Türkiye-Rusya Krizi ve Sıvı Koalisyonlar

Rusya krizi kime yaradı, kime yaramadı?

Haberin Devamı

Bunun cevabı aranıyor kaç gündür.

 

Ama yanlış yerde, o eski iki kutuplu dünya düzeninde aranıyor. 

 

Oysaki artık yepyeni bir düzen var.

 

ABD ve Rusya karşıt cephelerde değiller.

 

Dolayısıyla bölge ülkeleri de bu iki cepheye göre bölünmüş değil.

 

Rusya krizi sonrası Türkiye’nin durumu da tam da bu nedenle göründüğünden çok daha zor.

 

SURİYE RUSYA’YA, IRAK ABD’YE

 

Olan biteni anlamak için, önce yeni düzeni anlamak gerekiyor.

 

Haberin Devamı

Ki bunu en iyi Polonyalı sosyolog Zigmunt Bauman “Sıvı Modernite” kitabında anlatıyor. 

 

Bauman’a göre “sıvı zamanlarda” yaşıyoruz. O yüzden artık ittifaklar da sıvı.

 

Mesela IŞİD’e karşı mücadele için ortaya yepyeni bir koalisyon çıktı.

 

Ancak bu NATO gibi uzun vadeli değil, kısa vadeli ve pragmatik bir ittifak.

 

Zira IŞİD’le mücadele bitince, bu “sıvı ittifak” da dağılacak. 

 

İşte Rusya ve ABD de bu ittifakta birlikte yer alıyor.

 

Dahası, iki ülke Suriye ve Irak’ı aralarında paylaşmış görünüyor.

 

ABD en başından beri Rusya’nın Suriye’ye girmesinden memnun.

 

Böylelikle IŞİD’le mücadeleyi Ruslara yükleme derdinde.

 

Buna mukabil belli ki pazısını onun yerine Irak’ta göstermeyi planlıyor.

 

Zira Türkiye-Rusya krizi dolayısıyla Türkiye ile birlikte Suriye’deki hava saldırılarını ve yapacakları ortak operasyonu askıya aldı.

 

Haberin Devamı

Suriye’yi Rusya’ya bırakmış, önceliğini Irak’a-Musul’a kaydırmış görünüyor. 

 

Bir diğer deyişle ABD ve Rusya her ne kadar rakip olsalar da, bu savaşta koordinasyon içinde hareket ediyorlar.

 

İÇİÇE GEÇMİŞ İTTİFAKLAR

 

İşte tam da bu nedenle bölge ülkeleri için “ya ABD’densin, ya Rusya’dan” diye bir kural yok.

 

Onlar da bu “sıvı ittifak”a göre konumlanmış durumdalar.

 

Malum Rusya Suriye’ye girdikten sonra Rusya-Irak-İran-Suriye arasında ortak bir komuta merkezi kuruldu.

 

Dolayısıyla bu dörtlü ortak hareket ediyor.

 

Bunu en son Türkiye’nin Musul ihtilafında Rusya’nın Bağdat’a açıktan hamilik etmesiyle gördük.

 

Ancak diğer yandan Bağdat aynı zamanda ABD ile de eşgüdüm ve yakın işbirliği içinde.

 

Haberin Devamı

Hakeza İran da ABD ile imzaladığı nükleer anlaşma sonrasında ABD ile IŞİD’e karşı işbirliğine açık görünüyor.

 

Amerikalıların Musul’a yakında yapması beklenen büyük harekatta İranlı milislerin rol oynayacağı biliniyor.

 

Bir diğer deyişle ABD-Irak-İran arasında da bir koordinasyon sözkonusu.

 

*

 

Aynı şey Irak ve Suriye Kürtleri için de geçerli.

 

Irak Kürdistan Yönetimi Başkanı Mesud Barzani, ABD’nin müttefiki. Türkiye ile de stratejik işbirliği içinde.

 

Ancak diğer yandan Rusya Suriye’ye girer girmez “Rusya peşmergeyi desteklerse seviniriz" demeyi de ihmal etmedi.

 

Yine Bağdat’la da ilişkilerini dengede götürmeye çalışıyor. 

 

Evvelsi gün Türkiye’den dönerken sarfettiği “Biz taraf değiliz. İran da bizim dostumuz, Türkiye de” sözü de bu minvalde.

 

*

 

Haberin Devamı

PYD de benzer bir politika izliyor.

 

Bir yandan ABD’nin kanatları altında yaşıyor.

 

Diğer tarafta da Moskova’yla gittikçe yakınlaşıyor.

 

İranlı milislerle de son günlerde birlikte hareket etmeye başladı.

 

Suriye Başkanı Esad da daha yeni PYD’yi desteklediğini ifşa etti. 

 

RUSYA KRİZİ SONRASI 

 

Gördüğünüz gibi bölge ülkeleri ve sahadaki unsurlar, içiçe geçmiş “sıvı ittifaklar” kurmuş durumdalar.

 

Hepsi de bir yandan ya ABD ya da Rusya ekseniyle tam bir uyum içerisinde.

 

Öte yandan da diğer eksenle flört halinde.

 

Türkiye de bugüne kadar aynı politikayı izledi.

 

ABD ile PYD konusundaki anlaşmazlığına rağmen yakın işbirliğine devam etti.

 

Rusya'yla da son krize kadar tüm görüş ayrılıklarına karşın iyi ilişkilerini korudu.

 

Haberin Devamı

Ancak Rusya krizi bu dengeyi bir anda alt üst etti.

 

Şimdi Türkiye bu kriz yüzünden Rusya liderliğindeki Suriye-İran-Irak ekseninin karşısına düşmüş durumda.

 

Son günlerde hem Bağdat, hem Tahran’dan gelen nahoş açıklamalar da bunun göstergesi.

 

*

 

Ankara bugün hem Rusya krizini, hem Bağdat’la gerilimi kontrol ederek ve ABD ile PYD meselesini trmandırmayarak zamanın ruhuna uygun hareket ediyor.

 

Ancak Rusya krizi sonrasında işi çok daha zor.

 

Zira tek eksene mahkum kalmış durumda.

 

O nedenle mecburen ABD ile işbirliğini hızla güçlendirecektir.

 

Bunun için ise PYD politikasını zaman içinde “sıvılaştırmak” zorunda kalacak gibi görünüyor.

Yazarın Tüm Yazıları