Paylaş
- Çivril’de babam Atasay Kamer’in adını taşıyan meslek yüksek okulu var. Yeni bina yaptırılması gündemde. Siz babama görev verin, o memnuniyetle yapar.
Başbakan Erdoğan, fırsatı değerlendirdi, otobüsün üstünde mesajı verdi:
- Atasay Bey, meslek yüksek okulunun yeni binasını yaptırmanı bekliyoruz. Hemşehrilerin senden bunu istiyor.
Atasay Kamer, Başbakan’ın sözünü ikiletmedi. Hemen kolları sıvadı, mimarla birlikte Çivril’e gitti, yeni binanın yapılacağı yeri gösterdi. İlk incelemelerde çıkan sonuç şu oldu:
- Burada ciddi deprem riski var. Yapacağımız bina için 500-600 dolayında kazık çakmamız gerekecek.
Sonunda binanın çelik konstrüksüyon olması kararı alındı. 2 yılda tamamlanan binaya bugünün değerleriyle 10 milyon lira harcandı.
Yönetim Pamukkale Üniversitesi’nde olsa da Atasay Kamer, kendi adını taşıyan meslek yüksek okulunun peşini bırakmadı. Öğrencilerin ilgisini, kontenjan durumunu hep yakından izledi.
1995-1996 döneminde İktisadi ve İdari Programlar Bölümü Bilgisayarlı Muhasebe ve Vergi Uygulamaları Programı’na öğrenci alan Atasay Kamer meslek Yüksek Okulu, zamanla Bilgisayar Teknolojileri, Büro Hizmetleri ve Sekreterlik, Dış Ticaret, Finans-Bankacılık ve Sigortacılık, Pazarlama ve Reklamcılık, Tptan ve Perakende Satış, Yönetim ve Organizasyon gibi bölümlere kavuştu.
Ancak Atasay Kamer, okulun bina kapasitesinin altında öğrenciyle eğitim yapmasına içerliyor, sıklıkla Pamukkale Üniversitesi Rektörü’nüm kapısını aşındırıyordu:
- Hocam, binayı tam kapasite kullanacak kadar öğrenci çekmeye bakın. Burası pırıl pırıl öğrencilerle dolsun, benden yeni binalar isteyin.
Rektör, Atasay Kamer’i frenledi:
- Çivril’de yeni binaya ihtiyaç yok.
Atasay Kamer, Yüksek Öğretim Kurumu’nun (YÖK) kapısını da çaldı:
- Çivril’deki meslek yüksek okulumuza o binayı yaptırdığıma pişman oldum. Orası öğrencilerle dolmadıkça neye yarar. Belki de orası iki yıllık meslek yüksek okulu olduğu için gençlere yeteri kadar çekici gelmiyor. Bir de fakülte açın.
YÖK, Atasay Kamer’in ısrarı üzerine durumu Pamukkale Üniversitesi yönetimiyle de görüştü. Önümüzdeki eğitim yılında devreye girmek üzere 4 yıllık yeni bölümün açılması kararı alındı:
- Pamukkale Üniversitesi Çivril Atasay Kamer Yüksek Okulu, 4 yıllık Uygulamalı Bilimler Yüksek Okuluna dönüşecek. Bu çerçevede Organik Tarım İşletmeciliği Bölümü açılacak. İlk kontenjanı da 60 öğrenci olacak.
Atasay Kamer, bu karar üzerine ilk öğrencilere dönük bir adım attı:
- Türkiye’nin ilk Uygulamalı Organik Tarım İşletmeciliği bölümüne bu yıl girecek 60 öğrencinin yurt ve yiyecek giderlerini ben karşılayacağım.
Bakalım Uygulamalı Organik Tarım İşletmeciliği’ni seçecek ilk 60 öğrenci kimlerden oluşacak?
Atasay Kamer’in yurt ve beslenme gideri sözü, 60 kişilik kontenjanı doldurmaya yetecek mi?
4 yurt yaptırıyor
ATASAY Kuyumculuk Onursal Başkanı Atasay Kamer, Çivril’e 3’ü kız, 1’i erkek olmak üzere 4 yurt binası yaptırmak için de kolları sıvadı:
Cemile Kamer Kız Öğrenci Yurdu (250 kişilik olacak)
Keriman Kamer Kız Öğrenci Yurdu (250 kişilik)
Çiğdem Kamer Kız Öğrenci Yurdu (150 kişilik, ayrıca sosyal tesislerin tamamı bu binada olacak)
Mustafa Kamer Erkek Yurdu (350 kişilik).
Yurtlara ne kadar harcayacaksınız?
- Bu ülkeden kazandığımı memleketime yatırıyorum. Bunun mutluluğu yeter bana. Miktarı önemli değil.
Devlet şefkatli davransın eylemci de ‘ılımlı’ olsun
ÖNCEKİ akşam Osmanbey Tekstilci İşadamları Derneği’nin (OTİAD) İpekiş Mensucat desteğiyle düzenlediği iftara uğradım.
600’ü bulan sektör temcilcisi ve konuklar arasında İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanvekili Kemal Güneş, İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle, Gizia’nın patronu İsmail Kutlu, Balizza Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Rutkay Çakırkaya, Şahinler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Şahin, Avva Yönetim Kurulu Başkanı Volkan Atik, Ayaydın-Miroglio Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ayaydın ve Adnan Güldaş gibi isimler vardı.
OTİAD Başkanı Ali Ulvi Orhan, şu mesajları verdi:
Gezi Parkı olayları, ekonomiyi karamsar tabloya sürüklemeye başladı. Uzun sürede elde edilen başarıların kısa sürede kaybedilebileceği endişesini taşıyoruz.
Demokratik tepkiler hoşgörüyle karşılanmalı. Devlet şefkatli ve itidalli davranmalı. Protestocu da ılımlı ve sakin olmalı, çevreye zarar vermemeye özen göstermeli.
Dövizdeki ani yükseliş ve belirsizlik de bizi tedirgin ediyor. Son yıllardaki akılcı politikalarla sağlanan sağlam altyapının da avantajıyla bir an önce ortamın normale dönmesini bekliyoruz.
Üyelerimiz için önem taşıyan ithal sentetik kumaşlarda yüzde 70’e varan antidamping vergisi ile yüzde 20’ye varan ek vergi uygulanıyor. Bu vergilerin Türkiye’de üretilmeyen ürünlerden kaldırılmasını istiyoruz.
Paylaş