Bir hayalim daha gerçek oluyor

Havacılıkla ilgili yazılar yazmaya başladığım günler hayallerim de başladı: Türkiye’nin dünya standardında bir havayolu şirketi olması, havacılık pazarında hiç yapılmamış bir sınıfta uçak imal edilmesi, pervaneli uçaklarla küçük kentlerin birbirine bağlanması, deniz uçaklarının sahillerimizde cirit atması

THY bir dünya markası oldu. Ama hâlâ kendi uçağımızı yapamadık. Yapılmışların montajlarında fason işçi olduk. İlk uçak imalatçılarımızın uçaklarını toprağa gömmüş bir milletiz biz. Ne hazin... Rahmetli Nuri Demirağ, Vecihi Hürkuş ne olağanüstü insanlarmış. Ne yazık, ne cesaretlerini, ne bilgilerini, ne de anılarını bile yaşatamadık...
Turboprop uçak hayalim, ATR72’lerin pazara girmesiyle gerçekleşti. Borajet bugün Gazipaşa’dan Siirt’e, Nevşehir’den Zonguldak’a kadar birçok noktaya başarıyla uçuyor.
Deniz uçakları Türk pazarına aslında 1920’li yıllarda girmişler. Bir İtalyan şirketi Aero Espresso, İstanbul Büyükdere Limanı’ndan Yunanistan’ın Pire Limanı ve oradan da İtalya’da Brindisi’ye uçarmış. Neredeyse sonraki 60 yıl bir daha denizlerimizde uçak görülmemiş.
Küçük bir deniz uçağıyla Hakan Osanmaz adlı mükemmel maceracı, sürüne sürüne bir sistem kuran Ateş Hanibu sekiz kişilik Cessna Caravan Amfibik ile denizlerimize konmuşlar. Ama başlarına gelmeyen kalmamış.
Türk Sivil Havacılığı’nın deniz uçaklarının uçuşları, iniş-kalkışlarıyla ilgili kuralları olmadığı için onlar bu işin savaşçıları olmuşlar. Hâlâ uçuştan bir hafta önce uçuş planı doldurulması gibi saçmalıklar var.
Yok, iki ay önce uçuş planı yapsınlar...

BİRİ İNİYOR BİRİ KALKIYOR

Amerika Seattle’da, Boeing’in 737 imalat hattının olduğu Renton Havalimanı’ndaki manzara gözümün önüne geliyor. Yüzlerce deniz uçağı... Biri inip, biri kalkıyor. Uçuş planı çekilmiyor. Suda denizcilik, havada havacılık kurallarını ihlal etmeden isteyen istediği yere uçuyor.
Şimdi genç bir girişimci, Amerika’da havacılığın içinde yetişen ve büyüyen Kürşad Arusan sahillerimizi birbirine bağlayacak. Kurduğu Seabird Havayolları, efsane Twin Otter uçaklarıyla İstanbul’dan Çeşme’ye ya da Bodrum’da Türkbükü’ne inecek. Bir sürü uçuş noktası çıkarılmış. İstanbul’da İstinye Koyu’ndan kalkabilirler ama bakalım izin çıkacak mı? Çıkmalı.
Hâlâ köprülerimizin altından bir gösteri uçağı geçişine bile izin veremedik. Oysa İstinye’den kalkan bir deniz uçağı, Boğaz köprülerinin altından geçen bir gösteri uçağının fotoğrafı bu kentin markasına ne çok şey katar.
16 koltuklu, geniş gövdeli, çift motorlu deniz uçaklarıyla başlayacak seferler bence Türkiye’nin gelişmişlik meselesi.
Yani memleket meselesi.
Yeni bir iş kolu.
Yeni pilotlar için mükemmel bir tecrübe kazanma ve gelir kapısı.
Yolcular için tatil köyleri önüne inmek gibi mükemmel bir konfor.
Umarım bir talihsizliğe uğramadan izinlerini alırlar.
Göklerimizi denizlerimizle, göllerimizle buluştururlar.

İstanbul’dan Çeşme’ye deniz uçaklarıyla sefer başlıyor

Seabird Havayolları’na Keen Borek’tan üç uçak kiralayan Kürşad Arusan, kaptan pilotlarını da yurtdışından getirdi. Her biri uçak tipinde en az sekiz bin uçuş saatine sahip kaptan pilotlara Türk ikinci pilotlar eşlik edecek. İstanbul’dan Çeşme/Alaçatı 1 saat 20 dakika sürecek

Evden çıkıp havalimanlarının kargaşasına girmeden tatil köyünün sahiline veya İzmir’de trafiğe takılmadan doğrudan şehir merkezinde, Pasaport’a inmek ister misiniz? Türkiye’de deniz uçaklarıyla havayolu taşımacılığı başlıyor. Seabird (Denizkuşu) Havayolları, iki hafta içinde çift motorlu Twin Otter’larla tek yön vergiler dahil kişi başına 225 liradan başlayan fiyatlarla İstanbul’dan Çeşme’ye uçacak.

TECRÜBELİ PİLOTLAR

Kuruluş çalışmalarını tamamlanan ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden izin bekleyen Seabird’ü uzun yıllar ABD’de birçok havayolunda yöneticilik yapan Kürşad Arusan kurdu. Ciddi deneyim ve iyi bir organizasyon gerektiren deniz havacılığı için 42 uçakla dünyanın en büyük Twin Otter filosuna sahip Amerikan Keen Borek Havayolları ile işbirliği yapıldı. Pilot ve bakım hizmetleri bu şirket tarafından sağlanacak.
Kanadalı de Havilland imalatı Twin Otter’lar, 19 koltuk kapasiteli. 1.5 metre dalga yüksekliğinde bile denize rahatlıkla inip kalkabiliyor. Gece, kötü hava şartlarında uçabiliyor.
İstanbul merkezini Kalamış Marina ve Haliç’e kuracak şirket, seferlerini buradan yapacak. Ayrıca İstinye’de de bir merkez kurulması planlanıyor.
İstanbul’dan Çeşme/Alaçatı 1 saat 20 dakika, Bodrum ise 1 saat 30 dakika sürecek. Bilet fiyatları tek yön 225 liradan başlayacak. Kademeli olarak 500 liraya kadar çıkacak. Satışlar www.flyseabird.com internet sitesinden yapılacak.
Ayakta rahatlıkla durabileceğiniz uçağın kabini rahat oturum amacıyla 16 koltuklu olarak tasarlandı. Binişte yolculara küçük ikram paketleri ve plaj çantası verilecek.
İmalatı yeniden başlayan Twin Otter’lar karada 300, denizden de 750 metreye inip-kalkabiliyor. Bir gün içinde denize iniş için kullanılan float’lar sökülüp tekerlekler takılabiliyor.

KIŞIN KIZAKLA UÇACAK

Seabird kış döneminde tekerleklerin altına kızak takarak kayak merkezlerini İstanbul’a bağlayacak. Uludağ, Kartaltepe kış aylarında yeni uçuş noktaları olacak. İsteyenler için şirket hava taksi hizmeti de verecek.
Ciddi bir taleple karşılaşan havayolu bu yıl yaz sezonu sonunda üç uçaklık filoya sahip olacak. Kış operasyonunun oturmasıyla birlikte hedef iki yıl içinde 10 uçaklık filo.

14 YILLIK HAVACI

Kürşad Arusan, 38 yaşında, 14 yıllık havacı. ABD’ye 1987’de futbol bursuyla gitti. St. Louis’de Harris-Stowe’da işletme eğitimi aldı. 1996’da TWA Havayolları’nda uçaklara bagaj yükleyerek girdiği sektörde kontuar sorumluluğu, güvenlik koordinatörlüğü yaptı. 1999’da THY’nin Miami hat açılış çalışmalarına katıldı. AirTran ve Delta’dan sonra 2006-2009 arasında 14 uçaklık filoya sahip USA3000 Havayolları’nın genel müdürlüğünü yaptı.
Geçen yıl 27 Mayıs’ta 11 yıldır hayatı paylaştığı, TWA’de beraber çalıştığı kız arkadaşı 38 yaşındaki Ingrid Sphen’i trafik kazasında kaybetti. İzin alarak Türkiye’ye geldi. Her yıl tatil yaptığı Çeşme’de otururken deniz uçaklarıyla sefer yapacak bir havayolu kurmaya karar verdi.

UÇAĞININ ADI INGRID’IN RUHU

Varını-yoğunu sattı, ortaklar bularak bu işe yatırdı. Geçen hafta Türkiye’ye getirdiği ilk Twin Otter uçağının adını kız arkadaşının anısına ‘Spirit of lngrid-Ingrid’ın Ruhu’ koydu. Bundan sonra Ingrid’ın adı Türk semalarında ve denizlerinde yaşamaya devam edecek.

DENİZ UÇAKLARI ÇOĞALMALI

Türkiye’ye ilk deniz uçağı 12 yıl önce geldi. Halen beş adet deniz uçağı var. Ama bunların dördü faal. Beşinci uçak, pilot yokluğu nedeniyle uçamıyor. Yapılacak yeni düzenlemeler, üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye’de deniz havacılığının önünü açabilir:

GÖLLERE İNİŞ YASAK: Çevre ve Orman Bakanlığı’nın yazısı üzerine deniz uçaklarının gölleri kirlettiği iddiasıyla içme suyu havzalarına iniş-kalkışına izin verilmiyor. Yasak dünyada sadece Türkiye’de uygulanıyor. Amerikan Deniz Uçakları Federasyonu’nun hazırladığı ve tüm dünyada kabul edilen çevre raporuna göre bu uçaklar su üzerinde ‘motorsuz kayık’ statüsünde. Bu nedenle içme suyu havzalarında yani motora yasak göllerde sorunsuz olarak kullanılıyor. Hatta bu göllere araç olarak çevreyi kirletmediği için sadece deniz uçağının kullanmasınaizin veriliyor.
UÇUŞ PLANI: Türkiye’de deniz uçakları için her 20 günde bir yeniden uçuş müsaadesi alıyor. Acil çıkan uçuşlar yapılamıyor. Bu kural değiştirilmeli, karadan kalkan uçaklar gibi uçuştan 30 dakika öncesi uçuş planı verilmesi kuralına geçilmeli.
DENİZ UÇAĞI EĞİTİMİ: Deniz uçaklarında görev yapacak pilotların yetiştirilmesi için eğitim verme yetkisi bulunmuyor. Bu eğitim verilemediği için pilot yetiştirilemiyor. Uçak sayısı artırılamıyor.

Yazarın Tüm Yazıları