Hazir kurultay havasına girmişlerken, CHP’ye “küçük” bir teklif de benden. Genel başkan koltuğunu bir kadına bıraksınlar. Hem de hiç zaman kaybetmeden.
Milletimizin talihi kadın genel başkanlardan yana bugüne kadar yaver gitmemiş olabilir. Siyaset hâlâ bir erkek sporu olarak algılanıyor da olabilir misak-ı milli sınırları dahilinde. Ayrıca, Tansu Çiller’in yapamadığı, Leyla Zana’nın istemediği, Rahşan Ecevit’in istenmediği için milletimizi kucaklayamadığı da doğrudur. Ama bütün bunlar, bariz bir gerçeği değiştirmez: Bugünkü AKP iktidarını ancak bir kadın muhalefet lideri tedirgin eder. Ancak bir kadın lider Erdoğan’ın “böyle muhalefet dostlar başına!” diye espri yapmasını engeller. Ancak bir kadın lider sokaktaki vatandaşa “yahu bunlar artık sahiden iktidar olmak istiyor galiba” hissi verir. Bu konuda hemfikirsek, gelelim işin ikinci kısmına. Bu kadın lider kim olacak? Doğal olarak, Emine Ülker Tarhan akla ilk gelen isim. Zaten etrafındaki çekim alanı bir süredir genişliyor. Tek handikapı, Finlandiya Sosyalist Partisi’nden kopup gelmiş gibi görünmesi. Malum, bizim millet kendine benzeyeni sever. Son günlerin popüler ismi Nur Serter fizikman daha yerli olsa da milleti cezbetmesi zor. İktidara talipseniz, türbanlıların da seveceği biri olacaksınız. “Türkiye bundan daha iyisine layık” diyemediği sürece milleti değil ikna odası, hangara soksa ikna edemeyeceğini anlamış biri lazım. Takdir edersiniz ki, böyle konularda kadınlar aslında çok daha beceriklidir. Ayrıca, seçim zamanı gelip atışmalar başladığında Erdoğan’ı ancak bir kadın zorlar gibi geliyor bana. Düşünsenize, laf söylese bir türlü, söylemese bir türlü. Siyaset de bir yere kadar. Ayrıca, bu kadın niye türbanlı biri olmasın? “Başı kapalı sosyal demokrat olmaz” diye bir kaide mi var? Peki, tamam, türbanlı olmasın. Ama hiç olmazsa insanların türbanlı-türbansız ya da Türk-Kürt diye değil, zengin-gariban diye ikiye ayrıldığının farkında bir kadın olsun CHP’nin başında. Takdir edersiniz ki, bu kadar çok şey bekleyince “işte budur” demek zor oluyor. Gözümün önünden Bihlun Tamaylıgil’in, Birgül Ayman Güler’in, Nazik Işık’ın yüzleri geçiyor da, “tamamdır” diyemiyorum. Ama gönlümdekinin Emine Ülker Tarhan-Ece Temelkuran-Cihan Aktaş karışımı biri olduğu kesin. Böyle birini görsem vereceğim şu çobanınkiyle aynı oyumu.
Bonomo şarkısını niye beğendim
Tipik Eurovision şarkısı olmadığı için. Çingene-rock trendini ucundan yakaladığı için. Balkanlardan gelen sıcak hava dalgası olduğu için. Gogol Bordello-Manu Chao-Shantel dolaylarında gezindiği için. Bonomo’nun dalgacı hali Eurovision’a iyi gittiği için.