Uğur Meleke

Defansif on numara Mert Hakan

12 Ocak 2021
Bulut, herkesin kusursuz savunma yapmasını öncelik olarak benimsemiş.

Fenerbahçe geçen hafta içinde Bayern Münih’e karşı 90 dakika boyunca uyguladığı disiplinli ve pragmatik oyunu Chelsea deplasmanında da 45 dakika yansıttı sahaya (!) 45’inci dakika itibariyle şutlarda 6-0, kornerlerde 3-0 öndeydi Chelsea... Ancak ilk yarının uzatma anlarında mavi formalıların Chelsea değil Erzurumspor olduğu fark edilince daha olumlu ve akışkan bir futbol izletti sarı lacivertliler.

Erol Bulut kendi doğrularına sorgusuz-sualsiz inanan ve onlarda ısrar eden bir teknik adam. Perşembe akşamı Alanyaspor karşısında oynanan pragmatik futbolun sezonun geneline yayılamayacağını iddia etmiştim bu sütunda. Ancak Bulut, Erzurum’da da ciddi bir bölümde sürdürdü bu stratejiyi. Maça yine düşük viteste başladılar, topu büyük ölçüde paylaştılar. Thiam defansif santrfor gibi oynuyor.

ÖNCE SAVUNMA

Erol Bulut’un daha önce Ozan’a verdiği ‘defansif on numara’ rolünü de Mert Hakan oynadı bu kez. Mert Hakan-Thiam’ın liderlik ettiği kompakt bir savunma anlayışı var Fenerbahçe’nin. Erol Bulut, santrforu ve on numarası başta olmak üzere herkesin savunma görevini kusursuz yapmasını birinci öncelik olarak benimsemiş. Ve belli ki rakip fark etmeksizin yayacaklar bu anlayışı sezona.

Bu anlayış 20 rakibin kaçını çözebilir, bu futbol şampiyonluk getirir mi, henüz bilmiyoruz tabii bu soruların yanıtlarını. Ancak birey birey de gelişmeler olduğunu söyleyebiliriz sarı lacivertlilerde. Kadro zenginleşti; Valencia, Ferdi, Samatta gibi ilk 11’e rahatlıkla koyabileceğiniz adamlara kısıtlı süre verebilecek bir derinlik var kulübede.

EROL BULUT’A TEŞEKKÜR ETMELiYiZ

Savunmanın ideal dörtlüsü bulundu gibi. Tisserand-Sadık tandemi oturuyor. Caner skor katkısını sürdürüyor, Sinan kazanılıyor. Pelkas sadece takımının değil ligin kader adamlarından birine dönüşüyor. Aslında bu coğrafyanın en iyi maaş veren ligi olarak, daha fazla Visca, Pelkas, Bakasetas ya da Maxim getirebilmeliyiz ülkeye. Bu coğrafyanın iyi futbolcuları için hedef ligi olabiliriz pekalâ. Daha önce Bakasetas-Siopis’i, bu sene de Pelkas’ı bu lige kazandıran Erol Bulut’a teşekkür etmeliyiz bu konuda.

Yazının Devamını Oku

Dünyanın en çok hakem atışı yapılan ligi

11 Ocak 2021
Yere yatan kalkmıyor. Hakemler de akan oyunu sürekli durduruyor, böyle olunca da tempo düşüyor.

Türkiye’de oynanan futbolla ilgili hiçbir fikri olmayan bir yabancı, size Süper Lig’in nasıl bir turnuva olduğunu sorarsa örnek olarak dün Hatay’da oynanan maçı gösterebilirsiniz. Süper Lig’in ete kemiğe bürünmüş hali vardı adeta sahada: Tam bir çarpışma futbolu. Baştan sona temaslı bir oyun. Göğüs göğse, kemik kemiğe bir maç. Sergen Yalçın da belli ki maç öncesinde böyle bir savaş olacağını öngörüyordu ki iki tutucu tercih yaptı 11’inde: Birincisi, Akintola tehdidi de düşünülerek yapılan N’sakala tercihi. Evet, sol bekte N’sakala oynadığında savunma daha sertleşiyor. N’sakala adeta bir üçüncü stoper gibi. Ancak dün 60 dakika boyunca hücum tek taraflıya döndü bu tercihle. Ghezzal’in sırtına bindi bütün geçiş yükü. Sergen Hoca’nın ikinci tercihi de orta sahayı sert bir üçlüyle kurmaktı. Bu da Boupendza’lı geçişleri azaltmada bir miktar rol oynamıştır. Ancak Beşiktaş’ın ikinci bölgedeki pas kalitesinin de net biçimde düştüğünü söylemeliyiz bu tercihle. Sergen Yalçın son yarım saatte yaptığı değişikliklerle oyunun ritmini değiştirmek istedi ama onların da çok faydalı olduğunu söyleyemeyiz bence.

BASiT BiR ÇARE VAR 

Süper Lig’in genel karakterinden bahsetmişken, sadece düne özgü olmayan, hemen her maçta hayıflandığımız bir başka kanayan yaranın da altını çizmek gerek: Süper Lig, dünyada en fazla hakem atışı yapılan turnuva bence. Çünkü yere yatan kalkmıyor. Hakemler de akan oyunu sürekli durduruyorlar. Ve tempo düşüyor, akışkanlık sağlanamıyor. Bu büyük sorunumuzun basit bir çaresi var: Yere yatıp kenara giden futbolcu, oyun tekrar durana kadar oyuna girmeyecek. Bu kadar basit! Eğer bu kaideyi hayata geçirirsek, kimse dinlenmek için, tempoyu düşürmek için yere yatamayacak. Zira bilecek ki, yere yatmak demek, oyun tekrar durana kadar kenarda beklemek demek.

<iframe width="560" height="315" src="https://www.youtube.com/embed/tjOpP_CM72M" frameborder="0" allow="accelerometer; autoplay; clipboard-write; encrypted-media; gyroscope; picture-in-picture" allowfullscreen></iframe>

Yazının Devamını Oku

Fenerbahçe 40 maçın ancak 5'ini böyle oynayabilir

9 Ocak 2021
Bence önceki günkü tartışmada haklı olan taraf Çağdaş Atan. Çünkü ligde Fenerbahçe’ye karşı yüzde 60-65 topla oynama tercihinde bulunabilecek maksimum 5 takım var.

Futbolda tek bir doğru yok; dominant oyun da, pragmatik oyun da bu sporun gerçekleri. Herkes Manchester City gibi şampiyon olmak zorunda değil, bir sürü başka metotla da zafere ulaşabilirsiniz. Ama Çağdaş Atan da haksız sayılmaz, 5 büyük ligde son dönemde ana planı pragmatik futbol olan tek bir şampiyon anımsıyorum.

SADECE LEICESTER

O da yüzde 42 topla oynama ortalamasıyla şampiyon olan Leicester City. Ancak Premier Lig 2016 öyküsü, kelimenin tam anlamıyla bir ‘peri masalı’ örneğidir. 50 yılda bir gerçekleşecek ekstrem bir hikayedir. Ve bir sürü değişkenin bir araya gelmesiyle oluşabilecek fantastik bir şampiyonluktur. Süper Lig’in Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray gibi asırlık kulüplerinin, konvansiyonel büyüklerinin bence Leicester City tipi şampiyonluk şansı az. Hatta yok.

GEÇMİŞTE YENİ MALATYA VE ALANYA'YI OYNATTIĞI GİBİ OYNATMAYA ÇALIŞIYOR

Bu sezon Süper Lig topla oynama sıralamasında zirvede yüzde 58’le Alanya var. Beşiktaş, Galatasaray, Medipol Başakşehir ve Çaykur Rizespor da Süper Lig’in topa sahip olmayı seven ekipleri. Fenerbahçe’nin 16 hafta sonunda yakaladığı yüzde 51,4’lük topla oynama oranı Konyaspor ve Denizlispor’la aynı. Ki bu iki ekibi tarif ederken ilk sırada ‘topla oynama arzuları’ndan bahsetmediğimiz ortada. Yani Erol Bulut, Fenerbahçe’yi geçmişte Malatya’yı ve Alanya’yı oynattığı gibi oynatmaya çalışıyor şimdilik. Önde baskı gibi bir önceliği yok, topu paylaşmak, bazen rakibe vermek, kazandığı zaman da hazırlıksız yakalamayı önemsiyor.

<div style="margin: 0 auto; max-width: 100%; min-width: 300px;"><div style="position: relative; padding-bottom: 56.25%; height: 0; overflow: hidden;"><iframe style="width: 300px; min-width: 100%; position: absolute; top: 0; left: 0; height: 100%; overflow: hidden;" src="https://embed.dugout.com/v2/?p=eyJrZXkiOiJtajEwcUxSZCIsInAiOiJzcG9yYXJlbmEiLCJwbCI6IiJ9" width="100%" height="400" frameborder="0" scrolling="no" allowfullscreen="allowfullscreen" data-mce-fragment="1"></iframe></div></div>

KOMPAKT FUTBOL

Erol Bulut’un Fenerbahçe’si kompakt durmayı seviyor. Şema bağımlısı bir görüntüsü var. Öndeki oyuncuları kolay geçişe izin vermiyor, Thiam Alanya’ya karşı 5 faul yaptı mesela. Böyle maç kazanılamaz mı? Elbette kazanılır. Hatta Rehhagel’in 2004’te Yunanistan’la yaptığı gibi kısa turnuva da kazanılır. Ancak şampiyonluk kazanılabilir mi? İşte o noktada kafamda soru işaretleri var.

Yazının Devamını Oku

Beyaz formalıları bir ara Bayern Münih zannettim!

8 Ocak 2021
Dün ilk 45 dakikada Fenerbahçe yalnızca 70 isabetli pas yaptı. Alanya yüzde 73 topla oynadı, paslarda 262-70, şutlarda 9-4 üstünlük kurdu.

Dünkü Fenerbahçe 11’inde 7 ofansif oyuncu vardı (İki bek, Ozan, Pelkas ve ileri üçlü)... Maç iç sahada... Rakip de Bayern Münih değil Alanya! Ama Fenerbahçe dün ilk 45 dakikada öyle tutucuydu ki, bir ara beyaz formalıları Bayern Münih gibi hissettirdi oynadıkları oyun! Erol Bulut ancak 60’ta tabelaya değil sahaya bakmaya başladı ve strateji değişikliği yaptı o dakikada.

Mert girdi, girerken de arkadaşlarına önde baskı işaretinde bulundu. Önde baskı yapmaya başlayan Fenerbahçe 10 dakika içinde bir penaltı kaçırdı, bir de gol attı. Ve fişi de orada çektiler zaten.

THIAM'LA 3'TE 3 OLDU

Skor elbette Bulut’un istediği gibi. Ancak Fenerbahçe’nin dünkü tutucu futbolu, rakibinin neredeyse iki katı kadar faule başvurması, Thiam’ın 70 dakikada 5 faul yapması ne kadar iyi sinyaller veriyor, artık buna kamuoyu karar verecek. Fenerbahçe’de birkaç iyi bireysel performans ayrı tutulabilir tabii bu konservatif oyundan

1- Ozan’ı Premier Lig ilgisi bozmamış, sezon boyunca standardı neyse dün de hiç aşağısına düşmedi. İyi niyetli çabasının karşılığını da iki asistle aldı.

2- En uçta Thiam oynamaya başladığından beri Fenerbahçe üçte üç yaptı. Dün de Pelkas’ın golü öncesi Ozan’a duvar olarak işini yaptı.

3- Pelkas mutlu olduğu yere, on numaraya geçince verimini artırdı. Oyunu gibi karakteri de on numara: Dün 43’te Ozan bomboş pozisyondaki Valencia’yı görmeyince arkadaşına alkışla destek vermesi gözden kaçmadı.

4- Nazım gayretli ama enteresan bir defosu var: Nazım ve Valencia/Thiam, dün en az 7 tacı elleriyle rakibe verdiler. Havaya, yüzde elli elliye atılan taçlar Fenerbahçe’de hiç kalmadı neredeyse

Yazının Devamını Oku

Bu filmi Beşiktaş ve Fenerbahçe de görmüştü

6 Ocak 2021
Yeşil beyazlı ekip F.Bahçe ve Beşiktaş’tan sonra G.Saray’ı da devirdi.

Konyaspor’un ligde 6 galibiyeti var; üçü Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray’a karşı. Kalan üçü de 10’ar kişi kalmış Erzurum-Kayseri’yle, o mağlubiyetle hocasını kovan Kasımpaşa önünde. Süper Lig’de üç İstanbullu büyüğü birden yenen tek ekip Konyaspor... Beşiktaş’a 4 atabilen tek takım onlar. Galatasaray’a da 4 atabilen tek takım yine onlar! Ana planları rakibin savunma çizgisini gıdıklama üzerine... O yüzden de Süper Lig’de şu ana kadar tam 57 kez ofsayta düşmüşler. Ve bu alanda en yakın rakiplerinin 20 sayı önünde açık ara lider konumdalar. Beşiktaş Konya’yla oynadığında bir rakip hazırlığı varmış gibi görünmüyordu, hüsrana uğradı. Fenerbahçe böyle bir hazırlık yapmış gibi görünmüyordu, hüsrana uğradı. Dün de sıra Galatasaray’daydı! Yine bekleri Skubic ve Guilherme ile savunma hattının arkasına sarktılar. Skubic bu sezon 4, Guilherme de 3’üncü asistini yaptı böylece. Her şey çalışılmış, her şey planlanmıştı. Ve bu filmi daha önce Beşiktaş ve Fenerbahçe’ye karşı da oynamışlardı zaten. Aynı tuzağa Galatasaray da düştü benzer şekilde.

HARİKA BİR TANDEM

Tabii ki Konyaspor’un tek hususiyeti savunma arkasına sarkmak değil. Aynı zamanda ligin belki de en uyumlu savunma dörtlüsüne sahipler. Bekler Skubic ve Guilherme akıllı ve gerçekçi. Daha önce 6 farklı kulübe kiralanmış Abdülkerim’le, ikinci ligden alınan 23 yaşındaki Adil’den harika bir tandem yarattı İsmail Hoca. Dün sakat Adil yerine Ahmet’li savunma biraz savruktu ama sezonun genelinde takdiri hak ediyorlar. Galatasaray’ın dünkü özetininse 40 metre mesafeden kullanılan frikiklerde gizli olduğunu söylemek gerek. Konya’nın bu frikiklerde aynen Manchester City gibi çok öne çıkardığı savunma hattına karşı çaresizlikleri, maçın da özeti gibiydi. Doğrusu ben büyük kulüplerdeki o devasa teknik ekiplerin rakip analizi konusunda bu kadar zayıf olmalarına anlam veremiyorum bazen.

Sanal Oyunlar SADECE Misli.com'da! Oyun türünü seç, tahmini yap, tutarı belirle ve hemen oyna...

Yazının Devamını Oku

Sonuçlar santrfor seçimleriyle paralel gidiyor

5 Ocak 2021
Bulut herhalde şundan emindir: Fenerbahçe’nin başlangıç santrforu Samatta veya Thiam olmalı.

Bu yıl fikstürün bir engebeli, bir de şanslı yeri var takımlar için... Engebeli yer, Antep-Başakşehir-F.Bahçe-Kasımpaşa-Alanya ile peş peşe oynadığınız beş hafta. Trabzon bu beş maçlık süreçten 2 puanla çıktı ve hocasını değiştirdi. Başakşehir son bir aydır bu fikstürün içinde. Sadece 1 puan alabildiler ve krizdeler. G.Saray da bu fikstürü eylül-ekimde oynamış, 7 puanda kalmış ve Terim en sıkıntılı günlerini o
süreçte geçirmişti. Halen F.Bahçe bu fikstürü oynuyor, yani engebelerle boğuşuyor şu an.

‘BAY’ GEÇME ŞANSI

Ancak F.Bahçe’nin şansı, bu 4 maçlık sürecin tam ortasında bay geçmeleri... Bu bay imkânı öyle iyi bir yere yerleşmiş geldi ki, hem ligin en engebeli yerinde nefeslenme şansı buldular; hem de 8 günde 3 maç oynanacak bölüme az da olsa dinlenerek giriyorlar. Bu şansı Beşiktaş, ekimde çok iyi kullanmıştı. 21 gün maç yapmamış, o bölümü sezon başı kampı gibi değerlendirmiş ve sonra süper bir seriye başlamışlardı. Halen de o seriyi sürdürüyorlar. Fenerbahçe’ye de 12 gün lig oynamamak yaramış. Kulübe zenginleşmiş. Rekabet oluşmuş. Bu da sahadaki adamların ciddiyetinden hissediliyor zaten.

CISSE CILIZ KALIYOR

Dünkü bir başka önemli detay, F.Bahçe’nin sonuçlarının santrfor seçimiyle paralel gitmesi: Samatta’lı ilk 8 maçta yalnızca bir yenilgi vardı. Krizli Malatya-Beşiktaş-Antep sürecinde cisse’nin yetersizliği başroldeydi. Başakşehir maçıyla santrfor tekrar değişti, oyun da değişti. Zira Erol Bulut’un bu pragmatik oyununun kuvvetli, top saklayabilen, zaman kazandırabilen bir santrfora ihtiyacı var. Bu işleri Samatta ve Thiam yapabiliyorlar. cisse ise cılız kalıyor bu anlamda. Bulut artık herhalde şu konuda emindir: F.Bahçe’nin başlangıç santrforu Samatta veya Thiam olmalı. cisse’yi kullanmanız için ya öne geçmiş-kontratak kolluyor veya oyunu rakip yarı alana yığmış olmanız gerek.

Yazının Devamını Oku

Aboubakar’la Güven çok farklı seviyedeler

4 Ocak 2021
Kamerunlu santrforun yerine oynayan genç oyuncu 15 topun 10’unu kaybetti.

Şu sıralar biricik annesini kaybetmenin hüznünü yaşayan Aboubakar, çok özel bir oyuncu. Bu sezon sadece Beşiktaş’ın değil belki de ligin ayarlarını değiştirecek kalibrede. Kasım-Aralık’ta Beşiktaş’ın farklı bir takıma dönüşmesi ve başka bir oyun oynamasında Aboubakar’ın direkt rolü var. Hücumda her topu saklıyor, her taca gidiyor ve ölü pozisyonu olgun atağa çeviriyor. Takımına zaman kazandırıyor, ofans organizasyonuna akıl katıyor. Varlığı bu denli önemli olan bir adamın yokluğu da dev bir boşluk yaratıyor doğal olarak.

HANTALLIK SINIRINDA

Dün Aboubakar’ın yokluğunda ilk bir saat sahada kalan Güven de maalesef çok iyi bir form seviyesinde değil. Eski çevikliği yok, hatta hantallık sınırında. Kendine güvenini kaybetmiş; 43’te Larin’in ona tepkisine bakarsak, arkadaşlarının güvenini de yitirmenin kıyısında... Dün ilk 45’te 15 kez topla buluştu, bunların 10’unu kaybetti. Ve Beşiktaş’ın bu devrede yüzde 72 ile topa sahip olup hiçbir şey üretememesinde başroldeydi. Başka birçok hoca onu devre arasında değiştirirdi, Sergen Yalçın 15 dakika daha sabretti. Hatta bence biraz da geç kaldı Güven değişikliği için.

ALTERNATiF GOLCÜ ALINMALI

Son yarım saatte değişiklikler geldi: Hasic sağa, Larin en uca geçtiler önce. Ardından Necip’in girişiyle Nkoudou’nun hücum bindirmeleri arttı, penaltıyı da oradan çıkardı siyah beyazlılar. Ve pek de iyi oynamadıkları, kilitlenen oyunu çözmekte güçlük çektikleri bir günü 3 puan ve liderlikle kapattılar. Aboubakar sanırım artık futbola dönüyor ancak Ocak transfer döneminde Beşiktaş, Kamerunlu’ya alternatif olabilecek bir santrfor bulabilirse Sergen Yalçın’ın eli bir miktar rahatlar bence.

Sanal Oyunlar SADECE Misli.com'da! Oyun türünü seç, tahmini yap, tutarı belirle ve hemen oyna...

Yazının Devamını Oku

Büyük takım bekinin hücumcu olması şart

3 Ocak 2021
Omar, Linnes, Saracchi, Emre Taşdemir ve Şener’in top gol sayısı sıfır, asistleri ise bir.

Elbette G.Saray’ın dünkü puan kaybında 40 dakika 10 kişi oynamalarının da rolü var. Ancak bence bu kaybı sadece kırmızı kart üzerinden değerlendirirlerse hata ederler. Zira 11’e 11 oynanan 50 dakikada da Galatasaray’ın hücumda net bir pozisyonu bırakın, tam anlamıyla bir fikri dahi yok gibi göründü. Dünkü 90 dakikalık kısır oyunu Taylan’dan bağımsız değerlendirmek imkânsız. Taylan’ın önemi yokluğunda anlaşıldı, zira bu adam çabuk kazandığı toplarla Galatasaray’da atak sürekliliğinin garantisi. Dün sarı kırmızılılar rakiplerini hemen hemen hiç dengesiz yakalayamadılar, çünkü Taylan’ın ‘karşı pres’ gücünden mahrumdular.

MERKEZDEN HiÇ GELEMEDi

Galatasaray dün merkezden hiç gelemedi ve tüm hücum hayallerini beklerini kaçırmak üzerine kurdu. Linnes ve Saracchi’nin 1-2 ufak denemesi olsa da genel toplamda hücum katkıları çok kısıtlı. Hatta sarı kırmızıların bu seneki tüm bek rotasyonunun da bu anlamda yeterli olduğunu söylemek güç. Sıkça kapalı savunmalara karşı oynayan büyük takımların bekleri hücumcu olmak zorunda. Bu sezon ligde Galatasaray beklerinin (Omar, Linnes, Saracchi, Emre Taşdemir ve Şener’in) toplam gol sayısı sıfır. Toplam asist sayıları ise bir...

YENi BiR ŞEYLER DENEMELi

Bu bek kısıtlılığı da özellikle dünkü Antalyaspor gibi tamamen bekleyen rakiplere karşı daha fazla göze batıyor. Bence Terim, bir açık oyuncusundan bek yaratmayı deneyebilir. Juventus’taki Cuadrado gibi, Başakşehir’deki Deniz gibi bir farklı denemeye ihtiyacı var sanki Galatasaray’ın. Ömer bu anlamda doğal bir opsiyon. Cezadan dönünce Emre Kılınç da düşünülebilir. Dün falcao’nun yaşadığı sağlık sorununa bakılırsa önlerindeki kış transfer döneminde öncelikleri santrfor olacaktır Galatasaraylılar’ın. Yaratıcı bir merkez orta saha da bakabilirler. Ancak üçüncü bir oyuncu transferi bütçeleri varsa bence hücumcu bir bek de aramalılar.

Sanal Oyunlar SADECE Misli.com'da! Oyun türünü seç, tahmini yap, tutarı belirle ve hemen oyna...

Yazının Devamını Oku