Paylaş
- Mısır ve Suriye’ye dönük politikamızda doğru adımlar atmadık. Zaten Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na hep, “Yaktın bizi Ahmet” diyorum.
- Bu eleştirileriniz Bakanlar Kurulu’nda dikkate alınmıyor mu?
- Sayın Başbakanımız Tayyip Erdoğan, Davutoğlu’nun çizdiği dış politika stratejisini doğru buluyor, benimsiyor.
Daha sonra Davutoğlu ile ilgili benzer yorumu bir başka Bakan’dan daha duydum. Kabinede gündeme gelen bu eleştiriler, o günlerde bazı çevrelerde, “Davutoğlu Dışişleri Bakanlığı’ndan alınır mı?” beklentisine bile yol açtı.
17 Aralık operasyonuyla patlayan “cemaat-hükümet savaşı”, 30 Mart seçimlerinden AK Parti’nin yine güçlü çıkması, dengeleri önemli ölçüde değiştirdi. Başbakan Erdoğan’ın genelde, “3 dönem kuralı değişmeyecek” mesajı vermesi, AK Parti Genel Başkanlığı ibresini giderek Davutoğlu’na kaydırdı.
Başbakan Erdoğan’ın 10 Ağustos’ta sandıktan “halkın seçtiği ilk cumhurbaşkanı” olarak çıkması, AK Parti’deki bazı isimlerin Çankaya Köşkü trafiğini yoğunlaştırdı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün kapısını çalan söz konusu isimler bastırdı:
- Sayın Cumhurbaşkanım, bir işaret verin. Biz içerde bastırır, sizin partimizin başına geçmeniz için çalışırız.
Gül, bunun üzerine Cumhurbaşkanlığı muhabirlerini planlanandan iki gün önce toplayıp, o işareti verdi:
- Kurucusu olduğum partiye dönmemden daha doğal bir şey olamaz.
Ancak, Başbakan Erdoğan, bu konuda açık kapı bırakmamak için kongre kararını tam sınırda aldırdı:
- 27 Ağustos’ta kongremizi toplayıp, partimizin yeni genel başkanını belirleyeceğiz.
Böylece 28 Ağustos’ta görevi devredecek olan Cumhurbaşkanı Gül’ün en azından bu kongrede genel başkanlığa adaylığının önü kesildi. Bununla birlikte Davutoğlu’nun genel başkanlığa doğru yürümesi kesinleşme sürecine girdi.
Cumhurbaşkanı Gül, bir gün önce anons etse de, Başbakan Erdoğan, günü geldiğinde bekleneni açıkladı:
- Genel Başkan adayımız Davutoğlu kardeşimdir...
Davutoğlu, dün partisinin genel başkanı seçildi. Erdoğan, bugün görevi devralacak. Davutoğlu’na hükümeti kurma görevini verecek.
Kabinede birlikte görev yaptığı bazı arkadaşları, “Yaktın bizi Ahmet” dese de, o Türkiye Cumhuriyeti’nin 62’nci Başbakanı olacak.
Paylaş