Paylaş
Hukukçu babası Prof. Mehmet Nuri Karaahmetoğlu, oğlunu karşısına almış, tercihiyle ilgili kararını bildirmişti:
- Tek tercih yapacaksın. O da İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi olacak. Eğer hukuk okumazsan, seni evlatlıktan reddederim.
Babasının zoruyla tek tercih yaptı, İstanbul Hukuk Fakültesi’ne girdi. Zamanla hukuku sevdi:
- 400 kişilik anfide tek başıma oturduğumu bilirim.
Daha sonra New York Üniversitesi’nde (NYU) master yaptı. Staj döneminde New York’ta kalma isteği ağır bastı. Konuyu babasına açtı. Babası süre verdi:
- 3-5 yıldan fazla kalma. Sonra dön, birlikte çalışalım.
Babası Türkiye’deki Alman ekolü hukukçular arasındayken, Barbaros Karaahmet iyiden iyiye ABD’ye alıştı.
Lawrence Kaye ile tanışması ona Herrick’in kapısını açtı. Oradaki ilk çalışma dönemi 6 yıl sürdü. Herrick, tam Türkiye’de ofis açmaya niyetlenmişken 2001 krizi araya girdi. Ofisin hazırlıklarını yürüten Karaahmet da Herrick’ten ayrıldı.
7 avukatla birlikte kendi ofisini kurdu.
Derken 2012’de Herrick’le yeniden masaya oturdu:
- Avukatlık ofisini bize devret, gel partner’larımız (yönetici ortak) arasına gir. Birlikte çalışmayı sürdürelim.
10 yıllık molada Herrick’le bağını koparmayan Karaahmet, böylece tarihçesi 90 yılı aşan avukatlık ofisinin en genç ortağı oldu:
- Babam artık, “Türkiye’ye dön” demekten vazgeçti. Zaten umudunu da kesti. Ayrıca, Herrick gibi köklü bir avukatlık ofisinde partner konumuna yükselmem, babamı mutlu etti.
2012’de Herrick’in işleri arasında Türkiye’yle bağlantılı olanların oranı yüzde 10’a çıktı. Türk müvekkilleri sık sık sormaya başladı:
- Türkiye’de neden ofisiniz yok.
Bu sorular, 2013 Ekim ayında İstanbul’da ofis açılışıyla noktalandı:
- Herrick’in İstanbul’da ofis açması, elini taşın altına koymak anlamına geliyor. Şimdi ben 5 hafta New York, 1 hafta İstanbul temposuyla çalışıyorum.
İstanbul’daki ofisimiz yerel avukatlık hizmeti vermiyor. Ofis, Türk müşterilerimizle bağımızı güçlendiriyor.
“Evlatlıktan ret” baskısı, bu örnekte bir başarı öyküsü yaratmış...
Her zaman bu sonuç alınabilir mi?
NEW YORK'TAKİ TÜRK EVİ'NİN İŞLEMLERİ BİZDE
BARBAROS Karaahmet, Herrick avukatlık ofisinin Türk hükümetleriyle bağının geçmişe uzandığını anımsattı:
- Karun Hazinesi’nin Türkiye’ye döndürülmesiyle ilgili hukuki süreci Herrick yürütmüştü. Daha sonra Elmalı Sikkeleri’nin iadesinde yine bizim ofis önemli rol oynadı.
Sanat hukukunun yanı sıra gayrimenkulde de güçlü olduklarını belirtti:
- Türkiye’den Nef, Kiska, Gülaylar ile çalışıyoruz. ABD’de Ziraat Bankası’nın avukatlığını yürütüyoruz. Ayrıca, New York’taki Türk Evi’nin yıkılıp yeniden inşası sürecindeki bazı işlemleri takip ediyoruz. Yani, Dışişleri Bakanlığı’na hizmet veriyoruz.
BABAM KIZIMA 'HUKUKÇU OL' MEKTUBU YAZDI
BARBAROS Karaahmet, ailesine değindi:
- Dedem ağır ceza reisiydi. 3 kuşak hukukçuyuz.
Eşinin İran-Pakistan kökenli Amerikalı olduğunu kaydetti:
- Eşim savcıydı. Şimdi göçmen hukukuyla uğraşıyor.
Babasının geleneği sürdürme çabasına örnek verdi:
- Kızım bir haftalık iken babam, “Hukukçu olacaksın” diye mektup yazdı. Kızım şimdi 12 yaşında, “Ben hakim olacağım” diyor.
NİYE BOMBALAR DAHA ÇOK ÜLKEMİZDE PATLIYOR
ÇEŞİTLİ illerde 20’yi aşkın oteli olan Anemon zincirinin patronu İsmail Akçura aradı, şu soruyu ortaya attı:
- Bizde yaşanan canlı bomba olayları İran, Suudi Arabistan, Katar, Ürdün, Lübnan hatta Mısır’da neden olmuyor? Ülkemizi yönetenlerin bu sorunun cevabını düşünmesi gerekmez mi?
Otellerini sordum:
- Terör nedeniyle doluluklar diplerde.
Kapadokya’da bir mahalleyi turistik tesis için satın aldığını kaydetti:
- Proje hazır, yatırımı erteledim.
Sözlerini şöyle noktaladı:
- Canlar yanarken işleri düşünecek değiliz. Önemli olan Türkiye’yi ateş çemberinden çıkaracak yolun bulunması. Atatürk Havalimanı’na hain saldırıda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifa diliyorum...
Paylaş