Paylaş
Prof. Işık, Abisini Allensbach’daki Kliniken Schmieder’e götürmeleri öncesindeki arayışlarını baştan itibaren anlattı:
- Amerikan Hastanesi’ndeki akut dönemin yavaş yavaş sonlarına gelindiği günlerde, sonraki tedavinin nasıl ve nerede yapılabildiğinin arayışına girdik. İlk aklımıza gelen kurum da benim çalıştığım Başkent Üniversitesi’nin Ayaş’taki rehabilitasyon merkezi ile GATA’nın Ankara Bilkent’teki merkezleri oldu.
Başkent Üniversitesi için Prof. Mehmet Haberal ve GATA için de Fiziksel Tıp Rehabilitasyon Merkezi öğretim üyesi Prof. Kenan Tan’la konuştuklarını vurguladı:
- İlk etapta Abim’in o güne kadar olan durumunu özetleyen epikriz raporu ile beyin tomografisi ve MR görüntülerini kendilerine gönderdik. GATA, “Bizde ancak bilinci açık hastalara tedavi uygulanabiliyor. Kenan Işık’ın bilinci kapalı. Dolayısıyla bizde tedavisi mümkün değil” yanıtı verdi.
Kendi çalıştığı Başkent Üniversitesi’nden sürekli, “Bütün imkanlarımız Kenan Bey için her zaman açık” mesajları aldığını kaydetti:
- Ancak, Başkent Üniversitesi de mevcut aşama için GATA’yla aynı yanıtı verdi. Abimin bilinci açıldıktan sonraki tedavisinde kapılarının hep açık olacağını bildirdi.
Yurtiçindeki arayışlarını iki olumsuz yanıt sonrası sürdürdüklerini aktardı:
- Bir yandan yurtdışındaki imkanları araştırırken, diğer taraftan Abim’in geçirdiği travmanın geleceğe dönük durumunu anlayabilmek, yol haritası çizebilmek adına Prof. İsmail Tekkök (Bayındır Hastanesi-Ankara), Op. Dr. Yahya Cem Erbaş (Bilkent Hastanesi-Ankara), Doç. Hakan Karabağlı (Selçuk Üniversitesi-Konya) gibi beyin cerrahları ile konuşmalarımız başladı.
Tedavinin Türkiye’de devam edip, etmeyeceği yönündeki umutlarını son noktaya taşımaya çalıştıklarına değindi:
- Aldığımız terbiye gereği, “İlla da tedavi yurtdışında sürecek” gibi bir şımarıklığımız yoktu.
Bursa Romatem Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi’ni Op. Dr. Cem Erbaş’tan duyduklarına işaret etti:
- Dr. Erbaş, söz konusu hastaneden sitayişle bahsetti. Ancak, bilinci kapalı hastalar için erken rehabilitasyon uygulaması olup olmadığını bilmediğini belirtti. Hasta adı vermeden bizim için hastaneyle konuşup, bilgi alabileceğini söyledi, irtibat bilgilerini de bize iletti. Daha sonra kendisiyle konuşma fırsatımız olmadı. O nedenle arayıp, aramadığını bilmiyorum.
Konuyu aile arasında değerlendirdiklerinin altını çizdi:
- Abim’in eşi Beril Işık, internette Romatem’in sayfasına girip dikkatle inceledi. Merkezin Abim’in ihtiyacına cevap verecek noktada olmadığı kanısına vardı.
Tam o günlerde Romatem’in Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Köksal Holoğlu’nun yengesini aradığını anlattı:
- Telefona yanıt veremeyen Beril Işık, daha sonra Dr. Holoğlu’nu aradı. Dr. Holoğlu, Kenan Işık’ı ailesiyle birlikte VIP şartlarda ağırlayabileceklerini ve tedavi etmek istediklerini söyledi. Yengem, Romatem’in internet sitesinde bilinci kapalı hastaya uygulanan tedavi konusunda hiç bilgiye rastlamadığını belirtti.
Beril Işık’ın Dr. Holoğlu’na Almanya’da uygulanan tedaviyi ayrıntılı anlattığını belirtti:
- Bunun üzerine Dr. Holoğlu, “Haklısınız, döndükten sonra bekleriz” dedi.
Prof. Cengiz Işık, olanları anlattıktan sonra üzüntülerini dile getirdi:
- Abim Almanya’ya nakledilip, tedavisine başlandıktan sonra Dr. Holoğlu’nun bir TV kanalı ile bir gazetedeki, “Kenan Işık’ın tedavisini biz yapardık” açıklamasını görünce üzüldük. Çünkü, Abim’in tedavisini ülkemizde yapacak merkez arayışımız sonuna kadar sürmüştü.
Hazır yazışmışken, Prof. Işık’a, Kenan Işık’ın durumunu da sordum:
- Hergün daha iyiye doğru gelişme var.
Işık Ailesi’nin Türkiye’de tedavi için harcadığı çaba ortada...
Bırakalım tartışmayı, Kenan Işık’ın sağlığına kavuşması için dua edelim...
Türkiye’nin “erken rehabilitasyon merkezi”ne kavuşmasını da dileyelim...
Paylaş