memur ve emekli, temmuz zammını sabırsızlıkla bekliyor.

Milyonları ilgilendiren aylık ve maaş artışının da yer aldığı torba yasa teklifi bu hafta TBMM Başkanlığı’na sunulacak ve Meclis tatile girmeden yasalaşacak. Böylece en düşük memur maaşı net 22 bin liraya yükselirken, emekliye 6 aylık enflasyon zammı ve enflasyon farkının yanı sıra refah payı da verilecek. TÜİK haziran ayı enflasyonunu 9 günlük Kurban Bayramı tatilinden ötürü 5 Temmuz’da duyuracak. Yarın açıklanacak veri ile ocak-haziran dönemini içeren 6 aylık enflasyon oranı netleşecek. TÜFE ilk beş ayda yüzde 15.26 olmuştu. Haziranda beklenti yüzde 3 düzeyinde. Emekli aylığı ile memur maaşına yapılacak 6 aylık zam oranı yüzde 18 veya bir tutar üzerinde olacak.

Ancak sürdürülen yasa çalışmaları doğrultusunda işçi, esnaf, çiftçi emeklisine enflasyon zammının yanı sıra kademeli refah payı verilmesi kesin gibi. Nisanda 7500 lira olan en düşük aylık artışından 9.5 milyon emekli yararlanırken, aylığı 7.500 liranın üzerinde olan, daha yüksek ve uzun süre SGK primi ödeyen emekliler yoksun kalmıştı. Dul ve yetim nisan zammından sınırlı yararlanmış, hatta çoğunluğu kapsam dışı kalmıştı. Görüşülecek torba yasada dul ve yetimin yoksunluğunu gidermek sosyal devletin olmazsa olmazı.

Bu uygulamadan ötürü emekliye kademeli yüzde 30-45 oranında zam yapılacağı konuşuluyor. Zam oranı TÜİK’in açıklayacağı haziran enflasyonu ve hükümetin alacağı karar ile netleşecek.

Eli öpülesi emekliye ne denli yüksek zam verilirse azdır. Şükrü KARAMAN

 

TOPLUMLAR NİÇİN HASTA

TOPLUMDA kalıplaşmış, kabullenilmiş bazı sözler, ‘doğru’ kabul edilirse de toplumu zamanla hasta eder. Yıllar önce sevgili Doğan Cüceloğlu bana ‘Sick Societies’ adlı bir kitaptan söz etti. Robert Edgerton’un yazdığı bu kitabı okudum. Kitap toplumların yaşam biçimlerini yeni bir bakış açısıyla irdeliyordu. Epeyce sonra dilimize ‘Hasta Toplumlar’ adıyla çevrilen bu kitaptaki bazı bilgilere göre, “İlkel toplumların kültürlerinde yaşama tam bir uyum, sağlıklı bir yapı bulunmadığını söylemek sadece bir şehir efsanesidir.”

“Kimse beni sevmez, hiçbir konuda başarılı olamam”

Yazının Devamını Oku

Unutulan ‘Demirel’in kitabı yazıldı: Muhafazakârlıktan laikliğe...

30 Haziran 2023
Türkiye’de devlet, siyasi akımları, özelikle de sağ akımları yakından izleyen; ‘Cereyanlar’, ‘Türk Sağının Üç Hali: Milliyetçilik, Muhafazakârlık, İslamcılık’, ‘İnşaat Ya Resulullah’ kitaplarının yanında Kemal Can’la birlikte ‘Devlet ve Kuzgun’, ‘Devlet Ocak, Dergâh’ gibi ilginç çalışmalara imza atan Tanıl Bora, uzun süredir üzerinde düşünülmeyen ve ‘unutulan’ Demirel’i 600 sayfalık bir kitapta anlatmış; kitabın adı ‘Demirel’ (İletişim), kapağında ünlü şapkalı fotoğrafı var.

Tanıl Bora ile Ruşen Çakır’ın ‘Medyascope’ta ilginç bir söyleşisi vardı kitap üzerine. Şimdiki siyasetçiler ile siyasete girecek gençlerin öğrenecekleri çok şey var. Bora tam bir ‘Demirelolog’ olmuş. Demirel, 1940, 50 ve 60 sonrası doğumlular için ‘ömür dünyası’na damga vurmuş önemli bir devlet adamı... Bora’ın anlatımına göre: “Neredeyse ‘hep başbakan’Demirel. Kurduğu 7 hükümetin 2’si askeri darbeyle devrildi; her iki darbeyi de atlatıp siyasal hayatına devam edebildi. 1960’ların, 1970’lerin, 1980’lerin ve 1990’ların siyasi zeminini tahkim etmişti; iktisadi hayatının da fikir babasıydı. Anti-komünizmle sarmalanmış bir sağ siyaset aklının, propaganda biçiminin ve demagojiyi de ihmal etmeyen bir söyleyişin ya da söylemeyişin erbabıydı! Ancak hiç kuşkusuz kendine mahsus bir dilin ve kelamın da sahibiydi. Milliyetçi ve muhafazakâr, hoşnutsuzlukları devletle barıştırarak, ‘devlet fikri’nin adamlığına uzanan bir siyasal kariyere ulaştı. ‘Devlet aklı’nın mühendisliğini yaptı!”

Bora, Demirel biyografisinde, bir şahsın hayat hikâyesiyle sınırlı olmayan, Türkiye’nin 1940’lardan 2000’lere kadarki sosyal, siyasal, kültürel, zihinsel tarihinin çarpıcı bir anlatımını sunuyor. Siyasal dünyanın da gündelik hayatın da milletin de devletin de dönüşümünün Demirel portresinden yansımasına bakıyor; Demirel’in dilinden ve elinden dökülen bir tarihin yanı sıra, o tarihin o dilden neler çektiğini de kapsamlı bir şekilde inceliyor. Tanıl Bora’nın kaleme aldığı bu biyografi, anekdotlarla örülü bir Demirel öyküsü değil, bir fenomen etrafında ülkenin en önemli siyasal öneminin tarihini anlatıyor – üstelik çok uzun bir dönemin!

Tanıl ve Çakır’ın sohbetinde, Demirel’in bürokrasi ve siyaset sahnesine ‘yıldız’ gibi gelişi anlatılırken, Özal ve Erbakan’dan ayrışan siyasi kimliği de vurgulandı.

YENİ DEMİREL İSTER MİSİNİZ?

Muhafazakârlık, milliyetçilik, otoriterlik, devletçilik, globalizm ve en sonunda daha özgürlükçü ve laik bir anlayış... Evet, Demirel tam bir ‘mozaik’ti ve bu anlayışları konjonktürün gerektirdiği şekilde kullandı. Devletin bekası onun için her zaman öncelikli oldu ve bunun ancak ‘rıza’ ile sağlanabileceğini biliyordu.

Ne dersiniz, CHP’ye Demirel vasfında bir lider aransa yakışır mı? CHP tabanı bunu kabul eder mi?

Yoksa bulunması zor mudur?

GÜNÜN 

Yazının Devamını Oku

İl olmak derken...

29 Haziran 2023
"İl olmak” yine gündemde.

İl olma potansiyeli olan şehirlerden biri olan Çorlu’da gündemin birinci maddesi bir anda il meselesi oluverdi.

- Eğitim, sağlık, güvenlik ve çevre başta olmak üzere; ulaşım, erişim, kültür ve sosyalleşme alanları gibi yaşam kalitesinin göstergesi olan konular, çağdaş şehirlerin olması gerekenleri!

- Bu gereksinimlerin, hızla büyüyen insan kalabalıklarının ortasında, kalabalık hızla artarken yapılmaya çalışılması, koşan birinin ameliyat edilmeye çalışılmasından farksız!

- Göç büyük bir sorun. Bu sorun; çarpık şehirleşme, çarpık sanayileşme ve en önemlisi de çarpık planlama problemleri ile kendini gösteriyor.

- İl olma beklentimizin ana nedeni, planlamanın çarpıklıklarının, ‘yerinden’ yönetim ile, ‘yerinden’ denetim ile ve ‘yerinden’ planlama ile giderilmesi için tek çözüm olarak görmemiz.

Peki bu yerinden olma meselesi çözülünce ne olacak?

Yerinde eğitim, yerinde sağlık, kapsamlı güvenlik, izlenebilir ve sürdürülebilir çevre, gereklere uyumlu ve planlı ulaşım, rahat ve çabuk erişim, yeterli kültürel ve sosyal alanlara sahip bir ortam olacak. Bunu umuyoruz.

YAŞAM KALİTESİ

Yazının Devamını Oku