Adı saklı... O, İngiltere’nin en yoğun havalimanlarından birinde uzun yıllardır çalışıyor. Görevi, uçağın kargo bölümüne bavulları yükleyip boşaltmak. Havayolu bilet fiyatları karşılaştıran Skyscanner, uçağa verilen bavullar hakkında sorular sordu, ilginç cevaplar aldı
Neden kayboluyor?
- Aslında bunun en önemli nedeni, birçok yolcunun son dakikada havalimanına gelip check-in işlemlerini yapması. Bagaj ayırma sistemleri geçmişe göre çok hızlı çalışıyor. Ancak havalimanı büyüdükçe geç kalan bavullar uçağa yetişemeyebiliyor. İkinci neden ise aktarmalı uçuşlar. İlk seferdeki rötar, iki uçuş arasındaki zamanın giderek yaklaşması ve bagajın uçağa yetişememesinde önemli bir faktör oluşturuyor.
Futbolcunun bandını arkadaşımda gördüm
Hırsızlık çok sık yaşanır mı?
Adı saklı... O, İngiltere’nin en yoğun havalimanlarından birinde uzun yıllardır çalışıyor. Görevi, uçağın kargo bölümüne bavulları yükleyip boşaltmak. Havayolu bilet fiyatları karşılaştıran Skyscanner, uçağa verilen bavullar hakkında sorular sordu, ilginç cevaplar aldı
Neden kayboluyor?
- Aslında bunun en önemli nedeni, birçok yolcunun son dakikada havalimanına gelip check-in işlemlerini yapması. Bagaj ayırma sistemleri geçmişe göre çok hızlı çalışıyor. Ancak havalimanı büyüdükçe geç kalan bavullar uçağa yetişemeyebiliyor. İkinci neden ise aktarmalı uçuşlar. İlk seferdeki rötar, iki uçuş arasındaki zamanın giderek yaklaşması ve bagajın uçağa yetişememesinde önemli bir faktör oluşturuyor.
Hırsızlık çok sık yaşanır mı?- Havalimanında çalışanlar birbirlerini iyi tanır. Kötü niyetliler hemen deşifre olur. Ama bazen ilginç durumlar da oluyor. Örneğin geçen yıllarda Şampiyonlar Ligi final maçı için futbol takımı gelmişti. Ekibimizden biri dikkatimi çekti. Kolunda futbol takımı kaptanının taktığı bant vardı! Meraktan kulübün kargosunu açıp karıştırmıştı. Arkadaşımızı şikâyet etmek zorunda kaldık.
Hırsızlığı önlemek için yolcular ne yapmalı?- Tabii ki değerli eşyaları uçak altına verdiğiniz bavulunuzla taşımayın. En güzel önlemlerden biri, bavulunuzun dışını havalimanında plastik film ile sardırmak. Bu tür filme zarar vermeden açmak çok zor olduğundan hırsızlar böyle çantaları görünce çekiniyor.
Kasıtlı olarak uçağa yüklemediğiniz bavullar olur mu?- Kesinlikle hayır. Geç kalan bavulun maliyeti hem yolcu hem havayolu hem de bizim için yüksek.
Aprondaki yükleme işçisi için en kötü şey nedir?- Yazın sıcak hava Apronda betondan yansıyan güneş ışınları, motordan çıkan hararetle birlikte uçakların kargo bölümlerinde ısı hızla artar. İngiltere gibi bir yerde bile sıcaklık çekilmez hale gelebilir.
Sizi ne mutlu eder?
2025’te bölgeyi İstanbul, Antalya ve İzmir’den sonra Türkiye’nin dördüncü büyük turizm merkezi haline getirecek.
Yepyeni bir havalimanı ve terminal doğacak. Üstelik çok da eğlenceli olacak. Tatile giderken ya da dönüşte terminale girdiğinizde sizi hiçbir şey sıkmayacak.
TAV, yıllar süren terminal işletmeciliğinden elde ettiği birikimle artık değişik işletme kulvarlarında terminaller yaratmaya başlıyor. Bunlardan ilki Milas–Bodrum olacak. Işıklandırmasından kafeteryalarında çalınan müziğe kadar her şey keyif verecek.
Belki zaman içinde iç hatlar yepyeni dış hatlar terminali içine alınacak, Schengen tipi bir yolculuk imkânı sunulacak. Eski İç Hatlar, Bodrum’un çok ihtiyacı olan bir kongre salonuna çevrilebilecek. Böylece hem daha tasarruflu bir işletme olacak hem de Bodrum’un en büyük sıkıntısı olan kış sezonu durgunluğuna çareler aranacak. Elbette TAV, BTA’nın oluşturacağı yeme-içme alanları, ATÜ’nün geniş yelpazeli Duty Free’leri ile terminali 24 saat yaşanan bir alana çevirecek.
Kıran kırana ihale
105 tur süren açık arttırmanın ardından Milas-Bodrum Havalimanı’nın 31 Aralık 2035’e kadar işletmeciliğini TAV Havalimanları Holding kazandı. KDV dahil toplam 846 milyon 60 bin Euro teklif veren TAV, onay süreci ve sözleşmenin imzalanmasının ardından mayıs ayında önce iç hatları işletmeye alacak. 2015’te ise Mondial tarafından işletilen Dış Hatlar Terminali TAV’a devredilecek.İhale öncesinde derslerine iyi çalıştıklarını söyleyen TAV’ın CEO’su Sani Şener, Bodrum’un turizmde ‘butik’ olduğuna, sezonun sadece 3 ay sürdüğüne dikkat çekiyor. Şener, “Bodrum’un hızla hak ettiği yere gelmesi gerekiyor. Bunun için de turizmin 12 aya yayılması lazım. Kışın kongre turizmi için altyapı sunulmalı. Aynı şekilde futbol takımlarının kamp yapabilmesi için tesisler olmalı. Sezon 12 aya yayılabilirse, Bodrum uçar, Türkiye’nin turizmde İstanbul, Antalya ve İzmir’den sonra dördüncü büyük merkezi olur” diyor.
İşin sırrı direkt uçuşta
Bir yerin gelişebilmesi için direkt yani aktarma yapmadan ulaşabilmek çok önemli. Örneğin Bodrum dış hatlarda önemli oranda İstanbul’dan transit yolcu alıyor.
Uçakta iyi bir uyku, yolculuğun yorgunluğunu neredeyse yarıya indiriyor. Araştırmalar böyle.
Elbette iyi uyku için bir dizi olanağın bir araya gelmesi gerekiyor.
Doğru bir koltuk, koltuğun tam olarak, dümdüz olacak şekilde yatması ve sünger yapısının ne sert ne de çok yumuşak olması...
Uçakta uyumak için iyi bir koltuk yetmiyor. Kabin sıcaklığının pilotlar ya da kabin ekiplerince doğru ayarlanması şart. Sıcaklık, 20 derecenin biraz üzerinde olabilir. Daha fazlası vücutta hızlı su kaybına yol açar. Terleme, bir uçak kabinindeki en fazla rahatsız eden sorundur. Vücudu harap eder, yorar. Uçuştan bıktırır. Hatta uçuş korkusunu bile tetikler, arttırır...
Havayolu şirketleri en çok para kazandıkları business sınıflarını maliyetleri çok yüksek olan first class yerine daha fazla konforla uygulamaya çalışıyorlar. Yani first class koltuklarının kabinde kaplayacağı alana çok sayıda business koltuk koyarak yolcu sayısını yükseltiyorlar. Business koltuklar arasındaki rekabeti de giderek arttırıyorlar.
Kimi havayolları bu sınıfa koyacağı bir yastık için bile onlarca tasarım çalışması yaptırıyor. Yastık konusunda en iyi bilgi birikimine sahip büyük otel zincirlerinden yardım alıyorlar.
Thy’de Business patladı
Daha birkaç yıl öncesine kadar THY business koltuk satışında sıralamalarda aşağılarda bir yerdeydi. Ama şimdi birçok uçuşta business sınıfında yer bulmak neredeyse imkânsız hale geldi. Zamanında rezervasyon yaptırmayan yolcular, mil programlarından yararlananlar ciddi sorunlar yaşıyor. Kuşkusuz yolcunun business’ta yer bulabilmek için yaşadığı sorun aslında havayolunun övünebileceği bir gücü yaratıyor...
Kuşkusuz yapacağınız seyahatin uzunluğu-kısalığı, çocuklu veya çocuksuz, tatil mi yoksa iş için mi gittiğinize bağlı olarak bavulunuzun boyutu, çeşidi değişiyor. İki günlük bir uçuş için 3 parça bagajla da giden var, bir haftayı küçük bir çantayla geçiren de var… Siz hangi kategoriye giriyorsunuz?
SIRT ÇANTASI FANATİKLERİ
* Sırt çantalılar: Ceket giyip kravat taksa veya kadın yolcular için döpiyes de giyse bazıları sırt çantasını takıyor. İçinde tablet veya hafif bir diz üstü bilgisayarın adeta demirbaş olduğu ‘sırt çantalılar’, bu tutkularından hiç vazgeçmiyor. Genellikle bu tür yolcuların yaşları genç. Ancak son yıllarda 40 yaş ve üzerinde de sayıları hızla artıyor. Aralarında ‘kolleksiyoner’ olanların evlerinde farklı boyut ve renklerde onlarca sırt çantası var. Bazıları ise bu konuda ‘klasik’. Koyu renk takım elbisenin sırtına gayet spor, hatta dağcıların kullandığı parlak renkli çantalarını eksik etmiyorlar. Çünkü kendilerini o çanta ile rahat hissediyorlar. Zaman zaman ağırlaşan sırt çantaları nedeniyle omuz ve bellerinde sağlık sorunu yaşasalar da bu çantalarının içindekilerle en az 2-3 gün kendilerini idare edecek her türlü eşyayı da koymayı unutmuyorlar.
* Tekerlekli bavullular: Bu yolcular için seyahatin uzunluğuna-kısalığına bağlı olarak sadece tekerlikle bavulun boyutları değişiyor. Evinde kabin için birkaç farklı çeşit başta olmak üzere en az 4-5 farklı boyutta tekerlekli bavulları var. Son yıllarda tercihleri iki tekerlekten çok dört tekerlekli olan modeller. Genellikle çok seyahat ediyorlar. Sağlıklarına dikkat edip bellerine yük bindirmemeye çalışıyorlar.
* Kaçak kat çıkanlar: Özellikle çek-çek olarak adlandırılan, tekerlekli bavullarının sapına farklı çantalar takmayı seviyorlar. Check-in yapıp hemen bavullarından kurtuluyorlar.
* Çok parçalılar: En az 4-5 farklı çanta ile yolculuk ediyorlar. Sorduğunuzda, kirlilerini veya iş için kullanacağı kıyafetlerini ayrı çantada taşıdığını söylüyorlar. Çok parçacıların en büyük derdi, kaybolan veya birkaç gün geciken çantaları…
MATRUŞKA GİBİ
* Bavul içinde bavulcular:
Sıralamadaki ilk 6 havalimanının yeri değişmedi. En büyüğü, toplam 94.4 milyon yolcuyla Atlanta Hartsfield-Jackson oldu. Ancak Atlanta’daki yolcu sayısının bir önceki yıla göre yüzde 1,1 düşmesi de dikkat çekti.
Pekin Capital Havalimanı ise yüzde 2.2 gibi beklenenden daha az bir büyüme oranı yakalayarak 83.7 milyon yolcuya ulaştı. Avrupa’daki diğerlerine oranla daha iyi trafik artışı yakalayan Londra Heathrow, 73.3 milyon yolcuyla üçüncülüğe oturdu.
Atatürk rekor kırdı
İstanbul Atatürk Havalimanı, üç sıra birden çıkarak, ilk 20’ye girme başarısı gösterdi. 51.3 milyon yolcuyla 18’in sıraya yerleşirken yüzde 14.1’lik büyüme dikkat çekti. 2012’de 45 milyon yolcu tarafından kullanılmıştı.
İlk 10’da hızlı bir çıkışı Dubai Havalimanı yakaladı. Yüzde 15.2 büyüyen Dubai, 66 milyon yolcuya ev sahipliği yaptı. İlk 20’de en hızlı artışa ise yüzde 19.1 ile Kuala Lumpur Havalimanı ulaştı.
Uluslararası yolcuda lider
Liste, hem iç hem de dış hat yolcu sayılarıyla oluşturuldu. Sadece uluslararası yolcular dikkate alındığında, ilk 10 tamamen değişiyor. Listeye birinci sırada Londra Heathrow girerken, Dubai ikinci, Paris Charles de Gaulle Havalimanı da üçüncü oldu.
Yerde imal edilen yemek uçakta lezzet değişimine uğrar. 10 bin metrede kabin içindeki havanın farkı, yemeklerin ısıtılmalarındaki doğrular-yanlışlar, ikramın lezzetini, kıvamını değiştirir.
Do&Co’nun patronu Attilla Doğudan, uçak ikram pazarında yola çıkarken bunu iyi fark eden bir iş adamı ya da gurme. Çünkü aşağıda büyük titizlikle hazırlanan yemeğin yukarıda özellikle ısıtmada uğrayacağı talihsizliklere karşı gardını almıştır.
Bu yüzden özellikle uzun uçuşlarda uçan şefler dönemi başlatıldı. Sonra orta menzil-orta kapasiteli uçaklarda uçan servis şefleri devreye girdi. Böylece Do&Co özellikle ısıtma hatalarından oluşabilecek talihsizlikleri kesesinden para harcayarak kontrol altına aldı.
İŞTE UÇUYORUM VE YİYORUM
Benim çok yetenekli bulduğum, işinin aşığı uçan Şef Kürşat Rıza Bülbül ile Singapur’a uçtum. Daha Türk hava sahasını terk etmeden yemekler birbiri ardına gelmeye başladı. Kuru fasulye ancak bu kadar lezzetli olabilirdi. İyi ısıtma sayesinde su kaybı en aza inmiş, geleneksel lezzeti yerindeydi. Pirzolalar içleri sulu, lezzet kaybı neredeyse yok denecek kadar azdı. Makarna ve balık da aynı özellikleri taşıyordu. Salatadaki soslar mükemmel ötesindeydi. Tatlılar arasında hoşmerim bulunmasını acaba yabancılar nasıl karşılar? Bu sorunun cevabını kalkıp koridorda yürürken aldım. Kanadalı bir yolcu, neredeyse iki yolcunun yiyeceği kadarını bitirdi. Kürşat ona peynirden bu tatlının nasıl yapıldığını detayları ile anlattı.
ASİT ORANINA DİKKAT
THY’nin portakal suları çok asitli. Mide sorunu olanlar dikkat etmeli. Ama Allah’tan limonata ve diğer hoş geldiniz içecekleri ve de tabii ki ayran çok iyi oluyor. İçki yelpazesi ile mükemmele yakın, doğru şarap seçimleri yapılmış. Uygun mantarlı şişeler ve kalkış öncesi açılarak yapılan havalandırma şarapların kalitesini kabinde doğru sunulmasını sağlıyor.
Gürültüyü kesen özel kulaklıklar mı, yoksa kablosuz hoparlörler mi? Teknoloji dergisi T3 araştırdı, en moda olanları, pazara yeni çıkanların listesini yaptı.
Ses kesen kulaklıklar: Dışarıdan gelen motorun gürültüsünü, uğultuyu kesen bu kulaklıklar, yüksek fiyatlarına rağmen her geçen gün daha fazla uçak yolcusu tarafından kullanılıyor. İsterseniz, basit bir adaptör ile bu kulaklığı havayolunun eğlence sistemine de takabilirsiniz. Katlanabilir olması da tercih nedeni.
Harici şarj cihazları: Cep telefonunuzun veya bilgisayarınızın şarjı mı bitti? Üzülmeyin. Taşınabilir bu cihazlarla birkaç sefer arka arkaya cep telefonunuzu şarj edebilirsiniz.
İnce bilgisayar veya küçük tablet: Uçakta bataryası uzun giden ve çok rahat taşınabilen diz üstü bilgisayarlar birçok yolcu tarafından da tercih ediliyor. Tabletlerde ise küçük boy revaçta.
Hangi fotoğraf makinesi: Yeni nesil cep fotoğraf makineleri, çekim özelliği, görüntü kalitesinde büyüklerini aratmıyor. Dışı deri kaplı Panasonic Lumix GM1, inanılmaz geniş açılı objektifiyle Nikon AW1 dikkat çekiyor. Geniş açılı kameralardan GoPro3+, Canon Legria Mini veya Autographer artık düşük ışık şartlarında da gayet başarılı sonuçlar veriyor.
Kablosuz hoparlör: Soundmatters’ın FOXL modelini ister cep telefonuna isterseniz bilgisayarınıza bağlayın. Sonuç mükemmel. Tasarımı eski NASA mühendislerince yapılan hoparlörde tek şarjla 20 saat kesintisiz müzik dinleyebilirsiniz.
IOSAFE: Bu hard disk ile çektiğiniz videoları, fotoğrafları hızla aktarıp hafıza kartlarını bilgisayar taşımadan yedekleyebilirsiniz.