Paylaş
Kentin en üst yöneticisinden, en sade vatandaşına...
İş insanından, patronundan işçisine...
Herkes bu soruyu yöneltiyor ve yanıt arıyor.
Güncel cevap; Keçiörengücü maçında bu sezon için bir şey olmayacağını daha net görmüş olduk.
Evet durum şimdilik bu!
İlk 45 dakikada halı saha maçı izler gibiydim.
Heyecan var mıydı?
Hem de nasıl...
Top bir o kalede, bir bu kalede.
Ama futbol...
Maalesef yoktu.
Her iki takımda o kadar basit top kayıpları yaptı ki!
Her iki takımda o kadar kontrolsüz hücum gerçekleştirdi ki!
Her iki takım da o kadar kurgusuz oynadı ki!
Yani bu oyunla az hata yapan gol atmazdı, çok hata yapan gol yerdi.
Nitekim de öyle oldu.
Daha fazla hata yapan, savunmasında daha çok açık veren Bursaspor, 34. dakikada Uzodimma’nın golüne engel olamadı.
“Gol Bursaspor’u ateşler, daha iyi oynar” diyordum ama olmadı.
Ve 45 dakika ev sahibi takımın üstünlüğü ile tamamlandı.
İkinci yarıda da değişen bir şey yoktu maçta.
Uzodimma 71. dakikada kendisinin ve takımının ikinci golünü attı.
Maçın 72. dakikasında oyuna giren Mehmet Erdem’in 73. dakikada attığı gol de nedense umutlandırmadı kimseyi.
Dedim ya herkes kabullenmiş durumu.
Sahadaki futbolcular da.
Bursaspor golü bulmuş ama sahada arkadaşlarını ileri yönlendirecek bir oyuncu dahi yoktu.
Hırstan formasının yakasını yırtan.
Boş alana kaçıp arkadaşlarına en sonunda “Ben buradayım” diye bas bas bağıran.
En kötüsü de bu aslında.
Eğer futbolcular da bu durumu kabullenmişse.
Daha da yapacak bir şey yok.
Ankara’da inanan bir kaç kişi vardı elbet...
Onlar da ramazan ayının ilk günü Bursa’dan Ankara’ya takımlarını desteklemek için giden bir grup taraftar.
Maç boyunca bağırdılar.
Maç boyunca takımlarını desteklediler.
Maç boyunca skorun değişmesi için ellerinden geleni yaptılar.
Ama maalesef onların çabası yeterli olmadı.
‘Bundan sonra ne olur?’ diye merak edenlere şimdiden söyleyeyim; Öyle çok umutlu olmayın.
Olan oldu.
Artık mucizelere bağlı bu takımın ligde kalması.
Paylaş