Uğur Cebeci

TAV salon avında

17 Temmuz 2019
Havalimanlarındaki özel yolcu salonları, ürün çeşitliliği ile giderek vazgeçilmez oluyor. TAV Havalimanları Holding yapısındaki işletme hizmetleri, bütün dünyada özel yolcu salonlarının işletme haklarını almaya başladı. Yepyeni konseptler ve özel fiyatlamalarla havayolu şirketlerinin çoğu ile de iş paylaşımına gitti.

UZUN yıllardır tanırım, TAV’ın CEO’su Sani Şener sadece havalimanları ile değil, içinde ve dışında bağlantılı olan bütün hizmetlerle ilgilidir. Şimdi yeni bir yola çıktı. Bölgesel alımlar da yaparak özel yolcu salonlarına dünyanın dört bir yanında kendi markaları olan ‘primeclass’larla yayılmaya başladı. İşin başında Bora İşbulan ve TAV Kurumsal iletişim Direktörü Bengi Vargül ile Madrid’e gittik. Büyük bir alım yapılmıştı. GIS şirketinin yüzde 70’i alınarak özel yolcu salonları ve hizmetleri konusunda büyük bir atak başlatılmıştı.
Bora İşbulan alabildiğine heyecanlıydı. Dünyanın nerelerinde neler açacağını anlatıyordu. Ama anlatırken bile sınırlar yetmiyordu. Hedeflerini de içine koyduğunda Avrupa’dan Amerika’ya ve hatta Uzakdoğu’ya kadar yeni özel yolcu salonları peş peşe gelecekti. Anlayışı, daha fazla hizmeti daha ucuza yaygınlaştırmaktı.

45 BİN ÜYEYE ULAŞTI

Yıllarca TAV Passport programını, yani Türkiye’deki en önemli sadakat programını yürüten Bora İşbulan 45 bin üyeye ulaşmıştı. Bakın büyümeyi nasıl anlatıyor: “Biz TAV’ın havacılık dışındaki hizmetlerini yöneten birimiz. Hizmetlerimiz, ticari alan tahsisi, reklam ve tanıtım alanlarının kiralanması, TAV primeclass Yolcu Karşılama ve Uğurlama Hizmetleri, Özel Yolcu Salonu İşletmeciliği, TAV Tourism Seyahat Acentesi, tavport.com online seyahat portalı, TAV Passport kart üyelik programı, primeclass Lounge Card, online e-ticaret sitesi airporteasy.com ve dünyada 500’den fazla özel yolcu salonuna giriş imkânı sağlayan ‘Lounge Me’ mobil uygulamasını yönetiyoruz. TAV bugün 24 ülkede 42 havalimanında 83 yolcu salonu işletiyor. Beş sene içinde 200 salona ulaşacak. Büyüme stratejisi, yurtdışında primeclass markalı salonlar açmayı sürdürmek ve THY, Air France, KLM, Emirates, Qatar ve diğer havayollarının salonlarını işleten marka olmak. Şimdiye kadar ciddi ödüller aldık. Örneğin en son Frankfurt Havalimanı T-2 terminalindeki primeclass salonumuz, Skytrax değerlendirmesinde Avrupa’da 2’nci, dünyada 7’nci oldu. Riga ve diğer yerlerden de ödüllerimiz var.”

TAV primeclass’ın lounge, yani özel yolcu salonu işlettiği ülkeler şöyle: İsviçre, İtalya, Meksika, Brezilya, Arjantin, Kolombiya, İspanya, Ruanda, Fransa, Danimarka, Şili, Kenya, Umman, Almanya, ABD, Suudi Arabistan, Tunus, Makedonya, Letonya, Gürcistan, Hırvatistan, Türkiye, Gambia ve Madagaskar.

2019 VE 2020 YILINDA AÇILACAK YENİ SALONLAR

Yazının Devamını Oku

Plastik uçakla uçtuk! THY’nin rüya uçağı ilk seferini Trabzon’a yaptı

10 Temmuz 2019
THY’nin rüya uçağı aslında plastik bir uçak. Ama bu sizi ürkütmesin, gövdesi ve kanatları kompozit bu uçak aslında çelik kadar sağlam. İlk uçuşunu Trabzon’a yaptı. Maçka adı verilen uçak, şehidimiz Eren’in kentine aslında bir gurur inişi yaptı. Onu selamladı.

TAM olarak plastik demek ne kadar doğru bilmiyorum. Ama dünyada bu yaygınlaştı. Plastikten bir uçak daha mucize gibi geliyor. İmalatçı da buna fazla ses çıkarmadı. Uçak kompozit malzemeden yapıldı. Kompozit fikri yıllardır vardı. Uçaklarda kullanılıyordu. Ama bir uçağın bütün gövdesinin, hatta kanatlarının kompozit olması havacılıkta malzeme devrimiydi. Bu rüya da Boeing 787 Dreamliner uçağı ile gerçekleşti.


Boeing 787 Dreamliner’ın 8-9 ve 10 diye adlandırılan üç modeli var. THY 9 modelini aldı. Standart fiyatı 292.5 milyon dolar. İki sınıfta standart yolcu kapasitesi 300. Gövde uzunluğu: 62.8 metre Kanat açıklığı:60.1 metre Yükseklik: 17.2 metre Genişlik:5.17 metre Maksimum kalkış ağırlığı: 254 ton Maksimum iniş ağırlığı: 193 ton Maksimum hız: Saatte 903 km Yakıt kapasitesi: 126.372 litre Kalkış mesafesi: 2800 metre Uçuş yüksekliği: 43.100 feet

Bir tür karbon fiber takviyeli polimer karbon elyaf iplikler bir kalıbın üzerine dokunuyor, sonra 6 Bar basınçta 160 derece pişiriliyor. Ortaya çelik kadar kuvvetli bir ürün çıkıyor. Bu işlemi İtalya’nın Brindisi kentinde Leonardo fabrikasında gördüm. 787 uçağının gövdesinin devasa bölümü burada dokunuyordu. Kocaman bir kalıp üzerine sarılan ipler basınç ve pişmenin ardından çelik gibi çıkıyordu. Çok sağlamdı ve çok hafifti. 787 imalatı başladığında neredeyse dünyada kompozit kıtlığı çıktı. İlk uçağın hangardan çıkışında oradaydım. İlk uçuş ve ilk müşteriye teslim törenlerine de katıldım. Bu uçağı ilk alan Japon ANA şirketi oldu. Tasarım aşamalarına da katılmıştım. Amerika’da Washington eyaletinin Seattle kentindeki Everett bölgesinde ilk uçağın içine bindiğimde çok da heyecanlanmadım. ANA, uçak içi tasarımını koyu renklerle çok kötü yapmıştı. Ama uçağın özelliklerini bildiğim için Japon gazetecilerle kalkıp gidişini heyecanla seyrettim. 26 Ekim 2011 tarihinden bu zamana ne kadar çok zaman geçti. THY bu uçağın yeni aldı. Artık uçağın birçok önemli sorunu bitmişti. Genellikle yeni uçaklar daha fazla arıza yapıyorlar. Elbette almak için üzerinden 8-9 yıl geçmesi de gerekmiyor. Neyse şimdi ilk uçak geldi. Toplam 25 adet 787-9 gelecek. Sonra 5 uçaklık opsiyon var. Yine 9 serisi mi alınır, 10 mu tercih edilir bilmiyorum.

Pencereleri geniş, içinde oksijeni bol, özel ışıklandırmaları ile insanı dinlendiren bu uçakta THY, 1-2-1 koltuk sıralaması ile iyi bir business sınıfı yakaladı. Her iki tarafta da oturan yolcular bu dizilim sayesinde birbirlerini rahatsız etmeden koridordan yararlanabiliyorlar. Kendi özel bölmeleri içinde uçuyorlar. İlk kez business sınıfında bel kemerine ek olarak bir de omuz kemeri yer alıyor. Uçağın ekonomi sınıfı alabildiğine rahat. Bizim imalatımız koltuklar gerçekten son derece başarılı. Ekonomi sınıfındaki ferahlık businessda yok.

EREN BÜLBÜL’ÜN AİLESİ

Maçka uçağı, içinde Eren Bülbül’ün ailesi ile birlikte ilk uçuşunu Trabzon’a yaptı. O uçakta ben de vardım. THY Basın Müşaviri Yahya Üstün uçuşun sorunsuz geçmesi için bütün detayları izledi. Başka şehit aileleri de dahil 300 yolculu bir uçuş oldu. İstanbul Havalimanı’ndan saat 10.20 de kalktık. Uçağımızın sorumlu kaptan pilotu Öner Samyel çok güzel bir konuşma yaptı. Eren Bülbül’ü andı ve ailesini taşımaktan onur duyduğunu söyledi. Boeing 777 ve şimdi de 787 filolarının tip müdürü olan kaptanımız deneyimi ile kusursuz bir kalkışı gerçekleştirdi. Doğru bir açı ile tırmanıştan sonra 36 bin feet yükseklikte normal seyir hızında yol almaya başladık. Sessizliği ile ünlü uçak kalkışta 160 tondu. 1 saat 35 dakika sonra uçağımız Trabzon Havalimanı üzerine geldi. Kokpitte Boeing firmasının test pilotlarından Timothy James Patterson sağ koltukta oturuyordu. Yeni uçak alımlarında fabrika belirli bir süre kendi test pilotlarını kokpitte bulunduruyor.

Yazının Devamını Oku

Max’ın kaybı 200 milyon $

3 Temmuz 2019
Türk Hava Yolları (THY), Boeing 737 Max 8-9 uçaklarını zorunlu olarak yere indirerek ciddi bir zararla karşılaştı. Bütün dünyada uçuşları durdurulan bu uçaklar yoğun yaz sezonu programında THY’yi çok zorlamaya başladı. Sadece haziran ayında 800 sefer iptal edildi. Ne zaman uçacakları net değil.

BÜTÜN dünyada uçuşları durdurulan Boeing 737 Max 8 ve 9 uçaklarının havayolu şirketlerine verdiği toplam zarar tam olarak hesaplanamıyor. Büyük ihtimalle eylül ayının ortalarına kadar uçamayacakları tahmin edilen uçaklarda kanat parçalarında rastlanan sorun, uçuşların gecikmesini daha da uzatabilir. Ve son olarak geçtiğimiz günlerde Amerikan Sivil Havacılık Otoritesi (FAA) test pilotları simülatördeki uçuşlarında 737 Max yeni yazılımında uçakların burnunda aşağı doğru hatalı aktivasyonlar belirlediler. Bu durum pilotun uçağın kontrolünü tekrar ele almak için kolay ve hızlı bir biçimde acil er durum prosedürlerinin uygulanamadığını ortaya çıkardı. Tüm bu gelişmeler uçakların yeniden uçuşa verilmesini iyice geciktirecek. Şimdiden bazı Amerikan havayolları bu uçakları eylül sonundan önce uçuramayacaklarını açıklamaya başladı.

İPTALLERİN NEDENİ 

Sadece haziran ayında THY 737 Max 8-9 uçakları ile yapacağı, yapmayı planladığı 800 uçuşu iptal etmek zorunda kaldı. Uçurulamayan sürede THY’ye verilen zararın 200 milyon dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. Bu uçuşların yapılamaması birçok noktada frekans artırımını da imkansız hale getirdi. Haftada 3 sefer yapılan yere, yolcu olduğu halde 5 ya da 7 gün uçamamak sıkıntıya yol açtı.

Geçtiğimiz haftalarda Boeing Ticari Uçaklar Başkanı Kevin G. McAlister İstanbul’a gelerek THY Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı ile görüştü. Oluşan zararın ne şekilde kapatılacağı konusunda bazı ortak noktalarda anlaşma sağlandı. Ama hâlâ uçaklar uçmadığı için zararın gerçek büyüklüğü tam olarak bilinmiyor. THY’nin teslim alıp bir süre uçurduğu 11 adet 737 Max 8 ve bir de 9 serisinin yanı sıra, 12 adet 737 Max uçağı daha Boeing fabrikası apronlarında ya da imalat bantlarında bekliyor. Bütün dünyada 500’den fazla 737 Max uçağı uçmuyor ve yerde durarak bağlı oldukları havayolu şirketlerinin bütçelerini kemiriyor.

Boeing 737 Max yolcu uçakları için yazılım güncellemesi bilindiği kadarıyla tamamlandı. Bu konudaki çalışmalar, Amerikan Sivil Havacılık Otoritesi (FAA) ile birlikte 8 havacılık otoritesine Boeing tarafından sunuldu. Ancak ortaya yeni sorunlar çıktı. Uçuşla ilgili kesin karar henüz verilemedi.

Önce geçen yıl ekim, sonrasında da bu yıl mart ayında meydana gelen Lion Air ve Etiyopya Havayolları 737 Max kazalarında iki Boeing 737 MAX düşmüş, toplam 346 kişi hayatını kaybetmişti. Kazalarda MCAS (Manevra Karakteristiklerini Artırma Sistemi) olarak adlandırılan Maneuvering Characteristics Augmentation System devreye girerek uçağa dalış kumandası vermişti. Bu sistem pilotlar tarafından devre dışı bırakılamamıştı.

Yazının Devamını Oku

Dünyanın en sağlıklı

26 Haziran 2019
‘Havalimanlarında sağlık’ konusunda bugüne dek ciddi araştırmalar yapıldı. Elbette ilk sırada havalimanının temizliği, solunan havanın kalitesi, yiyecek-içecek alanlarındaki ürünlerin tazeliği, tuvaletlerin hijyen standardına kadar birçok şey değerlendirildi. Ama değerlendirmelerde havalimanının sessizliği hep ön planda tutuldu.

Sağlıklı havalimanı ne demek?

Şimdi nereden çıktı bu?

Aslında her zaman havalimanı ile sağlık koşulları arasındaki denge değerlendirilirdi. Ama son yıllarda büyüyen havalimanları, artan uçak yolcuları, bağlantı uçuşlar için oluşan uzun süreli beklemeler havalimanı ve sağlık arasındaki ilişkiyi iyice ön plana çıkardı. Denetim şirketlerinin 25 puan üzerinden yaptıkları değerlendirmede Frankfurt Main Havalimanı birinci sırada yer aldı.

Sıralamanın en başında havalimanlarındaki havanın kalitesi yer alıyor. Temiz bir hava, uygun ısı ve nem oranı... Denetçiler bu imkânın olmadığı bir havalimanını zaten incelemeye değer bulmadıklarını açıkladılar. Örneğin Londra-Gatwick Havalimanı toplamda 1 puan aldı. Nitelikli olanaklarının çoğuna yalnızca birinci sınıf veya işletme sınıfı yolcular erişebildiği için en düşük puan verildi.

A Sessizlik: Bir havalimanı ne kadar sessiz olabilir. Bunun için dünyanın dört bir yanında çok sayıda havalimanında anons sistemleri artık yolculara seslenmiyor. Bu sistemler sadece havalimanında olağanüstü bir durum olduğunda bütün yolculara duyuru için kullanılıyor. Mesela çocuklar için... Kaybolan çocuklar için çaresiz kalındığında, ailelere ulaşabilmek için anons yapılıyor. Havalimanı otoriteleri, çocukların aileleri ile seyahat etseler bile üzerlerinde kimliğinin ve aileye ulaşılabilecek bir telefon numarasının olmasını istiyorlar. Birçok havalimanında son dakikaya kalan yolcular için bile anons kaldırılıyor. Uçak zamanında kimseyi beklemeden kalkıp gidiyor. Doğru olan da bu...

B Yiyecek alanları: Yeme-içme alanlarının temizliği, satılan ürünlerin mümkün olduğunca taze olması, donmuş üründen kaçınılması gibi birçok konu havalimanı içindeki sağlık şartlarını etkiliyor. Bazı havalimanlarında otoriteler sık sık ürünlerin son kullanım tarihlerini denetliyorlar. Tarihi geçmiş ürünler hemen imha ediliyor ve satışı yapan kuruluşa ceza kesiliyor.

C Tuvaletler, duşlar: Birçok havalimanının en sorunlu yerleri tuvaletler ve duşlar. Özellikle büyük havalimanlarında sık aralıklarla temizlik yapılması, temizlik malzemeleri ve hijyen şartlarını sağlayacak ürünlerin de iyi seçilmesi gerekiyor. Lavabolar, klozetler, özürlü tuvaletlerindeki tutunma bölgeleri, yerler çok ciddi bir temizlik istiyor.

D Mescit, dua odaları:

Yazının Devamını Oku

Yolcu konforu galip geldi

19 Haziran 2019
Özellikle trafiği yoğun havalimanları yolcuların Jumbo uçaklarla getirilmesini destekledi. Böylece hava trafiği daha iyi kullanılacaktı. Ama yolcular farklı saatlerde uçmak, bağlantılar arasındaki zamanı kendileri seçmeyi tercih ettiler. Ve dev uçakların kaderleri değişti. Yerini yine uzun mesafeli, yine çift koridorlu ama iki motorlu uçaklar aldı.

HAVACILIK dünyasında Jumbo uçaklarla yapılan yolculukların çok daha verimli olacağı sanılıyordu. Yani bir seferde 500 ya da daha fazla yolcuyu bir havalimanından uzaktaki bir başka havalimanına taşımak için fiyatları 375-450 milyon dolar arasında değişen Jumbo uçakların önemli bir pazar oluşturacağı sanılıyordu. Bu yüzden Airbus A380 gibi dev bir uçak yaptı. Boeing çok uzun yıllardır ürettiği Jumbo jeti 747’nin biraz değiştirilmiş, kısmen yakıt tasarruflu yeni nesli 747-8’i imal etmeye başlamıştı. İkisi de değişik sınıflarda 500’den fazla yolcu alıyordu. A380 uçağının içi tümüyle ekonomi sınıfı yapıldığında 880’den fazla yolcu için koltuk sunabiliyordu. Maksimum kalkış ağırlığı 560 tondan fazla olan A380 uçağının saltanatı kısa sürdü. Milyarlarca Euro yatırılarak gerçekleştirilen uçak, hedeflenen satış rakamlarına ulaşamadı. Boeing’in 747 Jumbo’sunun yeni nesli de ayrı kaderi paylaştı.

İki imalatçı da bu serüvenden vazgeçtiler. İşletme ve operasyon maliyetleri yüksek bu uçaklarla sefer yapılmasını sadece trafiği yoğun havalimanları destekledi. Örneğin Londra Heathrow Havalimanı istedi ki, bir noktadan gelen yolcu bir defada gelsin ve hava trafiği rahatlasın. Ama olmadı, yolcular özellikle bağlantılı uçuşlarda uzun saatler beklemek istemedi. Jumbo uçaklara olan merak geçince uçaklar dolmamaya başladı. Çünkü yolcu gittiği havalimanında minimum süre bekleyip bağlantısını yakalayarak uçacağı son noktaya ulaşmayı tercih etti. Havayolunun kullandığı dev uçağın saatlerine çakılıp kalmayı istemedi.

TİCARİ BAŞARI KAYBI

Bu durum, özellikle Boeing 777, 787 Dreamliner ve Airbus A350, 330 Neo gibi fiyatları 300 milyon doların üzerindeki uçakların ticari başarılarını artırdı. Bu uçaklar yok satmaya başladı. Hatta Airbus tek koridorlu uçaklarından A321’in LR modelini, yani uzun menzilli olanını yaptı. Geniş gövdeli uçaklarla uçulmasına gerek duyulmayan uzun menziller için A321LR bir anda yıldızlaştı. Birçok havayolu bazı hatlarda uzun menzilli uçuşlarını bu uçağa göre gözden geçirmeye başladı. British Airways, Aer Lingus, Iberia ve Level gibi şirketler için çok cazip olduğu vurgulandı. Afrika, ABD’nin doğu sahilleri, Brezilya’nın kuzey kesimi bu uçaklar için uygun noktalar oluşturdular. Uçak kısa sürede büyük ilgi çekti. Özellikle de düşük maliyetli havayolları, tip değiştirmeden A321LR ile uzun hatlara uçabilecekti.

Şimdi Airbus, A321LR’ın üzerine ek yakıt tankı ile daha uzun menzilli bir uçak geliştiriyor. A321XLR adı verilen model, 220 yolcusunu 7 bin 400 kilometreye uçurabilecek. Yani ABD-Avrupa arasında çok rahat seferler gerçekleştirilebilecek. A321XLR için siparişler, Paris Air Show’dan itibaren alınmaya başlanacak. Airbus, 2024’te A321XLR’ı teslim etmeyi hedefliyor. Ama imalatına ve uçmasına zaman var. THY’nin de özellikle Afrika uçuşları için ilginç görünen uçakla birlikte Airbus’un Kanadalı imalatçı Bombardier’den aldığı ve A220 adını verdiği 150 koltuğa kadar çıkabilen uçağında şansı artmaya başladı. Fiyatları 100 milyon doların biraz altında olan ve iyi bir tasarıma sahip uçak özellikle iç hat pazarlarında başarı yakaladı.

37 BİN 400 UÇAK İHTİYACI

Artık gökyüzünde uçan gemiler yerine daha küçük ama para kazandıran uçaklar göreceğiz. İmalatçılar çok da büyük zarar etmediler ama yine de hayalleri ile gerçekler arasındaki anlayış ve projeksiyon farklarını gözden geçirmeleri gerektiği ortaya çıktı. Gelecek 20 yılda 37 bin 400 yeni uçağa ihtiyaç var. Bu da 5.8 trilyon dolarlık bir pazar. İmalatçılar sesten hızlı uçaklar için de çalışıyorlar.  Ama hiç acele etmiyorlar. 

Yazının Devamını Oku

Sadece işimize bakıyoruz

12 Haziran 2019
THY Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı, “Basit ve saçma iddialarla THY’nin karalanmasına, laf edilmesine bile izin vermem” dedi. “Sadece işimize bakıyoruz” diyen İlker Aycı, bayramda Dünyanın çevresinde 706 kez dolaştıklarını bununda bazı insanların başını döndürdüğünü söyledi.

GENELLİKLE böyle yapıyoruz... Bir yerde oturup konuştuğumuzda her şeyi soruyoruz. Gayet keyifli sohbetler ortaya çıkıyor. Bayram yorgunluğunun ardından Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı ile İstanbul Havalimanı’nda buluştuk. Yanımızda İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Abdülkerim Çay ve THY’nin Basın Müşaviri Yahya Üstün, Başkanlık Özel Kalemi Kemal Öztürk de vardı.

Uzun tatil uçuşlarını konuştuk. Çok yoğun geçmişti. Yolcu memnuniyeti sonuçlarını değerlendirdi. Başkan çok mutlu görünüyordu. Çünkü bayram tatilinde THY uçakları toplam uçuşları dünya çevresinde 706 kez dolaşmaya eş değer uçuş yapmışlardı. Elbette 12 uçağın yerde olması canını sıkıyordu. Ama Boeing’in Ticari Uçaklarının başındaki McAlister ile 737 Max’lerle ilgili uzun görüşmeler yapmıştı. Ve doğan zararın nasıl giderileceğini konuşmuştu. Sanırım ciddi bir mutabakat sağlanmıştı. Ama rakamları şimdilik söylemek istemiyordu. Ayrıca hala uçakların ne zaman uçacağı konusu da ortadaydı. Yani zararın neresinden dönüleceği belli değildi. En yoğun dönemde filodan dışarıda kalan 12 uçak eksikle 9 günlük tatil uçuşlarını gerçekleştirirken belli ki alabildiğine sıkılmıştı, yorulmuştu.

SAÇMA SAPAN İDDİALAR

Taşınmanın sıkıntıları, sorunları da sürerken birileri çıkıp temelsiz iddialar ortaya atmışlardı. Ama İlker Aycı’nın canını sıkan diğerlerinin sormadan alıp bu saçma iddiaları paylaşmasıydı.

Ne diyorlardı: Eşi için kırmızı halı serdirdi. Oysa koydukları fotoğraf İstanbul Havalimanı’na ilk uçuşun fotoğrafıydı. Uçak köprüye bile yanaşmamıştı. Bir açılış fotoğrafıydı. THY bütün açılış uçuşlarında kırmızı halı koyuyordu. Zaten ‘THY açılış’ yazıp Google’da aratıldığında kırmızı halı her yerde, dünyanın her yanında THY uçaklarının önünde karşımıza çıkıyordu.

Ne diyorlardı: Doğum günü partisi yaptı şirkete 100 bin liraya mal oldu. Konulan görüntüler 2016 yılında Başkan’a çalışma arkadaşlarının hazırladığı basit bir doğum günü kutlamasıydı. Şirketin kasasından da bir kuruş çıkmamıştı. Çünkü sadece kesilen bir pasta vardı ve onu da Aycı’nın iki yakın çalışma arkadaşı parasını ödeyerek almışlardı. İddialarda yer alan, Almanya’da bir karşılamada Maybach otomobil kiralanması, 10 ayrı otelde yer ayrıldı gibi insan aklına almayacağı, çamur atmalarda bile işe yaramayacak bir sürü garipliği de konuştuk.

Yazının Devamını Oku

Tokyo'da 30 yıl

5 Haziran 2019
Japonya çıkarması için müthiş bir hazırlık yapılıyor. THY, yakın gelecekte Tokyo Narita Havalimanı’nın yanı sıra şehre daha yakın olan Haneda Havalimanı’na da uçuşlara başlayacak. Böylece özellikle Afrika başta olmak üzere yolculara en uygun bağlantıları sunacak. Gelecek nisanda ise Osaka seferlerine yeniden başlanacak.

Ne çabuk gelip geçmişti

30 yıl...

İlk uçuşu hatırlıyorum. O zaman en uzun menzilli uçak, A310’du. THY, o uçakla çok uzaklara gitmeye başlamıştı. Ama seke seke. Ben de o uçuşlarda vardım. İstanbul-Tokyo seferi için önce Karaçi’ye iniliyordu. Yakıt alındıktan sonra Bangkok uçuşu başlıyordu. İlk uçuş 1989 yılında gerçekleşti. Bangkok’dan yolcu da alabilen THY uçağı Tokyo Narita için havalanıyordu. Neredeyse 20 saati geçiyordu. İndi kalktılarla yapılan bir uçuştu. Sonra filoya A340 uçakları katıldı. Bu kez 1993’ten itibaren Sibirya üzerinden Tokyo’ya çok daha kısa sürede direkt uçulmaya başlandı. Uçuşlarda Rus Seyrüseferci alınırdı, aşağıyla yapılan konuşmalar için. Çünkü Sibirya ve çevresindeki yer istasyonlarında İngilizce bilen yoktu. Sonraları oldu ve bizim pilotlar konuşmaları yapmaya başladı.

Şimdi İstanbul-Tokyo uçuşu ortalama 11 saat 35 dakika, dönüşler biraz daha uzun 12 saati biraz geçiyor.

İlk uçuşları yapan pilotlar ve kabin ekipleri, Bangkok ve Tokyo’da değişiyordu. Bir uçucu evden çıktıktan neredeyse 10 gün sonra dönüyordu.

GÜZEL BİR KUTLAMA

Tokyo’ya uçuşun 30’uncu yılı için çok özel bir kutlama düzenlendi. İşin liderliğini Kurumsal İletişimin lideri Seda Kalyoncu yapıyordu. THY’nin dünya operasyonlarının büyük bölümünün başındaki efsane bir isim Kerem Sarp, Tuncay Eminoğlu yeni uçuşlar için ilişkileri iyice pekiştirmişlerdi. THY’nin Tokyo müdürü ki, Vietnam’dan tanırım Mehmet Akay ve bizim ‘Çılgın Ferit’ dediğimiz ana dili gibi Japonca bilen pazarlamacı Ferit Özen çok hoş sürprizler hazırlamışlardı. İran’dan Japonları kurtardığımız DC-10 uçağı maketlerini konuklara dağıttılar. Galatasaray’da forma giyen ünlü Japon futbolcu Yuto Nagatomo sahneye geldiğinde alkışlar durmadı. Nagatomo Türkiye’nin çok güvenli olduğunu, Japonlara ayrı bir yakınlık gösterildiğini söyledi. Gecede bir sürpriz de Seda Kalyoncu’nun konuşmasının selamlama kısmının büyük bölümünü Japonca yapmasıydı. Japonya Başbakanı’nın en etkili danışmanı Isao Lijima sohbetimizde Türkiye için her şeyi yapmaya hazır olduklarını, Japonya uçuşlarının artması ve daha çok Japon’un Türkiye’de zaman geçirmesini desteklediklerini söyledi.

Yazının Devamını Oku

317 noktaya uçacak

29 Mayıs 2019
Uçuş ağını en hızlı genişleten şirket Türk Hava Yolları (THY) oldu. Yaz boyu yeni hatlar devreye girecek. Hem doğuda hem de batıda yeni uzun uçuşlar başlayacak.

TÜRK Hava Yolları (THY), 2019 yılı sonuna kadar 8 yeni noktaya daha uçuşa başlıyor. Şimdiye kadar yurt içinde 50, yurtdışında 259 olmak üzere 309 noktaya sefer yapan THY, bu sayıyı 317’ye çıkartarak yeni bir rekor kırıyor. En fazla uçuş ağına sahip olan şirket, yeni uçuşların ilkini 31 Mayıs tarihinde Fransa’da Strazburg’a yapacak. 8 yeni uçuş için promosyonlu bilet satışları da başladı. Şirket Strazburg’a haftada 4 sefer yapacak. 24 Haziran’da başlayacak olan Nijerya-Port Harcourt seferleri de yine haftada 4 gün olacak. En uzun uçuşlardan biri ise Endonezya’nın Bali Adası’ndaki Denpasar şehrine olacak. Dünyanın önemli turizm bölgelerinden biri olan Bali için şirket haftanın 7 günü uçuş planladı. Meksika’ya yapılacak uçuşlar hem Mexico City hem de Cancun’u kapsıyor. Bu iki noktaya yapılacak uçuşlar haftada üç gün olarak gerçekleştirilecek. THY filosuna yeni gelecek Boeing 787-9 Dreamliner uçaklarının yeni uzun uçuşlarda hangi hatlara verileceği henüz kesinleşmedi.

FİLO YENİLENİYOR

THY, geçtiğimiz mart ayında uzun süredir planladığı siparişlerini açıklamıştı. THY, 25’i kesin 5’i opsiyonu, toplam 30 adet Boeing 787-9 ile 25’i kesin 5’i opsiyonlu, toplam 30 adet Airbus A350-900 tipi uçağı filosuna eklemek üzere sipariş vermişti. Boeing 787-9’ların teslimatları haziran ayı sonunda başlayacak. Bu yıl toplam 6 uçak THY filosuna katılacak. 2020’den itibaren de Airbus A350-900 siparişleri teslim edilecek. THY, yeni nesil uzun menzilli yolcu uçaklarından 2019’da 6, 2020’de 14, 2021’de 10, 2022’de 12, 2023’te 11 ve 2024’te de 7 adet teslim alacak.

UÇAK MOTORLARI İÇİN SANAL EĞİTİM

ROLLS-Royce ve Qatar Airways, iki şirket için de bir ilk olan yenilikçi bir girişimle mühendislerini Sanal Gerçeklik (VR) kullanarak eğitiyor. 2036’ya gelindiğinde uçak yolcusu sayısı ikiye katlanacak. Bundan dolayı sektör giderek büyüyen bir güçlükle karşı karşıya... Sayıları artan uçakların ve motorların bakımı ve onarımı için daha fazla mühendisin eğitilmesi gerekiyor. Pratik eğitim her zaman odak noktası kalacak olsa da Rolls-Royce, IntelligentEngine vizyonu kapsamında sanal gerçekliği mühendis eğitim programlarına dahil etmenin yollarını arıyor. Rolls-Royce’un Airbus A350’ye güç veren öncü Trent XWB motorunu kullanan Qatar Airways mühendisleri sektörde bu eğitimi alan ilk mühendisler. Rolls Royce Sivil Havacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Chris Cholerton motorları dijital ortamda tasarladıklarını, test ettiklerini ve bakımlarını da dijital ortamda yaptıklarını söyledi. Bu yüzden en son teknolojileri eğitim programlarına da dahil etmenin mantıklı olduğunu vurgulayan Cholerton, pilotların eğitimlerinin bazı kısımlarını simülatörde tamamlamaları gibi bazı mühendislik işleri de artık sanal gerçeklik ile öğretilebileceğini belirtti.

Sanal gerçeklik eğitim programını geliştiren Rolls-Royce Müşteri ve Ürün Eğitimi Yöneticisi Steve Buckland şöyle diyor: “Zamandan ve paradan tasarruf edilmesini sağladığı gibi motorların ait oldukları yerde, yani bir uçakta kalıp yolcuların seyahat etmesini sağlamaya devam etmesini de mümkün kılıyor. Bir sınıfta eğitim verilmesini sağlayacak motor hologramları ya da teknik bilgileri göstermek için gerçek bir motorun üstüne bindirilebilecek Artırılmış Gerçeklik üzerinde çalışıyoruz.”

Yazının Devamını Oku