Paylaş
Mircea Lucescu da Avrupa’nın top 15 liginin en yaşlı teknik adamı. Doğu Avrupa’nın Alex Ferguson’ı diyorlar ona Ukrayna’da. Bu seviyelerde olağanüstü deneyimli iki teknik adamın karşılaşmasının bir taktik savaşa, adeta bir satranç müsabakasına dönmesi normal. Bu taktik savaşın ilk ayağı dün Lodz’daydı. İkinci ayak 6 gün sonra Kadıköy’de. İki hoca da o kadar özenli ve o denli kontrollüler ki, bu eşleşmenin sonucunun 180 dakikanın son anına kadar belli olmaması, hatta daha da ötesine uzaması mümkün.
LOBANOVSKIY'NİN MİRASINI 2020'LERE TAŞIDILAR
Savaş gölgesindeki Dinamo ekibi belki yabancı oyuncularını kaybetti ama yerlileri de hiç yabana atılacak bir grup değil. Dün ilk 11’deki dokuz Ukraynalı’nın hepsi A milli. Sekizi Dinamo Kiev altyapısı çıkışlı. Kiev’de bu altyapıya ‘Lobanovskiy Okulu’ diyorlar. Gerçekten de Valery Lobanovskiy’nin mirasını 2020’lere taşımaya başardı Kievliler. Neredeyse tamamı altyapı çıkışlı bir takımla Avrupa’da bu seviyede iddialı olmaları takdire değer.
F.BAHÇE ÖNDE BASKI STRATEJİSİ UYGULADI
Makine düzenindeki bu Kiev ekibine karşı Fenerbahçe, Lodz’da iyi bir sınav verdi. Jesus beklendiği gibi 4-4-2 ile başladı, çoğunlukla önde baskı stratejisini tercih etti, bu baskı sonucuyla birkaç önemli pozisyon da yaratıldı. Szalai, Samuel ve Ferdi, Premier Lig standartlarında oynadılar. Yine çok iyiydiler. Beklenenin aksine yeni transfer Arao geriye yaslanarak oyun kurdu, İsmail ikiliden öne çıkan taraftı. Fenerbahçe’nin rakibine pozisyon verdiği anlardaysa iki detay ön plana çıktı:
1- Jesus’un Fenerbahçe’si önde baskıya kalabalık gidiyor. Eğer Dinamo bu baskıyı kırıp çıkarsa sarı lacivertlileri eksik yakalayabiliyor. 27 ve 69’da bu yöntemle iki fırsat buldular.
2- Dinamo Kievliler baskıyı kuramayıp uzun vurduklarında ilk topu genelde Serdar Aziz (sonra da Tisserand) karşıladı. İşte o karşılanan serseri toplarda Fenerbahçe orta sahasının daha dikkatli olması gerek. O serseri topları Dinamo orta sahası kazandığında, 24 ve 47’de iki pozisyon buldular.
Paylaş