Uğur Meleke

Bu eşleşme 180 dakikada bitmeyebilir

21 Temmuz 2022
Jorge Jesus şu anda Süper Lig’in hem kafa kağıdı, hem de mesleki hikaye açısından en tecrübelisi.

Mircea Lucescu da Avrupa’nın top 15 liginin en yaşlı teknik adamı. Doğu Avrupa’nın Alex Ferguson’ı diyorlar ona Ukrayna’da. Bu seviyelerde olağanüstü deneyimli iki teknik adamın karşılaşmasının bir taktik savaşa, adeta bir satranç müsabakasına dönmesi normal. Bu taktik savaşın ilk ayağı dün Lodz’daydı. İkinci ayak 6 gün sonra Kadıköy’de. İki hoca da o kadar özenli ve o denli kontrollüler ki, bu eşleşmenin sonucunun 180 dakikanın son anına kadar belli olmaması, hatta daha da ötesine uzaması mümkün.

LOBANOVSKIY'NİN MİRASINI 2020'LERE TAŞIDILAR

Savaş gölgesindeki Dinamo ekibi belki yabancı oyuncularını kaybetti ama yerlileri de hiç yabana atılacak bir grup değil. Dün ilk 11’deki dokuz Ukraynalı’nın hepsi A milli. Sekizi Dinamo Kiev altyapısı çıkışlı. Kiev’de bu altyapıya ‘Lobanovskiy Okulu’ diyorlar. Gerçekten de Valery Lobanovskiy’nin mirasını 2020’lere taşımaya başardı Kievliler. Neredeyse tamamı altyapı çıkışlı bir takımla Avrupa’da bu seviyede iddialı olmaları takdire değer.

F.BAHÇE ÖNDE BASKI STRATEJİSİ UYGULADI

Makine düzenindeki bu Kiev ekibine karşı Fenerbahçe, Lodz’da iyi bir sınav verdi. Jesus beklendiği gibi 4-4-2 ile başladı, çoğunlukla önde baskı stratejisini tercih etti, bu baskı sonucuyla birkaç önemli pozisyon da yaratıldı. Szalai, Samuel ve Ferdi, Premier Lig standartlarında oynadılar. Yine çok iyiydiler. Beklenenin aksine yeni transfer Arao geriye yaslanarak oyun kurdu, İsmail ikiliden öne çıkan taraftı. Fenerbahçe’nin rakibine pozisyon verdiği anlardaysa iki detay ön plana çıktı:

1- Jesus’un Fenerbahçe’si önde baskıya kalabalık gidiyor. Eğer Dinamo bu baskıyı kırıp çıkarsa sarı lacivertlileri eksik yakalayabiliyor. 27 ve 69’da bu yöntemle iki fırsat buldular.

2- Dinamo Kievliler baskıyı kuramayıp uzun vurduklarında ilk topu genelde Serdar Aziz (sonra da Tisserand) karşıladı. İşte o karşılanan serseri toplarda Fenerbahçe orta sahasının daha dikkatli olması gerek. O serseri topları Dinamo orta sahası kazandığında, 24 ve 47’de iki pozisyon buldular.

Yazının Devamını Oku

Galatasaray’ın transfer planlaması doğru

20 Temmuz 2022
Geçen sezonki başarısızlığın en önemli sebebi olan kalite eksikliği takıma yeni katılan oyuncularla büyük ölçüde giderildi. Okan Buruk çağdaş düşünceli bir teknik adam. Geriden topla çıkmayı arzuluyor. Önde baskı istiyor. Yunus Akgün’ün katılımıyla gençleşen hücum hattı, preste daha istekli. Ancak hem set oyununda, hem de kazanılan topların kullanılmasında orta sahadaki kalite eksikliği göze çarpıyor. Florian Grillitsch ve Sergio Oliveira, bu kalite eksikliğine ilaç olabilecek isimler.

Galatasaray’ın ilk hazırlık maçlarındaki görüntüsü, geçen sezon yaşanan problemlerin bir özeti gibiydi. Sarı kırmızılılar geçen sezon rakiplerinin topu istediği maçlarda başarılı olmuş, Avrupa Ligi grubunu namağlup kapatmışlardı. Ancak ligde rakipleri topu istemediğinde, oyunu domine etmeleri, sete yerleşmeleri gerektiğinde zafiyetleri gün yüzüne çıkmıştı. Çünkü kadro yürekli, savaşçı, koşucuydu. Ama kalitesi çok eksikti. Özellikle de orta sahada. Sizin adınız Galatasaray’sa, Anderlecht’se, Porto’ysa, PSV ise, yani kendi ülkenizin konvansiyonel büyüğü iseniz orta sahanızda Taylan-Berkan-Aytaç tipi orta saha maksimum bir tane olmalı. İki tane değil. Üç tane hiç değil! Cicaldau, Sigma maçındaki derin oyun kurucu rolünde bence başarılıydı. Grillitsch ve Oliveira’nin katılımlarıyla da Galatasaray kendi seviyesinde bir orta saha kurma yolunda.

ÖN TARAFTA PRES KABiLiYETi ARTTI ANCAK TOPLAM KALiTE EKSiK

Bu sezonun ilk üç hazırlık maçındaki görüntü netti: Okan Buruk, takımının önde baskı yapmasını istiyor, Yunus’un gelişiyle gençleşen ön tarafın pres kabiliyeti de artmış gibi. Nitekim Graz ve Fehervar maçlarında yakalanan pozisyonlar da genellikle önde kazanılan topların sonucuydu. Ancak Galatasaray ne zaman seri pas yapıyor, set hücumuna ihtiyaç duyuyor, o noktada problemler de ortaya seriliyor. Ön tarafta toplam kalite eksik. Özellikle orta sahadan Emre Akbaba ve Sergio Oliveira dışında yaratıcı bir hamle gelmiyor. Tabii bir de yıpranmış ve özgüvenini kaybetmiş oyuncular sorunu var ortada: Galatasaray taraftarı artık Berkan, Taylan, Aytaç’ı görmek istemiyor sahada. Onların alacağı dakikaların Hamza’ya verilmesinden yanalar.

OLiVEiRA HEM OYUN KURULUMUNDA HEM DURAN TOPLARDA FARK YARATIR

Yeni transfer Sergio Oliveira’nın Sigma Olomouc maçı performansıyla umut verdiğini not etmek gerek. Oliveira hem oyun kurulumunda, hem duran toplarda fark yaratabilecek bir isim. Hatta Sigma maçında Gomis’e attığı iki uzun metrajlı pasla Galatasaray taraftarının özlediği hücum katkısını da verebileceğini gösterdi. Oliveira ve Grillitsch’in hazır bir biçimde orta saha rotasyonuna girmeleriyle Galatasaray’ın oyununun siyahla beyaz kadar değişme ihtimali var bence.

MARCAO’NUN YOKLUĞU ÇOK HİSSEDİLİYOR

Marcao’nun gidişi sonrası G.Saray’ın yeni stoper ikilisi Nelsson-Abdülkerim henüz adaptasyon sürecindeler. Abdülkerim hem Graz, hem de Fehervar maçlarında çıkışta yaptığı birer hata ile gollere neden oldu. Nelsson’un da Marcao dönemine göre bir tık daha tedirgin olduğu gözlemleniyor. Tabii ki savunma göbeği, futbolda partnerine en bağımlı pozisyon. Elbette Abdülkerim’e de zaman vermek gerek. Zira Konyaspor’dan tanıdığımız Abdülkerim, geriden topla çıkmayı seven, takımının hücumlarında zaman zaman oyun kurucu rolü üstlenen bir isimdi. Ayrıca önemli bir duran top silahıydı. Ancak Galatasaray savunması özellikle oyun kurarken daha hassas olmak zorunda:

BiRAZ DAHA BEKLEMEK ŞART

Yazının Devamını Oku

Beşiktaş’ın gençleri gümbür gümbür geliyor

19 Temmuz 2022
10 küsur futbolcusuyla yollarını ayıran siyah beyazlıların yaşadığı krizin içinde büyük bir fırsat var. Bir takımda 10 küsur oyuncunun kontratı bitiyor ve ayrılıyor, onların yerleri de yeni transferlerle dolduruluyorsa o yazın biraz sıkıntılı geçmesi doğal. Real Madrid de olsanız, Bayern de olsanız bu tarz dönüşüm süreçleri sancılı olacaktır ancak her kriz gibi bu da içinde bir fırsat gizliyor: Beşiktaş’ın gençleri gümbür gümbür geliyorlar.

Valerien İsmael’in kolay tanımlanabilir bir oyun stratejisi var. Geriden pasla çıkmayı benimsiyor gibi görünüyor ama aslında bunu bir tuzak olarak kullanıyor. Özellikle rakiplerini üzerine çektikten sonra uzun toplar deneniyor, bunları santrforların indirmesi bekleniyor. O toplar indirilebilirse de rakiplerin eksik ve kontrolsüz yakalanması amaçlanıyor. Geçen sezonun son bölümünde o uzun topları atma rolü Montero ve Serdar’da, indirme rolü de Batshuayi’de idi. Her bir oyuncu elbette ellerinden geleni yaptılar ama İsmael’in o stratejisini uygulayabilmek için uzmanlığı uzun top olan stopere ve havada savaşacak dev bir santrfora ihtiyaç duyuluyordu. Saiss ve Weghorst transferleri, tam da bu ihtiyaçları karşılamak için yapıldı belli ki.

iSMAEL’iN 3’LÜ SAVUNMASININ KOMUTANI SAiSS OLACAK

Saiss, Wolverhampton’dan yakından tanıdığımız bir oyuncu. Espirito Santo onu sıkça ön liberoda kullanıyordu, Bruno Lage döneminde neredeyse tamamen stopere evrildi. Wolves da üçlü savunma oynayan bir takım. İsmael’in üçlü savunmanın merkezine bu konuda deneyimli bir stoper almış olması önemli bir avantaj. Saiss hem üçlü savunmanın yönetmeni olacak, hem genç partnerlerinin arkasında süpürücü libero rolü üstlenecek. Werder Bremen, Viktoria Plzen ve Mainz’la oynanan hazırlık maçlarında gözlemlediğimiz kadarıyla Montero yeni sezonda da bolca uzun top atacak, bolca ileri çıkacak. Saiss’e de bu çıkışları dengeleme rolü düşüyor.

KARTAL’IN ANAHTARI OYUNCUSU WOUT WEGHORST OLACAK

Elbette 1,97’lik dev bir santrfora sahipseniz oyun anlayışınızı derinden etkileyen bir şey bu. Crouch’a sahip olan takım da ona uyuyordu, Koller’e ya da Flo’ya göre de oyununuzu dizayn etmek zorundaydınız. Weghorst hem büyük bir hava silahı, hem ilk topları almayı ve oyun kurmayı seviyor. Hem de yılmaz bir presçi. Weghorst’unuz da varsa haliyle topu daha çok onun kafasıyla buluşturmak isteyeceksiniz.

SEZONA HAZIR

İsmael’in geriden uzun toplarla kurguladığı oyunda Weghorst’un çok anahtar bir rolü var. İsmael, Werder Bremen ve Plzen önünde Cenk’le bunu denedi. Ancak Mainz maçı ikinci yarısında gördük ki Weghorst sezona hazır. Muleka da Weghorst’un indirdiği toplarla, stoperlerle boğuşarak yarattığı alanlarla Hollandalı’dan daha fazla skor fırsatı bulabilir elbette.

GEDSON FERNANDES’İN ROLÜ NE OLACAK?

Yazının Devamını Oku

Jesus’un hayali Atletico tipi santrfor ikilisi

18 Temmuz 2022
Fenerbahçe’nin Süper Lig standartlarına yakın rakiplerle oynadığı son 3 hazırlık maçı, Kiev planıyla ilgili ipuçları veriyor. Portekizli teknik adamın sarı lacivertli takıma monte etmek istediği sistemde santrforlardan biri pivotal, biri gezici. Tıpkı Fernando Torres-Griezmann gibi.

Jorge Jesus, taktiksel elastikiyete inanan bir teknik adam. Eldeki oyuncu listesine göre formasyonunu değiştirebiliyor, tek ya da çift santrforla oynayabiliyor. Hatta teknik adamlığının ilk 800 küsur maçında dörtlü savunma kullandıktan sonra Benfica’da üçlüye dönüşü de benimsedi. Ancak Jorge Jesus’la ilgili şunu da biliyoruz: Gittiği her takımda önce muhakkak bir 4-1-3-2 adaptasyonu deniyor. Benfica’da da, Sporting Lizbon’da da, Flamengo’da da yaptı bunu. Fenerbahçe’de de amaç bu.

DiNAMO KiEV KARŞISINA 4-1-3-2 SiSTEMiYLE ÇIKILACAK

Altı hazırlık maçından anladığımız kadarıyla Fenerbahçe, Dinamo Kiev karşısına 4-1-3-2 ile çıkacak.

Jorge Jesus’un 4-1-3-2’sinde en zor pozisyon, ileri ikili. Çünkü Jesus, birinci dakikadan itibaren önde baskı istiyor ve bu pres haliyle santrforlardan başlıyor. Portekizli teknik adam bu ikilide Simeone’nin Atletico Madrid’inden alışık olduğumuz bir modeli kullanıyor. Santrforların biri pivotal, biri gezici. Torres-Griezmann gibi. Sarı lacivertlilerin elinde kampa başlarken Serdar Dursun, Valencia, Samatta ve Berisha vardı. Jesus onlardan birinin yanına bazen Bruma’yı, bazen de Diego Rossi’yi ekledi. Amaç hem ikinci-üçüncü bölge geçişini çeşitlendirmek. Hem de öndeki o yoğun prese uygun ikiliyi bulmak.

POLONYA’DA BÜYÜK OLASILIKLA VALENCiA-ROSSi iKiLiSi OYNAR

Altı hazırlık maçının ortaya çıkardığı veriler ışığında 20 Temmuz’da Polonya’da Dinamo Kiev karşısına çıkma ihtimali en yüksek ileri ikili Enner Valencia-Diego Rossi gibi duruyor. Jorge Jesus elbette orta vadede pres özelliği yüksek Joshua King’i 11’e monte edecektir. Eğer Joao Pedro transferi yapılabilirse de Jesus’un kafasındaki tabloya uygun olduğunu düşünüyorum ben İtalyan oyuncunun.

iRFAN CAN KAHVECi, SAĞ iÇTE DAHA RAHAT HAREKET EDiYOR

Jorge Jesus, İrfan Can’ı önce sol iç, sonra sağ içte kullandı. İrfan Can’ın sağ içte daha rahat hareket ettiğini söyleyebiliriz rahatlıkla. Pelkas hazırlık maçlarında pek alışık olmadığı bir rolde, derinde oynadı. Stoperlerin arasına girip top aldı ve oyun kurdu. Her maçta aldığı dakika sayısı artan Arda Güler’in de bu sezon iki haneli gol+asist sayısına ulaşacağını tahmin etmek için kahin olmaya gerek yok sanırım.

Yazının Devamını Oku

Weghorst- Muleka ikilisi çok umut vericiydi

16 Temmuz 2022
Kartal’ın ileri uçtaki ikilisi dün iyi bir futbol ortaya koydu.

Beşiktaş, Avusturya’da üç ciddi hazırlık maçı yaptı: Bunların ikisi Bundesliga ekipleri Werder Bremen ve Mainz ile, biri de Çek şampiyonu Viktoria Plzen’leydi. Bu üç maçın ilk 11’lerinde tam 8 oyuncu aynıydı; Bremen müsabakasından Plzen’e 2, Plzen’den de Mainz’a sadece 1 değişiklik yaparak geçiş yaptı Ismael. Yani hazırlık maçlarını ciddiye aldı. Bir as 11 oluşturmaktı amacı.

STRATEJİ HEP AYNI

Her üç maçta da Beşiktaş’ın dizilişi 3-4-1-2 idi. Her üç müsabakaya da aynı üçlü savunma, NecipWelinton-Montero başladı. Yalnız enteresandır, Fransız teknik adam Rosier’i zaman zaman üçlü defansın içinde de değerlendiriyor. Bu üç karşılaşmada gördüğümüz kadarıyla Beşiktaş’ın stratejisi aynı: Eğer rakipleri bir atağı tamamlayamazsa, kaleci Ersin’le oyunu hızlı başlatmak ve hazırlıksız yakalamak ana amaç. Dün Mainz’ın hücum oyuncuları erken faullerle, Ersin’i de sürekli rahatsız ederek bu ihtimalin önünü genelde kestiler.

TAKIMIN KALBİ GHEZZAL

Eğer oyun Ersin’le hızlı başlatılamazsa bu kez geride birkaç top çevirip Montero veya Welinton’un ayağından uzun top oynanıyor. Bu uzun toplar da dün 46’da Weghorst’un oyuna girmesiyle daha fazla anlam kazandı. Dün sanırım 45’le 65 arası sahada kalan Weghorst’luMuleka’lı-Ghezzal’li 11, Beşiktaş’ın 2022-23’teki as 11’i. Ghezzal takımın kalbi. On numara rolünde onu izleyeceğiz. Ghezzal’in arkasındaki ikilide Gedson-Salih’i seyretme ihtimalimiz yüksek. Salih hem hazırlık maçlarında etkili oynuyor. Hem de ilk 11’de üç yerliye ihtiyaç duyulduğu için o bölgede formayı kapma şansı artıyor Salih’in. Dün de Cenk’in attığı golde hem presteki rolü, hem de ara pası etkileyiciydi.

MULEKA ÇOK GEZİYOR

Herkesin merak ettiği Beşiktaş’ın yeni santrforları WeghorstMuleka’ya gelince... Weghorst hem presçi, hem set hücumuna katılmaya istekli, hem de havada etkili. Hollandalı dev santrfor en uçta dokuz numara rolünde oynarken partneri Muleka daha fazla geziyordolaşıyor ve savunma dengesini bozmaya çalışıyor. Beşiktaş’ın bu sezonki santrfor ikilisinin ilk 45 dakikalık test sonucu gayet etkileyici, gayet umut vericiydi dün.

Yazının Devamını Oku

Ghezzal’in alternatifi Emirhan Delibaş

13 Temmuz 2022
Beşiktaş’ın genç yeteneği mental olarak gayet iyi seviye.

Beşiktaş’ın hazırlık maçı planlaması dikkate değer. Sezonu 5 Ağustos’ta açacaklar ama resmi maçlara bir ay kala dahi sekizinci küme takımlarıyla oynamayı tercih etmediler. İlk hazırlık maçında 1.Bundesliga temsilcisi Werder Bremen’le, ikinci müsabakada da Çek Ligi şampiyonu Viktoria Plzen’le oynadılar. Üstelik iki takımın da as kadrolarına yakın 11’lerle Beşiktaş önüne çıktıklarını not etmek gerek.

WERDER MAÇI DAHA FARKLIYDI

Werder Bremen maçıyla Plzen müsabakasının farklı geliştiğini söyleyebiliriz: Bremen daha fazla önde baskı yapmıştı, Plzen daha mütevazı bir presi tercih etti. Bu da Beşiktaş savunmasının Bremen maçına göre daha fazla topla çıkması anlamına geldi. Bu çıkışlarda anahtar rol Gedson’da. Portekizli oyuncu sezona hazır görünüyor. Ve özellikle topla çıkışlarda da klasından pasajlar sergiliyor.

OĞUZHAN AKGÜN DE iYiYDi

Hazırlık döneminin ilk 180 dakikasının en etkileyici ismi genç Emirhan Delibaş... Bremen önünde son bölümde oyuna girip iki golün de yaratıcısı olmuştu. Viktoria Plzen karşısında 11’de başladı. İki santrforun arkasında serbest oynadı. Yani Ghezzal’in yeni rolü verilmişti ona.

Elbette fiziksel olarak gelişecektir ama mental olarak gayet iyi seviyede Emirhan Delibaş. Onun dışında bir başka dikkat çekici ismin de Oğuzhan Akgün olduğunu söylememiz gerek.

Her iki maçta da oyuna sonradan girip gezen/dolaşan santrfor rolü oynadı. İsteği, arzusu, özgüveni üst düzey.

ROSiER KOLAY SiNiRLENiYOR

Yazının Devamını Oku

Jesus demek önde baskı yapmak demek

3 Temmuz 2022
Kalabalık pres yapıyor, rakibi çıkartmamak için her şeyi deniyor.

Jorge Jesus’un kolay tanımlanabilir bir oyun anlayışı var. Ve inandıklarına sıkı sıkıya bağlı. Haliyle onu daha önce çalıştırdığı takımlardan tanıyanlar, Fenerbahçe’de oynatmayı denediği oyuna da yabancı değiller. Dün de, hazırlık periyodunun dördüncü maçında takımına “Jesus futbolu”nu bir tık daha adapte etmeye çalıştı. Hava çok sıcaktı, nem oranı yüksekti, sineklerin sporcuları ciddi biçimde rahatsız ettiğini gördük. Ama bölüm bölüm de olsa Jesus’un istediklerinin sahaya yansıtıldığını söyleyebiliriz Graz’da.

3-4 PASLA GOLÜ HEDEFLiYOR

Fenerbahçe maça 4-1-3- 2 başladı. Zaten Jesus futbolunun temel dinamiklerinden biri bu. Ön libero İsmail çalışkandı. Osayi ve Ferdi takımın en iyileri. Sol iç ve sağ iç Rossi-Henrique’nin beklenenin biraz altında kalmaları özellikle set hücumunda aksaklıklar yarattı. Ancak Jesus’un takımının esas tehdit yarattığı anlar, topun rakiplerinde olduğu anlar. Önde çok kalabalık bir pres yapıyorlar. Rakiplerini çıkartmamak için her şeyi deniyorlar. Top kazandıklarında da 3-4 pasla gole gitmeyi deniyorlar. Zaten gerek pozisyonlar, gerekse Valencia’nın golü bu presin sonucuydu.

ÇiFT SANTRFOR KULLANIYOR

Jesus, daha önce çalıştırdığı takımların çoğunda olduğu gibi Fenerbahçe’de de çift santrfor kullanıyor. Bunların biri klasik (Valencia), biri gezici (Bruma). Sarı lacivertlilerin özellikle bu bölgeye takviye yapması lazım, Bruma’nın kolay top yitirdiğini ve o bağlantıda daha realist bir oyuncuya ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Son bölümde İrfan-Arda ve Emre oyuna girdikten sonra bağlantı kabiliyetinin arttığını da not etmek lazım tabii.

Yazının Devamını Oku

Neredeyse Mourinho’yu kovduruyordu

28 Haziran 2022
G.Saray Solbakken’i alırsa büyük iş yapmış olur.

Moneyball filmini seyretmişsinizdir. Doğru arama-tarama ile doğru matematikle çok ucuza mâl edilen oyunculardan nasıl maksimum verim alınabileceğin anlatan bir hikâye. İşte Bodo/Glimt böyle bir kulüp. Son yıllarda Hauge gibi, Zinckernagel gibi, Berg ve Botheim gibi birçok yıldızı keşfedip büyük liglere gönderdiler. Solbakken de aynı metodolojinin güzel bir ürünü.

ROMA’YA 3 MAÇTA 3 GOL ATTI

Henüz 22 yaşında. Hem süratli hem de yetenekli bir kanat oyuncusu. Bodo’nun geçtiğimiz sezon Roma’yı sürklase ettiği maçın yıldızıydı. Roma’ya karşı 3 maçta 3 gol attı. Hem Calafiori’ye hem Ibanez’e çok güçlük çıkardı. Hatta Mourinho’nun da 6-1 sonrası topun ağzına gelmesinde başrol oynayanlardandı. Galatasaray eğer 22 yaşında, Norveç A Milli Takım oyuncusu, geçen sezon Avrupa’da çok iyi iş yapmış bu kanat oyuncusunu transfer edebilirse bence önemli bir başarı olur. Ancak Türk takımlarının Solbakken’leri almak kadar Bodo/Glimt’in stratejisini anlamaya ve taklit etmeye ihtiyacı var bence.

Yazının Devamını Oku