Tam 13 yıl sürdü. İhalesi elden ele dolaştı. Kimileri başladı bıraktı, kimileri başlamadan alanı terk etti. Sonunda Kozuva Şirketler Grubu işi göğüsledi.
Bu şirket, Favori Airports LLC tescili ile 2012 yılında Mogadişu Abdulle Uluslararası Havalimanı işletmeciliğini üslenmişti. Bu sayede Çukurova Bölgesel Uluslararası Havalimanı ihalesine katıldı ve kazandı. Verilen süreyi biraz aşsa da havalimanı inşaatı tamamlandı.
Henüz gidip göremedim. Ama fotoğraflar ve görüntüleri dikkatle inceledim. Açılıştan sonra gidip göreceğim. O zaman daha doğru bir değerlendirme olabilir. Şimdilik gördüğüm iyi malzeme kullanılmış ama kötü işçilik öne çıkmış. Uçak trafiğini gösteren (iniş-kalkış) elektronik panolar öyle bir yükseğe asılmış ki, görmek için ya merdiven gerekiyor ya da iyi bir dürbünle bakmak lazım. Mimari olarak heyecan verici bir yapı değil, klasikler civarında hızlı bir çizim. Yüksek tavanlı. Umarım yolcu yoğunlaştığında özellikle iklimlendirme sistemi bu sıcak bölgede yeterli olur. Bagaj eşleşme, check-in sistemleri nasıl çalışıyor, elbette testleri yapılmıştır. Bir sorun çıkmaz diye düşünüyorum.
TEDBİRLER ALINMIŞ
Bulunduğu yer havalimanı yapımına uygun görünüyor. Çok yıllar önce buraları su basmıştı. Elbette doğanın ne yapacağı, hırçınlığı belli olmaz. Ama yine su basar diye pompalarla falan pist çevresinde tedbirler alınmış. Umarım bir su baskını olmaz ama yine de hırçın bir kış gününü görmek lazım. Ben bu satırları yazdığımda henüz bir havayolu uçağı buraya iniş yapmamıştı. Sadece DHMİ’nin kalibrasyon uçakları inip kalkmıştı. Onlar da çok hafif. Elbette pist direncinde bir sorun yoktur diye düşünüyorum. İyi çok iyi haber; açılmadan ILS ( Instrument Landing System ) yani aletli yaklaşma sistemi pist başına takılmış ve testleri de yapılmış. Bu sistem uçağın pist başına kadar hassas yaklaşmasını sağlayan bir yardımcı sistem. Pist aydınlatması da çalışır durumdaymış.
Sistem nasıl çalışıyor, anlatayım... ABD hükümetine ait ve ABD Uzay Kuvvetleri tarafından yönetilen uydu tabanlı radyonavigasyon sistem, dünyadaki ve Dünya yakınındaki GPS alıcılarına, en az dört GPS uydusunu görebilmeleri şartıyla coğrafi konum ve saat bilgisi sağlıyor. Bu bir küresel uydu sistemi. Uydular bir tür radyo sinyali yayıyor ve yeryüzündeki GPS alıcıları bu sinyalleri alıp yorumlayarak konum belirliyor.
Bu sistem özellikle drone tabanlı insansız hava araçları ve füzelerin yönlenmesinde büyük rol oynar. İsrail’e bir saldırı olursa gelen füzelerin ya da insansız hava araçlarının yönlerinin değişmesi için ABD tarafından GPS uydularında oynamalar yapılıyor. Bu yüzden insansız hava aracı ve füze gönderildiğinde hedefi İsrail olsa bile Beyrut’a yönleniyor. Bu da elektronik savaşın bir parçası olarak görülüyor.
HAVACILIKTA GELECEK GARANTİ
Evet, ister pilot olun, ister uçak teknisyeni ya da kabin memuru bilin ki geleceğiniz garanti. Çünkü dünyada 2043 yılına kadar yaklaşık 2.4 milyon ticari hava yolu pilotu, teknisyen ve kabin ekibine ihtiyaç var. Şu anda bu görevi yapanlar yakın gelecekteki ihtiyacın sadece yarısını karşılayacaklar.
Dünyanın en büyük uçak üreticilerinden Boeing’in tahmini bu yönde. Diğer büyük üretici Airbus’ın projeksiyorlarında da sayılar üç aşağı beş yukarı aynı.
2043 yılına göre yapılan ihtiyaç tahminleri şöyle:
- 674.000 pilot
FARNBROUGH’dayım. Burası İngiltere’nin Hampshire kontluğundaki bir kent. Londra’nın 55 km güneybatısında yer alıyor. Nüfusu 75 bin civarında. Yazın ortasındayız ama hafif yağmur yağıyor. Sıcaklık 18 derece civarında.
Aslında sessiz sakin bir kent. Öyle gürültü patırtı olmuyor. Ama temmuz ayının 20’si geçildiğinde kızılca kıyamet kopuyor. Sivil, askeri uçaklar gökyüzünde çılgınlıklar yapıyor. Zaman zaman ses duvarı aşılıyor. Kentin üzerinde kızılca kıyamet kopuyor. Çünkü dünyanın en önemli havacılık şovlarından biri Farnborough’da yapılıyor. Dünyada 2.4 trilyon dolarlık havacılık pazarının oyuncularının yüzde 80’i burada yerini almış.
Havacılık dünyasının bütün imalatçıları, kullanıcıların bazıları, yan sanayiciler ve uzaya hakimiyet yarışındakiler Farnborough platformunda biraz da güç gösterisi yapıyor. Tanıtılan ürünlerin toplam değeri milyar dolarları aşıyor.
Fırsat buldukça her iki yılda bir yapılan havacılık ve savunma endüstrileri ürünlerinin yer aldığı dünyanın en iyi hava gösterisi için Farnborough’a gidiyorum. Farnborough International Airshow 2024 devasa bir alanda konuşlanmış. Yolcu ve savaş uçakları ile yakın zamanda kentlerin üzerini işgal etmeye hazırlanan hava taksi dronlar elbette ilgimi çekiyor. Kızışan rekabetler havacılığın gelişimini hızlandırsa da hâlâ geniş gövdeli sesten hızlı bir yolcu uçağı ortalarda yok. Dikine havalanarak, çevrenin başına bela olan binlerce metre betonla yapılan havalimanı pistlerine ihtiyaç kalmayan bir teknolojik gelişmeye tanıklık edemiyorum. Sanırım bunlar, benim görmeme yetişmeyecek artık.
Attila Doğudan - Şeyda Güven
İLK KEZ GÜÇLÜ TÜRKİYE
Hava shovlarının yapıldığı yerde iki harika şalede Türk bayrağı vardı. Biri THY diğeri Tusaş. Aselsan, Saha İstanbul, Alp Havacılık olmak üzere toplam 16 şirket fuarda yerini aldı. Türk Hava Yolları üst yönetimi tam katılımla buradaydı. Başkan Bolat dışında Genel Müdür Bilal Ekşi, CFO Murat Şeker, Genel Müdür Ticari Yardımcısı Ahmet Olmuştur ve Basın Müşaviri Yahya Üstün bir dizi davetler verdi. Yahya Üstün özellikle birçok yabancı gazeteci ile bire bir ilgilendi. Ve DO&CO’nun patronu Attila Doğudan yine mükemmel yemek sunumları ile yerli yabancı misafirlerin ağırlanmasını sağladı. Kurumsal İliteşim Direktörü Şeyda Güven konuklara sürekli yenilenen menüleri anlattı.
Uçağımız Boeing 737-800. TK 1311... Uzun bir aradan sonra THY yeniden İtalya’daki dokuzuncu noktası Torino’ya uçuyor. Torino, şirketin uçtuğu 349’uncu nokta. Uçuş süremiz 3 saat 5 dakika olarak tanımlanmış. Kaptan pilotumuz Alper Moralıoğlu, yanında First Officer olarak Aslan Çağdaş Kurtuluş var. Kabin amiri Funda Turan sisteme tam hakim.
Kabin harika soğutulmuş. Sıcaklık 22-23 derece civarında. Gecikmelere falan takılmıyoruz. Tam zamanında pist başı ve harika bir kalkış yaşıyoruz. Kısa sürede İstanbul semalarından ayrılıyoruz. Yol boyu kaptan doğru zamanda bilgilendirmelerini yapıyor. Uçakta internet düzgün çalışıyor. Ekip yemekleri doğru ısıtmış. Ekmekler doğru fırınlanmış. Öyle sünger gibi olmamış. Her şey yolunda gidiyor. Genel müdür Bilal Ekşi memnun. Ticaretten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı ‘atom karınca’ Ahmet Olmuştur da öyle. Türbülans falan pek yok. Yolcu alabildiğine konforlu bir seyahat yapıyor.
HAVALİMANINDA TÖREN
Uçuş öyle 3 saat 5 dakika falan sürmüyor. Tam 2 saat 33 dakikada Torino ya da diğer söylemiyle Turin’e alçalıyoruz. Kısa sürede inip açıkta park ediyoruz. İklim kriziyle mücadele kapsamında su takı falan yok ama Torino Havalimanı müthiş bir organizasyon ve övgü dolu sözlerle karşılama yapıyor. İçeride salonda pasta kesiliyor. Konuşmacılar arasında Başkonsolos Mehmet Özöktem var. İnsanların dikkatlerini üzerine toplayan renkli bir konuşma ile Torino bağlantısının ve İstanbul’un değerlerini anlatıyor.
Havalimanından ayrılıyoruz. Şehir öyle yakın değil ama çok çok da uzak değil. Sonra tarihi dokuda kayboluyoruz. Siz de fırsat bulursanız, şartlar elverirse Torino’ya gidin. Çok da kışa kalmayın.
HIZLI TREN RAHATLATACAK
KÜRESEL Konumlama Sistemi ya da kısa adı ile GPS (Global Positioning System)... Aslında hepimizin hayatında olan bir şey. Otomobillerde de bu sayede en kestirme ve doğru konumda yolları buluyoruz. Elbette uçaktakiler daha komplike sistemler.
Sistemin dizginleri Amerika Birleşik Devletleri’nin elinde. Ayarlarla oynayabiliyorlar. Şimdilerde İsrail’e yapılacak saldırılara karşı GPS gösterimleri 100, hatta bazı yerlerde 150 mil sapma yapıyor. Bu yüzden bizim bölgemizden Irak üzerine geçişlerde ya da aşağıdan gelişlerde GPS sürekli Beyrut’u işaretliyor. Bazı havayolu şirketlerinin uçaklarında pilotlar bu sistemi kapatıyorlar. Elbette o bölgelerde. Bunun yerine navigasyon sistemlerinin kusursuz çalışmasından yararlanıyorlar.
Amerikalıların bu sistemin şakulünü kaydırmalarının asıl nedeni İsrail’e yapılacak drone ya da füze saldırılarına karşı tedbir almak. Çünkü bunlar direk GPS’ten besleniyor. Sistemle oynanınca dronların ya da füzelerin yolu şaşıyor. Bölgedeki gerginlik nedeniyle ilk olarak Alman Lufthansa Hava Yolları Beyrut seferlerini iptal etti.
GPS NEDİR?
- Global Positioning System (kısaca GPS veya Türkçe karşılığıyla Küresel Konumlama Sistemi), Amerikan hükümetine ait ve ABD Uzay Kuvvetleri’nce yönetilen uydu tabanlı radyo navigasyon sistemini ifade ediyor. Dünyadaki ve dünya yakınındaki GPS alıcılarına, en az dört GPS uydusunu görebilmeleri şartıyla coğrafi konum ve saat bilgisi sağlayan küresel uydu navigasyon sistemlerinden biri. Uydular bir tür radyo sinyali yayıyor ve yeryüzündeki GPS alıcıları bu sinyalleri alıp yorumlayarak konum belirlenmesini gerçekleştiriyor.
ARALIKTA SİDNEY’E UÇULACAK
- THY
Ve olanlar oldu. Avrupa hava trafiğindeki sıkışıklık, havalimanları kapasitelerinin yetersizliği ve uçuş organizasyon bozuklukları, uçuşlarda ciddi uzun gecikmeleri ve iptalleri getirdi. Bir de gecikmeler yani rötarlar nedeniyle bağlantılı seferlerini kaçıran yolcuların içine düştüğü çaresizlik dalga dalga yayılıyor.
Yolcular 15-30 dakika hatta bir saatlik gecikmelere çoktan alıştılar. Ama sık sık görülen 4-5 saatlik gecikmeler ardından uçuş iptalleri ya da uçuşun bir sonraki güne sarkması yolcuları çileden çıkarmaya başladı. Yer hizmeti veren şirketlerin yolculara doğru ve net açıklamalar yapamaması, hatta yalan söylemesi havalimanlarında sık görülen kavgaları başlattı.
Gün geçmiyor ki, bir havalimanında kıyamet kopmasın. Özellikle Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı bir kavga platosu haline geldi. Tam devreye alınamayan ışıklandırılmamış ikinci pist, Avrupa hava sahasından kaynaklanarak yansıyan uçakların geç kalkışları ya da ana üsse geç gelişleri sistemi allak bullak etti. Bir de buna bizde Hava Trafik Kontrolörleri tarafından yapıldığı ileri sürülen insiyatif almadan çalışma (İAÇ) uygulamaları sistemin temposunu iyice düşürdü. THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof.Dr. Ahmet Bolat bu durumun belirlenmesi halinde dava açacaklarını söyledi. DHMİ çalışanlarının özlük haklarının iyileştirilmesi için yaptıkları iddia edilen yavaşlatmalar hava yolu şirketleri ve yolcuları zor durumda bıraktı. ATC dediğimiz Hava Trafik Kontrolörlerinin sorunlarının hızla çözülmesi ve bir uzlaşı gerekiyor. Zıtlaşmak sisteme görünen yüzünden çok daha fazla zarar veriliyor.
SABİHA GÖKÇEN DE BÜYÜYEN SORUN
-Yeni yapılan ikinci pist hala verimli kullanılamıyor. 24 başındaki engeller ve hızlı çıkış yolu tamamlanmış değil. Gece operasyonları için ışıklandırma olmadı.
-Terminal yoğun saatlerde yetersiz. Uzayan pasaport kuyrukları, yetersiz salonlar terminalin tükenen havası yolcuları çileden çıkarıyor.
DÜNYANIN en fazla ülkesine uçan havayolu şirketi Türk Hava Yolları, havacılık sektörünün Oscar’ları olarak da bilinen 2024 Dünya Havayolu Ödülleri’nde SkyTrax tarafından ‘Avrupa’nın En İyi Havayolu’’ seçildi. Turkish DO&CO’nun hazırladığı ikram ise dünyada sekizinci kez ‘En iyi ikram’ ödülünü aldı.
Londra’da Fairmont Windsor Park’ta düzenlenen Dünya Havayolu Ödülleri’nde başarılı bayrak taşıyıcıya birçok ödül verildi. SkyTrax’in gerçekleştirdiği bağımsız araştırmanın sonuçlarına göre Türk Hava Yolları, hem Avrupa’nın hem de Güney Avrupa’nın en iyi hava yolu şirketi seçildi. Türk Hava Yolları, Avrupa’nın En İyi Hava Yolu olmasının yanı sıra “Dünyanın En İyi Business Class İkram Servisi” ve “Güney Avrupa’nın En İyi Hava Yolu” ödüllerinin de sahibi oldu. Bu ödüller, şirketin yolcularına kesintisiz ve konforlu bir seyahat deneyimi sunma konusundaki kararlılığının altını çizerek, havayolunun geniş ağındaki olağanüstü hizmet kalitesini vurguluyor.
Ödül töreninde sahneye Türk Hava Yolları Genel Müdürü Bilal Ekşi çıktı. Ödülleri aldı. Törende yaptığı konuşmada, “SkyTrax’ten bu prestijli ödülleri almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Avrupa’nın En İyi Hava Yolu ve Güney Avrupa’nın En İyi Hava Yolu olarak seçilmek ve birinci sınıf ikram servisimizin mükemmelliğiyle tanınmak, tüm ekibimizin sıkı çalışmasının sonucudur. DNA’mızdaki Türk misafirperverliğiyle, yolcularımıza eşsiz bir seyahat deneyimi sunmaya kararlıyız ve hizmetlerimizi yenilemeye ve geliştirmeye devam edeceğiz” dedi.
Öte yandan Türk Hava Yolları ile Alman Lufthansa ortaklığı olan SunExpress ise Avrupa’nın ‘En iyi Tatil Havayolu’ seçildi. SunExpress 2022 yılında da ‘dünyanın en iyi tatil havayolu’ seçilmişti.
Denver’da sessiz sakin bir hayat yaşanıyor. Denizi yok ama sanki biraz Melbourne’u andırıyor. Ben gittiğimde hava 34 derecenin biraz üstündeydi. Ama nem olmadığı için çok da rahatsız etmedi. Rocky dağlarından kopup gelen rüzgarlar akşam üzerlerini serinletiyordu.
Dağların tepesi hala karlıydı ve eriyen sular vadilerden dereler halinde aşağılara iniyordu. O vadilerden birinde kent merkezinden bir saat uzakta vadi içinde çok ünlü kumarhane ve oteller yan yana dizilmişti. Neyse kentte öyle kavga gürültü, bağırış çağırış falan yoktu. Hatta birisi bisikletten düşse neredeyse ertesi günkü yerel gazetelerde manşet olacak gibiydi.
Yerleşim yoğun, evlerin olduğu bölgeleri gezdim. Çevresiyle 1 milyon nüfuslu kentte, iki ya da üç katlı evler yeşillikler içinde yer almış. Kuraklık vardı ama her yer yine nasıl oluyorsa çok yeşildi. Havası temizdi. Elektrikli araç sayısı da her geçen gün katlanarak artıyormuş.
Şehirdeki sanat galerisi çok. Kızılderililerden özer dileyen tablolar çok. Lokantalar dünya mutfağından lezzetli ürünler sunuyorlar. Her gece neredeyse hepsi dolu. Fiyatlar anormal değil. Tabii TL’ye çevirmediğiniz sürece sorun yok.