SARAYBOSNA’da senelerce oyuncu ve antrenörlük yapmış koç Tanjevic için bu maçın önemi ve anlamı çok farklıydı.
Bosna takımı bizden daha iyi oyunculara sahip değildi. Ancak hazırlık döneminde yaşanan sakatlık ve maç öncesine kadar Hidayet’in 15 günlük yokluğu Tanjevic’in sisteminin oturmasını geciktirmişti.
Tanjevic, rakip guardı Kerem’le baskı yaptırıp, presle hücumda gücünü düşürmeyi planlıyordu. Takımımız baskıyı artırıp, müdafaayı sertleştirince 6. dakikada 17-10 öne geçtik. Ne var ki takım halinde agresif savunma yapmadığımız gibi top kayıpları da çoğalınca ilk periyodu 24-21 mağlup kapadık. İkinci periyoda Hidayet iyi savunmasına iki tane 3’lük sıkıştırınca 27-24 öne geçtik. Oyunun temposunu artırıp, müdafaa ribauntlarını da alınca (33-25) 8 sayılık fark yakaladık. Ne var ki inişli çıkışlı bir oyun oynayınca Bosna bundan faydalandı ve devre 41-41 sona erdi.
Başa baş geçti
İkinci yarıda defansta daha kontrollü başladık. Bu sefer de ilk 5 dakikada 4 sayı yapabildik. Hakemler de ev sahibi takımın lehine çaldığı ince düdüklerle iyice tempomuzu düşürüp, Bosna’nın maçtan kopmamasını sağladı. 3. periyodun son iki hücumunda Ender attığı 2 üçlükle bizi rahatlattı ve 55-49 öne geçtik. Başa baş giden maçın son 5 dakikasına iki takım 59-59 berabere girdi. İbrahim ve Mehmet’in üst üst bulduğu 3’lükler bize 70-62’lik üstünlük getirirken, maçıda 75-65 kazandık. Avrupa Şampiyonası’na iyi bir başlangıç yaptık.