Paylaş
Ve olanlar oldu. Avrupa hava trafiğindeki sıkışıklık, havalimanları kapasitelerinin yetersizliği ve uçuş organizasyon bozuklukları, uçuşlarda ciddi uzun gecikmeleri ve iptalleri getirdi. Bir de gecikmeler yani rötarlar nedeniyle bağlantılı seferlerini kaçıran yolcuların içine düştüğü çaresizlik dalga dalga yayılıyor.
Yolcular 15-30 dakika hatta bir saatlik gecikmelere çoktan alıştılar. Ama sık sık görülen 4-5 saatlik gecikmeler ardından uçuş iptalleri ya da uçuşun bir sonraki güne sarkması yolcuları çileden çıkarmaya başladı. Yer hizmeti veren şirketlerin yolculara doğru ve net açıklamalar yapamaması, hatta yalan söylemesi havalimanlarında sık görülen kavgaları başlattı.
Gün geçmiyor ki, bir havalimanında kıyamet kopmasın. Özellikle Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı bir kavga platosu haline geldi. Tam devreye alınamayan ışıklandırılmamış ikinci pist, Avrupa hava sahasından kaynaklanarak yansıyan uçakların geç kalkışları ya da ana üsse geç gelişleri sistemi allak bullak etti. Bir de buna bizde Hava Trafik Kontrolörleri tarafından yapıldığı ileri sürülen insiyatif almadan çalışma (İAÇ) uygulamaları sistemin temposunu iyice düşürdü. THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof.Dr. Ahmet Bolat bu durumun belirlenmesi halinde dava açacaklarını söyledi. DHMİ çalışanlarının özlük haklarının iyileştirilmesi için yaptıkları iddia edilen yavaşlatmalar hava yolu şirketleri ve yolcuları zor durumda bıraktı. ATC dediğimiz Hava Trafik Kontrolörlerinin sorunlarının hızla çözülmesi ve bir uzlaşı gerekiyor. Zıtlaşmak sisteme görünen yüzünden çok daha fazla zarar veriliyor.
SABİHA GÖKÇEN DE BÜYÜYEN SORUN
-Yeni yapılan ikinci pist hala verimli kullanılamıyor. 24 başındaki engeller ve hızlı çıkış yolu tamamlanmış değil. Gece operasyonları için ışıklandırma olmadı.
-Terminal yoğun saatlerde yetersiz. Uzayan pasaport kuyrukları, yetersiz salonlar terminalin tükenen havası yolcuları çileden çıkarıyor.
-İkinci pisti devlet yaptı. Malezyalı işletmeciye ikinci terminali yapması öneriliyor. Ama kimse aldırış etmiyor. Her şey erteleniyor.
-Ajet’in ana üssünü Sabiha Gökçen’e alması ve işletme olarak organizasyonunu henüz oturtamaması da buradaki sorunu büyütüyor.
- İstanbul Havalimanı ağırlıklı Avrupa Hava Sahası (Eurocontrol) yönetiminden kaynaklı gecikmelerin platformu oluyor. Uçaklar geç geliyor, geç gidiyor. Mesaisi dolan pilotlar ve kabin memurları doğal olarak bulundukları havalimanında uçaklarından iniyorlar. Kurallar gereği asla uçamazlar. Oralara yeni ekip göndermek falan uzun zaman alıyor. Sistem allak bullak oluyor.
- Bir yerde başlayan gecikme dalga dalga o havayolunun diğer uçuş noktalarına da yayılıyor. İstanbul’dan Avrupa hava sahasındaki yoğunluk nedeniyle geç kalkan bir uçak dönüş seferinde de gecikiyor. Erzurum’dan Münih’e ya da Cape Town’a kadar her noktaya gecikmeler zincirleme ekleniyor.
- Türk Hava Yolları uçuşlarında da Avrupa hava sahasından kaynaklanan gecikmeler çok etkili olmaya başladı. Bir de farklı şirketlerden kiralanan uçaklardaki arıza oranlarının yükselmesi sefer aksaklıklarına yol açıyor. Ayrıca SunExpress’de de hem Avrupa hava sahası hem de arıza kaynaklı gecikme ve sefer iptalleri yolcuyu zor durumda bırakıyor.
BAKANLIK EL KOYMALI
Sanıyorum şu günlerde bu durumu Ulaştırma Bakanlığı masaya yatıracak. Ve çözüm için sert ve ciddi tedbirler alacak. Avrupa hava sahasını yöneten Eurocontrol ile de irtibata geçirilerek iç ve dış hatlarımıza zincirleme yansıyan sorunlar için çözüm aranacak.
Pegasus hem iç hem de dış istasyonlarında yolcunun doğru ve geniş bir bicimde gecikmeler konusunda bilgilendirilmesi için harekete geçti. Bazı hava yollarının alışkanlık haline getirdikleri öyle ‘operasyon nedeniyle’ , ‘uçağımızın geç gelmesi’ falan gibi sıradan açıklamalar yapılmayacak. Hatta uçaklarda pilotlarda özellikle Avrupa hava sahasındaki slot sorunlarını kısa ama net kelimelerle açıklayacaklar. Şirket fırsat bulursa havalimanlarında da açıklama broşürleri dağıtacak.
Öte yandan THY’den ayrıldıktan sonra organizasyonu bir türlü oturtulamayan AJet üst üste gelen gecikmelerini azaltmak için tedbirler almaya başlıyor. Uçak arızalarının da çok görülmesi şirketi ek tedbirler almaya zorluyor. Gecikmeler ve uçuş iptallerinde yolcu-görevli tartışma ve kavgaların çoğu Sabiha Gökçen Havalimanı’nda çıkıyor. Havayollarının gecikmeleri zamanında ve doğru beyanda bulunulmaması da yolcuyu çileden çıkarıyor. AJet de şimdi Pegasus’tan gördüğü gibi uçuş gecikmeleri için açıklamalar yayınlamaya başladı. AJet’in dert anlatma konusunda büyük rahatlığı var. Uçtuğu yurt dışındaki birçok noktada THY’den yararlanarak derdini anlatabileceği kendi personeli var. Ama henüz harekete geçilmedi.
SONUÇ: Hem havayolu şirketlerimiz hem de DHMİ ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü bir kriz masası oluşturup bir araya gelmesi lazım. Başta yolcu bilgilendirilmesi, sonra yaptırımlar ve havayolu şirketlerinin organizasyonları gözden geçirilmeli. Yolcuya doğru ve zamanında bilgilendirme zorunluluğu getirilmelidir. Operasyonel nedenler ya da meteorolojik şartlar demek için mutlaka anlaşılır açıklamalar yapılmalıdır. Eğer sistem her yönü ile hizaya getirilmezse sıcak yaz, havacılık sektörümüz için tehlike çanları çaldıracaktır.
Siz de lütfen havalimanlarına erken gidip hızla işlemlerinizi yaptırın, bağlantılı uçuş seçerken arada en az 2-3 saat kalmasına özen gösterin.
SLOT NEDİR?
-Havalimanı koordinasyonu bağlamında slot, belirli bir günde, belirli bir zaman diliminde belirli bir havalimanından uçakların kalkış veya iniş yapma yetkisidir. Slotlar havalimanları için aynı zamanda ticari bir satış değeridir. Bazı slotlar milyonlarca dolara satılır. Bu yetki, planlı bir uçak operasyonuna yöneliktir ve hava trafik kontrol izni veya benzeri yetkilerden farklıdır. Planlanan uçak operasyonlarındaki slotlar veya sınırlar, dünya çapında son derece yoğun havalimanlarında hava trafiğini yönetmek ve çok fazla uçuşun kalkış veya iniş yapmaya çalışmasından kaynaklanan, gecikmeleri önlemek için kullanılan bir araçtır.
Paylaş