- Yavru vatanımız, ana vatanımıza yüzme mesafesi kadar yakın. Benim eşim Kıbrıs’lı. Burada yatırımlarımız da var. Sizleri de yatırıma bekliyoruz.Kürsüden indikten sonra kurduğu cümleyi bir kez de içinden tekrarladı:
- KKTC, Türkiye’ye yüzme mesafesi kadar yakın.Yüzmeyi pek bilmese de o an kararını verdi:
- İşadamlarımızın dikkatini ve yatırımlarını KKTC’ye çekmek için Anamur’dan Girne’ye yüzmeliyim.İlk işi dünya rekortmeni olan antrenörü Mert Karabetça ile görüşmek oldu. Ardından sağlık kontrolünden geçti. Karabetça, takvimi verdi:
- 2 yıllık çalışma sonrası Anamur’dan Girne’ye 40 saatte yüzecek noktaya gelirsin.Altınbaş, kendini hazır hissedince köpek balıklarına karşı kendilerini koruyacak kafesler hazırlandı, 18 Temmuz 2014 saat 19.00’da antrenörü Karabetça ve 3 tekne eşliğinde Anamur’dan yüzmeye başladı:
- Girne’ye 40 saatte yüzeceğimiz planlanmıştı. Akıntı ve dalgalar süreyi 46 saate çıkardı. 46 saat boyunca hiç uyumadan arada dinlenerek kulaç attık. 80 bin kulaç atıp, 110 kilometre yüzmüş olduk. 20 Temmuz’da Girne’de karaya çıktık.50 dakikada bir kısa, 10 satte bir uzun mola verdiklerini belirtti:
- Doktorumuz önceden serum verdi. Sonra yüzme sırasında sıvı gıdalar, meyve suları tükettik.Beslenmeyi örnekledi:
- Antrenörümle birlikte 46 saatte 18 kasa Anamur Muzu, 2 kilo Anzer Balı tükettik.46 saatin sonunda beklendiği gibi kilo verdiğini kaydetti:
- Mısır ve Suriye’ye dönük politikamızda doğru adımlar atmadık. Zaten Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na hep, “Yaktın bizi Ahmet” diyorum.
- Bu eleştirileriniz Bakanlar Kurulu’nda dikkate alınmıyor mu?
- Sayın Başbakanımız Tayyip Erdoğan, Davutoğlu’nun çizdiği dış politika stratejisini doğru buluyor, benimsiyor.Daha sonra Davutoğlu ile ilgili benzer yorumu bir başka Bakan’dan daha duydum. Kabinede gündeme gelen bu eleştiriler, o günlerde bazı çevrelerde, “Davutoğlu Dışişleri Bakanlığı’ndan alınır mı?” beklentisine bile yol açtı.
17 Aralık operasyonuyla patlayan “cemaat-hükümet savaşı”, 30 Mart seçimlerinden AK Parti’nin yine güçlü çıkması, dengeleri önemli ölçüde değiştirdi. Başbakan Erdoğan’ın genelde, “3 dönem kuralı değişmeyecek” mesajı vermesi, AK Parti Genel Başkanlığı ibresini giderek Davutoğlu’na kaydırdı.
Başbakan Erdoğan’ın 10 Ağustos’ta sandıktan “halkın seçtiği ilk cumhurbaşkanı” olarak çıkması, AK Parti’deki bazı isimlerin Çankaya Köşkü trafiğini yoğunlaştırdı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün kapısını çalan söz konusu isimler bastırdı:
- Sayın Cumhurbaşkanım, bir işaret verin. Biz içerde bastırır, sizin partimizin başına geçmeniz için çalışırız.Gül, bunun üzerine Cumhurbaşkanlığı muhabirlerini planlanandan iki gün önce toplayıp, o işareti verdi:- Kurucusu olduğum partiye dönmemden daha doğal bir şey olamaz.Ancak, Başbakan Erdoğan, bu konuda açık kapı bırakmamak için kongre kararını tam sınırda aldırdı:
- 27 Ağustos’ta kongremizi toplayıp, partimizin yeni genel başkanını belirleyeceğiz.Böylece 28 Ağustos’ta görevi devredecek olan Cumhurbaşkanı Gül’ün en azından bu kongrede genel başkanlığa adaylığının önü kesildi. Bununla birlikte Davutoğlu’nun genel başkanlığa doğru yürümesi kesinleşme sürecine girdi.
- Yeni alımlar düşünüyor musunuz?
- Aldıklarımızı ortaklarımızla birlikte özümseme, daha iyiye taşıma ve büyütme üzerinde çalışıyoruz. Hem Türkiye’de, hem de dünyada çok iyi restoran markalarına ortak olduk. Dubai’de Nus’ret, New York’ta Zuma açacağız.- Bu sektördeki cironuz ne kadara ulaştı?
- 400 milyon dolar.
- Bazı alımları yapmadan önce de cironuz o boyuttaydı diye biliyorum.
- Kendi payımıza düşeni söyledim. Ortaklarımızın payına düşenle birlikte 600-700 milyon dolara ulaşıyor.İnşaat, otomotiv, banka derken, restoran işi de Doğuş’un ana sektörleri arasındaki yerini aldı...
Başkan, ‘Pamuk kurudu’ dedi, elektrik patronu ‘ödeme niyeti’ istedi
Randevu, Cumhurbaşkanı Gül ve eşi Hayrünnisa Gül’ün iş dünyası, sivil toplum örgütleri, belediye başkanları, eski milletvekilleri ve sanatçılara dönük veda resepsiyonunun gerçekleştiği güne denk geldi.
Torun, o gün öğlenden sonra randevu saatinde Çankaya Köşkü’ne gitti. Kabul sırasındaki ön sohbette Gül’e İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi bünyesinde kurulmasına destek verdikleri “Kur’an-ı Kerim Araştırmaları Merkezi”nin (KURAMER) çalışmaları hakkında bilgi verdi:
- KURAMER’in Müdürlüğünü Diyanet İşleri eski Başkanı Prof. Ali Bardakoğlu yürütüyor. Ekonomi Başdanışmanınız Ahmet Ertürk de KURAMER’e katkıda bulunanlar arasında yer alıyor.
Sonra asıl konuya girdi:
- GYODER olarak 2010’dan itibaren Bursa, Konya, Gaziantep; İzmir ve Samsun’da “Gelişen Kentler Zirvesi” gerçekleştirdik. 4-5 Eylül 2014’te Kayseri’de “Gelişen Kentler Zirvesi” toplayacağız. Zirveyi Kayseri Büyükşehir Belediyesi’yle işbirliği içinde topluyoruz. Zirvenin başlığı “Model Şehir” olarak belirlendi.
Hedeflerinin gayrimenkul yatırımcılarının dikkatini Kayseri’ye çekmek olduğunu vurguladı:
- Zirveye Kayseri Milletvekili olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız da katılacak.
Prof. Işık, Abisini Allensbach’daki Kliniken Schmieder’e götürmeleri öncesindeki arayışlarını baştan itibaren anlattı:
- Amerikan Hastanesi’ndeki akut dönemin yavaş yavaş sonlarına gelindiği günlerde, sonraki tedavinin nasıl ve nerede yapılabildiğinin arayışına girdik. İlk aklımıza gelen kurum da benim çalıştığım Başkent Üniversitesi’nin Ayaş’taki rehabilitasyon merkezi ile GATA’nın Ankara Bilkent’teki merkezleri oldu.
Başkent Üniversitesi için Prof. Mehmet Haberal ve GATA için de Fiziksel Tıp Rehabilitasyon Merkezi öğretim üyesi Prof. Kenan Tan’la konuştuklarını vurguladı:
- İlk etapta Abim’in o güne kadar olan durumunu özetleyen epikriz raporu ile beyin tomografisi ve MR görüntülerini kendilerine gönderdik. GATA, “Bizde ancak bilinci açık hastalara tedavi uygulanabiliyor. Kenan Işık’ın bilinci kapalı. Dolayısıyla bizde tedavisi mümkün değil” yanıtı verdi.
Kendi çalıştığı Başkent Üniversitesi’nden sürekli, “Bütün imkanlarımız Kenan Bey için her zaman açık” mesajları aldığını kaydetti:
- Ancak, Başkent Üniversitesi de mevcut aşama için GATA’yla aynı yanıtı verdi. Abimin bilinci açıldıktan sonraki tedavisinde kapılarının hep açık olacağını bildirdi.
Yurtiçindeki arayışlarını iki olumsuz yanıt sonrası sürdürdüklerini aktardı:
Torun, CIP Salonu’nun girişinde görevlilere sordu:
- Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu burada mı?- Toplantı odasındalar.
Birlikte küçük toplantı odasına girdik. Topçu, THY Genel Müdürü Temel Kotil, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar, Tüm Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Federasyonu (TAMPDF) Başkanı Vahap Küçük, Sinpaş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Avni Çelik, Akdeniz Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (AKİB) Başkanı Adnan Ersoy Ulubaş ile Astay Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Toprak bir aradaydı.
Biz odaya girdiğimiz anda İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’na hareket edecek uçağın yolcuları için anons yapıldı. Grubun büyük bölümüyla birlikte o uçağa binmek üzere kapıya yönelen İbrahim Çağlar bana döndü:
- İTO olarak Gazze Ticaret ve Sanayi Odası ile anlaşma imzaladık.- Ne anlaşması?
- İlişkileri ve ticareti geliştirme anlaşması.Tam ben, “İsrail’i aşıp Gazze’ye gitmek pek mümkün değil. Bu ortamda siz ticareti nasıl geliştireceksiniz?” diyecekken bir bilgiyi daha paylaştı:
- Anlaşmayı imzalayıp İsrail’in İstanbul Başkansolosu’nu ziyarete gittim. Gazze’ye İTO Heyeti olarak gitmek istediğimizi belirtip, bize bu yolu açmalarına ilişkin talebimizi ilettim.- Kabul etti mi?
- Burası tam anlamıyla çöl.
Havalimanından yarım saatlik yolculuk sonrası Polimeks’in çölde vahayı andıran Yelken Oteli’ne ulaştık. Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov, Awaza’yı “turizm bölgesi” ilan etmiş, Polimeks de 90 milyon dolarlık yatırımla 1 yıl önce oteli hizmete açmıştı.
Akşam Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık, Çalık Enerji Genel Müdürü Osman Saim Dinç, Genel Müdür Yardımcısı Yıldıray Tınar, GAP İnşaat Genel Müdürü Korhan Özbaysal, İş Geliştirme Müdürü Aziz Çengel, General Electric (GE) Energy Batı Avrupa ve Kuzey Afrika Başkanı Ricardo Cordoba ve Türkiye Genel Müdürü Mete Maltepe’yle sohbet ettik.
Çalık, Garabogaz’da anahtar teslimi inşa edecekleri 1.3 milyar dolarlık gübre fabrikasıyla ilgili ön bilgi verdi:
- Japon Mitsibushi Corporation Başkanı Ken Kobayashi ve Mitsubishi Heavy Industries Başkan Yardımcısı Terumasa Onaka ile imzayı attık. Birlikte Türkmenistan’a en büyük gübre fabrikasını kazandıracağız. Finansmanın yüzde 85’ini Japon Uluslararası İşbirliği Bankası karşılayacak. Fabrika 2018 Mayıs’ında üretime geçecek.Ertesi sabah 06.15’de yola çıktık. 09.15’te Garabogaz’a vardık. Tören alan bayram yeri gibiydi. Türkiye’nin Aşkabat Büyükelçisi Şevki Mütevellioğlu, Polimeks’in ortakları Erol Tabanca, Cem Siyahi ve Abdullah Gözener, Engin Grup Başkanı Engin Kale’nin de bulunduğu bölümde Devlet Başkanı’nın gelişini bekledik.
Berdimuhamedov’un helikopteri beklendiği gibi saat 10.00’da inince slogan yükseldi:
- Arkadağ şöhret.
Bavul ticaretinin canlılığı, Colin’s markasıyla tanınan Eroğlu kardeşlere üretimde en önemli sıçramayı yaptırdı.
Eroğlu kardeşler o ortamda şu kararı aldı:
- Ruslar’ın bavul ticareti bir gün bitecek. En iyisi işin başında onların ayağına gitmek.1996’da Moskova’da bir ofise yerleşip, Manej’de ilk Colin’s mağazasını açtılar. Mağazada kuyruklar oluştu. 1998’e kadar ciddi büyüme yakaladılar. O yıl yaşanan Rusya kriziyle birlikte biraz küçülseler de işleri rayındaydı.
Bu süreçte Avcılar’da ikinci fabrikaları bitti, 35 bin metrekare kapalı alanda üretim yapar oldular. Eroğlu, büyüyen fabrikanın kapasitesinin sadece kendi markalarına üretimle dolmayacağını görünce Deba’nın patronu Esat Sivri’yi aradı:
- Fason üretime nasıl girebiliriz?
Sivri, açık yürekli davrandı:
- Fason üretimde çok iş var.Sivri’nin yardımıyla ilk fason üretimi ABD markası GAP’a yaptılar: