Paylaş
TORUNLAR GYO’nun İstanbul Mecidiyeköy’deki Ali Sami Yen Stadı’nın yerine yükselen projesinde şantiye asansörünün 10 işçiye mezar olması sonrası Aziz Torun’un şu sözü dikkatimi çekti:
- 10 gün önce ben de o asansöre bindim.
Bu cümleyle vermeye çalıştığı mesaj şuydu:
- Ben dahil tüm çalışanların bindiği asansörün bakımını, kontrolünü yaptırmamış olmamız mümkün mü?
Bakım ve denetim yapıldıysa, o asansör 10 işçiye neden mezar oldu?
Yanıtı bir bilenden almak için Otis Türkiye ve Orta Doğu Direktörü Bora Gülan’ı aradım. Beni Asansör ve Yürüyen Merdiven Sanayicileri Derneği (AYSAD) Başkanı Sefa Targıt’a yönlendirdi. Targıt, öncelikle şu noktanın altını çizdi:
- İş kazasının yaşandığı dikey taşıyıcı cihaz, tam anlamıyla asansör değil. Bunlar ‘şantiye asansörü’ olarak bilinir. Daha doğrusu ‘taşıyıcı makina’ kapsamına girer. O nedenle de asansör ve yürüyen merdiven yönetmeliğine değil, makina yönetmeliğine tabidir. Binalardaki asansörlere ayda bir bakım yaptırma zorunluluğu var. Ancak inşaatlardaki şantiye asansörleri makina yönetmeliğine tabi. Bu yönetmelikte de makinaların bakımı ve denetim periyodu ile ilgili bir açıklama yok. İnşaatlardaki kontrol mekanizması iş güvenliği uzmanı ve firma insiyatifinde.
Targıt, asansör kazalarında Türkiye’nin Avrupa rekortmeni olduğunu vurguladı:
- Avrupa’daki ölümlü asansör kazalarının yüzde 70’i Türkiye’de gerçekleşiyor. Gerek bildiğimiz asansörlerde, gerekse şantiyelerde kullanılanlarda, denetimi ve bakımı yapıldığı sürece bu tür elim olayların yaşanması söz konusu olmaz.
Bunu söylerken Makine Mühendisleri Odası’nın geçen mayıs ayında söz konusu şantiye asansörünün kontrolünü yaptığını anımsadı:
- Evraklara bakarsanız bakım ve kontrolde aksama yok. Ancak, önemli olan bakım ve kontrolün evraktan fiiliyata geçmesini sağlamak. Kâğıt üzerinde yapılan kontrollerin gerçekten ne kadar güvenilir olduğu bilinmiyor.
10 canı aramızdan aldığına göre, o şantiye asansörünün bakım ve denetimi kağıt üstünde mi kalmıştı?
Paylaş