- Hemen eve gel.
Bitlis, eşinin bu çağrısına anlam veremedi:
- Hanım, işimlerim var. Gündüz vakti neden eve geleyim?
Eşi ısrarlıydı:
- Arkadaşlarla bizim evde fal baktırıyorduk. Ben de baktırdım. Çok önemli şeyler söylüyor. Bizzat duyman lazım.
Eşinin ısrarına dayanamadı, 3-4 yıl önce taşındıkları Ortaköy’de Yüzme İhtisas Kulübü’ne komşu evine gitti. Kahvesini içti, fincanı kapattı. Falcı fincanının içine bakıp konuşmaya başladı:
- Eviniz yıkılacak.
Bitlis
Masanın bir tarafında 3 meslektaşımla birlikteyiz. Karşımızda tam ortada Sabancı Holding Sanayi Grup Başkanı Cenk Alper, sağında Temsa’nın emeklilik kararı veren CEO’su Dinçer Çelik, solunda Temsa’nın yeni CEO’su Hasan Yıldırım var.
Temsa Ar-Ge ve Teknoloji Direktörü İbrahim Eserce, Satış ve Pazarlama Direktörü Kadri Özgüneş, Pazarlama ve Inovasyon Müdürü Mert Özkaynak ile Yurtdışı Satış Müdürü Acar Kocaer de masada...
Cenk Alper, söze dünyadaki trentle girdi:
- Otomotiv sektörü büyük dönüşüm yaşıyor. Ülkeler tümüyle elektrikli araçlara geçiş takvimi açıklıyor. Otonom (sürücüsüz) araçlar hızla gelişiyor. Araçların birbiriyle ve kentlerle bağlantılı hale gelmesi kurgulanıyor. Araçların ortak kullanımı giderek yaygınlaşıyor.
Temsa’nın buna uygun yol haritası çizdiğini belirtti:
- Temsa’nın bütün modelleri maksimum 10 yıl içinde elektrikli olacak. Türkiye’de belediye otobüslerinde hızla elektrikliye geçileceğini öngörüyoruz.
Alper ve Dinçer Çelik, Sabancı Grubu’nda batarya yönetim sistemi üzerinde çalışmalar yapıldığına işaret etti:
- Batarya yönetim sistemiyle maliyeti aşağı çekmemiz söz konusu olabiliyor.
- Bu arsayı bugünün 2-3 dairesi fiyatına 1996 yılında almıştım. Bugün projeden yaptığım hasılatla o arsayı alamam.
Attığı bu adım için şu benzetmeyi yaptı:
- Arsayı 1996’da aldığımız için, projeden konut alan müşterilere arsa bedelini bugünkü fiyatlardan yansıtmadık. Yani, bir anlamda kol kestik.
Ali Ağaoğlu, grubun CEO’su Hasan Rahvalı ve Genel Müdür Yardımcısı Barlas Yurtsever’le projelerini, piyasadaki son durumu bize anlatırken “kol” kesmesinin nedenini paylaştı:
- Çarkların dönmesi için bunu yapmak gerekiyordu. Neyse ki bizde arsa çok.
Elindeki arsaların sayısını, büyüklüğünü merak ettik, Rahvalı yanıtladı:
- Sadece Bodrum’daki arsa varlığımız 12 milyon metrekare. Gerisini siz düşünün.
Ali Aağaoğlu
- Abdi İbrahim İlaç’ın yeni deposunu gezmiştiniz. Ar-Ge bölümünde size rehberlik yapmıştım. O günlerde Abdi İbrahim’de Ar-Ge Direktörü idim.
Ardından Tebriz doğumlu, İran Azeri Türkleri’nden olduğunu belirtti:
- Üniversite için ABD’ye gitmek üzere İstanbul’a gelmiştim. Bir arkadaşım Türkiye’de üniversite sınavlarına girmemi önerdi. Girdim, Hacettepe Üniversitesi eczacılık bölümünü kazandım. Türkiye’de kaldım.
35 yıldır Türkiye’de yaşadığını, 3 farklı ilaç şirletinin Ar-Ge bölümlerinin kuruluşunda görev aldığını kaydetti:
- En son Abdi İbrahim’de Genel Müdür Yardımcısı iken Tahran merkezli GinnaGen İlaç’ın Türkiye’deki şirketine bir yıl öne CEO olarak transfer oldum.
Sonra sunumun ilk slaytını gösterdi:
- İbn-i Sina’dan CinnaGen’e...
İbn-i Sina
- Cemal Bey, bir kahvemi içer misiniz?
Özgörkey, Brezilya’nın Ankara Büyükelçisi’nden aldığı davet üzerine heyecanlandı:
- Sayın Büyükelçi beni neden davet etti acaba?
Kafasındaki soruların yanıtını buluşmada aldı:
- Breziyla’nın fahri konsolosu olur musunuz?
Tekliften gurur duydu ama görevi yürütme konusunda tedirgindi:
- Sayın Büyükelçi, nasıl olacak bu iş? Ne yapacağım?
Yanıt netti:
- Şeker sınırında olduğumu öğrenince koşmaya 10 kilometre ile başladım. Yarı maraton ve maratonla spora yoğunlaştım. Şimdi de “Ironman” (demir adam) oldum.
“Ironman”i duyunca anlatmasını istedim, özetledi:
- Yüzme, bisiklet ve koşudan oluşan bir yarış. Yani, triatlon. Bu yıl (2015) ilk kez Türkiye’de, Antalya’da yapılacak.
O günlerde, “Yalçıntaş Ironman oldu” başlığıyla yazdım. Birkaç gün sonra Özaltın Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Özaltın’dan mektup aldım:
- Ironman yarışlarını ülkemize grubumuza bağlı Gloria Hotels getiriyor.
Nuri Özaltın, Ironman yarışlarını torunu Elif Özdemir’le birlikte izlemiş, Antalya Belek’teki Gloria Golf & Resort Hotels’de gerçekleşmesini sağlamıştı. Nuri Özaltın’ın 2016 ortalarında vefatı sonrasında kızı Öznur Özdemir Özaltın ve Elif Özdemir, Ironman yarışlarına ev sahipliğini devam ettirdi.
Özaltın Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, Otel İşletmeleri Genel Müdürü Öznur Özaltın ve kızı, Özaltın Holding Yönetim Kurulu Üyesi, Gloria Sports Arena Proje Yöneticisi Elif Özdemir’in davetiyle bu yılki yarışları izledim.
Gloria’ya girdiğimde, 2012 Mayıs’ını anımsadım. O yıl Dünya Kupası’nda 3’üncü olan Milli Takımımız, turnuva öncesi Gloria’da kampa girmişti. O dönemde iki otel vardı. Alanın büyüklüğü dikkatimi çekmişti:
- “Zamanın An’ları Sergisi”ne bekliyoruz.
Faruk Malhan yönetimindeki Koleksiyon tasarım ekibinin eserlerinde oluşan sergi davetiyesinde iki kardeşin konumları şöyleydi:
- Koray Malhan (Sanat Yönetmeni), Doruk Malhan (Yönetim Kurulu Başkanı).
Koleksiyon Mobilya ile 1971’de tasarım ve üretim yolculuğuna çıkan Faruk Malhan, şirketin yönetimini bir süre önce çocuklarına bırakıp, kendisi yeniden tasarımcı kimliği ile öne çıkmayı yeğledi.
“Zamanın An’ları” sergisiyle yeni akıma dikkat çekmek istedi:
- Şimdi artık “tasarım mağazaları” dönemi başlıyor. Bardaktan seramiğe, mobilyadan giyim eşyasına tüm tasarım ürünleri aynı mekanda vitrine çıkıyor.
Şirketin İstanbul Tarabya’daki merkezinde örnek tasarım mağazasını gezerken, tasarım ve tasarımcıya bakışını paylaştı:
- Tasarım, aklın düşünceye, ellerin işe, yüreklerin yaratıma yükseldiği evredir. Tasarımcı, üretici ile tüketici arasında bir aktördür, akıl toplumsal akla, ürün toplumsal kültüre mal olur.
- Bakıyorum, şu anda, toplantıda bile cep telefonlarınızla ilgileniyorsunuz.
Bu gözlemden Türkiye’deki tüketim alışkanlığına geçti:
- Ülkemizde neredeyse kişi başına 2’şer cep telefonu kullanıyoruz.
Ardından Çin’den başlamak üzere, ihracatta gelişen trend üzerinde durdu:
- Bugün Çin, ihracatının yüzde 22’sini e-ticaret yöntemiyle gerçekleştiriyor. Gelişmiş ülkelerde bu oran ortalama yüzde 11-12. Gelişmekte olan ülkelerdeki e-ihracat ortalaması, toplamın yüzde 7’si dolayında. Ülkemizde ise e-ihracat oranı sadece yüzde 1.5.
Yeniden cep telefonu kullanımına döndü:
- Cep telefonu kullanımında çok kabiliyetliyiz. Ancak, aynı başarıyı e-ihracatta gösteremiyoruz. Bazı ülkelerde e-ihracat oranı hızla yüzde 50’ye çıkacak. Bizim de buna ayak uydurmamız gerekiyor. O ihracatçılarımızın e-ihracata geçişe dönük harcamalarının yüzde 80’ini Bakanlığımız karşılıyor.
Türkiye’nin tüm sektörlerde üretim ve ihracatta yüksek teknolojiye dayanan, katma değeri yüksek ürünlere ağırlık vermesi gerektiğinin altını çizdi: