Paylaş
Taraftar ve camia haklıdır her zaman.
Hep takımının iyi olmasını ister.
İşler kötü gitti mi de doğal olarak protesto sesleri yükselir.
“Çekin elinizi Bursaspor’un üzerinden” diye....
Önce siyasiler alır nasibini bu çağrıdan...
Ardından da kentin önde gelenleri...
*
Bence de Bursaspor el atılacak bir kulüp değil tam tersine el üstünde tutulacak kentin en önemli değeridir...
Ancak kaçırılmaması gereken konu, el atanlar da bunu çok gönülden, isteyerek yapmadılar, yapmıyorlar.
İşler kötü gitti mi, neden sahip çıkılmıyor...
Sahip çıkıldımı da...
Neden Bursaspor’un işlerine karışılıyor?
*
Aslında bu ilk olarak Erdoğan Bilenser’ir belediye başkanı olduğu dönemde başladı Bursaspor’un siyaset ve iş dünyasıyla olan yakın ilişkisi.
Yaşı 40 ve üzeri olanlar, hatırlayacaktır o dönem 2000 ila 2003 sezonlarında Erdoğan Bilenser dönemindeki “29 dev adam” sloganlı yönetimleri.
Ama ne yönetim...
Bu güçlü yönetim de arzu edilen başarıyı getirmedi Bursaspor’a.
Rahmetli Hikmet Şahin döneminde de siyaset ile iş dünyası el birliği ile Bursaspor için kolları sıvadı ama sonuç yine hüsran oldu.
BURSASPOR’UN ALTIN DÖNEMİ
Siyasetin girmediği, iş dünyasının da yönetimde yer alarak ya da sponsor olarak kulübe destek verdiği İbrahim Yazıcı dönemi ise Bursaspor’a altın çağını yaşattı.
Süper Lig şampiyonluğu ve art arda ligi üst sıralarda bitirmeler.
İbrahim Yazıcı’nın Şampiyonlar Ligi maçı için önerilen 3 milyon Euro’luk göğüs reklamı önerisini bile geri çevirip, “Bursaspor forması bu kadar ucuz değil. 5 milyon Euro’dan aşağını kabul edemeyiz” dediğini yakından biliyorum.
O dönem Bursaspor her maç için ayrı reklam ile maçlara çıktı.
Ve yine o dönem Bursaspor’un her maç için aldığı ayrı ayrı reklamlar ile gelirinin 5 milyon Euro’ya yakın olduğunu öğrenmiştik.
Bu bir vizyon meselesi...
Bir arkadaşımın güzel bir sözü var; parayı veren hükmeder diye...
Ne zaman ki Bursaspor kendi ayakları üzerinde duramamaya başladı.
Ne zaman ki Bursaspor sportif başarıdan uzaklaştı...
Ne zaman ki Bursaspor proje üretmek yerine ‘sadece istemeyi’ tercih etti...
O zamandan sonra kulüp bütçesi çok bilinen tabirle ‘3 sente muhtaç’ hale geldi.
Borç borcu getirdi...
Borç büyüdükçe de önce siyasilerden, yerel yönetimlerden ve iş dünyasından destekler istenmeye başlandı.
Loca al, kombine al, forma al...
Proje üretmeyen, isteyen ve gelen parayla borç kapatmak yerine hesapsızca harcama yapan yönetimlerin cezasını yine Bursaspor çekti.
Sonra da...
Çekin elinizi Bursaspor’un üzerinden...
Bence de çeksinler ellerini Bursaspor’un üzerinden.
İYİ YÖNETİLMEYE İHTİYAÇ VAR
Başta Büyükşehir Belediyesi...
Daha sonra ilçe belediyeleri...
Elbette Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO).
Ve diğerleri...
Bursaspor’un önce paraya değil iyi yönetilmeye ihtiyacı var.
Bursaspor’un vizyon sahibi, kente ve camiaya güven veren bir başkana ihtiyacı var.
Bursaspor’un proje üreten, kalıcı gelir kaynakları oluşturacak yöneticilere ihtiyacı var.
Aksine durum aynı tas aynı hamam olur.
Biri gelir yine para, destek ister.
Sonra camia ve taraftarlar, “Çekin elinizi Bursaspor’un üzerinden” diye tempo tutar...
Paylaş