Sorumsuzluklar

ÖNCE Fikri Sağlar’ın Birgün Gazetesi’ndeki köşesinde ileri sürdüğü, insanı yerinden zıplatacak iddialarından başlayalım:

"AKP’yi yakından bilen bir hukukçuya göre, Başbakan Dolmabahçe’deki görüşmede Genelkurmay Başkanı Büyükanıt’ın

"Türkiye, Atatürk’ü Allah’a borçlusun, geriye kalan her şeyi de Atatürk’e..."
Daniel Dumoulin

19 Mayıs kutlu olsun.
önüne Bayan
Büyükanıt’ın yaptığı harcamaları içeren bir dosya koymuş."

Sağlar iddialarını şöyle sürdürüyor:

"Bunun ortaya çıkması halinde, eski komutan İlhami Erdil Paşa’nın başına gelenlerin Büyükanıt’ın başına geleceği de ima edilmiş. O günden sonra Büyükanıt Başbakan ve AKP’yi doğrudan hedef alan açıklamalardan kaçınmış."

Doğrusu hiçbir gazeteci sadece duyumlara dayalı böyle bir iddiayı yazmaz, yazamaz.

Hiçbir gazetecinin de böyle bir iddiayı yazmaya hakkı yoktur.

Çünkü duyuma dayanan, ispat edilemeyecek iddialar yalandan, iftiradan öteye geçmez.

Meslek ilkeleri ve ahlakı bakımından son derece yanlıştır.

Ama Fikri Sağlar gazeteci olmadığı için böyle bir iddianın ne gibi sorunlar doğuracağını hesaplayamamış olmalı.

Fikri Sağlar’ı tanırım. Dürüst bir politikacıdır. Uzun yıllar politikanın hemen her alanında görev yaptı. Bakanlıklarda bulundu.

Böyle bir hata yapmasının nedeni meslek deneyimi olmamasıdır.

Vatan Gazetesi’nin böyle bir iddiayı vermesi de yanlıştır.

Yapılan baştan sona sorumsuzluktur.

* * *

Bir başka sorumsuzluk daha var. O da en az birincisi kadar vahim.

Sabah Gazetesi’nin, Vatan’ın olayı manşetten vermesinin sorumlusu olarak Doğan Grubu’nu göstermesi de meslek ilke ve ahlakına uymaz.

Aydın Doğan’ın Vatan’ın manşetinden haberi bile olmaz.

Aydın Bey de tıpkı bizim gibi manşeti ertesi gün Vatan’ı eline aldığında okur.

O nedenle Aydın Doğan’ı suçlamanın büyük bir haksızlık olduğunu Sabah Gazetesi’ni yapan meslektaşlarımız çok iyi bilirler.

Sabah’ın amacı her fırsatta Aydın Doğan’a vurmak.

Bunun için ne ilke dinliyorlar, ne de meslek ahlakı...

Sabah hızla "Vakit"leşmeye doğru gidiyor.

Gazeteyi aldıktan sonra kuşku içinde olan yazarlara tarafsız yayıncılık ilkelerinden kesinlikle ayrılmama güvencesi veren Ahmet Çalık sözünü tutmalıdır.

* * *

Bu olay, cuma günü Kraliçe II. Elizabeth’in İngiltere Büyükelçiliği’nde verilen doğum günü partisindeki bazı konuşmaları aklıma getirdi.

Orada Emine Hanım’ın söylediği sözler Erdoğanlar’ın ruh dünyalarındaki sırları açıklıyor.

Emine Erdoğan, Emekli Büyükelçi Faruk Loğoğlu’nun eşine şöyle bir itirafta bulunuyor:

"İnanın çok yorgunuz. Bugünlerde psikolojik olarak da, bedenen de çok yorgunuz."

İktidar olmak zordur.

İnsanı psikolojik olarak yorar, yıpratır.

Bundan korunmanın tek yolu vardır.

Ülkeyi yönetirken anayasaya, yasalara yüzde yüz bağlı kalmak, keyfilikten kaçmak.
Yazarın Tüm Yazıları