2023 yılında İGA- İstanbul Havalimanı dünyanın en önemli havacılık hareketlerinden Routes World ‘e resmi ev sahipliği yapacak. 28’inci kez gerçekleştirilecek olan toplantı zinciri için Amerika Las Vegas’ta 16 Ekim günü start verilecek. İGA, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türk Hava Yolları’nın da işbirliği yaptığı Routes World 2023 için Las Vegas’ta düzenlenecek panelde, İGA CEO’su Kadri Samsunlu’nun bir konuşması ile bu büyük sorumluluk da başlamış olacak. Routes organizasyonunda global havacılık sektöründen 4 bine yakın üst düzey yöneticinin İstanbul’u ziyaret etmesi bekleniyor.
ÜS HALİNE GELECEK
Bölgenin en önemli küresel aktarma merkezi olma konumunda, altyapısı, teknolojisi ve sunduğu üst düzey hava yolu yolculuk deneyimi ile İGA, gelecek için yapılacak planlamaların da önemli üssü haline gelecek. 1995 yılından bu yana ev sahipliği için dünyanın önde gelen havalimanları ve destinasyonlarının kıyasıya rekabet ettiği Routes World organizasyonu uluslararası havacılık endüstrisinin en prestijli organizasyonu olarak kabul ediliyor. Toplantılar, havayolları, havalimanları ve destinasyonlarının gelecekteki hizmet planlamalarının ve etkinliklerinin müzakere merkezini oluşturuyor. 2023 İstanbul toplantıları ayrıca 2019 COVID-19 sürecindeki ilk tam kapasiteli Routes World etkinliği olacak.
Kadri Samsunlu
DÜŞÜK MALİYETLİLERE DAVET
Cumhuriyetin kuruluşunun 100. yıldönümüne denk gelen bu toplantı Türk havacılık sektörünün tanıtımına da büyük katkı sağlayacak. Toplantılarda özellikle düşük maliyetli havayolu şirketlerinin pazara çekilmesi konusu da ağırlıklı olarak tartışılacak.
RUSYA ticari havayollarında görev yapacak pilotlar için eğitim merkezi arıyordu. Uzun süredir özellikle simülatör merkezlerinde eğitimleri gelmiş pilotları uçurabilmek için bir an önce eğitime başlanması için yoğun çaba harcanıyordu. İlk olarak THY eğitim merkezinde pilotların eğitimi için başvuru yapıldı. Ancak THY Rus pilotlara eğitim vermeyi reddetti. Rusya, Türkiye’nin önemli ticaret ortaklarından biri. Ayrıca ABD ve Avrupa Birliği’nin büyük baskısına rağmen Ukrayna’yı işgali nedeniyle Rusya’ya karşı önemli bir yaptırım uygulamıyor. Türkiye-Rusya arasındaki uçuşlarda sefer sayıları giderek artarak sürüyor. Rus havayolu şirketleri pilot eğitimleri konusunda çaresiz kaldı. Tek büyük imkan THY Eğitim Merkezi’ydi. EASA (Avrupa Havacılık Emniyeti Ajansı) tarafından onaylı olan THY eğitim merkezi Avrupa Birliği kararları nedeniyle Rus pilotlara eğitim veremeyeceğini, Rus havayolu şirketlerine resmen bildirdi. Özellikle A320 ve B737 filolarındaki özellikle Rus ikinci pilotların eğitimlerinin aksaması uçuşlara da yansımaya başladı. EASA Rusya’daki kuruluşlara EASA tarafından verilen tüm uçuş simülasyonu eğitim cihazı (FSTD) yeterlilik sertifikalarını askıya aldı. Ayrıca Rusya’dan gelen tüm uçak bakım personelinin eğitimi ve lisansı da EASA tarafından askıya alındı.
UÇUŞLAR İPTAL OLABİLİR
Türkiye’nin pilot eğitimi için verdiği ret kararı birçok Rus yayın organında yer aldı. Ayrıca bazı Rus havayolu yönetimleri tarafından da bu karar kokpit ekiplerine açıklandı. Eğer Ruslar eğitim için A320 ve B737 uçak simülatörleri bulunan bir eğitim merkezi ile anlaşma sağlayamazlarsa yaptırım içinde ikinci bir yaptırımla karşılaşacaklar. Ve belki de birçok uçuş iptal edilecek. Rus Sivil Sivil Havacılık yetkilileri ayrıca Ortadoğu ve Uzakdoğu ülkelerindeki simülatör merkezlerine de başvurdu. Ancak henüz oralardan da olumlu bir yanıt alınmadığı bildirildi. O bölgelerdeki simülatör merkezleri de ya Avrupa ya da Amerikan sivil havacılık otoritelerinin onayında çalışıyorlar. Ve hepsinde de Rusya’ya yaptırımla ilgili ambargolar olduğu belirtiliyor.
PARÇA SORUNU BÜYÜYOR
Rus Havayolu şirketlerindeki Boeing ve Airbus uçaklarında parça sorunları da artmaya başladı. Fabrikalardan ya da yetkili parça dağıtıcılarından olumlu cevap alamayan Rus şirketlerde kaçak yollarla uçak parçası temini için uğraşıyorlar ama böyle bir durumda kazalarda daha önce yapılmış hiçbir sigortanın da geçerli olmayacağı biliniyor. Rusya havacılık sektöründe zorunlu bir atak kararı aldı. Kendi havayolu uçaklarının imalatı için ülkedeki yüksek teknoloji şirketleri harekete geçirildi. Her şirket havayolu uçakları için parça imal edecek. Dışarıya bağımlı olmadan hem tek koridorlu hem de çift koridorlu geniş gövdeli uçakların imalatına en kısa sürede başlanacak.
İSTANBUL AIRSHOW BAŞLIYOR
TÜRKİYE’
Birden fazla havayolu şirketinde, birden fazla zamanda yapılan anketlerde en fazla sinir bozucu, rahatsızlık veren yolcu sıralaması ortaya çıktı. Koltukların arkasını iten yolcular birinci sırada yer aldı. Çünkü bu durum havayollarında yolcuların en dikkatsiz davrandıkları konuların ilk sırasında yer aldı.
Öndeki koltuğu itmek sadece kalkıp otururken değil, ağırlıklı olarak otururken dizlerle ön koltuğa basınç uygulamak ve koltuğu titretmek şeklinde gelişiyor. Hatta bazı yolcular önde oturanın bu durumdan rahatsız olduğunu fark ettikleri halde inadına tekrarlarla ön koltuk yolcusunu çileden çıkarıyorlar. Yapılan araştırmada bu itmeler yüzünden uçak içinde kavga çıktığı, hakaretlerin havada uçuştuğu durumlara her kıtada, her havayolunda rastlanıyor. Bir de koltuklarından kalkan yolcuların ön koltukta oturanların saçlarına dokunmaları özellikle kadın yolcuları çok kızdırıyor.
SARHOŞ YOLCU İKİNCİ SIRADA
Her uçakta olmamakla birlikte sık aralıklarla görülen sarhoş yolcular, havayolu yolculuğunda büyük sorun. En fazla sarhoş yolcu olayı Avrupa’da kuzey ülkelerindeki uçuşlarda. Amerika kıtasında Güney Amerika ülkelerinde, Ortadoğu ve Asya-Pasifik’te ise güney yarımküre ülkeleri vatandaşlarında görülüyor. Uçaklarda kabin memurlarının yetkilerinden biri de sarhoş olduğunu fark ettikleri yolcuya içki ikramını kesme yetkisidir. Ama büyük gövdeli uçaklarda bu çoğu zaman ekiplerin takibinden kaçıyor ya da yolcu istediği içki verilmeyince iyice saldırganlaşıyor. Bazı yolcular ise havalimanlarında gümrüksüz satış mağazalarından aldıkları içkileri açarak sınırları aşıyorlar. Bağlantılı uçuşu olmayanlara Duty Free mağazalarında satılan içkiler ağızı kapatılmış, yapıştırılmış özel torbalara konmuyor.
Eğer sarhoş yolcu kontrol edilemezse, kabin memuru sorunlu yolcu formunu doldurup pilota veriyor. Pilot kararı ile birçok havayolu yolcuya plastik kelepçe takabiliyor. İnişten sonra da uçağa gelen polise teslim ediliyor. Bu bizde de yapılıyor. O yolcu birkaç saat içinde karakoldan çıkıp, serbest kalıyor.
İŞTE EN SİNİR BOZUCU YOLCU TİPLERİ:
Dünyanın en önemli iki uçak fabrikasından biri Boeing. Amerikalı. Şimdilerde birbirine çok yakın özellikleri olan ikinci bir uçağını havayollarına yakın gelecekte teslime hazırlanıyor. Bu uçağın adı Boeing 777X katlanan kanat. İki kanaat ucu da park pozisyonuna gelirken katlanıyor. Toplam 7 metreden fazla. Böylece köprüler arasında çok daha rahat park ediyor. Standart satış fiyatı 422.2 milyon dolar. Her defasında iki sınıfta toplam 426 yolcu taşıyabiliyor. Ben karşılaştırma yaparken her iki uçağın da yani 787-9 ve 777X-9 modellerini seçtim. 777X ‘in menzili 16 bin 170km, diğerinin 787-9‘un menzili ise 14 bin km. Ama bu sınıftaki rüya uçak Dreamliner iki sınıfta 296 yolcu taşıyabiliyor. Her iki uçakta ileri ya da gelecek nesil denilen teknolojilere sahip. 777X, büyüklüğüne rağmen yakıt tasarrufu fazla bir uçak. Bu uçak halen Boeing’in büyük ticari başarı yakalayan 777 uçağından geliştirilmiş bir uçak.
BOEING 777X
NASIL KARŞILAŞTIRACAĞIZ
Bu kıyaslamayı hazırlarken geniş çapta Sumit Singh adlı havacılık yazarının belirlediği noktalardan yararlandım. Bir şirket uzun menzilli ve bol kapasite arıyorsa, belki de gereken şey şu anda kullanımda olan 777’dir. Peki ya 787 Dreamliner ? Açıkça mükemmel bir uçak ve daha az talep olan uzun mesafeli rotalar gibi orta ölçekli pazarlarda kullanışlı. Yine de Boeing 787 havayolları için yaklaşmakta olan ve teslimi 2025 yılına uzanan 777X’ten daha iyi bir seçim mi? Yatırımcılardan Boeing uçağı almak için 1 milyar doları olan yeni bir havayolu olduğunu düşünelim, hangi uçağı seçerdik? Doğal olarak, bize dolarımızdan en fazla getiriyi sağlayabilecek ve rotalarımızda en kârlı olabilecek uçağı arayacağız. 777X henüz hizmette değil ve sadece varsayabiliriz. Bu nedenle, bu karşılaştırma için bu faktörü göz ardı edemeyiz.
BOEING 787-9
FAZLA YOLCU RİSKİ
Günlerdir tartışılan Ortaköy’deki Fehime ve Hatice Sultan (Naime Sultan) yalılarının otele dönüşüm şantiyesine girdim. Öyle tel örgülerden ya da iskelesine ulaşarak değil. Bu işin uzamasından en çok rahatsız olan kişi THY’nin yeni Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat’tı.Geçmiş dönemlerle ilgili hiçbir sorumluluğu olmamasına rağmen bir an önce işin bitmesini istiyordu. Prof Dr. Bolat beni davet etti, gidip göreyim istedi. İş ortağı THY’nin uzun süreli anlaşmalı ikram kuruluşu DO&CO’nun patronu Attila Doğudan, THY Basın Müşaviri Yahya Üstün, DO&CO Kurumsal İletişim Direktörü Şeyda Güven, renevasyonu yapan Hasan Gürsoy ile şantiyeyi gezdim.
HEYECAN VERİCİ
Gördüm. Otelin adı 2 Yalı Saray DO&CO Palas Butik Otel. Mimarı İngiliz David Chipperfield. Muhteşem işlerde imzası olan bir mimar. İçinde 95 Boğaz manzaralı oda ver. Kral dairesi ve birbirine geçişli odalar dahil. Her odanın penceresinden elinizi uzatsanız Boğaz’ın serin sularına değersiniz. Biraz daha uzatsanız karşı sahili çekip pencerenin önüne getirebilirsiniz. Ortaköy’de köprünün ayağının dibindi Boğaz’ın en güzel manzaralı yerinde. Odalardan bakıldığında karşı tarafın sadece kalmış yeşillikleri görünüyor. Yeşilliklerin iki yanı da çarpık yapılaşmanın ürünü. Ama gözlerinizi oralara kadar sürüklemenize gerek yok. Yalıların eski ve kısmen yeni oluşmuş ama bittiği zaman geleceği hali gerçekten çok etkileyici. Her odanın yüksek tavanlarındaki süslemeler elden geldiğince korunmuş. Renove edilmiş. Binalardan birinin üstü askıya alınarak alt kısmı yapılmış. Odaların döşemesi falan şimdi yok. Ama ne olacağı, parkelerin falan dizim şekli üzerinde örnekler döşenerek çalışmalar yapılıyor. Bütün odalar çok geniş, geleneksel panjurları var. Ses ve ısı geçirmiyorlar. Pencereyi açtığınızda oda için ödediğiniz fiyat tam da karşılığını bulacak.
Böyleydi
BALO SALONU
Otelin müthiş bir balo salonu olacak. O bölgenin adı Pavilyon DO&CO. Elbette bu salon uluslararası ya da yerel konferanslar için biçilmiş kaftan, Zengin Hint düğünleri içinde biçilmiş kaftan. 1400 kişi alabiliyor. Orta yerinden koca bir delik var. Örneğin bir otomobil lasmanında, otomobili otoparktan salonun ortasına çıkarmak mümkün. Balo salonu ve oteldeki birçok bölüm dünyaca ünlü mimar David Chipperfield’in eseri. İşin uzamasına çok şaşkın değil. Çünkü onun ülkesinde de bazen eski bir binanın pencere çerçevesinin değişimi için 6 ay belediyeden izin bekleniyor. İki yalının ortasındaki bu yapıda tam 5 kat kapalı otopark var. Bu otel ve salon yola çok yakın ve yolun en dar bölgesinde olduğu için asla otoparksız olamazmış. Elbette denizin hemen kenarında böyle bir otopark ve salon yapmak yeni teknolojileri ve özel malzemeleri gerektiriyordu. Salon sanki Topkapı salonundan çekilip alınmış gibi. Mimar böyle istemiş. Çünkü Boğaz’daki birçok eski zaman adı taşıyan otelin çoğu yeni yapılan binalarda. Oysa burası renovasyon ile tarihi yapılar arasında yer almış. Mimar David Chipperfield çizgilerini bu yüzden geçmişe taşımış. Bu bölgede bir de restoran var. Teras restoran bütün zamanların en iyi manzarasına sahip. Yerini bilmiyorum ama bir de Demel Cafe olacak. Demel Cafe DO&CO grubunun Viyana’da dünyaca ünlü bir Cafe’si. Oraya gitmeden, imalatı açık mutfaklarda izlemeden, altındaki çikolata müzesini gezmeden gelmek gerçekten büyük eksiklik oluyor. Görünen o ki oteli tümüyle DO&CO işletecek. Bu şirket Viyana’da Dome’un karşısında bir cam otelin sahibi. Ayrıca Münih’te Bayern Münih takımının otelinin adı da DO&CO. Oteli tümüyle Attila Doğudan’a teslim edilmiş. Birçok yabancı havayoluna ikram yükleyen, Formula 1, Yelken yarışları gibi onlarca farklı organizasyonun ikram işini yöneten DO&CO bence Türkiye’de de bir işletme devrimi yaratacak. Umarım huzursuzluk bir an önce biter ve bu otel kentin zenginliğine katılır. Tabii daha çok iş var ve yatırım gerektiriyor.
Havacılık dünyasındaki personel ihtiyacı sadece geçen yıla göre yüzde 3.4 arttı. Dünyanın bazı bölgelerinde havacılık personeline olan ihtiyaç tahminleri çok üzerinde gelişiyor. Boeing araştırmasında gelecek 20 yılda ticari havayollarının kalifiye personel ihtiyacı 2.1 milyon kişiyi bulacak. İhtiyacın yarısından fazlasının Çin, Avrupa ve Kuzey Amerika’dan geleceği tahmin ediliyor. Rusya yaptırımlardan kaynaklanan pazar belirsizliği ve Batılı üreticilerin bu bölgeye ihracatının yasaklanması nedeniyle bu yılki değerlendirmelerin dışında tutuldu. Rusya devre dışı tutulduğunda bile 2021’e kıyasla havacılık personelindeki artış yüzde 3.4’ü buluyor. Çin, Avrupa ve Kuzey Amerika bölgelerinde gelecek 20 yılda bakın nasıl bir ihtiyaç listesi çıkıyor. İşte satır başları ile o liste:
+ 602.000 pilot.
+ 610.000 uçak bakım teknisyeni.
+ 899.000 kabin ekibi.
UÇAK FİLOSU 2 KATINA ÇIKACAK
En son ticari pazar görünümünde dünya çapında 2041 yılına kadar toplam uçak filosunun iki katına çıkacağı tahmin ediliyor. Yani toplam ticari havayolu uçağı sayısı dünyada 47 bin 80 adede ulaşacak.
Yeni havacılık personeli için ihtiyaç listesinin başında, Boeing’e göre bölgesel projeksiyonda 128 bin yeni pilot, 134 bin yeni teknisyen ve 173 bin yeni kabin ekibine acil ihtiyaç duyacak olan Kuzey Amerika yer alıyor. Avrupa, sırasıyla 122 bin pilot ve 120 bin ile pilotlar ve teknisyenler için çok geride değil. Güneydoğu Asya’nın 50 bin pilot 58 bin teknisyen ve 85 bin kabin personeli ihtiyacı olacak. Bir uçaktaki personel konfigürasyonuna bakıldığında bekleneceği gibi, kabin ekibine olan talep doğal olarak pilotlara olan talebin üzerindedir. Kabin uçuş görevlisi olmak için eğitim almak genellikle birkaç hafta için de gerçekleşen bir iştir. Ticari bir pilot olmak uzun bir eğitim işi. Kişilerin genellikle bir lisans derecesine sahip olmaları gerekir. Düzenleyici tarafından onaylanmış bir akademide pilot eğitimi almalı ve özel bir pilot lisansına sahip olunması gerekir. Pilot hızla uçuş saatlerini yükseltmelidir. FAA sertifikalı bir Havayolu Taşıma Pilotu olmak için 1500 uçuş saatine ihtiyacınız var.
Kadın pilotların uçuştaki başarı oranları oldukça yüksek. Ama havayolu şirketleri başarıdan çok hamilelik ve diğer izin gerektiren bazı nedenlerden dolayı kadın pilotlara çok da sıcak bakmıyor. Hatta birçok havayolu şirketi pilot alım komisyonlarında kadın pilotlara yer verilmiyor.
‘Kaç kadın pilotunuz var?’ sorusuna havayolları daha çok ileriye dönük hedefleri içinde cevaplar veriyorlar. Örneğin Amerikan United Havayolları’nın CEO’su ileriye dönük 6 bin pilot alımı planladıklarını, bu sayının yarısını kadın pilotlardan seçeceklerini söylüyor. Bu tür projeksiyonlar hem Amerika’da hem de Avrupa’daki havayollarında hep var. Yakın zamanda pilot alımı yapan havayollarına baktığımızda kadın pilotların sürekli göz ardı edildiğini görüyoruz.
YETER Kİ İMKÂN TANINSIN
Eskiden aileler çocuklarının pilot olmasını çok istemezlerdi. Bu görüş ağırlıklı olarak askeri pilotlar için çok rastlanan bir durumdu. Savaş, kaza gibi nedenlerle aileler çocuklarının pilotluk mesleğinden uzak durmalarını tavsiye ederlerdi. Hele genç kızlardan pilot olacağını söyleyenlere aileleri koro halinde karşı çıkarlardı. Şimdilerde bu durum öyle değil. Pilotluk mesleği çok popüler. Bir taraftan da pilotluk kadınlar için erkeklere göre çok daha zor bir iş. Hem evi ve çocukları ile ilgilenmek, hem de zamanının büyük kısmını uçuşlar ve sonrası otel odalarında geçirmek hiç de kolay değil. Yine de kadınlar arasında pilotluk popüler hale geldi. Yeter ki kendilerine imkânlar tanınsın. Pilot seçimlerinde kadınların varlığı yolun başında kabul edilsin. Genel olarak Amerika’da havayollarında kadın pilot oranı yüzde 5.5’i geçmiyor. Amerika’daki kadın pilot sayısında son 30 yılda sadece yüzde 2’lik bir artış olmuş. Avrupa’da bu bir puan daha eksik görünüyor. Örneğin İngiltere’de bu oran yani erkek pilotlara göre havayollarında çalışan kadın pilotların oranı sadece yüzde 4.7.
HİNDİSTAN AÇIK ARA ÖNDE
Hindistan kadın pilotların işe alınmasında dünya çapında liderlik yapıyor. Yani pilotlar arasında cinsiyet oranı söz konusu olduğunda Hindistan büyük bir farkla başı çekiyor. Business Standart’a göre kadın pilot oranında Hindistan yüzde 12.4 ile dünya lideri. Birçok havayolu ve ülke bu yüzdeye yaklaşamıyor. Nedeni Hindistan’da 1940’lara dayanan ve havacılık ile ilgili hükümetin sosyal yardım programları ile gelişmiş. Hintli Kaptan Pilot Nivedita Bhasin 1989 yılında Hindistan Havayolları’na girdi. Çok genç yaşta kaptan pilot olarak uçmaya başladı. Kaptan Bhasin, eyalet hükümetinin pahalı uçuş okullarını sübvanse etme programlarından aldığı destek ve daha fazla çeşitlilik için baskı yapan özel şirketlerin, bugün kadın pilotların işe alımlarının artmasının temel nedeni olduğunu söylüyor. Hindistan’ın ilk kadın havayolu CEO’su Harpreet A De, “Okul düzeyinde ve üzeri sosyal yardım programları yürütmenin, özellikle kadınlar için mevcut rolün farkındalığını artırmada önemli rolü oldu” dedi. Bizde kadın pilot yüzdesi en fazla şirket Pegasus. Şirketin CEO’su da ilk kadın havayolu CEO’su olan Güliz Öztürk. Ama şirketteki kadın pilot sayısının artmasında daha önceki CEO Mehmet Nane’nin de büyük rolü var. Şimdi kadın pilot zenginliği şirketin kadın CEO’su Güliz Öztürk’e emanet. Ne güzel değil mi? Cesaret verici bir kucaklama şekli...
Gözlerime inanamadım. Bütün Akdeniz sahilinde bu kadar çok uçağın inip kalktığı birkaç havalimanı vardır. Ama Antalya şimdi neredeyse çoğunu sollamış durumda. THY, Pegasus, SunExpres, FreeBird, Corendon hadi neyse. İşin sahipleri. Ama adını bile ilk kez duyduğun havayolları dışında düşük maliyetli uluslararası taşıyıcıların liderleri Ryanair ya da EasyJet, Rus şirketlerin yerli kıyafet giymiş tarifesiz uçuş yapan (charter) uçakları, pistlere biri çıkıyor, diğeri giriyor. Havalimanın iki pisti var. Biri 3400 metre diğeri 2990 metre beton. Bir de askeriyenin asfalt yedek pisti var. O da 2990 metre.
GÖKTEN UÇAK YAĞIYOR
Turistler millet-millet, güneşe, denize, tatil cennetine ve bir gastronomi dünyasına koşuyor. Ve doğal olarak Antalya Havalimanı kabına sığmıyor. Günlük 185 binden fazla yolcu akın ediyor. Benim gittiğim gün 1050 uçak iniş-kalkışı oldu. TAV’ın Kurumsal iletişiminin en tepe noktasındaki direktör Erhan Üstündağ ile havalimanını gezdim. İnşaat yeni başlıyordu. 1 milyon metrekarelik bir alan kamulaştırılmış, binalar yıkılmış ve dümdüz bir alana kamyonlar, dozerler girmeye başlamıştı. Kot farkı olmayan düz bir arazi ortaya çıkmıştı. Buraya gelecekte havalimanının en büyük sıkıntısı olan uçak park alanı yapılacak. O zaman toplam 181 uçak park edebilecek. Yeni bir yakıt çiftliği kurulacak ve uçaklar yeraltından gelen borulardan yakıt alacak. Öyle tankerle taşıma olmayacak. Avrupa’da çalışan yetersizliğinden sorunlar devam ederken Türkiye’deki havalimanları ve havayolları krizden hazırlıklı çıktılar. Gelen talebe cevap vermeyi başardılar. Fraport ve TAV havalimanını 2052 yılına kadar işletecekler. Antalya turizmin başkenti. Sadece Türkiye değil Akdeniz’in en yoğun turizm merkezi. 650 bin yatak kapasitesi var. İkinci sıradaki Mayorka’nın kapasitesi 450 bin yatak. İki yılın ardından pandeminin etkisini geride bırakmış görünüyor. Henüz açıklanmasa da ağustos ayında yolcu sayısı 2019’u yakalayacak.
ÇEVREYİ KORUYACAK
Savaşa rağmen Ruslar da geliyor. Ukrayna’dan yolcu yok ama Almanya, İngiltere, Polonya, Kazakistan gibi ülkelerden gelen talep artışı kaybı kapatıyor. Havalimanı yoğun ama her şey düzen içinde ilerliyor. Gelenler memnun, yüzlerinde gülümsemeyle dönüyor.
Antalya karbon emisyonlarını nötr hale getirmiş dünyadaki sayılı havalimanlarından biri, Karbon Akreditasyonu programında Level 3+ sertifikasına sahip. Atık yönetimi, su yönetimi gibi konularda da çalışmalar sürüyor... Yeni terminal LEED Gold sertifikası alacak. Çevre üzerindeki etkimizi en aza indirecek. Böylece Antalya Havalimanı’nın literatürdeki saygınlığı artacak.