Paylaş
Filmde bu büyük futbol yeteneğinin bizatihi kendisini değil, onu anlatanları izliyorduk.
Yönetmeni Alex de la Iglesia olan, senaryosu da Arjantinli ünlü futbol figürü Jorge Valdano’nun katkılarıyla yazılan yapım, bir lokantada geçiyor ve Messi’nin hayatına tanıklık edenler onu anlatıyordu.
Böylelikle çeşitli dönemlerde hayatına dokunanların gözünden onun öyküsüne kulak kabartıyor, eski ve yeni görüntülerle yeteneğinin sınırlarına vâkıf oluyorduk.
REKABET İFADESİ
MALUM Messi aynı zamanda bir rekabetin de ifadesi.
Günümüzde onu artık Cristiano Ronaldo’yu telaffuz etmeden anmak zor.
Bu dengeler ışığında Portekizli’nin belgeseli de çok geçmeden çekildi.
Kasım’da bütün dünyada vizyona giren, bizde ise sadece DVD olarak (As Sanat) piyasaya sürülen ‘Ronaldo’ adlı belgeselde ‘Messi’den farklı olarak terazinin öte yanındaki figürü çoğunlukla kendisi anlatıyor.
Bu aslında ikili arasındaki rekabette ya da dengede olan biten her şeyi açıklıyor.
Messi tıpkı hayattaki gibi çok konuşmuyor, onu başkaları anlatıyor.
Ronaldo ise konuşmak zorunda; Farkını ortaya koymak için sahada yaptıkları yetmiyor; ona biçilen rolün ne olduğunu, niçin biçildiğini bir de ondan dinlemek zorundayız sanki.
Dolayısıyla ‘Ronaldo’ belgeselini çeken Anthony Wonke, ‘Messi’de olduğu gibi özel bir kurgu yerine düz, lineer bir anlatımı tercih etmiş ve mikrofonu daha çok asıl nesnesine tutmuş.
BABA MESELESİ
‘Ronaldo’da Portekizli yıldız genellikle kendisini, oyuna ait tutkuları, kariyerindeki dönemeçleri, özel hayatındaki kimi meseleleri vs. anlatıyor.
Arada devreye annesi Dolores Averio, abisi Hugo, menajeri Jorge Mendes giriyor ve onların gözünden, Ronaldo’yu izliyoruz.
Filmin belki de tek Freudyen okuması ise Ronaldo’daki ‘baba figürü’ meselesi.
Portekizli yıldız, babasını 2005’te kaydediyor.
Bir alkolik olan Jose Averio, oğlunun başarılarının ancak belli bir bölümüne tanıklık edebiliyor.
Cristiano, babasıyla gerçek anlamda sohbet edemediğini, çünkü sürekli sarhoş olduğunu söylüyor.
Ve ekliyor:
“Erken ölmesi konusunda çok öfkeliyim, çünkü bütün başarılarımı babamın görmesini, beni seyretmesini isterdim.”
Bu bilinçaltı, kendi oğluyla ilişkine yansımış durumda.
Annesinin kim olduğu bilinmeyen (ki bu konuda “Bu sırrı kimseyle paylaşmayacağım, sadece ileride büyüyünce oğluma anlatacağım. O da benim niye böyle davrandığımı anlayacak diye umuyorum” diyor)
‘Cristiano Ronaldo Jr., bir anlamda Portekizli yıldızın hayatındaki eksik bölümleri tamamlayan en önemli unsur:
“Genç yaşta baba olmaktı dileğim; çünkü yaşadıklarıma onun tanık olmasını, babam vasıtasıyla yaşamadıklarını onun yaşamasını istiyordum.”
MESSi GÖLGESi
MESSİ’nin belgeselinde görüntülere ve sohbetlere Maradona’nın gölgesi aksediyordu, Ronaldo’nun belgeseline ise Messi’nin gölgesi daha çok.
Girişte Portekizli yıldızın 6-1’lik maçta Galatasaray ağlarına yolladığı gollerden birinin de yer aldığı ‘Ronaldo’, ele aldığı figürün eni konu nasıl bir portreye sahip olduğunu anlatıyor.
Atletico Madrid’i uzatmada 4-1’le geçip ‘Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu’na uzandıkları maç sonrası “Futbolda sadece kazananlar hatırlanır, 10 yıl sonra rakibin ne kadar iyi oynadığına kimse bakmaz, tarih kazananları yazar” diyen Ronaldo genellikle hep kazananların tarafında oldu.
Öte yandan belgesel, Ronaldo’nun kötü zamanlarına da (‘2014 Dünya Kupası’nda Portekiz’in ilk turda evine dönmesi gibi) uğruyor.
Toparlarsak günümüz futbolunun bu unutulmaz karakterini biraz daha yakından tanımak isteyenler için koleksiyonlarında bulunması gereken bir film
‘Ronaldo’. Ama “Üzerimdeki baskıyı seviyorum, zaten o baskı ortadan kalktığında kramponlarımı asacağım” diyen yıldızı tarihteki asıl yerine oturtmak için sanırım önümüzdeki yılları bekleyeceğiz...
Paylaş