Paylaş
Ülker Sports Arena’da oynadığı son 32. maçı da galip bitirmeyi başarmak, evinin efendisi, sahasında yenilmez olmak bu demek zaten.
Avrupa’nın “en iyi ikincisi, bizim en birincimiz” olurken fazla zorlanmadan keyifli bir kupa gecesi yaşattı sevenlerine.
Efes’in gene kısalardan, tabir caizse, yerden oynayarak başladığı maça Fenerbahçe daha güçlü olmanın üstünlüğünün verdiği özgüvenle, alışılmış biçimde uzunlarını pota altında akıllı kullanarak kararlı girdi.
Kısır sayılı gergin giden ilk dakikalar krizini hızlı hücum ve isabetli sayılarla erken lehine çevirdi ev sahibi.
Özellikle Udoh sahanın iki tarafında devleşirken Doğuş’un baskısından fırsat buldukça Dixon, Bogdanovic ve Datome beklenen sayılarını bularak farkı ve tempoyu bir vites yukarı aldılar.
ZORLUĞA PABUÇ BIRAKMADILAR
Sloukas-Vesely ikilisinin muhteşem pick&roll’eri gecenin rengini veren hoşluklar olurken Fenerbahçe devrede odaya 20 farklı önde giderken maçta orda bitti.
Kapasitesi sınırlı olduğundan sert, çoğu zaman olağan dışı temaslı savunma yapan Anadolu Efes, buna deplasmanda, coşkulu seyirci ve ondan etkilenen hakemlerin müsamaha etmeyeceği acı gerçeğini 2. yarıda bire bir yaşadı.
Saha ve skor avantajını dibine kadar kullanan ev sahibi bu son gecede misafirlere 40 sayıdan “geri gelme fantezisi” yaşatmadı.
Zor oyunu bozamayınca Fenerbahçe basketbolun görselliğine tavan yaptırarak yağmur oldu yağdı.
Efes kendi yoksulluğunda biterken Fenerbahçe yıl boyu sürdürdüğü başarının kreşendosunu şık basketbol şovuyla yaparak teşekkür olarak bu görkemi onlara yaşatan Ataşehir’e kupayı armağan ettiler.
Paylaş