YIL 1984... Cahit Düzel, Hürriyet’in Ekonomi Servisi Müdürü, Enis Berberoğlu ile ben de yanında muhabir olarak çalışıyoruz. Ekonomi haberlerine ayrılan yer de yarım sayfadan az...
O dönemde en basit ürüne zam geleceği yönündeki haberler birinci sayfada yer buluyor. Bir gün lastik, cam haberi yapıyorum, ertesi gün peynire zam geleceği yönünde haber veriyorum.
Peynir piyasası haberleri için sıklıkla Peysan’ın patronu Ali Zafer Taciroğlu ve Bahçıvan Gıda’nın kurucusu Mecit Bahçıvan’la konuşuyorum. Taciroğlu’na, "Zam var mı?" diye sordukça, "15 gün sonra fiyatlar artacak" yanıtını alıyorum.
Taciroğlu, o görüşmelerimiz sırasında zaman zaman da "Peynire ithalat kapılarını açalım" önerisini ortaya atıyor... Nitekim bir süre sonra Özal Hükümeti, Bulgaristan’dan beyaz peynir gelmesine bile izin veriyor. Allah’tan damağımıza pek uymuyor, pazarda kalıcı olamıyor.
O dönemin üzerinden yıllar geçti. Bir gün Ali Zafer Taciroğlu ile karşılaştım:
- Sayende çok güzel para kazandım.
- Ben size nasıl para kazandırmış olabilirim ki?
- Hani ’Peynire zam var mı?’ diye telefon ederdin ya...
- Evet...
- Ben de sana, ’15 gün sonra zam var’ der dururdum...
- Ne var bunda?
- ’Peynire zam geliyor’ diye yazdıkça, bizden mal alımı hızlanıyordu...
Bir ay kadar önce arkadaşımız Ayşegül Akyarlı Güven’in yazdığı haberi görünce, o günleri anımsadım: "Pirince yüzde 25 zam gelecek..."
Haberi kullanmadım. Birkaç gün sonra aynı haber benzeri mesajla başka gazetede yayımlandı. Ayşegül söz konusu gazeteyi masama koyarak haberini heba ettiğim mesajını verdi. Ayşegül’e Ali Zafer Taciroğlu’ndan yıllar önce aldığım "ders"i anlattım: "Pirinçte önemli bir sorun varsa onu yazalım. Ama ’pirinç fiyatları artacak’ diye yangın yapmak doğru değil."
Sonra Torunlar Grubu’nun patronu Mehmet Torun’la konuştum. Söze şakayla karışık girdim: "Piyasada ’En büyük pirinç spekülatörü Mehmet Torun’ sesleri yükseliyor."
Mehmet Torun, kimlerin pirinç spekülasyonu yaptığını Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) gayet rahat görebileceğini söylemekle yetindi.
Torun, cuma akşamı arayıp, meydan okudu: "TMO’dan aldığımız 922 ton pirinçi iade ediyoruz. Tüm pirinç ithalat ve stok bilgilerimizi Tarım Bakanlığı, TMO ve İthalat Genel Müdürlüğü’ne gönderdik. Sayın Bakan Mehdi Eker’den spekülatörleri açıklamasını bekliyorum."
Eker açıklasın, biz yayımlayalım, pirinç failleri ortaya çıksın...
Fabrikadan çıkarken yarısını çöpe attığımız ürünü nasıl üretelim
TÜRKİYE Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği’nin (SETBİR) genel kurulu öncesinde Danone Türkiye Genel Müdürü Serpil Timuray’a sordum:
- Büyük umutlarla piyasaya sürdüğünüz kolesterol düşüren yoğurtlarınız şimdi raflarda yok.
- Üretimi durdurduk. Daha fabrikadan çıkarken yarısını çöpe attığımız ürünü nasıl üretebiliriz?
- Neden yarısını fabrikadan çıkarken çöpe atıyordunuz?
- Üretim belirli ölçek gerektirir. Biz de yaptığımız reklam ve tanıtımlarla piyasada söz konusu yoğurtları belirli bir yere oturtacağımızı umuyorduk. Reklam Kurulu’nun verdiği cezalar ve koyduğu sınırlar, tanıtım yapmamızı engelledi. Ürünümüzün ancak yarısı satılabiliyordu.
Timuray, Ülker Gıda Grubu Başkanı Mehmet Tütüncü’ye döndü:
- İnşallah Ülker bir pazar yaratır, biz de yeniden ortaya çıkarız.
Mehmet Tütüncü, söze girdi:
- Bizim ürün Danone gibi tek değil. Margarin ve yoğurt ’Kalbim’ serisinin içinde. Tanıtım avantajımız var. Kalbim Benecol’leri pazarda tutmakta ısrarlıyız.
Fonksiyonel gıda pazarı dünyada hızla büyüyor, biz kuşkulanıp duruyoruz.
Kuşkulansak ama bu pazara girenlerin önünü kesmesek...
Çağlar ödeseydi TMSF, Karamehmet’i yine yakalar mıydı
TASARRUF Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), Pamukbank ve Yapı Kredi’den, hatta İnterbank’tan doğan borçları sonrası helalleştiği Çukurova Grubu’nun patronu Mehmet Emin Karamehmet’in bir eski defterini daha geçen hafta açtı.
Buna göre Çukurova Grubu, İnterbank’ı Cavit Çağlar’a satarken kurdurduğu "naylon şirketler" 250-300 milyon dolarlık kredi kullanım hakkı tanımıştı. Çağlar, bankanın bedelini ödemek yerine Karamehmet’in İnterbank’a olan 250-300 milyon dolarlık borcunu devralmıştı. Şimdi TMSF, 1996’dan buyana faiz işletip Karamehmet’ten 500 milyon doları almak için kolları sıvadı.
Peki TMSF neden şimdi Karamehmet’e yönelik bu operasyona girişti?
Yanıtı basit. Çağlar’ın TMSF’ye İnterbank’tan doğan 1.7 milyar dolarlık borcu var. Çağlar, protokol imzaladı ama borcunu ödeme konusunda tatmin edici adım atmadı. TMSF de önce Çağlar’ın bazı varlıklarına el koydu. Yetmeyince, İnterbank’ın eski işlemlerine dönüldü. Böylece Çağlar’ın üstlendiği "Karamehmet borcu" belgelendi.
Yani Çağlar, TMSF’ye borcunu ödeme çabası gösterse Karamehmet’in başına 500 milyon dolarlık iş açılmayacaktı...